Saadet Partisi Kayyuma Devredildi

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Müslümanlık Bahane Baronluk Şahane

Şık giysiler, ipekli takımlar, beş yıldızlı otellerde ramazan sofraları…Versace’den alışverişler, BMW’ler…

Altın kolyeler, yüzükler. Lüks yiyecekler, “refah” içinde olduğunu her fırsatta belli etmeler… Onlar “inançlı ve iyi Müslümanlar”. Öyle söylüyorlar, bilmem kaçıncı kez hacca gitmekten geri kalmıyorlar, Avrupa’nın önde gelen “marka”larından giyiniyorlar. Baba-oğlu Versace ipek kravatları, gömlekleri üzerlerinden eksik etmiyorlar.

Kızları da keza… Oğul, üstü açık son model Mercedes’iyle geziyor, Cuma namazlarına RP 665 plakalı lüks spor arabasıyla teşrif ediyor. “İnşallah daha iyisini alacağım” diyor çevresine gazetecilere… Kızlar, kendilerine “birkaç parça” kıyafet, “birkaç parça” takı almak için Nişantaşı’nda ortalığı birbirine katıyor.

Türkiye’de, sosyal adaletten yana, insanları eşit gören İslam dinine göre hareket edilse, böyle davranmak mümkün mü?

'Din baronları'

Milli Gazete'de “Takvimden Yapraklar” köşesinin yazarı Mehmed Şevket Eygi, israfa kaçan, lüks ve gösteriş içinde yaşayan, sonradan zengin olup bunun debdebesi içinde çalkananlara en ciddi tenkitleri getirenlerden. Ama ne gam!...

Kendisi yazılarında gayet kibar bir dille isim vermeksizin zenginliğin içinde boğulmuş ve inandıklarına terk hareket etme noktasına gelmiş şeyhleri, liderleri, “din baronları”nı eleştiriyor. 16 Mayıs Cuma günü şöyle yazmış: “Müslümanın güçlü olması gereklidir. Güçlü olmük için de zengin olmak şarttır, o halde biz de zenginleşeceğiz gibi şeytani düşüncelerle haram helal demeden toplamak diye bir şey yoktur bizim ahlakımızda.

Vaktiyle ‘bu yüzden kötüdür’ edebiyatları yapıp, sonra eline fırsat geçince deveyi hamudu ile yutmak yoktur İslam’da. İslam israf ekonomisini, tüketim toplumunu, hedonizmi kabul etmez. İslam’ın temsilcisi olarak ortaya çıkan kimseler mütevazi olmaya, kanaate riayet etmeye, orta hallikten öde bir hayat sürmemeye, tantana ve debdebeden kaçınmaya mecburdurlar. Aksi taktirde sınırı aşmış olurlar. Allah sınırları aşanları sevmez.”

Ne yazık ki, bunları pek dinleyen yok, İslamı kendi işlerine geldiği gibi yorumlayanlar hiç mi hiç aldırmıyorlar. Oysa servet biriktireni ve onları sayanı kınıyor Kur’an. Heva ile hevesi Tanrı edinmek yeriliyor.

İran’ın Şiraz kentinden Şeyh Sadi, klasiklerinden önemli eseri Gülistan’da “Mal hayatın rahat geçmesi içindir. Hayat mal toplamak için değil. Yolunu şaşıran zengin, altın suyuna batırılmış ker***tir. Faziletli yoksul, toz toprak içinde kalmış dilberdir. Biri, Musa’nın yamalı hırkasıdır, öbürü Firavun’un süslü sakalı. İyilerin sıkıntısı feraha, kötülerin saltanatı uçuruma karşıdır” diyor.

Buhari hadisine bakalım: “Yiyiniz, tasadduk ediniz, giyininiz. Fakat bunları yaparken israfa ve tekebbure (kibir) kaçmayınız.”

Yüzlerce çocuk araba tamirciliği, çıraklık, hamallık yapıyor, ekmeğini adeta taştan çıkarıyor… Öte yandan Fatih Erbakan, Mercedes’iyle poz veriyor, jöleli saçlarıyla kameralara gülümsüyor.

Kızları, günlerini bir o dükkânda, bir bu kuyumcuda geçiriyor, yeni model yaz kreasyonlarını tamamlıyorlar.

‘Resulullah aleyhisselatû vesselam bir miktar ipek alıp sağ avucuna koydu, bir miktarda altın alıp sol avucuna koydu, sonra da ‘Şu iki şey ümmetimin erkek kısmına haramdır!’ buyurdu.”

Tüm Müslümanlara seslenerek, çuvaldızı önce kendimize batırmalıyız, diyen Eygi, 9 Mayıs 1997 tarihli yazısında şöyle diyordu: “Müslüman kesim çok zenginleşti. Zamanımızda eski hocalara, şeyhlere, Bediüzzaman’a benzemeyen birtakım İslam büyükleri, cemaat reisleri, din baronları türedi. Bunların bazısı yirmi-otuz milyarlık lüks otomobillerle geziyor.

