RedveKabul ile Röportaj
- Konbuyu başlatan Verda
- Başlangıç tarihi
- Durum
lafons7275
Kıdemli Üye
İnkar yok, derin bir sessizlik var. 3 kez rede sordum; Allah benim ne zaman öleceğimi biliyor mu, cevap yok.
Kaptan
Mecra Yazarı
ya lafons ben olmasaydım ne yapardın acaba
senden önce bekleyen sorular vardı önce onları cevaplamam gerekiyordu
sen ise acele ediyorsun
aslında bu konuyu seninle tartışmak ne derece doğru bilmiyorum ama bildiğim birşey var ki
o da konuyu anlayamayacağın yöndedir, hakaret olsun diye ve kibir gösterdiğimden falan değil ama
geçmiş tecrübelerim bana bunları söyletiyor
her neyse
soruna soruyla karşılık vereyim
ecelden ne anlıyorsun? ecel ve takdir değişmez ise hadislerde geçen "sadaka ömrü uzatır" ve bazı ibadetlerin ve güzel davranışların ömrü uzattığı ile ilgili hadisleri sen nasıl anlıyorsun veya biz nasıl anlamalıyız? ayrıca insan ömrünü etkileyen bir takım faktörler var mesela sigara içen çoğu kimselerin kansere yakalanacağı ve ömrü kısalttığı gibi veya sağlıklı beslenmenin ve sporun ömrü uzattığı gibi. hatta iklimlerin insan üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri gibi.
evet lafons söz sende
ya da istersen şöyle yapalım, soru soran sen olduğun için lütfen yeni bir başlık aç oradan devam edelim, burayı da bölmemiş oluruz.
cihad38
Profesör
- Katılım
- 4 Nis 2013
- Mesajlar
- 1,087
- Tepkime puanı
- 18
- Puanları
- 0
bu ve buna benzer hadislerden maksat,amel defterinin ruhun bedenden ayrılması ile yani ölüm ile kapanmadığının,yani verilen sadakan hasıl olan faydanın devam ettiği sürece kişinin amel defterine sevap yazılmasının devam ettiğinin açıklanmasıdır,yoksa kişiye belirlenen ecel vakti geldiği zaman verdiği sadaka sayesinde biraz daha yaşama hakkı verilmesi değildir.bunu anlamak için alim olmaya gerek yok ki.
Kaptan
Mecra Yazarı
cihad38
Profesör
- Katılım
- 4 Nis 2013
- Mesajlar
- 1,087
- Tepkime puanı
- 18
- Puanları
- 0
@lafons7275 kardeşim cübbeli hocanın anlattığına ters düşen bir söylemimiz yok zaten,
Mesela Cenab-ı Hak “filan adam sadaka verirse, ömrü 70 sene, vermezse 60 sene olacak” diye muallâk kaderde şart koyduğunu farz edelim.
Bu adamın sadakayı verip vermediğini Allah, ezeli ilmiyle bildiğinden bunun sonucunu levh-i mahfuzda yazmıştır. Bu ecel sabittir ve değişmez.
Cenab-ı Hak (c.c) 'ecel geldiğinde ne bir an öne alabilirler ne de arkaya erteleyebilirler'. (Yûnus Suresi, 49) bu hakikati ifade etmektedir.
Ama insanlar bu durumu bilemediği için Allah için sadaka verecek, neticeyi de Allah'a bırakacaktır.
Belki de ömrünün maddi olarak uzamasını sebepler noktasında temin eden, eliyle verdiği bu sadakadır.
ama netice olarak her insan ölümlüdür, ve takdir edilen vakitte ölecektir.(sadaka ile ve salih amellerle uzasa da uzamasa da)işte o ecel vakti geldiğinde dahi ömrünün uzamasından bahsettik.
şu hadisi şerif daha açıklayıcı olur.
Insanoğlu öldüğü zaman amel defteri kapanır. Üç şey onun amel defterinin açık kalmasını sağlar:
1. Sadaka-i Cariye, (hayrı devam eden iyilikler) 2.Yararlanılan ilim. 3. Kendisine dua eden hayırlı evlat" (Buhari; Tevhid, 50)
Mesela Cenab-ı Hak “filan adam sadaka verirse, ömrü 70 sene, vermezse 60 sene olacak” diye muallâk kaderde şart koyduğunu farz edelim.
Bu adamın sadakayı verip vermediğini Allah, ezeli ilmiyle bildiğinden bunun sonucunu levh-i mahfuzda yazmıştır. Bu ecel sabittir ve değişmez.
Cenab-ı Hak (c.c) 'ecel geldiğinde ne bir an öne alabilirler ne de arkaya erteleyebilirler'. (Yûnus Suresi, 49) bu hakikati ifade etmektedir.
