Risale-i Nurlardan ve Muhterem Hocaefendinin Eserlerinden Bu Günleri Tenvir Eden Hakikatler

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
Hocaefendi herzamanki Hocaefendi amma yaşadığı zühd ve takva yörüngeli hayatıyla manen talebelerine verdiği dersler cihetiyle ilmen ve daha başka vecheleriyle mütemadiyen mesafe kateden bir Hocaefendi.


Evet mesafe katediyor ama hangi yöne doğru?!Türkiyeyi , bazı ABD senatörleri marifetiyle beyaz saraya şikayet noktasına gelecek kadar mesafe katediyor! Meşru hükümete bürokrasideki adamlarını kullanarak , darbe planlayacak kadar ileri giden bir mesafe katediyor..memleketin >MİTİ nin faaliyetlerini, dışarıya afişe edecek derecede mesafe katediyor...Mutlu ve kutlu olsun...
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
Evet mesafe katediyor ama hangi yöne doğru?!Türkiyeyi , bazı ABD senatörleri marifetiyle beyaz saraya şikayet noktasına gelecek kadar mesafe katediyor! Meşru hükümete bürokrasideki adamlarını kullanarak , darbe planlayacak kadar ileri giden bir mesafe katediyor..memleketin >MİTİ nin faaliyetlerini, dışarıya afişe edecek derecede mesafe katediyor...Mutlu ve kutlu olsun...
İlk maddede belirttiğiniz şikayet etmeyi dönemin başvekili elan reis-i cumhurumuz olan zat bizzat Obamaya yapmıştır.
Diğer iddialara inanıyor musunuz mesela darbe yapma safsatasına inanıyor musunuz?
 

menzil5453

Doçent
Katılım
11 Eyl 2014
Mesajlar
579
Tepkime puanı
12
Puanları
0
Hocaefendi herzamanki Hocaefendi amma yaşadığı zühd ve takva yörüngeli hayatıyla manen talebelerine verdiği dersler cihetiyle ilmen ve daha başka vecheleriyle mütemadiyen mesafe kateden bir Hocaefendi.

Yahu güldürme beni ya, "zühd" kelimesinin anlamını bilmeyenlere bu nutukları yutturabilirsin. Villada görkemli bir hayat yaşayan birine zühd yaşıyor diyorsunuz ya. Şimdi derki "o villada hiç yaşamadı muhterem hocaefendi ."

Discovery cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi
 

Kadir Razlık

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Ağu 2014
Mesajlar
2,280
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Konum
manisa
Yahu güldürme beni ya, "zühd" kelimesinin anlamını bilmeyenlere bu nutukları yutturabilirsin. Villada görkemli bir hayat yaşayan birine zühd yaşıyor diyorsunuz ya. Şimdi derki "o villada hiç yaşamadı muhterem hocaefendi ."

Discovery cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi
villada yaşayan birisi zühd hayatı yaşayamaz mı ubeydullahı ahrar hazretlerinin büyük çiftliği ve binlerce çalışanı varmış imamı azam hazretleri de çok zenginmiş hz osman efendimizde çok zenginmiş ama hepside züht sahibiydi yanlış anlamayın güleni şeytan kadar sevmem
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
Rivayette var ki: "Deccal çıktığı gün bütün dünya işitir ve kırk günde dünyayı gezer ve hârikulâde bir eşeği vardır."
Allahu a'lem, bu rivayetler tamamen sahih olmak şartıyla tevilleri şudur: Bu rivayetler mu'cizane haber verir ki, "Deccal zamanında vasıta-i muhabere ve seyahat o derece terakki edecek ki, bir hâdise bir günde umum dünyada işitilecek.
Radyo ile bağırır, şark garb işitir ve umum ceridelerinde okunacak.
Ve bir adam kırk günde dünyayı devredecek ve yedi kıt'asını ve yetmiş hükûmetini görecek ve gezecek." diye zuhurundan on asır evvel telgraf, telefon, radyo, şimendifer, tayyareden mu'cizane haber verir.
Hem Deccal, deccallık haysiyetiyle değil, belki gayet müstebid bir kral sıfatıyla işitilir.
Ve gezmesi de her yeri istila etmek için değil, belki fitneyi uyandırmak ve insanları baştan çıkarmak içindir.
Ve bindiği merkebi ve himarı ise; ya şimendiferdir ki bir kulağı ve bir başı cehennem gibi ateş ocağı, diğer kulağı yalancı cennet gibi güzelce tezyin ve tefriş edilmiş.
Düşmanlarını ateşli başına, dostlarını ziyafetli başına gönderir.
Veyahut onun eşeği, merkebi; dehşetli bir otomobildir veya tayyaredir veyahut...... (sükût lâzım!)