Mal ve şeref için hırs veya bu iki şeye sevgi, dine zarar verir İslami kaynaklara göre. Son söz Tirmizî’nin hadisinden: “Bir sürüye verdiği zarar, kişinin mal ve şeref hırsıyla dine verdiği zarardan daha fazla değildir.”

Emine Çaykara
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Saadet bu noktadan sonra bir bütün olarak kalamaz. Bölüneceği kesindir. Hatta ayrıntısına girmeden, ileriki zamanlarda bölük pörçük paramparça olma sürecinin devam edeceğini düşünüyorum.

Siyaseten öldüğünü Kongre'den sonra zaten söylemiştim. Bu haliyle %5 oy alsın, büyük bir başarıya imza atacaktır. Allah izin verirse Temmuz 2011'de hep beraber yaşayacağız. Olaylı Kongreler, akraba Erbakanların basın yoluyla fırçalar atmaları, Allah ve Peygamber düşmanlarından akıl almalar, iftar baskınları, Kur'an okunurken sloganlar bağırmak, havaalanı meydan muharebeleri, Partiyi Mahkeme kapılarına düşürmek ve nihayet davacıları Kayyum olarak atayan şüpheli bir mahkeme kararıyla Numan ve ekibini saf dışı etmeler... Bu olanlardan sonra küçük bir fanatik azınlık dışında Türkiye, Sp'ye güle güle diyecektir, Allahu alem... Görünen köy kılavuz istemez de görmek isteyene.

 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
BİRİ BENİ ÇİMDİKLESİN bir MİLLİ GÖRÜŞ çü bunları nasıl düşenebilir ?



Şükürler olsun beklediğimiz karar çıktı.Umarım ayrılıkçılar temyize gidip işleri iyice karıştırmazlar.
saadet partisi yeniden kongreye gidecek ve kaldığı yerden devam edecektir.

Önder SAV a gidin Peygamberimiz sav hakaret eden Kabe ile alay eden AKIL hocanıza gidin.

eee doğru tabi...
yenilen pehlivan güreşe doymazmış.

gelde önder sava sahip çıkma.
Şu bizim adamların yaptığına bak,birde önder savın yaptığına...

ALLAHIM neler görüyorum Peygamberimiz sav hakaret eden Kabe ile Dalga geçen elinden gelse TC nin resmi Dinini Hiristiyan veya Yahudi yapmak isteyen Önder SAV a kendini MİLLİ GÖRÜŞ çü ilan eden kişi sahip çıkıyor.

Çok doğru yenilen güreşçi güreşe doymaz ELİNİZE YÜZÜNÜZE BULAŞTIRDINIZ ve KAYYUM a kadar gidildi.


11 temmuzda erbakancilar kaybetti simdi Numancilar kaybetti. Mac 1-1

Bakalim kim 2-1 yapacak?

Bir ayin icinde belli olacak.


Dürüst bir maç değil.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Ben bu olanlara hala temkinli yaklaşıyorum. Oyun içinde oyunlar olabilir.

Unutmayın, yenik düşmüş bir ergenekon ve ona sempatiyle yaklaşan Erbakan. Ayrıca chp ile olan yakınlaşmaları.

Ak Prtiyi sandıkta yenemeyenler Erdoğan sonrası planlar yapıyor. Ak Partiyi Erbakanlaştırma çalışmaları olabilir bunlar.

Refah Partisini kapatan vural savaş ne demişti?" Keşke partiyi kapatmasaydım, Erdoğan iktidar olmazdı. Erbakan Erdoğandan dah iyi." Demişti.

Yani Ergenekoncular Erbakanı aşağıladıkları günleri çok özlüyorlar ve tekrar iktidarını istiyorlar. Çok yaşlanmış Erbakan ecevit gibi işlerine daha çok gelir.

Numan Kurtulmuş bu oyunun içinde bilinçlimi hareket ediyor bilemem, ama bir şekilde onu Ak Partiye yönlendirecek ve onun eliyle , katakulli ile Erbakan sülalesine teslim edecekler Ak Partyi.

Böylece Ergenekoncular kurtulacaklar Ak Partiden. Sonrasında gelsin kolisyonlar.

 

_Berceste_

bir tutam delilik...
Katılım
21 Eyl 2010
Mesajlar
6,798
Tepkime puanı
1,525
Puanları
0
okuduklarima cok üzüldüm gercekten

yürek ister Milligörüs...
söze sadakat ister Milligörüs..
en ufak bir sarsintida dahi sarsilan,saga sola yalpalayan degil tam bir sadakat ister Milligörüs..
kinayanlarin kinamasina aldirmadan Liderine tam itaat ister Milligörüs...


ne mutlu sadakatinden taviz vermeyen,sarsintiya düsmeyen Milli görüscülere...
 

bakış

Kıdemli Üye
Katılım
22 Kas 2009
Mesajlar
4,717
Tepkime puanı
251
Puanları
0
Konum
İstanbul-Pendik
Akparti erbakanlaşıyor.İlginç ve değişik bir iddia.Üzerinde çalışılması gereken bir iddia...

