*Risale eksenli nefis terbiyesi*

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
Risale eksenli nefis terbiyesi

"Alt ben" de diyebileceğimiz nefis terbiyesi, dünün olduğu kadar bugünün de en önemli meselesidir; insanlık varlığını sürdürdüğü sürece de en önemli mesele olmaya devam edecektir. Çünkü insan tezadının dengesi onun varlığı ile mümkündür; insan terbiyesinin mükemmelliği onun terbiyesi ile çok yakından alakalıdır.

Modern pedagoji bize "alt ben"in zaaflarından bahsetse de kurtuluş çaresi öneremiyor. Kötülüklerin kötü olduğunu bilmek, kötülüklerden kurtulmak adına bir anlam ifade etseydi, bugün yeryüzünde kötülüklerin ya tamamen ortadan kalkması ya da yok denecek kadar az bir istisna teşkil etmesi gerekirdi.

Hâlbuki görünenler ve yaşananlar hiç de böyle olmadığını gösteriyor, anlatıyor. Reel müdahalelere yol açılmadığı, geçit verilmediği sürece de bu olumsuz anlatımlar, bu negatif görüntüler sürüp gideceğe benziyor.

Nefis terbiyesinde uygulamalı tasavvuf en reel müdahaledir. İki yöntem tatbik edilir. Birincisinde nefis öldürülür. Bu yöntem, işin erbabınca çok sağlıklı kabul edilmez. Çünkü nefsin öldürülmesi, terbiye sonrası elde edilecek pek çok güzelliği de ortadan kaldırmak demektir. Hele nefis, zekiyye/safiye mertebelerine çıktığında, kalbe yoldaş ruha arkadaş olması söz konusudur ki, nefsin öldürülmesi bu potansiyeli de baştan yok etmek anlamına gelir.

İkinci yöntem nefsin terbiyesidir. Bu da yine iki usulle olur. Birincisinde nefisle hiç uğraşılmaz. Kalp, ruh ve latifelerin inkişafıyla nefsin manevra alanı daraltılır, onun hakim konuma gelmesine fırsat tanınmamış olur. Adeta nefis, eli-kolu bağlı mahkûm bir düşman muamelesi görür. İkinci yöntem ise nefsi eğitir, zararlı yanlarından arındırır, faydalı güzelliklerle donanımlı hale getirir. Neticede nefis, ikinci bir fıtrat kazanarak, aynen kalp, ruh ve diğer latifeler gibi, Rabbin esma ve sıfatlarının tecellilerine mazhar şeffaf bir ayna olur. Hakkı gösterir, hakikate ulaştırır, doğruyu yansıtır.

Risalei-i Nur, bu son yöntemi birlikte kullanır. Esma-i Hüsna ve Sıfat-ı Ulya açılımı anlatımlarıyla o, bir taraftan okuyucusunun kalbini, ruhunu, latifelerini inkişaf ettirirken nefsi kımıldayamayacağı dar bir dehlize hapseder; nefsani arzu ve taleplerin, aklı ve iradeyi alt ederek öne çıkmasına sebep olan gayr-i meşru geçici lezzetlerin cazibesini, o geçici zevklerin, lezzetlerin sadece sonuçları yönüyle değil, mevcut halleriyle dahi nasıl zehirli bir bal fonksiyonu icra ettiklerini, akılla birlikte insan mahiyetinde eşyayı algılamakla mükellef bütün vicdani fakültelere ispat ile nefsi taleplerinde yalnız bırakarak geçici zevk ve lezzetlerin körleten cazibesini hiçe indirir, bir cihetle nefsi tam mağlup eder.

Ve yine o, Kelime-i Tevhidin bir açılımı olan burhanları sürekli tekrar ile sadık okuyucusuna, uygulamalı tasavvufta nefis terbiyesinin en önemli prensiplerinden biri olan Kelime-i Tevhit zikrindeki sırrı ve hikmeti yaşatır.