Şualar - 589
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
30/10/2003
İslam Dünyasında Hal Boşluğu
Lafla hiç bir mesele halledilmez. Eğer halledilseydi, münafıkların baş döndürücü laflarıyla şimdiye kadar çözülmemiş bir problem kalmazdı. İslam dünyasında hal boşluğu var. İnananlar, inanmış insan tavrını aksettirmiyor. Zelzeleye maruz kalmış zemin gibi çok büyük çöküntüler var bu sahada. “Ben müslümanım ama keyfimce yaşarım” anlayışı ile dindar olunamaz. Müslümanlık böyle laubalice bir hayat tarzını kaldırmaz. Din insanı şekillendirsin, bir kalıba soksun, onun hayatına çeki düzen versin diye gelmiştir yoksa insan dini keyfince şekillendirsin diye değil.
Muhammed Fethullah GÜLEN
 

menzil5453

Doçent
Katılım
11 Eyl 2014
Mesajlar
579
Tepkime puanı
12
Puanları
0
30/10/2003
İslam Dünyasında Hal Boşluğu
Lafla hiç bir mesele halledilmez. Eğer halledilseydi, münafıkların baş döndürücü laflarıyla şimdiye kadar çözülmemiş bir problem kalmazdı. İslam dünyasında hal boşluğu var. İnananlar, inanmış insan tavrını aksettirmiyor. Zelzeleye maruz kalmış zemin gibi çok büyük çöküntüler var bu sahada. “Ben müslümanım ama keyfimce yaşarım” anlayışı ile dindar olunamaz. Müslümanlık böyle laubalice bir hayat tarzını kaldırmaz. Din insanı şekillendirsin, bir kalıba soksun, onun hayatına çeki düzen versin diye gelmiştir yoksa insan dini keyfince şekillendirsin diye değil.
Muhammed Fethullah GÜLEN

Beddua ile halledilirmi meseleler?

Discovery cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
Yahu güldürme beni ya, "zühd" kelimesinin anlamını bilmeyenlere bu nutukları yutturabilirsin. Villada görkemli bir hayat yaşayan birine zühd yaşıyor diyorsunuz ya. Şimdi derki "o villada hiç yaşamadı muhterem hocaefendi ."

Discovery cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi
Sizin düşüncenize göre zühd hayatı mağarada veya dağ başındamı yaşanır bu zamanda varsa böyle zühd hayatı yaşayan bir hak dostu örnek gösterirseniz memnun oluruz. Hocaefendinin kaldığı yere gelince orası Altın Nesil Vakfına ait bir kamp yeri Hocaefendi orada kirasını vererek kalıyor.Yeni yayınlanan kamp zamanı belgeselini izlerseniz detaylı bilgiyi elde edersiniz.Hocaefendinin nasıl zühd ve takva yörüngeli bir hayat yaşadığını anlamak için bir gün boyunca neler yaptığına bakmanız yeterlidir.
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
Zahit'lik,abid'likten önce sağlam iman, düzgün bir itikat hakiki ihlas lazımki bunlar işe yarasın fayda versin.Yoksa ister villada ister bir taş koğunda yaşasın bir şey değişmez.
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
İşte Yahudiyi bu tabloda seyredin ve غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ damgasının Yahudinin alnına vuruluşunu görün; sonra da Hz. Muhammed (sav)’in ümmeti olarak, Yahudinin düştüğü çukura düşmemek için; sakın sakın maddeyi ma’nânın yerine ikâme etmeyin! Gönüllerde Allah yerine ekonominin, iktisadın, maddî refah ve saâdetin ikâmesine taraftar olmayın! Resûl-ü Ekrem’in (sav) getirdiği yolda, anlattığı, hakâik içinde halkı hakiki yol olan tarik-i müstakime hidâyet etmeye çalışın! Çünkü insanlar hep aynı yerden düşer, aynı şeylerle bozulur ve aynı şeylerle Allah’ın gazabına uğrarlar. Nitekim sizin zıdd-ı karîbiniz olan Yahudiler de bu yollarla düştü ve helâk oldular.
Muhammed Fethullah GÜLEN
Fatiha Üzerine Mülahazalar
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
Onu tanıyan ve itaat eden zindanda dahi olsa bahtiyardır.
Onu unutan saraylarda da olsa zindandadır, bedbahttır.