Eğer numan hoca,akpartiye geçerse bu iddia gerçeğe yakın olur.bakalım görelim....
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Akparti erbakanlaşıyor.İlginç ve değişik bir iddia.Üzerinde çalışılması gereken bir iddia...

Eğer numan hoca,akpartiye geçerse bu iddia gerçeğe yakın olur.bakalım görelim....

Er-bakan ve Er-genekon kuyruk acıları aynı: Erdoğan

Erbakan ve Ergenekonu bitiren: Erdoğan

Darbelerden ümidini kesmiş chp ve bir ayağı çukurda önder savın hırsları.

Bir araya gelince şahane senaryolar çıkıyor ortaya.

Bu oyunları yutan enayiler olabilir ama, akılllılar daha fazla.

Yani Türk halkının yüzde 60'ı aptaldır demişya aziz nesin ona güveniyorlar.

Son referandumda gördükki, halkın aptallık seviyesi yüzde 42'ye düşmüş. Yani kaybedecekler yine.

 
K

Kaçak

Guest
Erbakan Hocanın önünü kesmeye çalıştı Numan Kurtulmuş ve belasını buldu ...
Kim o ki Erbakan hocanın önünü kesecek ...
Saadet gümbür gümbür iktidara yürüyor ...
( Milli görüşün istikrarına en büyük delil işte bu söylemdir , 40 yıldır aynı söylem )
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Hayır oyu verenlere aptal diyemeyiz. Demeyiniz. Lütfen. Bu hakaret olur. Evet cephesine de yakışmaz. İçlerinde bilmeyenler, propagandalara kapılanlar, yakınlarının isteğiyle oy atanlar olabilir. Hem de çokça... En fazla idrak edemiyorlar diyebilirsiniz.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Hayır oyu verenlere aptal diyemeyiz. Demeyiniz. Lütfen. Bu hakaret olur. Evet cephesine de yakışmaz. İçlerinde bilmeyenler, propagandalara kapılanlar, yakınlarının isteğiyle oy atanlar olabilir. Hem de çokça... En fazla idrak edemiyorlar diyebilirsiniz.

Aziz nesin örneği ile son günlerde bayan çölaşan referandumu böyle yorumluyorya, işte bu zihniyette olanlara böyle söylediğinizde sus pus oluyorlar. Onların anlayacağı dilde bir cevap oluyor bu. yoksa evet verenler kendini aptal gibi hissetmiyor.
 

ukubat

Profesör
Katılım
9 May 2007
Mesajlar
1,942
Tepkime puanı
103
Puanları
0
Konum
istanbul,fatih
Web sitesi
www.ismailaga.org.tr
Türkiyenin ve tüm dünyanın kurtuluşu Fatih erbakan hazretlerinin mercedesi ile Elif erbakanın kuafor israfına kaldıysa yandık derim...
Türkiye ve bütün dünya uzun müddet kurtulamaz...
Erbakan hocanın muazzam mücahid ordusu şimdiden 2.Kongre savaşı için hazırlıklara başlamıştır.
Balta...kılıç...süngü....vs...
Zaten fetvada çıkmış...
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
SORULAR

Referandumdan önce Şevket Kazan, Numan Kurtulmuş’a gelerek Saadet Partisi, Hüsamettin Cindoruk’un partisi, Abdullatif Şener’in Partisi ve Saadettin Tantan’ın partisinin bir araya gelerek önümüzdeki seçimde ittifak yapmasını teklif etti mi?

-Bu teklif gelince Numan Kurtulmuş Şevket Kazan’a “Ben 28 Şubat artıklarıyla siyaset yapmam, böyle bir şey yaparsanız bunu kamuoyuna açıklarım. Bunu Erbakan hocaya böyle iletin” dedi mi?

-Bu siyasi senaryo Ergenekon’un siyasi kanadıyla birlikte hazırlandı mı?

-Necmettin Erbakan, Oğuzhan Asiltürk, Şevket Kazan gibi isimler referandum öncesi “Hayır” deme kararı aldı mı? SP lideri Numan Kurtulmuş, Erbakan ekibinin “hayır” deme kararını öğrenince, acilen, “SP olarak evet diyeceğiz” açıklaması yaptığında Erbakan ekibini çileden çıkardı mı?

-Yukarıdaki gelişmeler üzerine Necmettin Erbakan ekibi SP kongresinde Numan Kurtulmuş’tan intikam alma planı yaptı mı?

-SP kongresinde hezimet yaşadıktan sonra Erbakan ekibi, kongrenin yenilenmesi için delegelerle görüşürken ve imza isterken “Numan beyi daha yüksek oyla genel başkan yapmak istiyoruz” şeklinde konuşulup delegeler yanıltılarak imza toplandı mı? Kongrenin yenilenmesi için toplanan delege oylarının çoğu, delegelerin kandırılması sonucu olabilir mi?

