Ş.KAZAN ın tutumu Doğrumu ? yanlış mı KAYNAK güvenilir

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Başörtülü hakimleri Kazan yaktı dedi23 Ağustos 2010 Pazartesi 11:35
Vakit yazarından Başörtülü hakimleri, Kazan yaktı iddiası

Başörtüsü yasağına çözüm önerisi getirmek istediği için kapatılan RP'nin Adalet Bakanı Şevket Kazan hakkında çarpıcı iddia. Vakit yazarı, Kazan'ın yüksek puan almış başörtülü hakim adaylarını saf dışı etmesini yazdı.

Emekli Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Çiçek, başörtüsü yasağına karşı çözüm önerisi getirmesinden dolayı kapatılan Refah Partisi'nin Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın, yazılı ve sözlü sınavdan yüksek puan almış dört başörtülü hakim adayının puanlarının silinerek elenmesine neden olduğunu yazdı.

Vakit Gazetesi yazarı olan Nusret Çiçek, Refah-Yol döneminin Adalet Bakanı Şevket Kazan, hakkında çok çarpıcı bir iddiayı ortaya attı. Emekli Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Çiçek, başörtüsü yasağına karşı sunduğu çözüm önerisinden dolayı kapatılan Refah Partisi'nin Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın, yazılı ve sözlü sınavdan yüksek puan almış dört başörtülü hakim adayının puanlarının silinerek elenmesine neden olduğunu yazdı.

Türkiye'nin bir çok il ve ilçelerinde Savcı, Başsavcı olarak görev yapan Adalet Bakanlığı'nda Bakan Danışmanı, Personel Genel Müdür Yardımcısı, Tetkik Hakimliği görevlerinde bulunan ve son olarak da Ankara Başsavcı Vekili olarak görev yaptıktan sonra, Ağır Ceza Mahkemesi hakimliğinden emekli olan Çiçek, Şevket Kazan'ın Adalet Bakanı olduğu dönemde, yazılı ve mülakat sınıvını yüksek puanla geçen dört başörtülü hakim adayı kızın aldıkları puanların düşürülerek, yerlerine imtihanı kazanmayan başkalarının yazıldığını öne sürdü.

Refah-Yol Hükümeti döneminde hakim sınıfından bürokrat olduğunu ve yapılan Hakim Adayları Sınavı'nın yöneticisi olduğunu aktaran Çiçek'in çok konuşulucak iddiası şöyle: "Kazananlar arasında başörtülü dört kızımız vardı. Birisinin babası albay (Hasan), o da silleyi diğer taraftan yemişti... Bu dört başörtülü kızımız hem yazılıyı hem de mülakatı kazanmışlardı. Ne var ki bir gün listeyi, bakan istiyor diye özel kalemden (Şevket beyin Müdürü Halis vardı, bu kişi sonradan DSP İl Genel Meclis üyesi oldu) gelip aldılar... Liste bana dönünce, ne göreyim! Dört kız adayın daha önce almış oldukları yüksek puanlar düşürülerek yerine imtihanı kazanmayan başkaları yazılmış..."

Çiçek, puanları silinerek Hakim olmaları engellenen kızlardan birisinin sözlerinin hala kulaklarında olduğunu ve “Sizi Allah’a şikayet ediyorum...” dediğini de kaydetti.

Nusret Çiçek sözleri için, "İftira değil, çamur değil... Olay gerçek... Bugün dünya yarın ahret... Olayın canlı şahitleri hâlâ görevde..." diyerek de güvence verdi.

Bu alıntı Haber 5 ten alınmadır.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Numan Kurtulmuş meşruiyetini yitirmişse kim meşru?

Nusret Çiçek - Vakit


Bu soruyu Saadet Partisi camiasında herkes birbirine sorup duruyor.
Kim meşru, kim meşru değil?..
Tüzük şartlarında seçilen mi meşru, seçilmeyen mi?..
Erbakan hocanın “Artık meşruiyet ortadan kalkmıştır ve temel esaslara saygısızlık yapılmıştır. Kongre yapılacaktır ve yanlışlıklar düzeltilecektir” sözü çok ağır olmuyor mu?

Muhterem Hocam genel başkan olamayacağına göre...
Bir başkası Numan beyden daha mı liyakatli?