Asa-yı Musa - 26
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
İkinci fırka ise, kuvve-i gazabiyenin galebe ve tecavüzüyle tecavüz ederek ahkâmın terkiyle zulüm ve fıska düşmüşlerdir.
Yahudilerin temerrüdü gibi.
Zulüm ve fıskta hasis ve hayırsız bir lezzet görüldüğünden, onlardan nefis teneffür etmez.
Kur'an-ı Kerim o zulmün akibeti olan gazab-ı İlahîyi zikretmiştir ki, nefisleri o zulüm ve fısktan tenfir ettirsin.

İşarat-ül İ'caz - 27
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
Fethullah Gülen Hocaefendi, 14 Eylül 1979 tarihli İzmir Bornova Merkez Camii'nde verdiği "İktisadi Mülâhazalar" vaazında "Peygamberimizin ve reşit halifelerin beytülmal hassasiyeti" konusunu açıklıyor.

Beytülmal-i Has hakkında Resul-i Ekrem bizzat kendi hayat-ı seniyyelerinde ve daha sonra da raşid halifeler, daha sonra da melikler, daha sonra melik-i adudlar, hep aynı istikamette hareket ettiler. Resul-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) bu hususi beytülmalden kendi mübarek iaşelerini temin ediyordu. Aynı zamanda sefirleri karşılıyordu. Devletlere göndereceği hediyeyi gönderiyordu. Bu hakkı doğrudan doğruya Kur'an ona vermişti ve bakiyesini de Beytülmal-i Mutlak'a iade buyuruyorlardı. Raiyetinin en küçüğü kadar, belki en küçüğünün de yarısı kadar geçimini temin edebilecek şekilde geçimini temin ediyordu. Tebanın en küçüğü günde kaç defa yemek yer? Bir defa. Resul-i Ekrem, bir defa yemek yiyordu. Vakıa onun günde bir defa yemek yediği de çok azdır ama o bir defa yiyordu; çünkü tebanın en küçüğü günde bir defa yemek yiyor. Tebanın en küçüğü ne kadar elbise giyiyor? Resul-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) o kadar giyiyordu. Onun bir geriliği [Her zaman giyilmeyen, yabanlık elbise] vardı, bayramlarda sefirler geldiği zaman heyetleri karşılarken giydiği; bir de her gün hayat içinde hayatla boğuşurken giydiği, mücadele ederken giydiği elbisesi vardı, başka yoktu. Tebasının da durumu bu merkezdeydi. O bir devlet reisiydi, vaziyeti bundan ibaretti. Bu hususi beytülmal, devlet reisinin elinde, başta Peygamberimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) elinde olduğu gibi, bir bakıma bugünkü manasıyla mestur aidat gibi, onun tasarrufuna tevdi edilmiş. Fakat vicdanda yasakçı, bekçi vardı. Ağzına götüreceği arpa kadar haram ve şüpheli şeyden dahi tir tir titriyordu. Peygamberimiz (aleyhissalatu vesselam) çok defa muharebeye giderken, mesela Bedir'e giderken bineği yoktu, yaya gitmişti oraya kadar. Askeriyle beraber yaya gitmişti. Uhud'a çıkarken Resul-i Ekrem'in bindiği bir atı bilmiyoruz. Bazı zamanlarda Resul-i Ekrem'in bir devesi, bağışlayın, bazı zamanlarda bir Düldül'ü oldu, bir katırı oldu. (Katır onun katırı olması itibarıyla -ismiyle belki içinizde münker bir şey ama- o katırın ayağını bastığı yeri ben gözüme sürme diye çekerim. Allah'ın, fakiri o katırla haşretmesini arzu ederim. Resul-i Ekrem'in Düldül'ü. Bağışlayın, derken belki o katıra karşı nezaketsizlik yaptım. Çünkü o herhangi bir varlığa benzemez. Kainatın Fahri'nin üzerine bindiği varlıktır.) Bazen bunları görüyoruz ama çok defa bunlardan haberimiz yoktur. O Düldül'ü Mukavkıs kendisine hediye etmişti. Kendisine Adva namında bir de deve hediye edilmişti. Hayatının son demlerine doğru buna biniyordu. Resul-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) raiyet ve tebasının en küçüğü kadar bir hayat yaşıyordu, en basit bir hayat yaşıyordu.
 

