Ruhul Furkan FATİHA TEFSİRİ

TikKy

Üye
Katılım
17 Ağu 2006
Mesajlar
114
Tepkime puanı
20
Puanları
18
Konum
İslambollu
ayet1bs4.jpg
 

TikKy

Üye
Katılım
17 Ağu 2006
Mesajlar
114
Tepkime puanı
20
Puanları
18
Konum
İslambollu
Devam edeceğiz İnşaAllah Molla Abimizin Sorunu olduğu için yarım Kaldı Hakkınızı Helal Ediniz

www.halidiye.com "TARAFINDAN CEMAATTEN TAMAMEN İZİNLİ BİR ŞEKİLDE YAYıMLANMAKTADIR" Kul Hakkı Mevzu bahis Değildir Rahatlıkla Alınıp Forumlara da Koyula Bilir Üzerinde Oynama Yapılması Yasaktır !...​
 
S

SaLtan

Guest
ben hiç tefsir kitabı okumadim.seyyid kutuptan okumayi dusunuyorum ama bu babamin işine yarar.sagolasın acıklamaların için.
 

TikKy

Üye
Katılım
17 Ağu 2006
Mesajlar
114
Tepkime puanı
20
Puanları
18
Konum
İslambollu
Kardeşim Said Kutup "SAPIKTIR" İslama Sosyalizmi Ve BERABERİNDEDE Siyonizm'in Etkisinde Kalmıştır . ( Bu Konu Hakkındada Gerekli Açıklamalarda Bulunuruz Zamanı Gelince İnşaAllah) Sonradanda Tevbe Etmiştir Özür Dilemiştirde ... Ama Kitap Aynıdır !... Dikkat edelim
 
S

SaLtan

Guest
ruhul furkan dışında neyi öneririrsiniz:)işte sizin ve sizin gibilerinin samimiyeti burdan belli oluyor.ben senin önerdiğin tefsir kitapından hiç hazz almadığımı hatta basit gördüğümü söylesem!!!
 

TikKy

Üye
Katılım
17 Ağu 2006
Mesajlar
114
Tepkime puanı
20
Puanları
18
Konum
İslambollu
SaLtan' Alıntı:
ruhul furkan dışında neyi öneririrsiniz:)işte sizin ve sizin gibilerinin samimiyeti burdan belli oluyor.ben senin önerdiğin tefsir kitapından hiç hazz almadığımı hatta basit gördüğümü söylesem!!!


Mahmut Efendi Böyle Birşey Söylerse Bende Okumam ! Ama Said Kutup Bunu Demiştir ;) Ben size O kitap için okumayın dedim bana şayet Risale-i Nur deseniz böyle bir şey demem Ruhul Beyan deseniz bişiy demem ;)

NOT: BABANIZA BEĞENMEDİĞİNİZ KİTAPLARIMI ÖNERİRSİNİZ ? Yada Sizin Tabirinizle Basit Bulduğunuz ?
 
S

SaLtan

Guest
ben kitap konusunda istediğimi okumaya hürmüyüm?sizde istediğinizi düşünmekte serbestmisiniz?evet...pekala bir aydin muslumana (rahmetle aniyoruz)ki ömrü çile ve izdiraplarla geçmiş bunun yanında islami mucadalenin mihenk taşlarından biri olmuş yüce şahsiyete nasıl sapık dersiniz.
ben babamla kitap kavgası yaparım o benim dosteyevski,hemingway,andre gide,knut hamsunlarımı yakar ama ben yinede onun gazalillerini,mizraklı ilmihallerini okumaya çalışırım.aman neyse nerden nereye.tartişmim yoksa ilk amacımdan ruhul furkan hakkındaki bilgi öğrenme hevesimden sapmış olurum
 
