Şimşekler her zaman gök gürültülerinden önce varır hedefe. Dava adamı hareketleriyle şimşek gibi çakarken his ve ruh dünyasında da fırtınalar gibi coşmuştur. Ama hareketlerine mani olmasın diye gök gürültüsü gibi sesini hep kısmıştır. Çünkü o bilir ve öyle inanır ki; "Yürüdüğü yolda nara atanların, yolunu kesenler çok olur."
Durgun su olanlar, bereketli çağlayanlardan mahrum kalırlar. Sürekli sağa sola kelam savuranlar, koşturmazlar.
Dili çok yorulanın, elinde takat kalmaz.
Dava adamı, heyecanı hariçte değil, kendinde bulur. Çünkü aksiyondur motivenin ana kaynağı.
Daralmanın ve karanlığın en nihayi noktası, boşalıp rahatlamanın başıdır.
Yaşadığı hayatı devamlı hareketle dinamik tutanlar, duraksamanın yaşandığı demlerde yaşam gayelerinin de bittiğine hükmederler.
Düğüne ve bayrama gider gibi cenk etmeye aşık olanlar, "serhat tutkuları" sayesinde, küçük bir aşiretten koca Devlet-i Aliye doğmuştur. Ve gün gelip bu aşk ve tutkunun yerine harem sevdası yerleşince, bu necip millet yerle yeksan olmuştur.
Sınır boylarındaki nöbetlerini terk edip haremlerine ve hanelerine koşturanlar, ekseri niyetlerinin aksiyle tokatlanmışlar ve üstüne üstlük sıcacık yuvalarından ve cıvıl çocuklarından da olmuşlardır.
Can ve namusu için savaşması gerektiği halde erkekçe, mertçe savaşmaktan çekinip anasının yanına sığınan bir Endülüslü'ye annesi: "Erkekler gibi savaşamadın. Bari otur da kadınlar gibi halimize ağla." demiştir.
Savaştan kaçanlar erkek gibi mücadele eden kadınları gördükçe "Eyvah, aldandık!" diyecekler...
2014 Yılı
Dev kasırgaların şiddetiyle yılların derinlere kök salmış ağaçların köklerinin parçalanıp masumların üzerine düştüğü ve nicelerinin vebaline girildiği bir yıl oldu 2014.
Yalanların yılanlarla sarmaş dolaş olduğu ve daha fazla ürediği bir yıl oldu 2014.
Sahte mazlum maskelerinin sakladığı nice çirkin yüzlerin ifşa olduğu ve aynaları çatlattığı ama körlere peri kızı gibi göründüğü yıl oldu 2014.
Koca koca ellere sahip "devlet"li bedenlerin, narin ve hassas, millete mal olmuş yapılara saldırdığı ama yıkmak ne kelime bir parça bile koparamadığı bir yıl oldu 2014.
"Bu da geçer Ya Hu!"nun vird-i zeban yapıldığı ve nitekim geçtiğinin de müşahede edildiği bir yıl oldu 2014.
Diklenmeden dik duranların sabırlarının çelik gibi sağlam olduğunu ve ellerindeki "devlet"li imkanları sonuna kadar kullananların ne kadar zayıf ve aciz olduklarını seyrettiğimiz bir yıl oldu 2014.
Yaşananların, zulmün uzun soluklu olamayacağını bize inandırdığı bir yıl oldu 2014.
Sabrın en güzel meyvelerinin 2015'te bizi beklediğini anladığımız bir yıl oldu 2014.
Ahmet Alp HAN
Twitter: @ahze22
Hanhaber.blogspot.com
Durgun su olanlar, bereketli çağlayanlardan mahrum kalırlar. Sürekli sağa sola kelam savuranlar, koşturmazlar.
Dili çok yorulanın, elinde takat kalmaz.
Dava adamı, heyecanı hariçte değil, kendinde bulur. Çünkü aksiyondur motivenin ana kaynağı.
Daralmanın ve karanlığın en nihayi noktası, boşalıp rahatlamanın başıdır.
Yaşadığı hayatı devamlı hareketle dinamik tutanlar, duraksamanın yaşandığı demlerde yaşam gayelerinin de bittiğine hükmederler.
Düğüne ve bayrama gider gibi cenk etmeye aşık olanlar, "serhat tutkuları" sayesinde, küçük bir aşiretten koca Devlet-i Aliye doğmuştur. Ve gün gelip bu aşk ve tutkunun yerine harem sevdası yerleşince, bu necip millet yerle yeksan olmuştur.
Sınır boylarındaki nöbetlerini terk edip haremlerine ve hanelerine koşturanlar, ekseri niyetlerinin aksiyle tokatlanmışlar ve üstüne üstlük sıcacık yuvalarından ve cıvıl çocuklarından da olmuşlardır.
Can ve namusu için savaşması gerektiği halde erkekçe, mertçe savaşmaktan çekinip anasının yanına sığınan bir Endülüslü'ye annesi: "Erkekler gibi savaşamadın. Bari otur da kadınlar gibi halimize ağla." demiştir.
Savaştan kaçanlar erkek gibi mücadele eden kadınları gördükçe "Eyvah, aldandık!" diyecekler...
2014 Yılı
Dev kasırgaların şiddetiyle yılların derinlere kök salmış ağaçların köklerinin parçalanıp masumların üzerine düştüğü ve nicelerinin vebaline girildiği bir yıl oldu 2014.
Yalanların yılanlarla sarmaş dolaş olduğu ve daha fazla ürediği bir yıl oldu 2014.
Sahte mazlum maskelerinin sakladığı nice çirkin yüzlerin ifşa olduğu ve aynaları çatlattığı ama körlere peri kızı gibi göründüğü yıl oldu 2014.
Koca koca ellere sahip "devlet"li bedenlerin, narin ve hassas, millete mal olmuş yapılara saldırdığı ama yıkmak ne kelime bir parça bile koparamadığı bir yıl oldu 2014.
"Bu da geçer Ya Hu!"nun vird-i zeban yapıldığı ve nitekim geçtiğinin de müşahede edildiği bir yıl oldu 2014.
Diklenmeden dik duranların sabırlarının çelik gibi sağlam olduğunu ve ellerindeki "devlet"li imkanları sonuna kadar kullananların ne kadar zayıf ve aciz olduklarını seyrettiğimiz bir yıl oldu 2014.
Yaşananların, zulmün uzun soluklu olamayacağını bize inandırdığı bir yıl oldu 2014.
Sabrın en güzel meyvelerinin 2015'te bizi beklediğini anladığımız bir yıl oldu 2014.
Ahmet Alp HAN
Twitter: @ahze22
Hanhaber.blogspot.com