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
Yeni Şafak'ın ulaştığı önemli belgelerden biri de Fethullah Gülen'in 1965'te Ermeni Patriği'ne yazdığı mektup. Gülen kendi imzasını taşıyan mektupta aynen şöyle diyor: "1915 yılında Ermenilere yapılan büyük soykırımını lanetle yadetmekten geçemeyeceğim. Katledilen insanları derin bir hassasiyetle/saygı ile anıyorum."
Yeni Şafak | | 10 Nisan 2015, 12:07



İşte o mektup

Kırklareli 6 Mayıs 1965 Aziz ve Muhterem Patrik Şinork Kalustyan Esasen bütün milletler ve insanlar kardeştirler. Çünkü hepimizin Büyük Anası Hz. Havva dedesi Hz. Ademdir… Bütün insanlar fanidir. Binaenaleyh mahdur ömürleri müddetince hoş ve kardeşçe geçinmek lazımdır. Bütün dinler, bilhassa semavi dinler insanlara daima iyilik hoşgörülük tavsiye etmektedir. Musevilik, Hıristiyanlık dinlerinin esasları birbirine çok benzemektedir. Semavi dinleri bize tebliğ eden Peygamber dediğimiz büyük insanların müşterek dedeleri Hz. İbrahim Aleyhisselam'dır.

Binaenaleyh insanların din ve milliyet ayrılığından bahsederek birbirleri aleyhine düşmanca hareket etmeleri yersizdir. İnsanlara daima müsamaha ve iyilik emreden büyük insan büyük Peygamber Hz. İsa Aleyhisselam bir mümessili sıfatıyla bu makamda bulunmanız bana ve Müslüman alemine onur vermektedir. Çocukluk ve meslek hayatımda tanıdığım birçok Ermeni aile ve şahsiyet vardır.
1915 yılında Ermenilere yapılan büyük soykırımını lanetle yadetmekten geçemeyeceğim. Öldürülen katledilen insanların içerisinde ne kadar büyük insanların bulunduğunu derin bir hassasiyetle okuyor onları saygıyla anıyorum. Büyük Peygamberiniz'in Hz. İsa Aleyhisselam'ın çocuklarının Müslüman geçinen cahil insanlar tarafından katledilmesini esefle kınıyorum. Bu vesile ile zatı alinize sonsuz teşekkürlerimi sunar bu toprakların değerli çocukları olan Ermeni yurttaşlarımızı Rum vatandaşlarımızı aziz Türk kardeşleri ile daima huzur ve saadet içinde yaşamalarını ulu tanrıdan niyaz ederim.