S

SaLtan

Guest
dava adamı diye kime denir? davasına hayatını adayana mı? emeğini, bedenini, zihnini? seyyid kutuba dava adamı demeyeceğim. davalarının ne olduklarını bile açıklayamayan adamlara dava adamı dendiği sürece ona dava adamı deyip hakkını yiyemem.
seyyid kutub yolun sonunda idamı görüp ona koşan bir adam. o yolun her türlü işkenceyle zulümle dolu olduğunu bile bile ilerleyen bir adam. dünyanın müslümanlara putlar sunduğu, sözümona müslümanların da hangisine tapsak? diye düşünüğü bir devirde la ilahe diyen bir adam.
her geçen gün biraz daha haklı çıkarıyor onu. putperestlerin, müşriklerin, kafirlerin söylediği her söz, attığı her adım, sıktığı her kurşun, söylediği her yalan onu bir kez daha haklı çıkarıyor. bundan doğal ne olabilir? kuranla arınan, kuranla beslenen kuranı anlatan bir zihin nasıl olur da yanılır?
yürüdüğü yolu çıkar hesaplarından, basit kurnazlıklardan, tavizden ve ikiyüzlülükten arındıran bir yolcu o. yolu kolaylaştırmak gibi bir gayesi yok. sevilmek gibi, bilinmek gibi bir gayesi yok. yolu hakkında aklında bir soru işareti yok. yolunu biliyor, yolunun adını biliyor, yolun nasıl olduğunu ve sonunda ne olduğunu biliyor.
gayesi belli...
seyyid kutub dava adamı mı? seyyid kutub profesör mü? seyyid kutup sosyalist islamcı mı? bunları geçin. seyyid kutub alim, seyyid kutub şehid, seyyid kutup müslüman, ehli iman
 

Enes

İhvan Forum Üye
Katılım
6 Haz 2006
Mesajlar
14,127
Tepkime puanı
1,240
Puanları
113
Konum
bâbil...
kişisel fikirlerimizi karşımızdakine empoze etmeye çalışmak yerine çok çeşitliliği göstererek alternatifler oluşturarak daha iyi anlaşacağımızı düşünüyorum...

Seyyid Kutub (said değil) önemli bir dava insanıdır kendisine sapık demek kolaydır ama eserlerini okumak gereklidir kulaktan dolma siz sapık dediniz diye yüz çevirmek doğru değildir...

bir kişiyi dinlemeden o kişinin ne söylediğini anlayamazsınız... yanınıza biri gelse dinleme şunu böyle söylüyo dese bu ne derece doğru olacaktır...

Ruhul Furkan bir tefsir kitabıdır ruhul furkan gibi onlarca itibar edilecek tefsir kitapları vardır...

benim yolum doğrudur demeye hakkımız vardır ama yalnız benim yolum doğrudur ya da en doğru yol benim yolumdur deme hakkımız asla olamaz...
 

ibrahimi

Has Uşak
Katılım
19 Haz 2006
Mesajlar
23,463
Tepkime puanı
1,831
Puanları
0
Yaş
37
Konum
forvet arkası
TikKy' Alıntı:
Kardeşim Said Kutup "SAPIKTIR" İslama Sosyalizmi Ve BERABERİNDEDE Siyonizm'in Etkisinde Kalmıştır . ( Bu Konu Hakkındada Gerekli Açıklamalarda Bulunuruz Zamanı Gelince İnşaAllah) Sonradanda Tevbe Etmiştir Özür Dilemiştirde ... Ama Kitap Aynıdır !... Dikkat edelim

TikKy bunu ispatlarmısın yoksa şu mesajını editle:)
Benimde evimde Seyyid Kutub tefsiri var ve böyle birşey duymadım.İlk defa duyuyorum.
 

med-cezir

Profesör
Katılım
13 Haz 2006
Mesajlar
1,692
Tepkime puanı
33
Puanları
0
Yaş
116
Konum
Hiçbir Yerde...
Seyyid Kutup sapık olsaydı babam onun tefsirini kütüphanemizin en üst rafına koymazdı, insanlara hakaret etmeden önce düşünülmeli, selametle...
 