-Erbakan, delegeleri tek tek arayarak nabza göre şerbet konuşmalar yaptı mı?

-Erbakan’ın has adamı Şevket Kazan Önder Sav’la aslında neyi görüştü?

-Şevket Kazan ve Oğuzhan Asiltürk, CHP Genel Sekreteri Önder Sav, CHP’nin has adamlarından Şahin Mengü ve HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek ile sık sık istişare yapıyor mu?

-Bu ekiple yapılan istişareler Milli Görüş’e ne gibi katkılar sağlıyor?

-Bu görüşmeler madem normal görüşmeler ise kamuya açık değil de neden gizli gizli yapılıyor?

-Bu görüşmelerde yapılan istişareler Ankara 10. Sulh Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararda etkin şekilde işe yaradı mı?

-Erbakan ekibinin mahkemeye sunduğu emsal kararların tamamına yakınının CHP örneklerinden oluşması sadece bir tesadüf mü?

-SP lideri Numan Kurtulmuş, Erbakan’a rağmen referandumda “Evet” dediği için cezalandırılıyor olabilir mi?

-Erbakan bu cezalandırma işini kendi başına mı veriyor yoksa Ergenekon’un avukatları ile işbirliği halinde mi?

-Necmettin Erbakan referandum öncesinde “evet” diyeceklerini açıklamasına rağmen, oğlu, kızı, gelini, damadı neden oy kullanmadı?

-Sandığa gittiğinde Erbakan gerçekten “evet” oyu mu verdi yoksa, “hayır” mı dedi?

-Milli Görüş’ün yayın organı olan TV 5’in kuruluş sermayesi Milli Görüş’ü seven vatandaşlardan toplanan paralarla mı kuruldu yoksa Erbakan ailesinin verdiği paralarla mı? TV 5’in karasal frekansları neden başkasına satılmadı da statüko ve Ergenekon’u savunan Doğan Grubu’na yani CNN Türk’e satıldı?:clapping::clapping::clapping:

-TV 5 satıldıktan sonra alınan paralara “Hocam bu ümmetin parası nasıl olur” diye itiraz edilmesine rağmen Necmettin Erbakan bu paraları aldı mı almadı mı?

-Saadet Partisi, Fatih Erbakan’ın “muhterem babası”nın şahsi malı veya özel şirketi midir yoksa bir siyasi parti midir?

-Erbakan ve ekibi Numan Kurtulmuş’u bertaraf ederek partiyi nereye götürmek istiyor? Farklı bir siyasi dil kullanarak da olsa CHP-MHP-BDP-İP çizgisine götürmek istiyor olabilir mi?

-“Saadet Sitesi”nde işler yolunda mı yoksa karışık mı?

-Necmettin Erbakan, rejim düşmanı olarak görülen dört partisini kapattırmış olmasına, rejim savunucuları nazarında bu kadar “tehlikeli” olmasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti tarihinde “ev hapsi” cezasıyla tecziye edilme ödülüne çaptırılan tek TC vatandaşı olmasını kime borçlu?:clap2::clap2::clap2::clap2:

-Bundan 37 sene önce yapılan anlaşmaların bir sonucu olabilir mi?

..ve son soru: Bugüne kadar Ergenekon’un çok geniş bağlantıları ortaya çıktı. Diğer kanatları acaba ne zaman deşifre olacak? Yoksa şimdiden gerçekler ortaya çıkmaya başladı mı?:clap2::clap2::clap2:

Alper Tan

Bendende bir soru; Ergenekonun islami ayağı deşifre olmadı diyenler haklımıydı? Yeni mi deşifre oluyor?

 

bakış

Kıdemli Üye
Katılım
22 Kas 2009
Mesajlar
4,717
Tepkime puanı
251
Puanları
0
Konum
İstanbul-Pendik
Şık giysiler, ipekli takımlar, beş yıldızlı otellerde ramazan sofraları…Versace’den alışverişler, BMW’ler…

Altın kolyeler, yüzükler. Lüks yiyecekler, “refah” içinde olduğunu her fırsatta belli etmeler… Onlar “inançlı ve iyi Müslümanlar”. Öyle söylüyorlar, bilmem kaçıncı kez hacca gitmekten geri kalmıyorlar, Avrupa’nın önde gelen “marka”larından giyiniyorlar. Baba-oğlu Versace ipek kravatları, gömlekleri üzerlerinden eksik etmiyorlar.

Kızları da keza… Oğul, üstü açık son model Mercedes’iyle geziyor, Cuma namazlarına RP 665 plakalı lüks spor arabasıyla teşrif ediyor. “İnşallah daha iyisini alacağım” diyor çevresine gazetecilere… Kızlar, kendilerine “birkaç parça” kıyafet, “birkaç parça” takı almak için Nişantaşı’nda ortalığı birbirine katıyor.

Türkiye’de, sosyal adaletten yana, insanları eşit gören İslam dinine göre hareket edilse, böyle davranmak mümkün mü?

