Risale-i Nur sadeleştirilmelimi?

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

simerg

Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
Puanları
0
erciyes_prensi' Alıntı:
arkadaşlar risaliye nur ingilizceye almancaya fransızcaya daha dilmedigim bir çok dile cevriliyorda neden günümüz türkçesine cevrilmiyor
birde hiç bir alımın kitabi döne döne okunmaz döne döne okunacak tek kitap KURAN-I KERİM'dir hangi biriniz arapca ögrenmek için çaba içinde bana bunu söylermisiniz

1-herkesin arapçayı öğrenmeye vakti olmayabilir
2-arapçayı öğrensende KUR'AN ilmi ayrıdır onu öğrenmen gerekir
3-bu konuda MEVDUDİ nin çok güzel bir lafı var ''doktor reçete yazmış hastaya hasta reçeteyi okumak veya okuyan birisine vermek yerine eve gitmiş 1 bardak suya atmış.karıştırıp içmiş''.ille arapçayı öğrenin demenin sebebini anlamıyorum.risaledaki dili 1 ayda sadece okuyarak hemde sözlük kullanmadan anlayacak hale geldim. ve 7 senedir sürekli okuyorum ha onun yanında kur'anda okuyorum ve dinliyorum hatta meailini bile okuyorum.

ama bence bu dil sadeceleştirilse bi romandan farkı kalmaz ve onun için karşıyım. ne desekte yine onu okumak isteyen onu okur zaten çevirmişler.

diğer dillerde akıcılığını kısmen zaten kaybediyor.
 

yasinerbu

Üye
Katılım
8 Haz 2006
Mesajlar
188
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Mevlam razı olsun simerg kardeşim nede güzel cevap verdin.
:clap2: :clap2: :clap2:
 

yasinerbu

Üye
Katılım
8 Haz 2006
Mesajlar
188
Tepkime puanı
0
Puanları
0
erciyes_prensi' Alıntı:
arkadaşlar risaliye nur ingilizceye almancaya fransızcaya daha dilmedigim bir çok dile cevriliyorda neden günümüz türkçesine cevrilmiyor
birde hiç bir alımın kitabi döne döne okunmaz döne döne okunacak tek kitap KURAN-I KERİM'dir hangi biriniz arapca ögrenmek için çaba içinde bana bunu söylermisiniz

“İşte bu hakikatlara binaen, biz de tahkikî imanı ders vererek, imanı kuvvetlendirip insanı ebedî saadet ve selâmete götürecek Kur'an ve iman hakikatlarını câmi' bir eseri, sebat ve devam ve dikkatle okumayı kat'iyyetle lâzım ve elzem gördük. Aksi takdirde, bu zamanda dünyevî ve uhrevî dehşetli musibetler içine düşmek, şübhe götürmez bir hakikat halindedir..” Sözler sh:749

“Bu risaleyi anlayarak okuyan adam imanını kurtarır inşâallah… Bu risalenin kıymetini anlamak istersen, başta bulunan İkinci ve Üçüncü Meyve'yi ve âhirdeki hâtimeyi ve hâtimeden iki sahife evvelki mes'eleyi evvelce dikkatle okuduktan sonra tamamını teenni ile mütalaa eyle!..” Şualar sh:5


“Kardeşlerim! Siz, küçük mektublar risalesinde medar-ı teselli ve sabır ve tahammül için yazılan parçaları dikkatle ve tekrarla okuyunuz.” Şualar sh:321
 

yasinerbu

Üye
Katılım
8 Haz 2006
Mesajlar
188
Tepkime puanı
0
Puanları
0
amin ecmain kardeşim. Rabbim bizleri hizmette daim eylesin.
 

yasinerbu

Üye
Katılım
8 Haz 2006
Mesajlar
188
Tepkime puanı
0
Puanları
0
erciyes_prensi' Alıntı:
arkadaşlar risaliye nur ingilizceye almancaya fransızcaya daha dilmedigim bir çok dile cevriliyorda neden günümüz türkçesine cevrilmiyor
birde hiç bir alımın kitabi döne döne okunmaz döne döne okunacak tek kitap KURAN-I KERİM'dir hangi biriniz arapca ögrenmek için çaba içinde bana bunu söylermisiniz


«Sözler hakkında, tevazu suretinde demiyorum belki(katiyyen) bir hakikati beyan etmek için derim ki:

Sözlerdeki hakaik ve kemâlât benim değil, Kur’ân’ındır ve Kur’ân’dan tereşşuh etmiştir.» (Mektubat sh: 369)
 

simerg

Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
Puanları
0
''Sözlerdeki hakaik ve kemâlât benim değil, Kur’ân’ındır ve Kur’ân’dan tereşşuh etmiştir''
''Bu risaleyi anlayarak okuyan adam imanını kurtarır inşâallah''

eğer böyle sözler insanların olsalardı ölümleri ile sönerlerdi.ALLAH hepimize imanla ölmeyi nasip etsin
 

yasinerbu

Üye
Katılım
8 Haz 2006
Mesajlar
188
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Risale-i Nur sadeleştirilmemelidir çünkü:


1- Risale-i Nur, ecdadımızın diliyle aramızda tek köprü olarak kalmıştır. Hiç olmazsa bu köprüyü ortadan kaldırmamak lâzımdır.
2- Asıl hizmet, Risale-i Nurları halkın seviyesine indirmek değil, halkı Risale-i Nurların seviyesine çıkarmaktır.
3- Sadeleşmiş bir Risale-i Nur; üslubundan, letâfetinden, tesirinden çok şey kaybedecektir.
4- Bu eserlerde geçen ve şimdiki nesle yabancı gelen temel kelimeler bin kadardır. Bir aylık bir çalışmayla bunlara aşina olmak mümkündür.
5- İnsan, kelimelerle konuşur, kavramlarla engin bir tefekküre ulaşır. Bu eserlerde geçen Kur’ânî ıstılahları, cılız ifadelerle karşılayabilmek mümkün değildir. Yeni nesli, böyle ıstılahlardan mahrum etmeye hakkımız yoktur.
6-Risalelerin kelimelerine yabancı kalanlar, lugat kullanarak bu eksiklerini tamamlayabilirler. İsterlerse de lugatlı olarak basılan nüshalardan okuyabilirler. Bu, onların tercihine kalmış bir durumdur. Mühim olan anlamak ve istifade etmektir.
7-Her ilmin kendine has terimleri olur. Bunları bilmeden o sahada söz sahibi olmak mümkün değildir. Mesela Latince bilmeden tıpta derinleşmek mümkün değildir. Hukuk kavramlarını bilmeden o sahada yazılan eserlere muhatap olunamaz. Benzeri bir durum risaleler için geçerlidir.
 

yasinerbu

Üye
Katılım
8 Haz 2006
Mesajlar
188
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Bakın üstadımız ne buyuruyor:

“Kur'anın bir nevi tefsiri olan Sözler'deki hüner ve zarafet ve meziyet kimsenin değil; belki muntazam, güzel hakaik-i Kur'aniyenin mübarek kametlerine yakışacak mevzun, muntazam üslûb libasları, kimsenin ihtiyar ve şuuruyla biçilmez ve kesilmez; belki onların vücududur ki, öyle ister ve bir dest-i gaybîdir ki, o kamete göre keser, biçer, giydirir. Biz ise içinde bir tercüman, bir hizmetkârız.”
 

islamveinsan

Doçent
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,360
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Suvas
Ce: Risale-i Nur sadeleştirilmelimi?

s.a

Risalei nur u anlamayan kardeşlerim sadeleştirmek yerine şerhleri okuyun...
Dünyada ilk defa orjinal metne dokunmadan, risalei nur un bazı bölümleri şerh ediliyor... bilgi için mail atabilirsiniz...
[email protected]

Şerhlerini okuyun hem Üstad gibi anlayın hem hayatınıza tatbik edin inş.

Şerh: Açmak, genişletmek, açıklamak, anlaşılanı anlatmak. Bir yazı veyâ konuşmayı kolay anlaşılması için îzâh etmek, tafsîl etmek. Bollaştırmak. Bir müşkil ve mübhem makàleyi açıklama, keşif ve izhâr etmek. Şerh edilmiş yazı, risâle.

Îzâh: Açıklamak. Bir şeyi anlaşılır hâlde söylemek veyâ yazmak. Açık, apaçık anlatma.

ŞERH ZENGİNLİK VE GÜZELLİK; SÂDELEŞTİRME GASB VE İHÂNETTİR

Şerhte müellifin orijinal eserinin tek kelimesine dahi dokunulmamaktadır. Eser olduğu gibi verilmekte, onun altına veya sahîfe kenarına açıklamalar yapılmaktadır. Bu bir zenginliktir, güzelliktir, ilmin inkişâfına vesîledir. Oysa sâdeleştirme öyle değildir. Sâdeleştirmede bozma ve zımnen istiskàl vardır. Müellif kelimeleri seçmiş, cümleyi kurmuştur. Sâdeleştirme yapan, “O kelimeler öyle olmaz böyle olur, o cümle öyle kurulmaz böyle kurulur” demektedir. Burada müellifin ilmine ve emeğine bir saygısızlık mevzû'bahistir.