Ama insanlar bu durumu bilemediği için Allah için sadaka verecek, neticeyi de Allah'a bırakacaktır.
Belki de ömrünün maddi olarak uzamasını sebepler noktasında temin eden, eliyle verdiği bu sadakadır.
ama netice olarak her insan ölümlüdür, ve takdir edilen vakitte ölecektir.(sadaka ile ve salih amellerle uzasa da uzamasa da)işte o ecel vakti geldiğinde dahi ömrünün uzamasından bahsettik.
şu hadisi şerif daha açıklayıcı olur.
Insanoğlu öldüğü zaman amel defteri kapanır. Üç şey onun amel defterinin açık kalmasını sağlar:
1. Sadaka-i Cariye, (hayrı devam eden iyilikler) 2.Yararlanılan ilim. 3. Kendisine dua eden hayırlı evlat" (Buhari; Tevhid, 50)
Bu röportaj neden bu kadar uzun tutuldu acaba? Nick'lere göre mi bu süre tayin ediliyor neyse Red'e bi soru a ben sorayım !
Red; Cuma Namazına gitmemek için delil getirilebilecek bir tek ayet yokken, sen neden camilere Cuma kılmaya gitmiyon?
Red; Cuma Namazına gitmemek için delil getirilebilecek bir tek ayet yokken, sen neden camilere Cuma kılmaya gitmiyon?
Hiçbir hıristiyan ,bir başka hıristiyana hesap sorar gibi neden kiliseye gitmiyorsun diye sormaz. Hiçbir hıristiyan bir başka hıristiyanın inancına karışmaz, nedeni o kişilerin eğitimli ve medeni olmalarından gelir,bir başka kişinin inancına karışmayı edep dışı bulur. Bir Müslümanın dini inancını ve ibadetlerine ait uygulamalarını ,hesap sorar gibi aşağılamaya matuf sorgulamaya kalkışan kişi islamiyeti anlayamamış kişidir.......
Müslümanlar, örnek olarak Hiristiyanları değil, kendi peygamberlerini örnek alırlar...Ve müslümanlar kardeştir. Kardeşlik hukuku biribilerini uyarmayı ve ikaz etmeyi gerektirir. İslâmiyet budur çünkü !.. Hiristiyanlara veya diğer gayr-ı müslimleri MEDENİ görebilen bir yaratığın bu müslüman forumda ne işi olabilir acaba ?
Müslümanlar, örnek olarak Hiristiyanları değil, kendi peygamberlerini örnek alırlar...Ve müslümanlar kardeştir. Kardeşlik hukuku birbirlerini uyarmayı ve ikaz etmeyi gerektirir. İslâmiyet budur çünkü !.. Hiristiyanlara veya diğer gayr-ı müslimleri MEDENİ görebilen bir yaratığın bu müslüman forumda ne işi olabilir acaba ?
Havas
Kısıtlı Erişim
- Katılım
- 19 Ocak 2012
- Mesajlar
- 4,432
- Tepkime puanı
- 71
- Puanları
- 0
gitmiyorsa ,benden ayrılmıştır..uzulurum.sen gitmediğini nerden biliyorsun.?
Kaptan
Mecra Yazarı
Daha önce de sordun ve açıkladık bunu ama ısrarla tekrar tekrar soruyorsun yani aklınca beni köşeye sıkıştırmaya mı çalışıyorsun anlamıyorum ki.
Tekrar cevap vereyim;
Sadece Cuma değil küfrü imana tercih eden hiçbir imamın arkasında vakit namazı da kılmam. Kuran’ın istediği gibi şirksiz bir Müslümanın arkasın namaz kılarım sadece. Hutbelerinde resmi ideolojinin savunuculuğunu yapan, Cumhuriyetin faziletlerinden bahseden, Atatürk’e rahmet okuyan ve onların küfürlerini meşrulaştıran ve Allah’ın dinini saptıran hiçbir imama uymam. Bu konuda Cuma ile vakit namazı arasında hiçbir fark yoktur benim için.
Benim bulunduğum ilçede 5 cami var ve hepsi de bu tarife tıpa tıp uyan imamlardır. Allah’ın kürsüsünde O’nun dinini saptırmaya çalışanların arkasında nasıl Namaz kılayım söyler misiniz? İmamet gibi kutsal bir görevi belam’lık gibi bir kepazeliğe çevirenlerin arkasında nasıl namaz kılayım? Hutbeye çıkıp İslam’ın asla barışık olmadığı Demokrasi ile şurayı aynı kefeye koyup onları barıştırmaya çalışanların arkasında nasıl namaz kılayım?