'Din baronları'

Milli Gazete'de “Takvimden Yapraklar” köşesinin yazarı Mehmed Şevket Eygi, israfa kaçan, lüks ve gösteriş içinde yaşayan, sonradan zengin olup bunun debdebesi içinde çalkananlara en ciddi tenkitleri getirenlerden. Ama ne gam!...

Kendisi yazılarında gayet kibar bir dille isim vermeksizin zenginliğin içinde boğulmuş ve inandıklarına terk hareket etme noktasına gelmiş şeyhleri, liderleri, “din baronları”nı eleştiriyor. 16 Mayıs Cuma günü şöyle yazmış: “Müslümanın güçlü olması gereklidir. Güçlü olmük için de zengin olmak şarttır, o halde biz de zenginleşeceğiz gibi şeytani düşüncelerle haram helal demeden toplamak diye bir şey yoktur bizim ahlakımızda.

Vaktiyle ‘bu yüzden kötüdür’ edebiyatları yapıp, sonra eline fırsat geçince deveyi hamudu ile yutmak yoktur İslam’da. İslam israf ekonomisini, tüketim toplumunu, hedonizmi kabul etmez. İslam’ın temsilcisi olarak ortaya çıkan kimseler mütevazi olmaya, kanaate riayet etmeye, orta hallikten öde bir hayat sürmemeye, tantana ve debdebeden kaçınmaya mecburdurlar. Aksi taktirde sınırı aşmış olurlar. Allah sınırları aşanları sevmez.”

Ne yazık ki, bunları pek dinleyen yok, İslamı kendi işlerine geldiği gibi yorumlayanlar hiç mi hiç aldırmıyorlar. Oysa servet biriktireni ve onları sayanı kınıyor Kur’an. Heva ile hevesi Tanrı edinmek yeriliyor.

İran’ın Şiraz kentinden Şeyh Sadi, klasiklerinden önemli eseri Gülistan’da “Mal hayatın rahat geçmesi içindir. Hayat mal toplamak için değil. Yolunu şaşıran zengin, altın suyuna batırılmış ker***tir. Faziletli yoksul, toz toprak içinde kalmış dilberdir. Biri, Musa’nın yamalı hırkasıdır, öbürü Firavun’un süslü sakalı. İyilerin sıkıntısı feraha, kötülerin saltanatı uçuruma karşıdır” diyor.

Buhari hadisine bakalım: “Yiyiniz, tasadduk ediniz, giyininiz. Fakat bunları yaparken israfa ve tekebbure (kibir) kaçmayınız.”

Yüzlerce çocuk araba tamirciliği, çıraklık, hamallık yapıyor, ekmeğini adeta taştan çıkarıyor… Öte yandan Fatih Erbakan, Mercedes’iyle poz veriyor, jöleli saçlarıyla kameralara gülümsüyor.

Kızları, günlerini bir o dükkânda, bir bu kuyumcuda geçiriyor, yeni model yaz kreasyonlarını tamamlıyorlar.

‘Resulullah aleyhisselatû vesselam bir miktar ipek alıp sağ avucuna koydu, bir miktarda altın alıp sol avucuna koydu, sonra da ‘Şu iki şey ümmetimin erkek kısmına haramdır!’ buyurdu.”

Tüm Müslümanlara seslenerek, çuvaldızı önce kendimize batırmalıyız, diyen Eygi, 9 Mayıs 1997 tarihli yazısında şöyle diyordu: “Müslüman kesim çok zenginleşti. Zamanımızda eski hocalara, şeyhlere, Bediüzzaman’a benzemeyen birtakım İslam büyükleri, cemaat reisleri, din baronları türedi. Bunların bazısı yirmi-otuz milyarlık lüks otomobillerle geziyor.

Mal ve şeref için hırs veya bu iki şeye sevgi, dine zarar verir İslami kaynaklara göre. Son söz Tirmizî’nin hadisinden: “Bir sürüye verdiği zarar, kişinin mal ve şeref hırsıyla dine verdiği zarardan daha fazla değildir.”

Emine Çaykara
Tempo dergisinde 1996 yılında yazılmış bu yazı.Bunu yazan çağdaş bir bayan(!)anlıyacağınız.
Sn takva kardeşim.Anımsadığım kadarıyla tempo dergisinde güzel(!)resimlerde oluyordu,onlarıda burda paylaşsana....

refahyol döneminde hadi onlar küfre hizmet ediyorlardı.bilerek yada bilmeyerek.Size ne oluyor sayın takva,kemalistlerle ergenekoncularla bir olup nereye vuruyorsunuz.nedir bu iştah ve kin 15 sene önceki yazıyı buraya getiriyorsunuz.

