Recm Nedir?

Zeynep Özmen

Kevok_84
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
3,306
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Taşla öldürme, taşa tutma, birine taş atma, sövme, lânet etme, kovma, birinin namusuna iftira etme, kötü zanda bulunma; evli veya dul bulunan erkek veya kadının zina etmesi halinde Islâm mahkemesi kararıyla taşlanarak öldürülmesi anlamında bir fıkıh terimi. R.c.m kökünden mastar, çoğulu "rucüm" dür. Aynı kökten "racîm"; recm olunan, taşlanan, kovulan ve lânetlenen anlamındadır.

Kur'an-ı Kerim'de bu anlamda "recm" ifadesi bulunmamaktadır. Bir ayette gaybı taşlamak" (el-Kehf, 18/22), başka bir yerde, "yıldızları Şeytanlar için atış taneleri yaptık" (el-Mülk, 67/5) ayetinde "atış taneleri" anlamında "rucûm" çoğul olarak gelmiştir. Zina edenin taşlanması Sünnet, ve icma delillerine dayanır.

Zina bütün semavî dinlerde haram kılınmış ve çok kötü bir fiil olarak kabul edilmiştir. Islâm'da zina büyük günahlardan olup, ırz, namus ve neseplere yönelik olduğu için, cezası da hadlerin en şiddetlisidir.

Zinanın cezası, fiili işleyenin evli veya bekâr oluşuna, Islâmî emir ve yasaklarla yükümlü bulunup bulunmamasına göre kısımlara ayrılır. Dayak, taşla öldürme, sürgün ve Islâm devleti'nin koyacağı ta'zir cezası bunlar arasındadır.
 
Katılım
8 Ocak 2007
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
islamiyette uygulanması sünnet ışığnda bir ve ya iki kere oluyor.onlarıda zaten bayanların kendileri istyorlar ...yanlışsam düzeltrsenz...yani peygamber zamanında kaç kere kullanıldğı husunda tam bşr rakam var m_?_
 

Alper...

MarmaranınKralı
Katılım
10 Eki 2006
Mesajlar
9,574
Tepkime puanı
452
Puanları
0
Konum
İsLamBol
Web sitesi
cennetsarayi.blogcu.com
mesela ben aklımda kaldığı kadarıyla açıklayayım
evli kadın zina yaparsa recm ama cariye ya da bekar yaparsa cezanın yarısı
recmin yarısı olmayacağına göre 100 değnek vurmak gibi...............
 

Sofuoglu

Ordinaryus
Katılım
29 Tem 2006
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
254
Puanları
83
Bir kişi, kocası olan bir kadınla zina etse,kocası da hakkını helal etmezse onun da günahı affedilmez.
Zira bu, kul hakkına girer.
fakat kulun kendisi tevbe eder,kadının kocası da ona hakkını helal ederse affolunur.
Ancak o zina eden kişi,zina ettiği kadının kocasına Bana bütün haklarını helal et demekle iktifa eder,yetinir.ona zina ettiğini bahsetmez


bahsedilen boyle bir durummu aceba?

veya yukarda belirtilen husus olabilirmi?
 

XaberDar

Profesör
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
1,636
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Dünya/MERKEZ
mesela ben aklımda kaldığı kadarıyla açıklayayım
evli kadın zina yaparsa recm ama cariye ya da bekar yaparsa cezanın yarısı
recmin yarısı olmayacağına göre 100 değnek vurmak gibi...............

Bahsettiğin şeriat sopasını yiyen günümüz insanı; acaba 3.sünde mi, yoksa 4.sündemi go to ahiret olur;) hesaplayamadım yaf.:(
 

Alper...