Bedrin_Aslanı

Profesör
Katılım
20 Haz 2006
Mesajlar
1,792
Tepkime puanı
3
Puanları
0
seyyid kutup cahiliye dönemi diye bahsettiği kominizmden islamiyete geçişinin ilk yıllarında hatalarla dolu kitaplar yazdığı söyleniyor. o kitaplardan birisiyse okumamak gerekir.
 

inteus

Üye
Katılım
1 Eyl 2006
Mesajlar
124
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Limriemvrm' Alıntı:
seyyid kutup cahiliye dönemi diye bahsettiği kominizmden islamiyete geçişinin ilk yıllarında hatalarla dolu kitaplar yazdığı söyleniyor. o kitaplardan birisiyse okumamak gerekir.

düşünce ilkel bir zihnin ürünüdür ki kimin ne amaçla söylediğinin bir anlamı yoktur...eğer böyle bir öneri getiriliyorsa yani... insanın içinden kim söylüyor? sana ne be adam...senin ya da senin gibi birinin onlardan birisini okumamasının,bir anlamanın olmadığı kesin gibi cümleler kurma iştahını arttırır...
 

Bedrin_Aslanı

Profesör
Katılım
20 Haz 2006
Mesajlar
1,792
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Kardeşim biz sana veda töreni yapmamışmıydık... Daha ne istiyorsun. Töbe töbe yaa...
 

inteus

Üye
Katılım
1 Eyl 2006
Mesajlar
124
Tepkime puanı
0
Puanları
0
şimdi sapıklığın kelime manasına bakalım.efendim sapık genelde cinsel kaygıları normal insanlarınkinden farklı ve abartılı olan insanlara denilir ki kelime anlamıda budur.birde sapık lıktan demin yaptığımız tanım kastedilmiyorsa toplumca genel kabul görmüş davranış kalıplarının dışında davranan kişidir. bu tip kişiler genelde psikolojik problemleri olan, içinde yasadıkları toplumla barışamamış kişiler oldukları gibi kimi durumlarda da, ruhsal herhangi bir problemi olmadan amaçları toplumda kemikleşmiş fakat saçma, gereksiz veya çagdışı olarak düşündükleri kuralları bilinçli olarak ihlal eden kişiler de olabilir.şimdi siz kalkın dünyada cok az kişiye nasip olan tefsir kitapı yazan birine sapık deyin.bu adam üstelik hem mufessir hemde edebiyat prefosuru hemde kendi ülkesinin en saygın kanaat önderlerinden biri.madem sapıktıda nasıl bu duzeylere gelmiş sorusularıyla deli gönül garkolur.hal böyle olunca ahirette canınıza okunmazmı zebaniler sorusu da beliriveriyor...
 

Bedrin_Aslanı

Profesör
Katılım
20 Haz 2006
Mesajlar
1,792
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Madem gidiyorsun neden ismini değiştirip geliyorsun bürütüs.
 

yyunuss

Üye
Katılım
16 Eki 2006
Mesajlar
112
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Seyyid Kutb Zümer sûresinin üçüncü âyetini tefsîr ederken, (Tevhîd ve ihlâs sâhibi, Allahdan başka kimseden birşey istemez. Hiçbir mahlûka i’timâd etmez. İnsanlar, islâmiyyetin bildirdiği tevhîdden ayrıldı. Bugün bütün memleketlerde Evliyâya ibâdet ediliyor. İslâmiyyetden evvelki arabların meleklere, heykellere tapındıkları gibi, onlardan şefâ’at istiyorlar. Allahın bildirdiği tevhîdde, ihlâsda, Allah ile kul arasında vâsıta ve şefâ’at etmek yokdur) diyor. Bu yazıları ile vehhâbî olduğunu i’lân ediyor.
Biz ise Ehli sünnetiz. Ona sapik deyisimiz bu yüzdendir. Ayrica Hz. Osman efendimize de laf atmistir.
 