Tarih olmadı diyor, camia hiç olmadı diyor...
Birileri şüphesiz durmadan yanlış yapıyor ama kim?
Çizgi dersek hangi çizgi?
Refah-Yol hükümeti döneminde çizgiye riayet etmeyenler sermayeyi zaten kediye yüklemişlerdi. O zamanlar da çok söyledik ama “Biz biliriz, siz kim oluyorsunuz” hesabına kimseler kaale bile almadı... Sonra ne oldu?
Parti ikiye bölündü.
“E gelsinler elimizi öpsünler de bağışlayalım.”
Gelmediler, kimsenin de elini öpmediler...
Refah-Yol hükümetinde Adalet Bakanı Şevket Kazan...
Ben de o hükümetin hakim sınıfından bürokratıydım... Yakından gördüm ve de şu anda seçim yapıldığı halde bazılarının kışkırtmasıyla yanlış yapanları uyarmak babında söylüyorum.
Allah için başka da bir niyetim yok. Hiçbir parti ile de alakam yok...
Tek isteğim, inançlı kesimin başarmasıdır.
Bu Kurtulmuş olur, Erdoğan olur, Yalçın Topçu olur fark etmez...
Şevket Kazan bey o günlerde de yanlış yapmıştı.

Düşünün ki Refah Partili bir bakan, namazlı hakim ve savcıları HSYK’ya ihbar eden müfettişi müsteşar olarak atıyor. Akabinde, dört başörtülü hakim adayının dramı gelir...

İftira değil, çamur değil... Olay gerçek... Bugün dünya yarın ahret...
Olayın canlı şahitleri hâlâ görevde...
Yaptığımız hakim adayları imtihanının yöneticisi bendim. Kazananlar arasında başörtülü dört kızımız vardı. Birisinin babası albay (Hasan), o da silleyi diğer taraftan yemişti...

Bu dört başörtülü kızımız hem yazılıyı hem de mülakatı kazanmışlardı. Ne var ki bir gün listeyi, bakan istiyor diye özel kalemden (Şevket beyin Müdürü Halis vardı, bu kişi sonradan DSP İl Genel Meclis üyesi oldu) gelip aldılar...

Liste bana dönünce, ne göreyim! Dört kız adayın daha önce almış oldukları yüksek puanlar düşürülerek yerine imtihanı kazanmayan başkaları yazılmış...
O kızlardan birisinin söylediği hâlâ kulaklarımda:
“Sizi Allah’a şikayet ediyorum...”
Temel esaslardan sapma derseniz herhalde bundan büyüğü olmaz.
Şimdi de aynı Şevket bey GİK listesine alınmadı diye atakta...

Yapılan parti kongresinde Numan Kurtulmuş Genel Başkan seçildiğine göre meşruiyet neden hâlâ tartışılıyor? Bu kongreye kanalizasyon akarı karışmadığına göre seçenler partililer, seçilenler yine partililer. Yapılan kongre de tüzüğe göre meşru.
Efendim bizi neden seçmediler?
49 sefer seçildiniz, 50. sefer seçilmeyince kıyametler mi kopar?
Şevket Kazan beyefendinin Önder Sav’a koşması, arkasından mahkemeden keşif çıkartıp partiye kayyım istemesi eksen kayması sayılmıyor mu?
Kayyım demek, hesabı kitabı bilmeyeni yönetmek demektir.
Allah için, yeni seçilen yönetimde var mı öyle bir emare?
Yapanlara yaptıkları, konuşanlara da konuştukları yakışıyor mu?
Ben isterim ki hem delegeler hem de il başkanları seçilmedik diye ortalığı karıştıranların peşine takılmasınlar. Gemi ehil kaptanın elinde, rotasında gidiyor. Varsın gitsin...
Hem bu menfi tutum belli yaşa gelmiş kişilere hiç yakışıyor mu?
Hani istişare farzdı?
Hani seçilene saygımız vardı?
Sayın Kurtulmuş aydan gelmedi, Küba’dan gelmedi...
Bu camianın denenmiş, deneyimli, liyakatli adamı...
Her şeyi ile dört dörtlük...
Partiye Genel Başkan olduğundan bu tarafa kamu yoklamaları Saadet Partisi’nin % 6’lardan yukarılara doğru tırmanmakta olduğunu gösteriyor.
Bırakın yükselsin, yoksa bizim bilmediğimiz şeyler mi var?
Hesaplardan hesap mı var?
Ne varsa...
Gerçekten onu da bilmek isteriz...



Haber 5 ten alınmadır.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Kazan ne yapmış, kepçe ne yapacak bilemem ama bildiğim, büyüklerimizden duyduğum bir söz vardır; Türkiyede başörtüsü yasağının tek nedeni Erbakandır. Dindarların madur edilmesinin nedeni o dur. Derler hep. Doğrusunu Allah bilir.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Gerçekten artık iyice bunaldı Müslümanlar.

Bir söz vardır avamda.

İYİLİK YAPAYIM DERKEN KÖTÜLÜK YAPMA.
 
Üst