Süleyman Şah Operasyonu

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
DAHA ÖNCE!!!

Suriye Hükûmeti, Fırat Nehri üzerinde 1966’da başlattığı Tabka barajının 1973’te inşaatını bitireceğini ve Caber Kalesinin baraj suları altında kalacağını ileri sürdü. Türk hükûmetinden türbenin yerini değiştirmesi veya Türkiye’ye naklini talep etti.


Yeni ortaya çıkan durum üzerine Türkiye ve Suriye hükûmetleri arasında yapılan görüşmeler sonucunda imzalanan antlaşmaya göre; Türbe, müştemilatı ile birlikte Karakozak köyü yakınındaki yeni yerine nakledilmiştir.





Başbakan Davutoğlu, sabaha karşı gerçekleştirilen Süleyman Şah operasyonuna dair yaptığı açıklamada "Türkiye’nin yurt dışında başka toprağı kalmadı algısı var. Bunun hakkında ne diyorsunuz?" sorusunu da cevapladı. Davutoğlu, "Bu yanlış bir algıdır. Birliklerimiz Suriye’ye girerek Eşme’de Türk Bayrağı çekilmiştir. Karakozak’taki Türk bayrağı inmeden Suriye’nin başka bir noktasında Türk bayrağı dalgalanmaya başlamıştır" dedi.
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
TSK, "Suriye'de ortaya çıkan güvenlik sorunları ve askerî zaruretler nedeniyle, haklarımız saklı kalmak üzere geçici olarak yine Suriye topraklarında bulunan Suriye Eşmesi Köyüne taşınmak üzere getirilmiştir." açıklaması yaptı.


TSK tarafından yapılan açıklamada, "Uluslararası Antlaşmalar ile Türk toprağı olan Süleyman Şah Saygı Karakolu'ndaki manevi değeri yüksek ecdat yadigârı emanetler, Suriye'de ortaya çıkan güvenlik sorunları ve askerî zaruretler nedeniyle, haklarımız saklı kalmak üzere geçici olarak yine Suriye topraklarında bulunan Suriye Eşmesi Köyüne taşınmak üzere getirilmiştir. Geride değerli emanet bırakılmamıştır. Suriye Eşmesi'nde naaşın nakledileceği bölge birliklerimiz tarafından kontrol altına alınmış, bayrağımız göndere çekilmiştir." denildi.
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
SÜLEYMAN ŞAH'A SALDIRI: İÇERİDE DE ORTAKLARI VAR

Son günlerde, özellikle CHP ve Türkiye içindeki bazı çevreler, Süleyman Şah’a saldırı olacağına yönelik spekülasyonları öne çıkarıyordu.

Spekülasyonlar, bir ihtimali veya endişeyi dile getirmekten çok, birilerinin, içeride bazı çevrelerin de bilgisi dahilinde, Türkiye için çok özel bir yer olan Süleyman Şah türbesine bir saldırının provoke edildiğine dair kanaatleri besliyordu.

Bir şeyler tezgahlanıyor ve bazı çevreler bu tezgahın farkındaydı. Belki de bir işbirliği söz konusuydu. Türkiye içinden ve dışarıdan bazı çevreler, İŞİD üzerinden veya IŞİD süsü verilmiş bir organizasyon hazırlığındaydı.

Bu anlamda Süleyman Şah, IŞİD meselesi olmaktan çıkarılıp, seçim öncesi Türkiye kamuoyunu dalgalandıracak bir iç mesele olarak hazırlanıyordu. Birileri terör üzerinden Türkiye ile hesaplaşmak istiyor, bunun için de en hassas ve tarihi yerlerden biri olan Süleyman Şah türbesini öne çıkarıyordu.


 

garip70

Ordinaryus
Katılım
30 Kas 2009
Mesajlar
2,779
Tepkime puanı
309
Puanları
0
Bölge kaynıyor. Herkes eteklerindeki tüm taşları döküyor. Bölgede büyük bir satranç oynanıyor. Eskiden savaş meydanlarında Türk ordusunun bir Bozkurt Taktiği vardı. Önce geri çekilir, sonra çaktırmadan düşman kuşatılır ve yok edilirdi. Aklıma o taktik geldi. Benim bu konuda hükümeti eleştirmem ve yaptığı manevralara karşı çıkıp ayağına dolanmam doğru olmaz. Çünkü ne istihbarattan haberim var, ne de böyle konularda uzmanım. Kapılar ardında neler döndüğünü bilemeyiz. Aleyhte yorum yapmanın doğru olmadığına inanıyorum...
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
TÜRKİYE TUZAĞA DÜŞÜRÜLECEKTİ