Allah’ın dinini paçavraya çeviren, resmi ideolojinin maslahatını İslam’a tercih eden, eften püften konularla kürsüleri işgal eden, laikliği temel ilke olarak kabul eden, Allah’tan korkmadan masonların, kafirlerin ve din düşmanların cenaze namazını kılan bu imamların arkasında nasıl namaz kılarım? Böyle olmayanlar yok mudur, elbette vardır hakiki İslam’a davet eden Tevhid ehli imamlar elbette vardır ve bunların arkasında namaz kılınır ama dediğim gibi benim bulunduğum ilçede böyle birileriyok ve ben bundan dolayı kılmıyorum.
Tekrar ifade edeyim, Namaz gibi önemli bir ibadet, İslam'i şuurdan yoksun Tevhidden bir haber kimselere emanet edebileceğimiz bir amel değildir. Ben Namazımı kılarım arkadaş bana ne imamın akidesinden diyemeyiz.
cihad38
Profesör
- Katılım
- 4 Nis 2013
- Mesajlar
- 1,087
- Tepkime puanı
- 18
- Puanları
- 0
@RedveKabul
peki yolun düştü hacca gittin,ve cuma namazı kılınacak veya vakit namazı,kabede imamlık yapan kişilerin akidesini nerden bileceksin,
bir teste mi tabi tautacaksın,yada orda da imamın arkasında namaz kılmayacaksın,
bu konuda ne düşünüyorsun,.
peki yolun düştü hacca gittin,ve cuma namazı kılınacak veya vakit namazı,kabede imamlık yapan kişilerin akidesini nerden bileceksin,
bir teste mi tabi tautacaksın,yada orda da imamın arkasında namaz kılmayacaksın,
bu konuda ne düşünüyorsun,.
Kaptan
Mecra Yazarı
ya cihad neresini anlamadın? biz gidin imamın akidesini araştırın mı dedik? bulunduğum ilçedeki bütün imamları tanırım dedim, onların akidelerini araştırmadım arkalarında kılmaya gittiğim cuma namazlarındaki İslam'a aykırı hutbelerine şahit oldum ve artık bundan sonra gitmemeye başladım dedim. başka şey daha dedim "böyle olmayan imamların arkasında namaz kılınır" akidesini bilmek zorunda değilsiniz ama bildiğinizin arkasında da bile bile namaz kılamazsınız dedim.
lafons7275
Kıdemli Üye
Selamun aleykum red (aslında gerçek ismini bilip de yazmak isterdim) .
Ben de senin gibiyim sadece Cuma namazlarına camiye gidiyorum ve zuhri ahiri de kılıyorum. Sen de bu şekilde yapabilir misin?
lafons7275
Kıdemli Üye
red şöyle bir sorum var, diyelim bir imam var ve kovulmamak veya sürülmemek adına mecbur tutulduğu cumhuriyet ve atatürkle ilgili hutbeleri okuyor ama kalben buğzediyor ve birebir kendisi gibi düşünenlere de bunu başka ortamlarda dile getiriyor. Yani senin anlayacağın takiyye yapıyor. Böyle bir imamın arkasındaki namazımız kabul olur mu?
Kaptan
Mecra Yazarı
lafonscuğum ikrah yani zorlama ama bu zorlama öyle kişilerin inisiyatifine bırakılmamış ve fıkıhta değişik tarifleri yapılmış ama asla dediklerine bir kapı aralamayan hususlar dışında hiç bir gerekçe bunları meşrulaştıramaz. Allah'a masiyet (isyan) konusunda kullara asla itaat yoktur. Bak bu aynı zamanda Buhari hadisidir ve İslam'ın temel meselelerinden biridir. Şeri sınırlar içerisinde "Anaya babaya itaat" farzdır bunun dışında ise asla itaat yoktur ayeti de bu hususu güzel açıklar.
Hz Ömer diyor ki (ikrah sadedinde) "Kişi eğer aç bırakılırsa (imam pekala başka bir iş yapabilir) veya tehdit edilip korkutulursa (bu durumda istifa eder) yahut hapsedilirse (böyle bir durum söz konusu değil) artık kendisi bakımından emniyet içerisinde olmaz ve bu kişi ikrah altındadır"
Bu hadise göre imam hangi kapsama giriyor? Başka yol yoksa istifa etmeli ve Allah'a dayanmalı, güvenmeli, tevekkül etmeli ve rızkını ancak O'ndan beklemelidir. Allah onun bu davranışını boşa çıkarmayacaktır. Yeter ki Allah'a güvensin.
İkrahın en hafif hali İmam Şafi'ye göre kişinin dövülmesi tehtididir. Ebu Hanife'ye göre ikrah ancak kişinin hayati ve/veya organlarının kesilmesi tehlikesi ile karşı karşıya kaldığında geçerlidir.
- Durum