Roger Garaudy: Okudukça Kur'an bana daha çok yaklaştı....

Verda

Gales
Katılım
9 Nis 2010
Mesajlar
10,917
Tepkime puanı
1,010
Puanları
0
Niçin Müslüman oldum biliyor musunuz? Müslüman oldum çünkü İslam bana 70 yaşında 17 yaşın heyecanını veriyor.

İslâm’ı seçişim, Batı medeniyetinden veya daha ziyade Batı barbarlığından, şu en büyük soykırımların barbarlığından kopmam demekti: Amerika’nın Kızılderililerinin ve Zenci ticaretinin, iki dünya savaşının, Hiroşima’nın ve terör dengelerinin barbarlığından.

Dünyanın içinde bulunduğu büyük bunalımdan ancak Kur’an’la kurtulabiliriz.

Şunu söylüyor ve şuna inanıyorum: XX. ve XXI. yüzyılın sorunlarını Kur’an’ın sonsuz ilhamına göre ele alıp çözmesi için bugün İslam’ın bir aggiornamento’ya (güncelleştirilmeye) ihtiyacı vardır. Şunu söylüyor ve şunu haykırıyorum: Bugün İslamın, yeni bir tarihi safhada, o ilk sosyal adalet ihtiyacını yeniden duyması için “kurtuluş ilahiyatı”na ihtiyacı vardır. İslam’ın, kendisini “halkın afyonu” yapan prenslerin ve onların Ulemasının İslam’ına karşılık, yeniden yoksulların İslam’ı olmaya ihtiyacı vardır.

Allah'a inanmak; hayatın, dünyanın ve tarihin bir anlamı olduğunu doğrulamaktır.

Allah'tan korkmak O'nun cezalarından korkmak değildir; O'nu hoşnutsuz etmekten korkmaktır. Ve buna sevgi denir.

Önemli olan bir adamın imanı hakkında ne söylediği değil, aksine bu imanın o adamı ne yaptığı, ne hale getirdiğidir.

Bir adamın değeri nereden geldiğine değil nereye gittiğine bağlıdır.

Özgürlük her türlü yabancılaşmanın dışında kalabilmektir.

İsraf, Allah'a ve topluma karşı bir hırsızlıktır.

En büyük günah umutsuzluğa kapılmaktır. Mümin, fırtına ve kasırgalara rağmen sabaha ereceğine, günle buluşacağına inanan demektir.

Benim üstadım Don Kişot’tur. Yirmi yaşından itibaren kendime rehber edindim onu. İdealin gerçekten daha doğru olduğuna inanan Don Kişot’u. Hiçbir fırtınanın baş eğdiremediği o kahramanı…

Haklı bir davaya inanmışsanız bedeli ne olursa olsun, onun uğrunda sonuna kadar mücadele etmelisiniz. Bu arada her eyleminizin karşınıza çıkardığı her yeni durumu da göğüsleyebilmelisiniz. Öylesi durumlarda ne cesaretsizliğe yer vardır artık, ne de mesele üzerinde yeniden düşünmeye.

Cihad, yeryüzünde Allah’ın ve insanların haklarını hakim kılmak için gerek kendi üzerinde ve gerekse başkaları üzerinde devamlı çaba harcamaktır.

Yaşanmış bir hayat ancak geçmişin derinliğinden geleceğe uzanan yeni bir yolculuğun başlangıcı olursa anlam kazanır.

Batı; tarihin en büyük günahıdır.

Batılılar yüz milyonu aşkın Amerika Yerlisini öldürerek dünyada daha önce benzeri görülmemiş bir soykırım yaptı. Bunun ardından üç yüz yıl süren köle ticareti sırasında en az yüz milyon Afrikalıyı öldürerek bir başka akıl almaz soykırımı gerçekleştirdi. Afyon içmeyi reddeden Çinlilere savaş açtı ve koca Çin’e zorla afyon içirtip sömürdü. Şimdiki Laos, Kamboçya ve Vietnam adı verilen geniş bir kesimde Batı, sırf para kazanmak için insanlara zorla alkol içirtti ve içmeyenden de para alarak ahlâksızca sömürdü. Avrupalıların insanlığa ettiği kötülükler saymakla bitmez!

Batılı dünyamız yalnızca ateist değildir; çok tanrıcıdır da. Her birey ve her grup; parayı, gücü, tekniği, cinselliği, ulusu, ideolojiyi, büyümeyi, kendi içinde bir amaç, mutlak bir değer olarak kendi arzusundan bir amaç ediniyor. Kendisine hizmet edeni bağnazlaştıran ve parçalayarak yiyen, yayılmasına karşı gelen diğer bütün değerleri ve başka tüm insani varlıkları tepeleyen sahte etobur bir tanrı.

Marksizm insanı devlete, kapitalizm sermayeye esir eder. İslam’sa ona prestijini iade eder.

Batı’da İslam güneşi doğmuştur. Müslümanların sayısı da hızla artmakta ve bu durum Batıyı ürkütmektedir. Ne var ki, bildiğiniz gibi, korkunun ecele faydası yoktur. Ben ve benim gibilerin vazifesi, kokuşmuş Batıya, İslam’ı gerçek manasıyla tebliğ etmek ve İslam’ın müjdesini vermektir. Müslümanlar, Batılılaşma eğilimini bir an önce bırakmalıdırlar. Çünkü, Batı iflas etmiştir ve hastadır. Sağlıklı bir kişinin hastayı taklit etmesi ise manasızdır.
 
Üst