atıyorum erbakanın çocukları müsriftir onu konuşsak burda belki o alıntıladığın yazarın yazısını veririsinde,ortada birşey yokken nedir bu kin.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Kardeşler, Artık bu insnların ve biribirinizin gıybetini etmekten bıkmadınız mı ? :confused1:
İlle başınıza bir musibet geldiği zaman mı bu çirkin yazıları bırakacaksınız ? :(
Şunu iyi bilin ki, buraya yazılan ve alıntılanan hiçbir yazıyla kimse bilinçlenmiyor ve kimse de size hak vermiyor !
Bence forum yönetimi de bu çirkinliğe artık bir son vermelidir.
 

ukubat

Profesör
Katılım
9 May 2007
Mesajlar
1,942
Tepkime puanı
103
Puanları
0
Konum
istanbul,fatih
Web sitesi
www.ismailaga.org.tr
SORULAR

Referandumdan önce Şevket Kazan, Numan Kurtulmuş’a gelerek Saadet Partisi, Hüsamettin Cindoruk’un partisi, Abdullatif Şener’in Partisi ve Saadettin Tantan’ın partisinin bir araya gelerek önümüzdeki seçimde ittifak yapmasını teklif etti mi?

-Bu teklif gelince Numan Kurtulmuş Şevket Kazan’a “Ben 28 Şubat artıklarıyla siyaset yapmam, böyle bir şey yaparsanız bunu kamuoyuna açıklarım. Bunu Erbakan hocaya böyle iletin” dedi mi?

-Bu siyasi senaryo Ergenekon’un siyasi kanadıyla birlikte hazırlandı mı?

-Necmettin Erbakan, Oğuzhan Asiltürk, Şevket Kazan gibi isimler referandum öncesi “Hayır” deme kararı aldı mı? SP lideri Numan Kurtulmuş, Erbakan ekibinin “hayır” deme kararını öğrenince, acilen, “SP olarak evet diyeceğiz” açıklaması yaptığında Erbakan ekibini çileden çıkardı mı?

-Yukarıdaki gelişmeler üzerine Necmettin Erbakan ekibi SP kongresinde Numan Kurtulmuş’tan intikam alma planı yaptı mı?

-SP kongresinde hezimet yaşadıktan sonra Erbakan ekibi, kongrenin yenilenmesi için delegelerle görüşürken ve imza isterken “Numan beyi daha yüksek oyla genel başkan yapmak istiyoruz” şeklinde konuşulup delegeler yanıltılarak imza toplandı mı? Kongrenin yenilenmesi için toplanan delege oylarının çoğu, delegelerin kandırılması sonucu olabilir mi?

-Erbakan, delegeleri tek tek arayarak nabza göre şerbet konuşmalar yaptı mı?

-Erbakan’ın has adamı Şevket Kazan Önder Sav’la aslında neyi görüştü?

-Şevket Kazan ve Oğuzhan Asiltürk, CHP Genel Sekreteri Önder Sav, CHP’nin has adamlarından Şahin Mengü ve HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek ile sık sık istişare yapıyor mu?

-Bu ekiple yapılan istişareler Milli Görüş’e ne gibi katkılar sağlıyor?

-Bu görüşmeler madem normal görüşmeler ise kamuya açık değil de neden gizli gizli yapılıyor?

-Bu görüşmelerde yapılan istişareler Ankara 10. Sulh Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararda etkin şekilde işe yaradı mı?

-Erbakan ekibinin mahkemeye sunduğu emsal kararların tamamına yakınının CHP örneklerinden oluşması sadece bir tesadüf mü?

-SP lideri Numan Kurtulmuş, Erbakan’a rağmen referandumda “Evet” dediği için cezalandırılıyor olabilir mi?

-Erbakan bu cezalandırma işini kendi başına mı veriyor yoksa Ergenekon’un avukatları ile işbirliği halinde mi?

-Necmettin Erbakan referandum öncesinde “evet” diyeceklerini açıklamasına rağmen, oğlu, kızı, gelini, damadı neden oy kullanmadı?

-Sandığa gittiğinde Erbakan gerçekten “evet” oyu mu verdi yoksa, “hayır” mı dedi?

-Milli Görüş’ün yayın organı olan TV 5’in kuruluş sermayesi Milli Görüş’ü seven vatandaşlardan toplanan paralarla mı kuruldu yoksa Erbakan ailesinin verdiği paralarla mı? TV 5’in karasal frekansları neden başkasına satılmadı da statüko ve Ergenekon’u savunan Doğan Grubu’na yani CNN Türk’e satıldı?:clapping::clapping::clapping:

-TV 5 satıldıktan sonra alınan paralara “Hocam bu ümmetin parası nasıl olur” diye itiraz edilmesine rağmen Necmettin Erbakan bu paraları aldı mı almadı mı?

-Saadet Partisi, Fatih Erbakan’ın “muhterem babası”nın şahsi malı veya özel şirketi midir yoksa bir siyasi parti midir?

-Erbakan ve ekibi Numan Kurtulmuş’u bertaraf ederek partiyi nereye götürmek istiyor? Farklı bir siyasi dil kullanarak da olsa CHP-MHP-BDP-İP çizgisine götürmek istiyor olabilir mi?

