ukubat
Profesör
- Katılım
- 9 May 2007
- Mesajlar
- 1,942
- Tepkime puanı
- 103
- Puanları
- 0
- Konum
- istanbul,fatih
- Web sitesi
- www.ismailaga.org.tr


Sabih Kanadoğlu ve Erbakancıların yemekte buluştuğu iddiası bir çok medya tarafından seslendirilmeye başlandı.Bunlardan biride Yenişafak köşe yazarı ABDULKADİR SELVİ.
ABDÜLKADİR SELVİ
Kimine göre Saadet Partisi'nde bir kardeş kavgası yaşanıyor.
Kimine göre yaşananların tek bir adı var. İktidar savaşı.
Numan Kurtulmuş'a, "Cem Sultan" gözüyle bakan da var.
Bir an önce tasfiye edilmesi için olmadık ittifaklar içine gireni de.
Saadet Partisi çok kritik bir süreçten geçiyor.
Saadet Partisi kulislerinde yaşanan değerlendirmelerden bölümler aktarmak istiyorum:
"Milli Görüşte siyaset yapmak kafes içindeki kuşa benzer. Geçmişte Turgut Özal ve Recep Tayyip Erdoğan bu kafesin dışına çıktılar, gelişip büyüdüler."
Bu yöndeki değerlendirmeler Numan Bey'in yeni bir felsefe, yeni bir söylem ve yeni bir partiyle yoluna devam etmesini öğütlüyorlar.
12 Eylül'ün şartlarında kurdu Turgut Özal Anavatan Partisi'ni. İhtilal koşullarında bunalan, çıkış yolu arayan millete yepyeni değerler sunmayı başardı. Demirel'in müsteşarı olması nedeniyle merkez sağa hitap etse de o dört eğilimi birleştirmeyi başardı.
Recep Tayip Erdoğan ise 28 Şubat'a boyun eğmeyen, 28 Şubat'ın cezaevine attığı, makamı haksız bir şekilde elinden alınmış başarılı İstanbul Belediye Başkanı figürü ile güven verdi. 2001 ekonomik krizinin ağır baskısı altındaki kitlelere umut ışığı olmayı başardı.
Numan Bey'in önünde aynı şartlar var mı? Ağır siyasi veya ekonomik bunalımların tek başına iktidar çıkaracağı şartların içinde değiliz.
Ancak kitlelerde karşılığı olan bir lider Numan Kurtulmuş.
Şimdi çok ciddi bir liderlik sınavından geçiyor. "Mücadele etmeyen, partisini bırakıp kaçmış bir lider" durumuna mı düşecek, Erbakan Hoca'ya, ağabeylere ve Erbakan'ın çocuklarına karşı boyun eğmeyip, yeni bir siyasi yürüyüş başlatan biri olmayı başarabilecek mi?
Bıçak sırtı bir durum.
Saadet Partisi'nde artık testi çatladı. Bu testi su tutmaz. Öyle ki, geçen cumartesi günü Sabih Kanadoğlu ve Önder Sav ile öğle yemeği yiyen iki ağabeyden söz ediliyor.
Bu yemeğin Saadet Partisi'nin kayyuma devredilmesi kararından birkaç gün önce gerçekleştiği bir kenara not edilmeli. Hele hele Numan Kurtulmuş'un, "Mahkemeye delil olarak sunulan CHP ile ilgili yerel mahkeme kararları özel bir kurye ile CHP Genel merkezi'nden geldi" demesini de üstüne ekleyerek.
Numan Kurtulmuş'u tasfiye edebilmek için Peygamberimize hakaret eden Önder Sav ve Abdullah Gül'ün eşi başörtülü diye seçildiği halde Cumhurbaşkanı olmasını önlemek için 367 formülünün mucidi olan Sabih Kanadoğlu ile işbirliği yapılabiliyorsa, orada söz bitmiş demektir.
"Kayyum" kararını, "son değil başlangıç" olarak tanımlamak suretiyle Numan Kurtulmuş yeni parti sinyalini verdi. Genel İdare Kurulu'ndaki hava da o yönde. Ancak İl Başkanları, partiye sadakatten ve Numan Bey'in kalmasından yana.
Ama bir yandan da yeni bir parti olacaksa, felsefesi ne olacak, hangi ilkeler üzerinde siyaset üretilecek şeklinde zihinlerde bir egzersiz yapılmaya başlanmış.
Numan Bey, Erbakan hoca ve ağabeylerle Milli Görüş siyasetini devam ettirmeyi kafasından silmiş gözüküyor.
Hızla yeni bir siyasi yapılanmaya doğru yol alıyor.
Yeni parti, "Neo AK Parti" olmasın diyenler var.
Yeni siyasi hareketin unsurlarından biri, "milli" olacak. Milliliğe özel bir vurgu yapılacak. İkincisi "demokrat" olacak. Bu Milli Görüş geleneğinde pek ön plana çıkarılmayan bir unsur.
Ayrıca, "kalkınmacı" olacak. Geriye bir tek partinin adı ve amblemi bir de bu konuda kesin kararı vermek kalıyor