Bu çerçevede bir ihtimal daha var: Son günlerde Ürdün, Mısır ve Libya’da da etkisini gösteren, hızla bölgeselleşen IŞİD’e yönelik geniş kapsamlı bir operasyon ihtimali giderek güç kazanıyor. Böyle bir durumda örgütün koalisyonda yer alabilecek olan Türkiye’ye yönelik ilk saldırısı Süleyman Şah’a olacaktır. Bu da askerlerimizin orada kurban edilmesi demektir.

Yine bazı kaynaklar, örgütün Türkiye içinde de bir takım hazırlıkları olduğuna dair iddiaları bir süredir dillendiriyordu. Yabancı istihbarat servislerinin oldukça etkin olduğu örgütün bir anda Türkiye’ye yönlendirilmesi pekala muhtemeldir. Türkiye içindeki terör saldırıları kuvvetle muhtemel bundan sonra IŞİD adı kullanılarak yapılacaktır. Hem Süleyman Şah’a saldırı ihtimali, hem de Türkiye içinde saldırı ihtimalleri Türkiye’yi hareket geçirmiş olabilir.

İşin daha da dikkat çekici yönü, dün geceki operasyonu Türkiye’nin Kürtlerle işbirliği içinde yapması. Bu işbirliği her ne kadar son operasyonda çok önemliyse bile IŞİD’in Türkiye’yi hedef seçmesi için bir gerekçe olarak kullanılabilir. Kimse yanlış anlamasın ama Mısır ve Ürdün olayında olduğu gibi, örgüt bu gerekçe üzerinden Türkiye’ye yönlendirilebilir. Üst akıl Ürdün ve Mısır’ı nasıl tuzağa düşürmüşse Türkiye’yi de böyle tuzağa çekiyor olabilir.

Ancak asıl güçlü ihtimal bu değil. Güçlü ihtimal ya da tezgah; örgütün Süleyman Şah’a saldırması, oradaki askerlerimize zarar vermesi olacaktı. Böylece Türkiye ile örgüt karşı karşıya getirilecek, Türkiye içine de yansıyacak şekilde uzun süreli yeni bir terör dalgası ile boğuşmak zorunda kalacaktık. Bu ihtimal tamamen yabancı kaynaklı bir senaryodur ve hala çok ciddidir.
Yani Süleyman Şah, bizim için bir tuzağa dönüştürülecekti.

TÜRKİYE'Yİ IŞİD'LE SAVAŞA SOKMAK...

Konuyla ilgili 18 Şubat’ta “IŞİD Türkiye’ye saldırabilir” başlığı altında bir yazı yazdım ve tehlikeye dikkat çektim. Tezim şu:

IŞİD’in ilk hedefi Şiiler’di. Suriye ve Irak’ta İran etkisine karşı harekete geçmişlerdi. Sünniliği kullanıyorlardı. Bir anda strateji değişti, örgüt Sünni Kürtlerin üzerine yöneltildi. Bu, şaşırtıcı bir durumdu ve şu ana kadar bu değişikliğin sağlıklı bir açıklamasına rastlamadım.

Ardından Ürdünlü pilotu vahşi bir şekilde yaktırarak bu ülkeyi provoke ettiler. Ürdün IŞİD’e savaş ilan etti ama aslında tuzağa düşürüldü. Bu savaşı kazanamazdı ama ciddi bir istikrarsızlığa sürüklenecekti. Hemen ardından Mısırlı 21 Kıpti örgüt tarafından öldürüldü ve infaz görüntüleri servis edildi. Mısır savaş uçakları Libya’daki bazı yerlere saldırdı ve IŞİD’le çatışmaya sürüklendi. Aslında Mısır da örgütler üzerinden istikrarsızlaştırma senaryosunun bir parçası oluyordu.

TUZAĞI IŞİD DEĞİL O ÇEVRELER KURDU

Bu endişe, Türkiye’yi gündeme getiriyor. IŞİD’in bir anda Kürtlerle savaşa sokulması gibi örgüte yeni bir hedef belirlenebilir ve Türkiye’ye yönlendirilebilirdi. Son dönemde buna yönelik ciddi işaretler mevcut. Birileri IŞİD’i Türkiye üzerine sürme hesapları yapıyor. O birileri Türkiye’yi bu örgüt üzerinden sınayacaktı.