Kırklareli vaizi Fethullah Gülen

resized_0dce8-602efettullahguleninermenipatrigineyazdigimektup.jpg


 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
Yeni Şafak'ın ulaştığı önemli belgelerden biri de Fethullah Gülen'in 1965'te Ermeni Patriği'ne yazdığı mektup. Gülen kendi imzasını taşıyan mektupta aynen şöyle diyor: "1915 yılında Ermenilere yapılan büyük soykırımını lanetle yadetmekten geçemeyeceğim. Katledilen insanları derin bir hassasiyetle/saygı ile anıyorum."
Yeni Şafak | | 10 Nisan 2015, 12:07



İşte o mektup

Kırklareli 6 Mayıs 1965 Aziz ve Muhterem Patrik Şinork Kalustyan Esasen bütün milletler ve insanlar kardeştirler. Çünkü hepimizin Büyük Anası Hz. Havva dedesi Hz. Ademdir… Bütün insanlar fanidir. Binaenaleyh mahdur ömürleri müddetince hoş ve kardeşçe geçinmek lazımdır. Bütün dinler, bilhassa semavi dinler insanlara daima iyilik hoşgörülük tavsiye etmektedir. Musevilik, Hıristiyanlık dinlerinin esasları birbirine çok benzemektedir. Semavi dinleri bize tebliğ eden Peygamber dediğimiz büyük insanların müşterek dedeleri Hz. İbrahim Aleyhisselam'dır.

Binaenaleyh insanların din ve milliyet ayrılığından bahsederek birbirleri aleyhine düşmanca hareket etmeleri yersizdir. İnsanlara daima müsamaha ve iyilik emreden büyük insan büyük Peygamber Hz. İsa Aleyhisselam bir mümessili sıfatıyla bu makamda bulunmanız bana ve Müslüman alemine onur vermektedir. Çocukluk ve meslek hayatımda tanıdığım birçok Ermeni aile ve şahsiyet vardır.
1915 yılında Ermenilere yapılan büyük soykırımını lanetle yadetmekten geçemeyeceğim. Öldürülen katledilen insanların içerisinde ne kadar büyük insanların bulunduğunu derin bir hassasiyetle okuyor onları saygıyla anıyorum. Büyük Peygamberiniz'in Hz. İsa Aleyhisselam'ın çocuklarının Müslüman geçinen cahil insanlar tarafından katledilmesini esefle kınıyorum. Bu vesile ile zatı alinize sonsuz teşekkürlerimi sunar bu toprakların değerli çocukları olan Ermeni yurttaşlarımızı Rum vatandaşlarımızı aziz Türk kardeşleri ile daima huzur ve saadet içinde yaşamalarını ulu tanrıdan niyaz ederim.

Kırklareli vaizi Fethullah Gülen

resized_0dce8-602efettullahguleninermenipatrigineyazdigimektup.jpg


Muhterem kardeşim bu safsataları paylaşmadan evvel keşke bir tahkik etsen acaba doğru mu diye mesela basit bir ayrıntı
İşte o mektup

Kırklareli 6 Mayıs 1965 Aziz ve Muhterem Patrik Şinork Kalustyan
Edirne'den Kırklareli'ne Tayin Edildi
Edirne'de 1 yıl geçmişti.Kırklareli'ne tayin istedi ve 31 Temmuz 1965'te Kırklareli merkez vaizliğine tayin edildi.
http://fgulen.com/tr/fethullah-gule...i/3501-fgulen-com-1960-1970-Hayat-Kronolojisi
 

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
..Senin verdiğin kronolojinin doğruluğu nerden belli? Diyanet senin verdiğin tarihi teyid ederse, o zaman bir değeri olur...kaldıki, belgenin bizzat kendisinin çürütülmesi icabeder...Belgeler ardarda çorap söküğü gibi gelmeye başladı... Mızrak çuvala sığmıyor...Şu anda parelelin durduğu noktaya bakarsak, nerelere kadar savrulduğunu gören gözler görüyor..Mesela @elcevaz13, senin ikna olman için ne gerekiyor? Hangi gelişme olursa ikna olursun?
 
Üst