-“Saadet Sitesi”nde işler yolunda mı yoksa karışık mı?

-Necmettin Erbakan, rejim düşmanı olarak görülen dört partisini kapattırmış olmasına, rejim savunucuları nazarında bu kadar “tehlikeli” olmasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti tarihinde “ev hapsi” cezasıyla tecziye edilme ödülüne çaptırılan tek TC vatandaşı olmasını kime borçlu?:clap2::clap2::clap2::clap2:

-Bundan 37 sene önce yapılan anlaşmaların bir sonucu olabilir mi?

..ve son soru: Bugüne kadar Ergenekon’un çok geniş bağlantıları ortaya çıktı. Diğer kanatları acaba ne zaman deşifre olacak? Yoksa şimdiden gerçekler ortaya çıkmaya başladı mı?:clap2::clap2::clap2:

Alper Tan

Bendende bir soru; Ergenekonun islami ayağı deşifre olmadı diyenler haklımıydı? Yeni mi deşifre oluyor?


Çok ciddi iddialar...çok da vahim...
Keşke ayrı bir konu başlığı yapsaydınız...
 

maksut ibrahim

Kıdemli Üye
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
5,889
Tepkime puanı
139
Puanları
0
Daha dün överek göklere çıkardığımız adamı, şimdi ne olduda yerden yere vuruyoruz.



Hocasinin sözünü dinlemedigi icin, Numan Kurtulmus yerden yere vuruluyor.

Milli görüs de Hocanin sözü, Peygamberimizin sözünden daha önemli.


 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Tempo dergisinde 1996 yılında yazılmış bu yazı.Bunu yazan çağdaş bir bayan(!)anlıyacağınız.
Sn takva kardeşim.Anımsadığım kadarıyla tempo dergisinde güzel(!)resimlerde oluyordu,onlarıda burda paylaşsana....

refahyol döneminde hadi onlar küfre hizmet ediyorlardı.bilerek yada bilmeyerek.Size ne oluyor sayın takva,kemalistlerle ergenekoncularla bir olup nereye vuruyorsunuz.nedir bu iştah ve kin 15 sene önceki yazıyı buraya getiriyorsunuz.

atıyorum erbakanın çocukları müsriftir onu konuşsak burda belki o alıntıladığın yazarın yazısını veririsinde,ortada birşey yokken nedir bu kin.

İktidara çamur atarken önce geçmişte ne yaptıklarına bakarlarsa, ülkeyi ne hale getirdiklerine bir bakarlarsa, sanırım biraz daha temkinli hareket ederlerdi. Kendilerini eve kapatan adamlarla kapı ardlarında plan hazırlayıp, iktidara tuzak kurmazlardı. Şimdi yeni bir konu açayım bunu orada anlatayım.
 

bakış

Kıdemli Üye
Katılım
22 Kas 2009
Mesajlar
4,717
Tepkime puanı
251
Puanları
0
Konum
İstanbul-Pendik
İktidara çamur atarken önce geçmişte ne yaptıklarına bakarlarsa, ülkeyi ne hale getirdiklerine bir bakarlarsa, sanırım biraz daha temkinli hareket ederlerdi. Kendilerini eve kapatan adamlarla kapı ardlarında plan hazırlayıp, iktidara tuzak kurmazlardı. Şimdi yeni bir konu açayım bunu orada anlatayım.
Sn takva fazla gaza geliyorsun.Bu işler tempolarla,alper tanlarla olmaz.yanlış gidiyorsun.Köşe yazılarıyla milleti yargılama
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Sn takva fazla gaza geliyorsun.Bu işler tempolarla,alper tanlarla olmaz.yanlış gidiyorsun.Köşe yazılarıyla milleti yargılama

Teknoloji çağındayız, biligiler anında yerine ulaşıyor, eski planlar bu çağda geçerli değil.
 

Emin...

Paylaşımcı
Katılım
5 Ara 2006
Mesajlar
170
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Saadet Partisi Kayyuma Devredildi Haberine Cevap