Dün geceki operasyon, bütün bu senaryoları boşa çıkarmaya dönüktü. Süleyman Şah’ı hedef olmaktan çıkarıp Türkiye’ye kurulan tuzağı bozmaya dönüktü.
Türkiye çok büyük bir oyunu bozdu. Kimin oyununu? IŞİD’in değil, örgüt içindeki yabancı istihbarat birimlerinin oyununu. Onlar örgüt üzerinden Süleyman Şah’ı vuracak ve Türkiye’yi çok büyük bir belaya sürükleyeceklerdi.
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Paralel yapı mensubu bazı gazeteciler ve ulusalcılar Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'ndaki askerleri tahliye etmek için büyük bir gizlilik ve titizlikle yürüttüğü operasyonun deşifre olması için elenden geleni yaptı. Paralel yapının son davranışısosyal medyada günün konusu oldu.
ASKERİN GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE DÜŞÜRDÜLER
Türk askeri sınırın 200 metre içerisinde iken operasyonu sosyal medyada deşifre ederek Mehmetçiğin can güvenliğini tehlikeye sokan paralelciler, gece saatlerinden itibaren operasyonu itibarsızlaştırmak için elinden geleni yaptı.
TÜRBENİN DAHA ÖNCE İKİ KEZ TAŞINDIĞINI GİZLEDİLER
Daha önce 1939 ve 1973 yıllarında iki kez taşınan Süleyman Şah türbesinin 800 yıl sonra taşındığı yalanını söylemekten çekinmeyenler, bayrak ve kutsal emanetleri de çirkin emellerine alet etti. Paralel yapı mensuplarının sosyal medyadaki bu tavrı Gülen hareketi içinde bile tepki ile karşılandı.
O5mqo_1424597063_7637.jpg

p2yFG_1424596170_4788.jpg

6sFD9_1424596213_7817.jpg
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
1939 da 1975 de 2015 de yeri değişti.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Avanak Avni'ler operasyonu bilemedi, Kamalak Avni'leri derdi aldı.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Bölge kaynıyor. Herkes eteklerindeki tüm taşları döküyor. Bölgede büyük bir satranç oynanıyor. Eskiden savaş meydanlarında Türk ordusunun bir Bozkurt Taktiği vardı. Önce geri çekilir, sonra çaktırmadan düşman kuşatılır ve yok edilirdi. Aklıma o taktik geldi. Benim bu konuda hükümeti eleştirmem ve yaptığı manevralara karşı çıkıp ayağına dolanmam doğru olmaz. Çünkü ne istihbarattan haberim var, ne de böyle konularda uzmanım. Kapılar ardında neler döndüğünü bilemeyiz. Aleyhte yorum yapmanın doğru olmadığına inanıyorum...

Kamalak Avnilerle Avanak Avniler Suriye deki toprağımızdan Ak Parti vazgeçti diye sanal ortamda yalan atıyorlar. Cumhurbaşkanı, Genelkurmay, Başbakan, Mit yalan mı söylüyor. Suriye Eşmesine taşındı türbe. On dönümlük bir araziye bayrağı diktik.
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,657
Tepkime puanı
2,337
Puanları
113
Konum
istanbul
On dönümlük yeni bir yere Suriye'de bayrağı diktik. Daha önce güvenlik nedeniyle Şahın türbesi 2 defa yer değiştirdi. Dün güvenlik nedeniyle 3. kez yer değiştirdi. Daha önceki değişimler nasıl normalse bu da normal bir durum. Suriyedeki toprağımızda bayrağımız dalgalanıyor. İftiracılar çatlasın.


Daha öncekiler baraj yapımı ve jeolojik nedenlerleydi. Terörist korkusundan değil. Sapla samanı karıştırmayalım
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Fetullahçı hainler ve kuklası CHP’nin o yalanına Başbakan’dan net cevap

Fetullahçı hainler ve kuklası CHP’nin “Türkiye’nin yurtdışındaki ilk toprağını verdik” şeklindeki kara propagandasına Başbakan Ahmet Davutoğlu net cevap verdi.