MarmaranınKralı
Katılım
10 Eki 2006
Mesajlar
9,574
Tepkime puanı
452
Puanları
0
Konum
İsLamBol
Web sitesi
cennetsarayi.blogcu.com
Bahsettiğin şeriat sopasını yiyen günümüz insanı; acaba 3.sünde mi, yoksa 4.sündemi go to ahiret olur;) hesaplayamadım yaf.:(

cezalar da yapmaması için değil mi ki yapma kurtul meselesi değil mi
kendini sakındırmazsan yersin kafana değneyi ondan sonra go to ahiret
istikamet imamın kayığı dolaştırırlar seni boğaz köprüsünde:O
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Bir kişi, kocası olan bir kadınla zina etse,kocası da hakkını helal etmezse onun da günahı affedilmez.
Zira bu, kul hakkına girer.
fakat kulun kendisi tevbe eder,kadının kocası da ona hakkını helal ederse affolunur.
Ancak o zina eden kişi,zina ettiği kadının kocasına Bana bütün haklarını helal et demekle iktifa eder,yetinir.ona zina ettiğini bahsetmez

bahsedilen boyle bir durummu aceba?

veya yukarda belirtilen husus olabilirmi?

Karısı ile zina eden bir alçağı affedebilecek bir deyyus kocanın varlığına inanıyormusunuz, bu nasıl değerlendirmedir?
 

XaberDar

Profesör
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
1,636
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Dünya/MERKEZ
cezalar da yapmaması için değil mi ki yapma kurtul meselesi değil mi
kendini sakındırmazsan yersin kafana değneyi ondan sonra go to ahiret
istikamet imamın kayığı dolaştırırlar seni boğaz köprüsünde:O

Töwbe yarebbim!... Allah bu günahtan Tüm Ümmeti Muhammedi korusun İnşAllah!...
 

ekvani

Asistan
Katılım
7 Ara 2006
Mesajlar
243
Tepkime puanı
0
Puanları
0
euzubillahimineşşeydanirracim,
kötü olanı telkin eden herşey taşlanır.
tabii taşın killi topraktan mı yoksa humuslu topraktan mı olduğu allahı pek ilgilendirmez herhalde,taş buldunmu taşla gitsin...
 

MUSAB21

Paylaşımcı
Katılım
11 Kas 2006
Mesajlar
314
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Web sitesi
www.huzuriklimi.com
bu konuda net ayet vardır. 100 değnek vurun diye...

bu uygulamalar bu ayet inmeden önce yapılmıştır.. ayetle recm kaldırılmışır...

ikincisi bu değnekleri yiyen zaten ölür.......
çünkü en sert şekilde vurulması lazım..
 

zeygue

Aktifleşmemiş
Katılım
17 Kas 2006
Mesajlar
1,262
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Ankara
bu konuda net ayet vardır. 80 değnek vurun diye...

bu uygulamalar bu ayet inmeden önce yapılmıştır.. ayetle recm kaldırılmışır...

ikincisi bu değnekleri yiyen zaten ölür.......
çünkü en sert şekilde vurulması lazım..

Öldürülmeyecek şekilde vurulacaktır.Ölmesi istenseydi "en güzel şekilde " öldürülürdü.

Elmalılı Tefsirinden alınmıştır:

Ezzaniyeü vez zanı feclidu külle vahıdim minhüma miete celdetiv ve la te'huzküm bi hima ra'fetün fı dınillahi in küntüm tü'minune billahi vel yevmil ahır velyeşhed azabehüma taifetüm minel mü'minın

2- Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun; Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah dini(ni tatbik) hususunda sizi sakın acıma duygusu kaplamasın! Müminlerden bir grup da onlara uygulanan cezaya şahit olsun.

CELDE: Deriye vurmaktır ki, her vuruşa celde denir. Keşşâf'ta der ki, "celd" sözünde şuna işaret vardır ki acı, ete geçirilmemelidir. Çünkü celd, cilde vurmaktır.