Halka-ı zikirde, nasıl Kelime-i Tevhidin cehri tekrarı nefsin başına bir balyoz gibi iniyor ve onu şehvetlerinde isteksiz kılıyorsa, hakkı verilerek sesli ve topluca okunan Risalelerdeki tevhit açılımlı sözler de aynı maksadı hâsıl eder ve ediyor.
Uygulamalı tasavvufta nefis terbiyesi adına seyr-u sülukta yaşatılan terkler, Risale eksenli terbiyede nefse acizliğini, fakirliğini ve hiçliğini yerinde ilzam, yerinde ikna ile öğreterek gerçekleştiriliyor. Zaten nefsin hiçliğini kabul ederek rububiyet hevesinden bütün bütün vazgeçmesi, dini ve ahlaki buyrukları kabullenmesi bakımından işi oldukça kolaylaştırıyor. Farzları yaptığı, haramlardan kaçındığı, sünnet-i seniyyeye bağlılığını sürdürdüğü müddetçe de saflığını, duruluğunu hem korumuş hem de artırmış oluyor.

Bugün

http://www.risalehaber.com/author_article_detail.php?id=6740
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Risale eksenli nefis * mefis terbiyesi olamaz ! Çünkü, risaleler nefisleri temzilemek için değil, genelde materyalizm ve maddiyyun denilen ateistlik cereyanına müşahhas örnekler vererek iamn cephesini muhkem kılmak için yazılmış eserlerdir. Kitaplarla nefis terbiyesi yapıldığını izhar eden bugüne kadar gelmiş-geçmiş hiçbir ulema mevcut değildir.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Aya, ne tuhaf ve enteresan bir durumdur ki, burada Risalelerin nefis terbiyesi yaptığından bahsediyorlar, öte taraftan bu işin kompedanı ve gerçek sahipleri olan mürlşid-i kâmiller ve tasavvuf mesleğinde , nefis terbiyesi talebinde bulunanlara ya bütün kitapları yaktırılıyor veya hiçbir kitap okumayacaksın deniliyor ! Buradan da anlaşılıyor ki, bunların dünyadan hanerleri yok !
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Aya, ne tuhaf ve enteresan bir durumdur ki, burada Risalelerin nefis terbiyesi yaptığından bahsediyorlar, öte taraftan bu işin kompedanı ve gerçek sahipleri olan mürlşid-i kâmiller ve tasavvuf mesleğinde , nefis terbiyesi talebinde bulunanlara ya bütün kitapları yaktırılıyor veya hiçbir kitap okumayacaksın deniliyor ! Buradan da anlaşılıyor ki, bunların dünyadan hanerleri yok !

erkin kardeşim siz bütün kitaplarınızı yaktınız mı veya hiçbir kitap okumuyor musunuz ?
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
erkin kardeşim siz bütün kitaplarınızı yaktınız mı veya hiçbir kitap okumuyor musunuz ?

Ben yakmadım. Çünkü, burada nefis terbiyesi yapıyorum veya yaptım diye ortaya çıkanlardan değilim. Ama, Mevlâna Celâleddin-i Rumi'ye Şemsi Tebrizinin kitaplarını suya attırdığını ve bazı Nakşibendi büyüklerinin Allah vasıl olmada bazı kişilere okumuş olduğu kitapların mani ve engel olması dolayısıyla müridanından bazılarına kitaplarını yaktırdığını çok iyi biliyorum. Demem odur ki, en meşhu mürşidler nefis terbiye ederken kitaplar yaktırıyor, buradaki nefis kelimesinin manâsını bile bilmekten uzak insanlar kitaplarla nefsi terbiyesi yapılabileceğini söylüyor ! Bu kadar da büyük tuhaflık olmaz diye düşünüyorum.
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Ben yakmadım. Çünkü, burada nefis terbiyesi yapıyorum veya yaptım diye ortaya çıkanlardan değilim..