DAVUTOĞLU OPERASYONU GENELKURMAY’DA TAKİP ETTİ

Şah Fırat Operasyonu’nu Genelkurmay Karargahı’nda adım adım takip eden Başbakan Ahmet Davutoğlu, Süleyman Şah Saygı Karakolu’na yapılan ‘Şah Fırat’ operasyonuyla ilgili Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ile açıklamalar yaptı.

DAVUTOĞLU: TSK HER TÜRLÜ AŞAR

Başbakan Davutoğlu, Şah Fırat Operasyonu’nun kararının, hukuk kuralları çerçevesinde Ankara’da alındığını belirterek, “Hiçbir merciden ne izin ne yardım talep edilmiştir. Eğer önümüze bu operasyon esnasında kim çıkmış olursa olsun, bu talimat verildikten sonra şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri her türlü engeli aşar, her türlü çatışma riskini de göze alır, yeni Süleyman Şah Karakoluna kadar iner ve o emanetleri salimen ülkemize getirir” dedi.

TÜRKİYE’NİN YURT DIŞINDA TOPRAĞI KALMADI MI?

Başbakan Ahmet Davutoğlu, yurt dışında Türk toprağının kalmadığı yönündeki açıklamaların yanlış olduğunu dile getirdi.

DAVUTOĞLU: HAVA KUVVETLERİNE GEREK KALMADI

Başbakan Davutoğlu, hava Kuvvetlerimizin kullanılmasına ihtiyaç hissedilecek bir durum söz konusu olmadı. Ama operasyon anından itibaren, yani saat 21.00 itibarıyla bütün taraflar biliyorlardı ki bu operasyona yönelik herhangi bir müdahale en yüksek şekilde karşılık görür ve vazife sonucu ne olursa olsun yerine getirilir. Bunun bilinmesi suretiyle tabii Türkiye’nin caydırıcı gücünden herkes de haberdar olduğu ve bunu yakınen bildiği için çatışma söz konusu olmamıştır. Sivil bir kayıp söz konusu olmamıştır, şeklinde ifadeler kullandı.

İşte Davutoğlu’nun açıklamasında satır başları:
-Son derece başarılı bir operasyon daha gerçekleşmiştir. Bildiğiniz gibi milletimizin Anadolu’ya yürüyüşünün öncüsü olan Kayıboyu yürüyüşünün öncüsü Süleyman Şah’ın Fırat kenarından vefat etmesi Kabil Kalesi’ne defnedilmesi suretiyle orada bizim için son derece mukaddes bir mekan oluşmuştur.

-Suriye’de iç savaşın çıkmasının ardından bir çok kez buradaki toprağımızı korumak için tedbirler alınmıştır. Şu ana kadar da TSK vazifesini yerine getirilmiştir. Ancak son zamanlarda yaşananların ardından Hükümetimiz tarafından operasyon emri verilmiştir.
-Bu emanetler, nakli kubur yine dini bir törenle birkaç saat içinde, geçici bir kaç günlük bir mekanda yine Türkiye’de muhafaza edilecek. İnşallah, kontrol altına aldığımız Suriye Eşmesi tarafındaki bölgede, ki şu anda orada bayrağımız dalgalanmaktadır, askerlerimiz orayı kontrol altına almışlardır.

-”Zamanlaması son ana kadar mahfuz tutulan bir operasyon dün akşam saat 21.00 itibarıyla başlatılmıştır. Dün akşam saat dokuzda eş zamanlı iki operasyon birden başlatılmıştır”
-”(Şah Fırat Operasyonu) 39 tank, 57 zırhlı araç, 100 araç ve 572 personelle Suriye’ye girilmiştir. Takriben 00.30, yani yarımda birliklerimiz, Süleyman Şah Saygı Karakoluna ulaşmışlardır.”
-Bütün birliklerimiz salimen ülkeye dönmüştür.

-Son derece başarılı bir operasyondur. Uluslararası hukuk anlamında hiçbir hakkımız zayi edilmemiştir. Manevi değer itibarıyla yine Suriye toprakları içinde her türlü korunak altında alınmıştır. Bu konuda gerekli bildirimler de yapılmıştır. Bir milletin ancak ve ancak tarihine sahip çıkmasıyla geleceği inşa edebileceğine inandığımızı vurgulamak istiyorum. Tarihine ve tarihi sembollerine sahip çıkamayan milletler geleceği inşa edemezler.
-Herhangi bir istismara meydan vermemek için manevi emanetler alındıktan sonra geride kalan yapılar kullanılamaz hale getirilmiştir.

