Risale-i Nur'a gore insan karakterleri

Madem bu oda dersaneymis, o halde ben de Risale-i Nur'dan istifade ettigim bir hususu burada kardeslerimle paylasayim:

Insanin karakterleri/fitrati hakkinda risale-i nurda cok bilgi var...
Bir nev'i psikanaliz



1. Hayat-i ictimaiye bakan yonu (sosyal hayat ):
i) Karsidaki sahsin karakterini biliyorsak, onun bir takim davranislarina karsi fitratinin icabi deyip daha musamahakar oluruz.
ii) Dogrularin kisiye gore degisebilecegini ve hepsinin de hakikatin bir vechi olabilecegini anlariz.
iii) Birisine bir hakikati anlatirken, hangi dili kullanacagimizi anlariz. Ona kendi lisani ile hitap edebiliriz.

2. Sahsin kendine bakan yonu:
i) men arefe nefsehu femen arefe Rabbehu, kendini taniyan Rabbini tanir
ii) kendi seyr-u suluk cizgisini anlayabilir
iii) Hangi tarzda ve hangi alanda ve nasil bir profil cizmesi gerektigini anlar
iv) Kusurlarini ve zaaflarini gorur
ve daha buraya yazilmayan irili ufakli bir cok sebep...

Isarat-ul I'caz da "Fatihanin ahirindeki muvazene" olarak Ustad Hz.lerinin bahsettigi bu muvazenede, insanda hayvanin aksine potansiyellerine sinir konulmadigi; bunlarin ifrat, tefrit ve istikametleri oldugundan bahseder. Bu 30. sozde de gecer, baska yerlerde de gecer.

Simdi bu uc potansiyele isim konulmak zorunda. Ustad Hz.leri bunlara:
1. kuvve-yi akliye
2. kuvve-yi gadabiye
3. kuvve-yi seheviye
demistir.
Ben daha kolay olsun diye akil, kalp, ve ruh potansiyeli diyorum

Her insanda bu uc potansiyel de mevcuttur fakat bir kisi haric herkeste bu ucunden biri digerlerine gore en ondedir, biri ikinci baskindir ve digeri de cekiniktir.

Bunlari renklerle de modelleyebiliriz. RGB sistemi gibi, bunlar kirmizi, yesil ve mavi renkleri olsun. Sadece bir kisi beyazdir. O da Mukemmel insan Efendimiz SAV dir. Buyuk zatlar her ne kadar beyaza yakin olsalar da onlarin da belli bir rengi vardir. Mesela Ustad Hz. leri icin uc potansiyel de siddetli bir sekilde olsa da akil biraz daha baskin, kalp yardimci baskinlikta ve ruh potansiyeli de 3. olrak tesirini gosteriyor gibi... Bunu yaptigi vazifeden ve Risale-i Nur'un hususiyetinden cikarabilriz ki, 24. sozun 2. dalinda soyle diyor:
"sen de eski said gibi kamere asik mektepli feylesof"... Hem Risaledeki akli isbatlar dahi buna isaret ediyor.
Hem baska bir yerde Risale-i Nurda en cok tecelli eden isimleri Hakim ve Rahim olarak soyluyor ki, Hakim ismi Kemali, Rahim ismi de Cemali bir isimdir ve Akil ve Kalp potansiyellerine bakar.

Hocaefendi icin de kalp, ruh ve akil siralamasini yapabiliriz gibi geliyor. Gerek verdigi hissi vaazlar olsun, gerekse tasavvuf adina ortaya koydugu yeni seyler, hem de ahirzamanda mesihiyet ruhu olan sefkat kalb potansiyelinin ilk sirada olduguna isaret ediyorlar. Sonra dunyanin 4bir yaninda acilan okullar ve muesseselesme ve Risale-i nur'un hayat devresi gibi seyler ile ruh ikinci planda goruluyor.

Akil ---> aklina yatmayani uygulamasi cok zor olur... Aklen tatmin ister... Kerametlere vs. inanmalari zordur, (zaaf olarak) Ustad Hz lerini dahi bazi noktalarda elestirirler veya akillarina yatmayan yerleri tevil ederler...

Kalp---> yemek, uyumak, konusmak ve sair sehvet zaafi vardir. Kalb merekezli olduklarindan dolayi sevmek ve sevilmek cok onemlidir. Bunun icin goruntuye, guzellige ve karizmaya cok onem verirler, Riya zaafi vardir. Narsizm'e daha kolay tutulurlar. Esyalara kutsiyet atfedebilirler, cok kolay hurafe icad edebilirler... Bunlar Cehennemin hikmetini ilmen anlasalar da kalblerini tatmin etmeleri kolay olmaz.. Adil hukum veremezler, ya sefkatlarindan dolayi yilani affederler ya da hislerine yenik dusup mantikli karar veremezler...

Ruh---> Guc onemlidir, bunun icin zayif tarafta yer almayi cok istemezler. Hak cok onemlidir ama hakki kuvvette gorebilirler. Bunun icin zulmetme gibi zaaflari da vardir. Hirs zaafi vardir. Cabuk ofkelenebilirler.

Tabi bunlarin hepsi zaaftir, illaki bunlar kesbedilecek degildir. Genelde buyuk imtihanlari bu cihetlerden gelir.

"öyle de, gayr-ı meşru dairedeki gençlik keyifleri ve lezzetleri, âhiret mes'uliyetinden ve kabir azabından ve zevâlinden gelen teessüflerden ve günahlardan ve dünyevî mücazatlarından başka, aynı lezzet içinde o lezzetten ziyade elemler olduğunu aklı başında her genç tecrübeyle tasdik eder. Meselâ, haram sevmekte, bir kıskançlık elemi ve firak elemi ve mukabele görmemek elemi gibi çok ârızalarla o cüz'î lezzet zehirli bir bal hükmüne geçer. Ve o gençliğin suiistimâliyle gelen hastalıkla hastahanelere ve taşkınlıklarıyla hapishanelere ve kalb ve ruhun gıdasızlık ve vazifesizliğinden (*yani aklin fazla istimali*) neş'et eden sıkıntılarla meyhanelere, sefahethanelere veya mezaristana düşeceklerini bilmek istersen, git hastahanelerden ve hapishanelerden ve meyhanelerden ve kabristandan sor. Elbette, ekseriyetle gençlerin gençliğinin suiistimalinden ve taşkınlıklarından ve gayr-ı meşru keyiflerin cezası olarak gelen tokatlardan eyvahlar ve ağlamalar ve esefler işiteceksin." s22

allah Razi Olsun KardeŞİm..

rİsale-İ Nurun HÜlasasinin HÜlasasi Gİbİ OlmuŞ...ÖzÜn ÖzÜ Gİbİ VermİŞsİnİz..


,