Peki bugün nefis terbiyesi yaptıklarını söyleyen ehl-i tarikat da kitaplarını yakmıyorlar,kitap okuyorlar,mektubatları okuyorlar,sizin gibi forumlara giriyorlar, çeşitli bilgilerle donanımlı hale geliyorlar,sizce onlar da mı nefis terbiyesi yapıyorum diye ortaya çıkanlardan oluyor ?
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
!

Peki bugün nefis terbiyesi yaptıklarını söyleyen ehl-i tarikat da kitaplarını yakmıyorlar,kitap okuyorlar,mektubatları okuyorlar,sizin gibi forumlara giriyorlar, çeşitli bilgilerle donanımlı hale geliyorlar,sizce onlar da mı nefis terbiyesi yapıyorum diye ortaya çıkanlardan oluyor ?

Arkadaşım, Hiç kusur abakma ama , siz bu konularda ya çok yenisiniz ya da bu tarafalrda hiç bezinzi yok ! :ünkü, sorualrın çok acemice .. Bakınız, bzi herkese kitap yaktırılıyor dmedik ! Ancak, bir insan sevgisini en çok neye hasrederse onun taptığı da o şey olur. Oysa, Allah kimseye iki tane kalp vermemiştir ki, “Allah hiç kimsenin göğsünde iki kalp yaratmamıştır.” (Ahzab: 4). Ki, birini muhabbet-i Mevlâya diğerini de muhabbet-i mâsivâya hasretsin. Bir kâlpte iki sevgi yaşamaz. Bu sebeple sevgisini kitapalrı için seferber edenlere böyle bir emir verilebilir. Sana isim verdik ve dedik ki, Mevlâna böyle bir imithandan geçmiştir. Hiç merak edip te Mevlânanın hayatını incelemek zahmetine niçin katlanmadan bize gelip burada çocukça sorular soruyorsun ? Ban cevap yetiştirme yarıına gireceğine biraz da yazılanları araştır ve onalrda hikmet ara ! Belki o zaman biraz daha tutarlı mesajlar asarsın.
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Arkadaşım, Hiç kusur abakma ama , siz bu konularda ya çok yenisiniz ya da bu tarafalrda hiç bezinzi yok ! :ünkü, sorualrın çok acemice .. Bakınız, bzi herkese kitap yaktırılıyor dmedik ! Ancak, bir insan sevgisini en çok neye hasrederse onun taptığı da o şey olur. Oysa, Allah kimseye iki tane kalp vermemiştir ki, “Allah hiç kimsenin göğsünde iki kalp yaratmamıştır.” (Ahzab: 4). Ki, birini muhabbet-i Mevlâya diğerini de muhabbet-i mâsivâya hasretsin. Bir kâlpte iki sevgi yaşamaz. Bu sebeple sevgisini kitapalrı için seferber edenlere böyle bir emir verilebilir. Sana isim verdik ve dedik ki, Mevlâna böyle bir imithandan geçmiştir. Hiç merak edip te Mevlânanın hayatını incelemek zahmetine niçin katlanmadan bize gelip burada çocukça sorular soruyorsun ? Ban cevap yetiştirme yarıına gireceğine biraz da yazılanları aralştır ve onalrda hikmet ara ! Belki ıoz amöan biraz daha tutarlı mesajlar asarsın.
Mevlana'nın başından geçenleri biliyorum da, Niçin bütün olayı Mevlana'nın kitaplarını suya atmasına veya birkaç Zat'ın kitaplarınızı yok sayın demesine bağlıyorsun onu anlamadım..
Tarikatlarda yüzlerce ,binlerce mürşid yetişmiştir kaçt tanesi "kitaplarını yakda gel" "kitaplarınızı atında gelin" demiştir ki, bir kaç menkıbeyi örnek verip, bunu umuma teşmil edip "kitaplarını yakmayanlar nefis terbiyesiyle uğraşıyorlar" türü yaklaşım sergilemenin yanlış olduğunu belirtmeye çalıştım.
İmam-ı rabbani ve diğer Nakşi Kadiri mürşidler demiş midir yoksa tam tersi kitaplardan ilim edinilmesi gerektiğini mi belirtmiştir. ?