-Operasyon kararı Ankara’da alındı. kimseye sormadık. Koalisyon güçlerine operasyon başladıktan sonra bilgi verildi.
- Bu süreç içinde başta Özgür Suriye Ordusu ve bütün taraflar olmak üzere herhangi bir sivil kayıp olmaması için koalisyon güçlerine operasyon başladıktan sonra veya o süreç esnasında gerekli bildirimlerde bulunulmuştur. Zaten koalisyon güçlerinin sürekli bir hava harekatı olduğu için bu koordinasyon kaçınılmaz bir şekilde yaşanmıştır.
-Türbedeki 38 personel Türkiye’ye getirildi.
Davutoğlu’nun açıklamasından sonra bir basın mensubunun “Türkiye’nin yurt dışında başka toprağı kalmadı algısı var. Bunun hakkında ne diyorsunuz?” sorusuna Başbakan çok net bir cevap verdi:

“Bu yanlış bir algıdır. Önemli olan Süleymanşah’ın manevi emanetine sahip çıkmaktır. Bu topraklar üzerinde şu an itibariyle hatta gece 21 itibariyle birliklerimiz Suriye’ye girerek Eşme’de Türk Bayrağı çekilmiştir. Karakozak’taki Türk bayrağı inmeden Suriye’nin başka bir noktasında Türk bayrağı dalgalanmaya başlamıştır. 38 personelimiz ülkemize gelmiş durumdadır. Bir ekranda Karakozak’taki askerlerimizi diğer yanda da 4 kol halinde yürüyen askerlerimizin görüntüsü takip ettik.”

http://www.medyagundem.com/fetullahci-hainler-ve-kuklasi-chpnin-o-yalanina-basbakandan-net-cevap/
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Türkiye tuzağı gördü “Şah Fırat”la büyük oyunu nasıl bozdu? SÜLEYMAN ŞAH’A SALDIRI: İÇERİDE DE ORTAKLARI VAR

Dün geceki operasyon, bütün bu senaryoları boşa çıkarmaya dönüktü. Süleyman Şah’ı hedef olmaktan çıkarıp Türkiye’ye kurulan tuzağı bozmaya dönüktü. Türkiye çok büyük bir oyunu bozdu” diyen Yeni Şafak Yazarı İbrahim Karagül ‘Türkiye’nin bir tuzağa çekilmeye çalışıldığını’ ifade ederek ‘Türkiye’nin bu oyunu bozduğunu’ yazdı.

İşte o yazı:
Türkiye dün gece Suriye’de müthiş bir askeri/istihbarat operasyonu yaptı. Özel kuvvetler ve MİT personelinden oluşan bir ekip, saat 23 civarında başlayan dokuz saatlik bir operasyonla, Suriye topraklarında bulunan Süleyman Şah Karakolu’ndaki Süleyman Şah’ın naaşını Türkiye’ye getirdi.
İHA’lar, zırhlı araçlar, zırhlı ambulanslarla yapılan operasyonla 38 askerimiz de Türkiye’ye getirildi. Askerlerimizin yerine yenileri gönderilecek, Süleyman Şah’ın naaşı da yine Suriye’de daha güvenli bir bölgede yeniden defnedilecek.

Bu haberle ilgili bütün detayları, iki gündür süreci izleyen, bölge ve operasyonla ilgili bilgileri anlık aktaran Ankara büromuzdan Çetiner Çetin’in bugünkü Yeni Şafak’taki haberinden okuyacaksınız.
Operasyonun detayları bugün netleşecek. Operasyonun gerekçeleri, arkasında yatan endişeler, neden böyle bir harekete gerek duyulduğu, tahmin ettiğimiz ve edemediğimiz ihtimaller yoğun olarak tartışılacak. Ama sadece Süleyman Şah meselesi değil bu konu.

SÜLEYMAN ŞAH’A SALDIRI: İÇERİDE DE ORTAKLARI VAR

Son günlerde, özellikle CHP ve Türkiye içindeki bazı çevreler, Süleyman Şah’a saldırı olacağına yönelik spekülasyonları öne çıkarıyordu.
Spekülasyonlar, bir ihtimali veya endişeyi dile getirmekten çok, birilerinin, içeride bazı çevrelerin de bilgisi dahilinde, Türkiye için çok özel bir yer olan Süleyman Şah türbesine bir saldırının provoke edildiğine dair kanaatleri besliyordu.