Katılım
4 Ara 2006
Mesajlar
43
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Web sitesi
www.ehlisunnet.biz
Seyyid Kutub'u sapıklıkla İtham Eden Kişi
Bu ikinci kişi kendisine ikramda bulunan konuk sahibine: "Allah için sana buğz ediyorum" demiştir. Sebebi ise misafir edenin Müslüman Kardeşler'den olmasıdır. Bu tür insanlar merhum Seyyid Kutub'a, o Fizilalil Kur'an'ın sahibi değil, Fi Delâlil Kur'an'ın sahibidir Seyyid Kutub! Kitaplarını okuduğunuz, sevdiğiniz bu adam dalalettedir, kâfirdir demektedirler. Neden böyle söylemekte? İstihbarat birimleri gençlerin Seyyid Kutub'un kitaplarını okuyupta etkilenmelerinden korkmaktadırlar. Bu nedenle Seyyid Kutub'un akidesinden insanları şüphelendirmek ve Seyyid Kutub'un kitaplarıyla yeni neslin arasına sedler çekmek istemektedirler. Böyle söyleyen kimseler, bu sözleriyle büyük ihanet birimlerine hizmette bulunduklarını bilememektedirler. Bu zavallılar gerçekten hakkı açıkladıklarını zannetmektedirler. Seyyid Kutub'un kâfir olduğuna inanmaktadırlar.
Kardeşlerim! Müslüman, Allah'ın yoluna engel olmaz. Allah'ın yolundan insanları engellemez. Nice kelimeler vardır ki söyleyene "telafuz etme beni, bırak beni" der. Peygamber efendimiz bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır: "Kişi umursamadığı bir sözü söyler ve onun yüzünden Cehennem ateşine sürüklenir" Düşünün! Nevevi'nin akidesinde bozukluk var demekle ne kadar genç hayırdan mahrum bırakılmaktadır? Milyonlarca müslüman Nevevi'nin büyük nimetten, Allah'ın ona bahşetmiş olduğu feyiz ve bereketten mahrum bırakılmak istenmiş olmuyor mu? Aynı şekilde İbn Hacer el-Askalanî için akidesi bozuktur, çünkü o Eşari'dir, denildiğinde... bunu diyenlere Eşari nedir? diye sorsanız, vallahi cevap veremez, çoğu daha Eşari nedir, ne demektir onu bilmez. Sadece duymuştur! Fethu'l-Bari'yi oku, fakat Kitabu't-Tevhid bölümünün şerhini okuma! Neden?! Çünkü İbn Hacer'in akidesi tamamen selefi değildir, Nevevi'nin kitaplarım oku, mahzuru yoktur. Fakat bazı bozuk te'villere dikkat et!
Bir genç gelmişti. Adımı biliyordu. İslâmabad'ta onunla karşılaştım. Bana falan şöyledir, filan şöyle sofidir, Busayri ve filan şöyledir diye anlatmaya başladı. Sonra da: "Busayri Kasidesi (el-Burde) hakkında görüşün nedir?" diye sordu. Ben de: "İki beyiti hariç Rasulullah (sav)'i medheden, ona övgü ve senada bulunan, bundan daha güzel bir kaside var mıdır? Sen beyitlerden Resulullah'a sevgiyi tadarsın dedim." Bu genç; "İki beyiti kaldır, üç beyiti kaldır" demedi, dedim. Bunun üzerine: "Onun akidesinden şüphe edilmektedir" dedi. Biraz tartıştıktan sonra ikindi namazı için kalktık. Bizimle birlikte namazdan isteksiz durunca, ben; "gel sen bize namaz kıldır, senin akiden sahihtir" dedim. Öne geçti ve bize imam olup namaz kıldırdı. Vallahi yaşı daha yirminin altında, doğru dürüst Kur'an okumayı bilmiyor, bizim akidemiz bozuk olduğu için de arkamızda namaz kılmıyor ve öne geçip bize namaz kıldırıyor. Bu bir musibettir. Söyler misiniz kâmil, aklı başında bir insan nerede bulunacak?
Kardeşlerim, herkeste ayıp ve hata bulunur. Fakat herkes sadece hataları görüp onları yazmakla meşgul olursa, hatalardan başka ne okunur? Her bir topluluk geldiği zaman bir öncekini lanetle anacaktır. Bu mü'minlerin sıfatı değildir.
Yüce Rabbimiz mü'minlerin sıfatını şöyle beyan buyurmaktadır: "Onlardan sonra gelenler de derler ki: Rabbimiz! bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. İman edenlere karşı kalblerimizde bir kin bırakma." (Haşr, 10)