Sorum çok acemi ise cevabı çok basit olmalı herhalde..Bu zamanda müridlerinden kitaplarının yakılmasını vea suya atılmasını veya hiç okunmaması gerektiğini söyleyen hangi tarikat mürşidi vardır ?
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Mevlana'nın başından geçenleri biliyorum da, Niçin bütün olayı Mevlana'nın kitaplarını suya atmasına veya birkaç Zat'ın kitaplarınızı yok sayın demesine bağlıyorsun onu anlamadım..
Tarikatlarda yüzlerce ,binlerce mürşid yetişmiştir kaçt tanesi "kitaplarını yakda gel" "kitaplarınızı atında gelin" demiştir ki, bir kaç menkıbeyi örnek verip, bunu umuma teşmil edip "kitaplarını yakmayanlar nefis terbiyesiyle uğraşıyorlar" türü yaklaşım sergilemenin yanlış olduğunu belirtmeye çalıştım.
İmam-ı rabbani ve diğer Nakşi Kadiri mürşidler demiş midir yoksa tam tersi kitaplardan ilim edinilmesi gerektiğini mi belirtmiştir. ?

Sorum çok acemi ise cevabı çok basit olmalı herhalde..Bu zamanda müridlerinden kitaplarının yakılmasını vea suya atılmasını veya hiç okunmaması gerektiğini söyleyen hangi tarikat mürşidi vardır ?

Biz herhalde duvarla muhatab oluyoruz nedir ? Hani bir söz vardır --benim oğlum bina okur, döner döner yien okur.--- Seninki de bu hesap sürekli patinaj yapıp , teker niye yürümüyor diye başkalarına soruyorsun ! Bilmediğin konulara ne diye müdahil oluyorsun ? Bişr insanın akıl ve zekâ seviyesi neyse anlatılanalrdan da o kadara alır ! Hereksin düşünce ve idrak denizi aynı derinlikte değildir. Bazılarınki, çok yalaktır dalmak istersin saplanıp kalırsın !
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Biz herhalde duvarla muhatab oluyoruz nedir ? Hani bir söz vardır --benim oğlum bina okur, döner döner yien okur.--- Seninki de bu hesap sürekli patinaj yapıp , teker niye yürümüyor diye başkalarına soruyorsun ! Bilmediğin konulara ne diye müdahil oluyorsun ? Bişr insanın akıl ve zekâ seviyesi neyse anlatılanalrdan da o kadara alır ! Hereksin düşünce ve idrak denizi aynı derinlikte değildir. Bazılarınki, çok yalaktır dalmak istersin saplanıp kalırsın !

Ben bilmiyorsam siz bana öğretin kardeşim..Hangi mürşidler talebelerine kitap okumayın,kitapla bana gelmeyin demiştir..Bu zamanda böyle mürşidler varmı? Ben birçok mürşidin kitap okunması gerektiğine dair,özellikle fıkıh kitapları ve tasavvuf kitapları okunmasına dair nasihatlarını biliyorum,onun için sordum..İmam-ı rabbani kitap okumanın gerekliliğinden bahsederken hata mı ediyordu ?
Bu kızgınlığınız da niçindir anlamadım?
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
Risale eksenli nefis * mefis terbiyesi olamaz ! Çünkü, risaleler nefisleri temzilemek için değil, genelde materyalizm ve maddiyyun denilen ateistlik cereyanına müşahhas örnekler vererek iamn cephesini muhkem kılmak için yazılmış eserlerdir. Kitaplarla nefis terbiyesi yapıldığını izhar eden bugüne kadar gelmiş-geçmiş hiçbir ulema mevcut değildir.

madem bu başlığı ve konuyu beğenmediniz.. o zaman buradan devam edelim muhterem...

okuma zahmetinde bulunursanız belki anlayabilirsiniz..

http://www.ihvanforum.org/showthread.php?t=86345
 
Üst