BİRİNCİSİ: Değnek iri olmayacak, çöp gibi çok basit de olmayacak, parmak kadar düz ve budaksız olacak.
İKİNCİSİ: Vuran kimse vururken en son omuzu hizasına kadar kaldıracak
ve omuzundan arkasına aşırtmayacak,
ÜÇÜNCÜSÜ: Çıplak vücuda vurulmayacak, fakat kürk gibi kalın elbise varsa çıkarılacak. Rivayet edilir ki, Ebu Ubeyde b. Cerrah (r.a)'a had cezası için bir adam getirildi, adam gömleğini çıkarmya başladı ve "Benim şu günahkâr vücudum dövülürken üzerinde gömlek bulunması uygun değildir" dedi, Ebu Ubeyde gömleğini çıkarmasına izin vermeyin, dedi ve o şekil de dövüldü.
DÖRDÜNCÜSÜ: Yüz, karın ve ot yeri gibi nazik ve tehlikeli organlara vurulmaz.
BEŞİNCİSİ: Hepsi bir yere de vurulmayıp diğer organlara gereği şekilde yaygınlaştırılır...
 

MUSAB21

Paylaşımcı
Katılım
11 Kas 2006
Mesajlar
314
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Web sitesi
www.huzuriklimi.com
(1) Bu indirip hükümlerini farz kıldığımız bir suredir. Öğüt alasınız diye onda apaçık ayetler indirdik.
(2) Zina eden kadın ve erkeğin herbirine yüzer sopa vurunuz. Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, O'nun dini konusunda onlara acımayınız. Onların ceza görmesine mü'minlerden bir grup da şahit olsun.
(3) Zina eden erkek, ancak zina eden ya da Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenebilir. Zina eden kadınla da ancak zina eden ya da Allah'a ortak koşan bir erkek evlenebilir. Bu tür evlilikler mü'minlere yasaklanmıştır.

nur suresi
 

Ebu Zerr

Üye
Katılım
31 Ara 2006
Mesajlar
75
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Diyar-ı Mevlana = Konya
bu konuda net ayet vardır. 100 değnek vurun diye...
bu uygulamalar bu ayet inmeden önce yapılmıştır.. ayetle recm kaldırılmışır...​
ikincisi bu değnekleri yiyen zaten ölür.......​
çünkü en sert şekilde vurulması lazım..​


Kardeş yanlışın olmasın...Benim bildiğim bekara 100 sopa vuruluyor..
Ama Resulullah'ın (sav) uygulaması evliye recm cezasının yapılması şeklinde diye biliyorum...:confused1[1]:
 

EGELI EFE

Doçent
Katılım
12 Haz 2006
Mesajlar
1,390
Tepkime puanı
122
Puanları
0
Konum
İzMiR
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Nuh kavmini de, peygamberleri inkar ettiklerinde, suda boğduk ve kendilerini insanlara bir ibret yaptık. Zalimlere de acı bir azap hazırladık.
Furkan (37)

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

bu konuda net ayet vardır. 100 değnek vurun diye...

bu uygulamalar bu ayet inmeden önce yapılmıştır.. ayetle recm kaldırılmışır...

ikincisi bu değnekleri yiyen zaten ölür.......
çünkü en sert şekilde vurulması lazım..

Hz. Ömer'in, sağlam ve mûteber kaynaklarda yer alan sözleri aynen şöyledir:

"Allah Teâlâ Muhammed'i hak din ile göndermiş ve kendisine kitap indirmiştir. O'na gönderdiği âyetler içinde recim de vardı; onu okudum, üzerinde düşüdüm ve ezberledim. Bizzat Resûlullah (sav) recim cezasını uyguladığı gibi kendisinden sonra da biz bu cezayı uyguladık. Korkarım zaman geçtikçe 'recim cezasını Allah'ın kitabında görmüyoruz' diyerek Allah'ın gönderdiği bu cezayı terketmek suretiyle dalâlete düşecek kimseler bulunacaktır. Kadın ve erkek evlenip birleştikten sonra zina ederler ve bu da şahitler, yahut, itiraf, yahut da hamilelik ile sabit olursa recim uyulanır; bu gerçek bir dinî hükümdür.