Bu ve bunun gibi hikmetlerden sadeleştirmeye HAYIR
Şerh ve İzah a EVET

Neden mi ?
Tesettür risalesini okuyan bazıları "Tesettür teferruat" derken
Bazi kardeşlerim de "Tesettür i şer i -Çarşaftır- diyor"
Heva ve hevesinden değil Ahkam ı ilahiyi Sünnet i seniyeyi ve bunları tevil eden risalei nuru anlayan diyor...
İki anlayış arasında uçurumlar var
Allah muininiz olsun
Selametle pür kusur bir kardeşiniz
[email protected]
 

imanhavuzu

Üye
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
76
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Ce: Risale-i Nur sadeleştirilmelimi?

arkadaşlar risale-i nur sadeleşmez ve kimsede sadeleştiremez ustadın bu konudaki kesin talimatı budur
bakın risale-i nur un anlatım tarzını bir marabada bir profosörde anlayabilir ama risale-i nurda yanlış kullanılmış bir cümle dahi bulamazlar ben aslında sizlere şunu dicektim risale-i nur da 4. şua nın başın da şu cümleler geçer
İhtar: Risâle-i Nur, sair kitablara muhalif olarak başta perdeli gidiyor; gittikçe inkişaf eder. Hususan bu risalede, "Birinci Mertebe" çok kıymetdar bir hakikat olmakla beraber çok ince ve derindir. Hem bu birinci mertebe, bana mahsus gayet ehemmiyetli bir muhakeme-i hissî ve gayet ruhlu bir muamele-i îmanî ve gayet gizli bir mükâleme-i kalbî suretinde mütenevvi ve derin dertlerime şifa olarak tebarüz etmiş. Bana tam tevafuk eden tam hissedebilir, yoksa tam zevkedemez
umarım bu konu açığa kavuşmuştur ALLAH (cc) İBADETİMİZİ ARTTIRIR İNŞ. (AMİN)
 

meyve

Asistan
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
762
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Bir kere Risale-i Nur'un dili çok sadedir ve okuyanlar tarafından kolayca anlaşılır bir Türkçe ile yazılmıştır. İslamî ve imanî hakikatleri bundan daha sade ve anlaşılır şekilde ifade ve izah eden başka bir kitap yoktur. İlmihal ve kelam kitapları ile Kur'an tefsirleri daha karmaşık ve anlaşılmaz bir dille yazılmışlardır. Ama son zamanlarda bu kitaplar basit halk diline göre yazıldıkları için Kur'an'ın ifade ettiği yüksek hakikatleri izah etmekten çok uzaktırlar. Unutulmamalı ki;

ULVÎ MANALARI ULVÎ KELİMELER İFADE EDER.

İnsanın görevi bu yüksek manaları sadeleştirmek değil aksine daha iyi öğrenmeye çalışmaktır.
 

mahza

Üye
Katılım
27 Eki 2006
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Risale-i Nur okuyan kişi sözlük bakmadan okusa ve aklı tam kavramasa bile,kalbi çok iyi anlar.Kalp doğru bilgiyi alınca Ruh nefes alır. Ruh ve Kalp gıdasını almaya başlayınca Akılada anlama yolları zamanla açılır..yani çözüm sadeleştirmek değil çözüm;IKRA';"Yaratan Rabbinin adıyla OKU!"
 

gumus_Tesbih

Paylaşımcı
Katılım
8 Eki 2006
Mesajlar
382
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
Konum
van
Risale-i Nur’u sadeleştirme iddialarını kimler çıkarıyor?

Risale-i Nur’u sadeleştirme iddialarını kimler çıkarıyor?
CEVAP: Risale-i Nur’un sadeleştirme iddiası daha çok Risale-i Nur ile ciddi meşgul olmayan ve kendi anlayışlarına ve gayelerine göre hareket eden çevrelerden çıkmakta*dır. Ancak şu var ki;bu anlayışta olanlar iki kısım olarak görülüyor. Bir kısmı iyi niyetli*dirler fakat meselenin iç yüzünü ve inceliğini ve Risale-i Nur’un bu husustaki beyanla*rını ve Hazret-i Üstadın sağlığında ortaya çıkan bu tarz fikirlere ve teşebbüslere Üstadımızın izin vermediğini bilememekten böyle fikirlere sahib oluyorlar. İkinci kısım ise bilerek veya bilmeyerek bazı hissiyatın yani: «Bazen arzu fikir suretini giyer. Şahs-ı muhteris arzu-yu nefsaniyesini fikir zanneder.» (H. Şamiye:143) ifadesiyle Hazret-i Üs*tadın tesbit ettiği bir temayülün veya harici telkinlerin ve daha başka sebeblerin tesi*rinde kalarak usul harici çıkış yapanlardır.
 