Tüm iman edenler: "Büyüğümüze saygı göstermeyen, küçüğümüze şefkatli olmayan bizden değildir" hadis-i şerifini çok iyi bilmektedirler. Ancak, gelipte; "Afgan halkı tevhidi bilmedikleri için Allah Teala, azab ve ceza olarak onlara kâfirleri musallat etmistir. Biz tevhidi bilenlere gelince, Allah derecelerimizi yüceltmek için bizleri düşmanla imtihan etmiştir" şeklindeki yazıları, kitapları nasıl yazarsınız. Böyle bir kitap benim elimde bulunmaktadır. Peşaver'de bunun gibi kitaplar çokça mevcuttur. Böyle düşündükleri için Afganlılara yapılan zulümlere karşı tamamen duyarsızdırlar. Afgan halkına acıyanlar da vardır.
Biri buraya gelmişti. Cepheye gitmedi, Peşaver'de kaldı. Acep Peşaver'de ne var? Afganistan'daki katliamlara yanıp tutuşan biri bu zatla konuşur. O da ona; "kardeşim, Afgan halkı için kendini yorma. Sen kendini Afganlılar için yoruyorsun. Pakistanlılar onlardan daha üstündürler" der. Bunu söyleyen nasıldır? Karnı pirinç pilavı ve kızartılmış piliçlerle doludur. Öyleki fırında kızartılmadıkça piliçleri yemezler. Şimdi bu geliyor; "sen Afgan halkı için kendini yorma, onlar bu kadar önem verilmeye layık değillerdir, çünkü inançları bozuktur," der. La havle vela kuvvete illa billahil aliyyül azim. İnsanın kendi müslüman kardeşine karşı merhamet ve şefkat hissetmemesinden daha büyük bir bela olabilir mi?
Evet! Allah'ın yolundan engellemenin çeşitleri çoktur. İnsanların çoğu bunlara düşer, fakat bu halleriyle Allah'ın yolundan engelleyenlerden olduklarını bilmezler. Fasık veya facir bir âlim insanları Allah'ın yolundan engellediğini bilmez. İnsanlar ondan dolayı Allah'ın dininden uzaklaşırlar. Allah'ın âyetlerini az bir değer karşılığı satan ve Allah'ın yolundan insanları engelleyen o fasık bunu bilmez. Devlet başkanından bir nişane veya dünyevi şeylerle para ve makam karşılığı devlet başkanının istediği gibi fetva veren âlim, bunu bilmez.
Kardeşlerim, Seyyid Kutub ve onunla birlikte olanların kâfir olduğuna dair el-Ezher'in kitap çıkarması ve Seyyid Kutub'un katli vacip olan bir kâfir olduğuna hükmetmesinden daha büyük bir musibet olabilir mi? Müslüman Kardeşler cemaati için; "Şeytan Kardeşlerde Din Anlayışı" isimli kitap çıkararak, Allah'ın dininin hakim olmasından başka bir arzulan olmayan müslüman kardeşlere, şeytanın kardeşleri demekten daha büyük bir musibet olabilir mi? Bu kitap 1965'te el-Ezher Şeyhi'nin fetvasıyla basılmıştır.
Seyyid Kutub'un ve onunla birlikte olanların kâfir, öldürülmelerinin vacip olduğunu belirtmektedir. Din adına, Ezher ulemasının fetvasına dayanarak Seyyid Kutub ve onunla birlikte olanlar katledilmişti. 1954 yılında el-Ezher Şeyhi Muhammed el-Hıdır Hüseyin (rahimehullah)a "senden bunların kâfir olduklarına veya asi ve baği hükmünde olduklarına dair fetva vermeni istiyoruz" derler. Ezher Şeyhi Muhammed el-Hıdır ise: "Hayatımın sonunu böyle bir fetva ile lekelemekten Allah'a sığınırım. Onların kanlarını boynumda taşımaktan, İslâm davetçilerine asi veya baği demekten, yüce Allah'a sığınırım" diye cevap verir. O zamanlarda Ezher Şeyhi'nin ümmet üzerinde bir yeri ve önemi vardı. el-Ezher şeyhinin söylediği her kelime tüm dünya tarafından kabul görüyor ve dillerden düşmüyordu. Ezher şeyhine "Şeyhu'l-İslâmî'l-Ekber Şeyhu Camiatü'l-Ezheri: En büyük İslâm şeyhi" deniliyordu. Takvası ve ilmiyle biliniyordu. Ezher şeyhini, Ezher uleması seçiyordu, bu ancak takva sahibi, âlim kimselerden olabiliyordu.

Şehid şeyh Abdullah Azzam (Cihad dersleri cilt 1)
 
Üst