“ Her kim nefsine uyup bu camiayı hak edilmeyen sıkıntılara uğratıyorsa Allah onu ıslah eylesin, Bilerek yapıyorsa fırsat vermesin ve zelil eylesin.”
10. Sulh Hukuk Mahkemesinin Partimizle ilgili vermiş olduğu kararla alakalı yapılan yanlış ve yersiz açıklamalara cevaptır.
Mahkemelere sunulan kararlar içerisinde muhtelif partilerle alakalı emsal kararlar mevcuttur.
Bu kararlar TC Sınırlarındaki bağımsız mahkemelerce verilmiştir.
Bu emsal kararların bir başka partinin yöneticilerinden alındığını ifade etmek akla ziyandır. Şeref bey bu konuda da her zaman olduğu gibi genel başkanı yanıltmaktadır.
Kaldı ki partimiz avukatlarının sundukları emsal kararlar içinde de muhtelif partilerin kararları olduğu gibi CHP’ye ait emsal kararlarda vardır. Şeref bey bunları Deniz Baykal’dan mı aldı.
Şeref bey herhalde teknolojiyi kullanamadığı gibi başkasının kullanamayacağını düşünüyor. Ayrıca Kamalak hoca gibi bir Hukuk üstadının bilgi ve tecrübesini göz ardı ediyor. Veya işine öyle geliyor.
Bu bilgilerin hiçbiri ima ettiğiniz gibi hiç bir yerden alınmamıştır.
Ayrıca Kayyum, Önder Sav gibi teşkilat tabanına hoş gelmeyen kelime ve isimlerede sarılıyor olmanız, medet ummanız, acziyetinizi göstermekle beraber ruh halinizi ortaya koyuyor.
Ben avukat değilim, bir hukukçu da değilim ama bir teşkilatçıyım. Teknolojiyi de Şeref beyden çok iyi kullanırım teşkilatı da ondan çok iyi tanırım. Dolayısı ile doğrudan ilgim olmayan konularda da araştırma yapma kabiliyetim vardır.
Emsal Kararlar nasıl bulundu.
Google denen bir arama motoru var.
İlk sayfasını açıp; “Olağanüstü kongre, çağrı heyeti, siyasi parti, sulh hukuk mahkemesi,” vb. gibi ifadeleri yazarsanız aşağıdaki linklerdeki gibi binlerce ipuçlarına rastlarsınız.(İpucundan kastım Gazete haberi,mahkeme kararının tarih veya sayısı, avukat ismi, yetkili ismi gibi.)
Bu linkte http://www.gaziantep.com/tr/haber/g...pnin-olagan-ustu-kongre-yapmasina-karar-verdi
Yine http://www.ahmeteminyilmaz.com/tag/olaganustu-kongre/ bu linkte de Demokrat Parti’nin Bursa ilindeki benzer davalarına dair haberler mevcut. Ve bu haberde Davaya bakan avukatın ismi geçiyor. Avukatın telefonun Bursa barosunun web sitesinden bulup Bursa AGD başkanı Necati ARSLAN beyi avukatla görüşüp emsal karar ve örnek dava dilekçelerini temin etmek üzere görevlendirdik. Oda iki klasör emsal karar ve dava dilekçesi örneklerini gönderdi.
CHP Gaziantep il başkanlığının benzer bir davası ile ilgili gazete haberine ulaştık.Sonra Gaziantep’ten Yunus Bişkin (Abdulahmit GÜL kendisini tanır) diye avukat yanında çalışan bir gencimizi bu dosyanın kopyasını temin etmek (Davanın avukatı veya arşivden) üzere görevlendirdik.Oda bu dosyayı buldu ve yolladı.Bu dosya içersinde davacıların ve davalıların sundukları emsal kararlardan bize de uyanları emsal karar olarak sunduk.

Gelelim MHP’nin örnek kararına 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin yapılan ilk duruşmasında Partimiz avukatı Fikret Karabekmez sunduğumuz emsal kararların il ve ilçelere ait olduğunu genel merkeze ait bir kararın olmadığını iddia etmişti. Bunun üzerine duruşmadan hemen sonra tekrar Google arama motoruna müracaat ettik. Şöyle ki “Olağanüstü kongre, genel merkez, sulh hukuk mahkemesi” yazdık ve bu http://www.uchilal.net/HABER/112-MHPde-olaganustu-kongre-cagrisi-bos-cikti.html linke ulaştık. Bu linkte de avukat ismi olunca yine baro web sitesine müracaat ederek avukatın telefonunu temin ettik ve kendisi ile yaptığımız telefon görüşmesi akabinde kararın örneğini bizzat bürosundan temin ettik.
Tabi bunlar emek ister. Emeği olmayanlar, gayreti olmayanlar bu işe akıl erdiremezler ve iftira atarlar.
Ayrıca Medeni Kanunun 75/2. Maddesi derki “Yönetim kurulu genel kurulu toplantıya çağırmazsa üyelerden birinin müracaatı üzerine sulh hukuk hakimi 3 üyeyi çağrı heyeti olarak görevlendirir.” Kaldı ki 10.Sulh hukuk mahkemesinin kararında da hakim çağrı heyeti demekte iken sizin illa da;“KAYYUM” ifadesini kullanmanız iyi niyetli olmadığınızı ortaya koymaktadır.
Ayrıca Çağrı heyeti olarak görevlendirilenlerin her birisi en az sizler kadar Saadet Partili ve gayretli insanlardır. Hiç birisi bu davada davacı değildir. Ama dedim ya niyet dezenformasyon olunca insanlar doğru konuşmuyorlar.
Son bir dua
“ Her kim nefsine uyup bu camiayı hak edilmeyen sıkıntılara uğratıyorsa Allah onu ıslah eylesin, Bilerek yapıyorsa fırsat vermesin ve zelil eylesin.”
AMİN.
Vesselam
Hasan BİTMEZ
 
Üst