Bir şeyler tezgahlanıyor ve bazı çevreler bu tezgahın farkındaydı. Belki de bir işbirliği söz konusuydu. Türkiye içinden ve dışarıdan bazı çevreler, İŞİD üzerinden veya IŞİD süsü verilmiş bir organizasyon hazırlığındaydı.
Bu anlamda Süleyman Şah, IŞİD meselesi olmaktan çıkarılıp, seçim öncesi Türkiye kamuoyunu dalgalandıracak bir iç mesele olarak hazırlanıyordu. Birileri terör üzerinden Türkiye ile hesaplaşmak istiyor, bunun için de en hassas ve tarihi yerlerden biri olan Süleyman Şah türbesini öne çıkarıyordu.

Gazeteci Metehan Demir’in karakoldaki askerlerin mağdur olduğuna yönelik iddiaları tepki çekmiş, CHP ve içerideki bazı çevrelerin spekülasyonları kamuoyunu rencide edecek noktaya ulaşmıştı. Genelkurmay kaynakları bu haber ve iddialardan rahatsız olmuş, iddiaların özellikle servis edildiği kanaati yaygınlık kazanmıştı. IŞİD’in saldıracağı iddiaları ve Türkiye’nin askerlerini değiştirmede aciz kaldığına dair söylentiler sonrası böyle bir operasyon gerçekleşti.

Bütün bölgede çok ciddi değişiklikler belirginleşiyor, son yazılarda hep bu değişikliğe dikkat çekiyorum. IŞİD üzerinden, örgütler üzerinden sadece Irak ve Suriye değil, Libya’ya kadar uzanan bölgede olağanüstü bir hareketlilik var. Bu hareketlilik çok yakın zamanda sarsıcı gelişmeleri öne çıkarabilir. Çünkü ülkelerin örgütler üzerinden tuzağa çekildiği bir senaryo var ve bu senaryo hiç de iyiye işaret değil.

TÜRKİYE TUZAĞA DÜŞÜRÜLECEKTİ

Bu çerçevede bir ihtimal daha var: Son günlerde Ürdün, Mısır ve Libya’da da etkisini gösteren, hızla bölgeselleşen IŞİD’e yönelik geniş kapsamlı bir operasyon ihtimali giderek güç kazanıyor. Böyle bir durumda örgütün koalisyonda yer alabilecek olan Türkiye’ye yönelik ilk saldırısı Süleyman Şah’a olacaktır. Bu da askerlerimizin orada kurban edilmesi demektir.

Yine bazı kaynaklar, örgütün Türkiye içinde de bir takım hazırlıkları olduğuna dair iddiaları bir süredir dillendiriyordu. Yabancı istihbarat servislerinin oldukça etkin olduğu örgütün bir anda Türkiye’ye yönlendirilmesi pekala muhtemeldir. Türkiye içindeki terör saldırıları kuvvetle muhtemel bundan sonra IŞİD adı kullanılarak yapılacaktır. Hem Süleyman Şah’a saldırı ihtimali, hem de Türkiye içinde saldırı ihtimalleri Türkiye’yi hareket geçirmiş olabilir.

İşin daha da dikkat çekici yönü, dün geceki operasyonu Türkiye’nin Kürtlerle işbirliği içinde yapması. Bu işbirliği her ne kadar son operasyonda çok önemliyse bile IŞİD’in Türkiye’yi hedef seçmesi için bir gerekçe olarak kullanılabilir. Kimse yanlış anlamasın ama Mısır ve Ürdün olayında olduğu gibi, örgüt bu gerekçe üzerinden Türkiye’ye yönlendirilebilir. Üst akıl Ürdün ve Mısır’ı nasıl tuzağa düşürmüşse Türkiye’yi de böyle tuzağa çekiyor olabilir.

Ancak asıl güçlü ihtimal bu değil. Güçlü ihtimal ya da tezgah; örgütün Süleyman Şah’a saldırması, oradaki askerlerimize zarar vermesi olacaktı. Böylece Türkiye ile örgüt karşı karşıya getirilecek, Türkiye içine de yansıyacak şekilde uzun süreli yeni bir terör dalgası ile boğuşmak zorunda kalacaktık. Bu ihtimal tamamen yabancı kaynaklı bir senaryodur ve hala çok ciddidir.
Yani Süleyman Şah, bizim için bir tuzağa dönüştürülecekti.