"haTTat"

Paylaşımcı
Katılım
18 Tem 2006
Mesajlar
356
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Konya-Ankara
Alın elinize bi lugat bakın bilmediğiniz kelimelere. Zaten bi süre sonra lugate ihtiyacınız da kalmaz merak etmeyin.
 
Katılım
30 Eki 2006
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
Puanları
0
!!

ben onu bunu anlmam kardeşler.
bi zat yazmak için onca yıl çaba harcamış, bu kitaplar için hapishanelerde yaşamış nerdeyse.
biz okumak için azıcık çile çekmişiz ÇOK MU?????
 

antera

Üye
Katılım
18 Ara 2006
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Arkadaşlar hepinize tavsiyem risale-i nuru anlamak için osmanlıca öğreniniz.Zira osmanlıcayı hakkıyla bilirsek vallahi risaleleri okumak baldan tatlı gelecektir.Risaleler öyle lügatlara sarılıp okunacak eserler değildir,çünkü bu onlara karşı şevkimizi kaçıracak bir husustur.osmanlıca arapça kelimelerin ağırlıkta olduğu bir lisandır ve arapça asıllı bu kelimelerin muntazam türetiliş kaideleri vardır.Bu kaideleri iyice bilen birisi kelimenin kökünü bilse ondan türetilen kelimenin manasını bulmakta hiç zorlanmayacaktır.neticede bu bir lisan öğrenme faaliyetidir.dikkat ediniz dünyada ingilizce öğrenen ne kadar insan var.hatta imkanınınız varsa arapça öğreniniz ,eğer arapçayı öğrenirseniz osmanlıcayı sökmek için size 3 gün dahi yeter,ayrıca dikkat edin risalede arapça ibareler çoktur ve mevzular bu ibareler ekseninde şekillenir haddi zatında osmanlıca osmanlılar döneminde ayrı olarak öğretilen bir dil değildi,yalnızca arapça ve farsçayı mükemmel bilen aydınların türkçeyi bunlarla harmanlamasıyla ortaya çıkan bir dildi.osmanlılarda arapça öğrenmek hayati derecede ehemmiyetliydi çünkü mana ve tefekkür sarayımızın temeli arapça idi.arkadaşlar yobazlığı ve şovenist taassubları bir kenara itip arapçayı öğrenin derim zira ancak bu sayede binlerce cilt mubarek eserlerden oluşan islam tefekkürü ve kültürü size sarayının kapılarını açacaktır.dikkat ediniz üstad bediüzzaman(rh.a.)da bu sarayda terbiye görmüş ve eserleriyle o muazzam sarayı bir daha nurlandırmıştır.
 

undersecretary

Doçent
Katılım
3 Ara 2006
Mesajlar
720
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
73
Risale-i Nur Külliyatinin tercüme fikrini seneler önce şiirimizin bir diğer Üstadi Necip Fazil dile getirmis fakat Üstad buna karsi cikmistir...
Ayni şekilde suan Yeni Asya'ya bağli yayin kuruluslari da Risalelerin arkasina sözlük ekleyerek kitap basiyorlar...
Zamaninda yine ayni sekilde Ustad bu fikre de karsi cikmistir...

Bence bu tur konularda nazara alinacak,sozlerine itimat edilecek sahislar sadece Ustad Bediüzzaman Hazretlerinin,Risalelerinde varislerim dediği degerli Abilerimizdir....
Baskalarinin bu konu üzerinde fikir beyan etmesine bir sey diyemem ama ısrar etmelerini de anlayamam...
Son soz hayattaki Abeylerimizindir...

Üstad Hz.Risale-i Nurlarla hapishanelerdeki yuzlerce, kendi tabiri ile, katil ve cani ruhlu insanı, Risale-i Nurlar vasıtasi ile egitmistir...
Ki gunumuzde okumus insan orani fazla...Buna rağmen bizler birsey anlayamiyorsak, bunun nedenini Risale-i Nurun dilinde degil kendimizde aramaliyiz...
Dua ile.....
 

hasandemir

Asistan
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
624
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Risale ve sözlük

Risale nurun sadeleştirilmesine bende karşıyım.Ancak sözlük konusu ayrı bir mesele buna niye karşı çıkılıyor.Anlamak mümkün değil.Sözler ve Envar neşriyatın dışında risale okumayan bir grup var.Sözlüğe itiraz ediyorlar.Ama benim elime "sözler" neşriyatın yıllar önce çıkardığı bir "Muhakemat" geçmişti.Bu muhekamatta sözlük vardı.Dolayısıyla sözlüğe yapılan itirazların tarafgirane bir davranış olduğunu düşünüyorum.Meselenin başka boyutları da var.Ama onu sonraya bırakıyorum.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst