Olayları İyi analiz etmeli
Saadet Partisi iftarında yaşanan olayları değerlendiren Genel Yayın Yönetmenimiz Selim Akduman'dan çarpıcı analiz...
Tarih:
22.08.2010 16:05:07
Okunma Sayısı:
32268
Yorum Sayısı:
30
http://www.addthis.com/bookmark.php...n-erdogan-kirca-yi-fena-bozdu-video.html&tt=0http://www.addthis.com/bookmark.php...n-erdogan-kirca-yi-fena-bozdu-video.html&tt=0|
Paylaş
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı iftarında ortaya çıkan olayları yansıtan haberlerin bir çoğu ve olaylar ile ilgili yazılan köşe yazıların birçoğunda yapılan açıklamalar aslında haberi yapanlar ve yazıyı yazanlara bakıldığında net bir şekilde ortaya bir şey koyuyor:
Milli görüş hareketinin içinde zerre miktarı emeği olmayanların, kompleks ve aşağılık duygusu içinde olanların, Milli Görüş Liderini hazmedemeyen veya anlayamayanların densizliği, terbiyesizliği, ön plana çıkma hevesi, birilerine yaranma sevdası, tepeden bakma havası vs vs. Başka bir şey değil.
Çoğu çıkmış manevi bir ortamda bunlar olur mu, iftar sofrasını zehir ettiler, ramazanda terör estiren Müslüman olur mu, Erbakan’ın çeteleri, vs. deyip duruyor.
Siz ne biliyorsunuz Allah aşkına, nelerden haberiniz var ki atıp tutuyorsunuz, asıp kesiyorsunuz, haddinizi bilmiyorsunuz; hayatını ortaya koymuş ve bütün hayatı boyunca inancından taviz vermeden hiçbirinizin ödeyemeyeceği bedeller ödemiş insanlar için, ahkâm kesip seviyesizce, , terbiyesizce, küstahça eleştirebiliyorsunuz.
Ve siz Milli Görüş Liderini tanıyamadığınız, anlayamadığınız gibi, O’na baş kaldıran ve kendine emanet edilen partinin başkanlığını yürütürken bütün hassasiyetleri, ölçüleri bir kenara atıp, anlaşılması güç bir yolda yürüyen Saadet Partisi Genel Başkanını da dışarıdan gördüğünüz gibi tanıyor, gerçek özelliklerini ve karakterini bilmiyor ve O’nu da doğru tanımıyorsunuz.
Milli Görüş Liderini eleştirenler ve Saadet Partisi Genel Başkanını övenleri, üç gruba ayırabiliriz.
Milli Görüş hareketine düşman, Liderine düşman ve hareketi yok etmek isteyen fırsatçılar.
Gerçekleri bilemeyen, anlayamayan, kavrayamayan basiretsiz, saf, anlayışsız ve konunun cahili olanlar.
Hareketin liderini hazmedemeyen, çekemeyen, aşağılık duygusu içinde olan insanlar.
Bu günlerde birinci grupta olanlar büyük gayret içindeler ve basın yoluyla etkili olmaya çalışıyorlar.
İkinci grupta olanlar ise, seviyeleri kimlikleri ne olursa olsun, gerçekleri bilenler gözünde komik duruma düşüyorlar aslında.
Üçüncü gruptakiler ise, ta başından beri Milli Görüş Hareketi için hep problem olmuş ve saf insanları etkileyen zavallı bir güruhtur.
Bütün bu gelişmeleren sonra, sıkıntılara sebep olan ve camiayı zor durumda bırakan Sayın Kurtulmuş bütün sürecin vebalini düşünerek doğru bir karar vermelidir artık.
Sebep olunan gelişmeler sonucunda camia birbirine düşürülmüştür. Camia dışında da kamuoyu açısından çok sıkıntılı dönem başlamıştır.
Fırsatçılara gün doğmuş, bilen bilmeyen insanların kafaları karıştıran yorumları, açıklamaları, bilgi kirliliği herkesin kafasını allak bullak etmiştir.
Gelişen olaylar içinde fevri bazı yanlış hareketleri alıp, büyüten, ajite eden; bu yolla harekete, liderine ve inancına hakaret eden, küstahça eleştiren ve haddini bilmez laflar edenler, ya gerçek düşman, ya işin cahili, ya anlayışı kıt veya küstah, vefasız, sinir bozucu tiplerdir vesselam.
Siz bunları bir kenara bırakıp, bütün bu olaylara sebep olan, emaneti koruyamayan Sayın Numan Kurtulmuş ve ekibinin yaptıklarına, söylediklerine bakın en iyisi.
Beğenilmeyen bütün davranışların suçlusu ve sebebi aranacaksa, bakılacak yer Saadet Partisi Genel Merkezi ve başkanlık divanından başka bir yer değildir.
Medyanın ve elinde hukuki yetkiyi bulunduran genel merkezin yalan yanlış yönlendirmeleri ile gelişmelerden olumsuz etkilenen bir çok insan da iyice yoruldu ve manevi güçleri zayıfladı ne yazık ki.
Bu camianın içinde de üç grup insan oluştu bu ara:
Gelişmeleri başından beri sağlıklı değerlendirip hareketin lideri yanında yer alan sadıklar.
Her halükarda Numan Bey’in yanında yer alanlar.
Her şeyi teferruatıyla bilemeyen, kulaktan dolma bilgilerle ve medyanın etkisi ile kafaları karışık, gelişmelerden olumsuz etkilenen, her iki tarafı da eleştirebilen, çözümü merkezden bekleyen, elinden bir şey gelemediği için olur olmaz eleştiriler ile birbirlerini üzen, sıkıntılı olan bir grup.
Bütün bu gelişmelerde yapılacak şey nedir iyi belirlemek lazım.
Hareketin ölçüleri, lideri bellidir.
İyi karar verebilmek için gelişmeleri inanç terazisine koymak gerekir.
Yalana, yanlışa, yabana alet olmamak gerekir.
Hesap gününe hazırlıklı olmak gerekir.
Bu hareket siyasi bir sıradan parti hareketine çevrilmemelidir.
İnsanlık adına yapılacaksa her şey, “her şey Allah “için olmalıdır.
Allah bu hareketin içinde olanlara basiret versin, hidayet versin.
Allah sadece doğruların yanındadır, o halde doğrulardan olmalıdır herkes.
Var mı ötesi?