TÜRKİYE’Yİ IŞİD’LE SAVAŞA SOKMAK…

Konuyla ilgili 18 Şubat’ta “IŞİD Türkiye’ye saldırabilir” başlığı altında bir yazı yazdım ve tehlikeye dikkat çektim. Tezim şu:
IŞİD’in ilk hedefi Şiiler’di. Suriye ve Irak’ta İran etkisine karşı harekete geçmişlerdi. Sünniliği kullanıyorlardı. Bir anda strateji değişti, örgüt Sünni Kürtlerin üzerine yöneltildi. Bu, şaşırtıcı bir durumdu ve şu ana kadar bu değişikliğin sağlıklı bir açıklamasına rastlamadım.

Ardından Ürdünlü pilotu vahşi bir şekilde yaktırarak bu ülkeyi provoke ettiler. Ürdün IŞİD’e savaş ilan etti ama aslında tuzağa düşürüldü. Bu savaşı kazanamazdı ama ciddi bir istikrarsızlığa sürüklenecekti. Hemen ardından Mısırlı 21 Kıpti örgüt tarafından öldürüldü ve infaz görüntüleri servis edildi. Mısır savaş uçakları Libya’daki bazı yerlere saldırdı ve IŞİD’le çatışmaya sürüklendi. Aslında Mısır da örgütler üzerinden istikrarsızlaştırma senaryosunun bir parçası oluyordu.

TUZAĞI IŞİD DEĞİL O ÇEVRELER KURDU

Bu endişe, Türkiye’yi gündeme getiriyor. IŞİD’in bir anda Kürtlerle savaşa sokulması gibi örgüte yeni bir hedef belirlenebilir ve Türkiye’ye yönlendirilebilirdi. Son dönemde buna yönelik ciddi işaretler mevcut. Birileri IŞİD’i Türkiye üzerine sürme hesapları yapıyor. O birileri Türkiye’yi bu örgüt üzerinden sınayacaktı.

Dün geceki operasyon, bütün bu senaryoları boşa çıkarmaya dönüktü. Süleyman Şah’ı hedef olmaktan çıkarıp Türkiye’ye kurulan tuzağı bozmaya dönüktü.
Türkiye çok büyük bir oyunu bozdu. Kimin oyununu? IŞİD’in değil, örgüt içindeki yabancı istihbarat birimlerinin oyununu. Onlar örgüt üzerinden Süleyman Şah’ı vuracak ve Türkiye’yi çok büyük bir belaya sürükleyeceklerdi.

http://www.medyagundem.com/turkiye-tuzagi-gordu-sah-firatla-buyuk-oyunu-nasil-bozdu/
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Cemil Barlas @secondvirus · 2 sa. 2 saat önce

içimizdeki kahpe casusların çarpıtarak sızdırdığı senaryo buymuş.. o adiler kendi askerimizi bombalayacağız diye yaymıştı..

provokasyon konuları tek tek ellerinden alınıyor.. süleyman şah gitti.. şu güvenlik paketi de çıksın sonra istedikleri kadar zırlasınlar.

siz süleyman şahı bırakın cia ajanı olan kendi şahınızın kaderine bakın.. deliğe tıkılmamak için nerelere kaçacak..

meğer "vatan toprağı"na çok hassaslarmış.. o yüzden fg abd'de..

ey şer ittifakı.. arkanıza 5 terör örgütü 10 tane gizli servis alsanız da türkiyeyi KARIŞTIRAMAYACAKSINIZ..

sadece havadan bombalamayı bilenlere sadece karadan yapılan operasyon tam kapak oldu.
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Suriye Devlet Televizyonu'na yapılan açıklamada Şam rejimi Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine girmesini saldırganlık olarak niteledi.:):):)Şam rejimi, Türkiye'nin operasyonla ilgili Suriye'nin Türkiye'deki konsolosluğuna bilgi verdiğini ancak bir anlaşmayı varılmasını beklemeden harekete geçtiği belirtildi.

Şam rejimi, bu operasyonun yansımalarından Türkiye'nin sorumlu olacağını söyledi.:):):)
 
Üst