Sabır dilemek mi af dilemekmi...?

Yitik Lale

“Men dakka dukka”
Katılım
3 May 2010
Mesajlar
3,282
Tepkime puanı
810
Puanları
0



Sabır dilemek musibet getirir. Sabır dilemek yerine af ve afiyet dilemek gerekir deniyor. Nasıl değerlendirmeliyiz?

Böyle bir yaklaşım doğru değildir. Peygamberimiz (asv) af ve afiyet dilediği gibi, sabır da dilemiştir. Ayeti kerimede "Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir."(Bakara, 2/153) buyrularak sabır dilememizi tavsiye etmektedir. Sabır musibeti getirmez. İnsana gelen musibeti hafifleştirir.

Sabır, sadece musibetler için değildir. Sabır; Allah'ın emirlerini yerine getirmek, aklın ve dinin hoş görmediği ve nefsin meşrû olmayan istek ve arzularına mukavemet edebilmek, hayatta elde olmadan başa gelen ve insana büyük elem ve keder veren bela ve musîbetlere karşı koyabilmek ve bunların üstesinden gelebilmektir.

Günaha girmemek için de sabır istenir. Çünkü günaha girmemede ısrar etmek de bir sabırdır. İbadetlere devam etmek de sabrın bir çeşididir.

Üç sabırla mükellefiz.

“Taat üstünde sabır” insanın salih amel konusunda usanç duymaması, nefsinin bütün itirazlarına, şeytanın bütün oyunlarına karşı taviz vermeden daima ilerlemesidir.

“Masiyyetten sabır” günah işlememeye sabretmek demektir. İnsanı kötülüğe teşvik eden nefsinden, günahlarla kaynaşmış bozuk toplum hayatına kadar nice düşmanlara karşı yılmadan çarpışmak ve bütün engelleri aşmakta azminden bir şey kaybetmemek sabrın ikinci koludur.

“Musibete karşı sabır” ise, insanı bir imtihan sorusu olarak yoklayan ve onun manevî terakkisinde büyük rol oynayacak olan hastalıklara, musibetlere, kıtlıklara, yokluklara, ölümlere, ayrılıklara karşı sabır göstermektir. Bu sabır, Allah’a tevekkül etme, O’ndan yardım dileme ve O’nun takdirine razı olma sonucun doğurur.


Sorularla İslamiyet
 
Üst