Recim hakkındaki âyet şudur: Evli erkek ve evli kadın zina ettiklerinde Allah'tan caydırıcı bir ceza olmak üzere bunları kesin olarak recmedin; Allah azîz ve hakîmdir."34

Bilindiği üzere nesih, Allah ve Resûlü (sav) tarafından konmuş bir hükmün yine kendileri tarafından kaldırılmasıdır. İslâm âlimlerinin bir kısmı hükmü bırakıldığı (devam ettirildiği) halde tilâveti (Kur'ân'dan bir âyet olarak okunması) kaldırılmış olan metinleri de nesih içinde mutâlâa etmişler; Hz. Ömer'in zikrettiği metni de buna örnek olarak göstermişlerdir.

Sayısı çok az olmakla beraber bu neviden nesih de vardır. Şu halde yukardaki metnin Kur'ân âyeti olarak okunma vasfı kaldırılmış, ancak hükmü geçerli kılınmıştır. Bize göre lafzı Kur'ân'dan çıkarılmış, âyet olduğu halde Kur'ân'a yazılmamış bir metin olamaz.

Ancak bu rivâyet dışında birçok sahih hadîs recim cezasını teyit etmektedir. Her hükmün Kur'ân olması gerekmez. Resûlullah'ın (sav) görevlerinden biri de sünneti ile boşlukları doldurmak, açıklama ve detaylar getirmektir. Namaz, oruç, hacc, zekât gibi İslâm'ın şartı mahiyetinde olan ibâdetlerimizin de -kaç rekat olacağı, nasıl kılınacağı, nasıl yapılacağı, nasıl ve neden, ne kadar verileceği gibi- hükümleri Kur'ân'da yoktur; bütün bunları bize getiren ve açıklayan sünnettir.


 

yenibeyin

Asistan
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
712
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Web sitesi
www.yenibeyin.com
Bunlar Allah'ın, sana gerçek olarak okuyageldiğimiz, âyetleridir. Allah âlemlere hiçbir haksızlık etmek istemez. (Ali imran 108)

-----------------------------------------------------------------------

bu konuda net ayet vardır. 100 değnek vurun diye...

bu uygulamalar bu ayet inmeden önce yapılmıştır.. ayetle recm kaldırılmışır...

ikincisi bu değnekleri yiyen zaten ölür.......
çünkü en sert şekilde vurulması lazım..
kardeş hangi ayet kaldırılmış ve hangi ayette en sert biçimde vurun ibaresi var

zira egeli efe kardeş bunu güzel bir şekilde izah etmiş;)
 

zeygue

Aktifleşmemiş
Katılım
17 Kas 2006
Mesajlar
1,262
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Ankara
€G€Lİ €F€;160841' Alıntı:
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


Nuh kavmini de, peygamberleri inkar ettiklerinde, suda boğduk ve kendilerini insanlara bir ibret yaptık. Zalimlere de acı bir azap hazırladık.
Furkan (37)
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------




Recim hakkındaki âyet şudur: Evli erkek ve evli kadın zina ettiklerinde Allah'tan caydırıcı bir ceza olmak üzere bunları kesin olarak recmedin; Allah azîz ve hakîmdir."34



Sayısı çok az olmakla beraber bu neviden nesih de vardır. Şu halde yukardaki metnin Kur'ân âyeti olarak okunma vasfı kaldırılmış, ancak hükmü geçerli kılınmıştır. Bize göre lafzı Kur'ân'dan çıkarılmış, âyet olduğu halde Kur'ân'a yazılmamış bir metin olamaz.
...
Her hükmün Kur'ân olması gerekmez. Resûlullah'ın (sav) görevlerinden biri de sünneti ile boşlukları doldurmak, açıklama ve detaylar getirmektir.

Ateist bir sitede Kuranın Allah tarafından korunduğunu tam ve eksiksiz olduğunu kimsenin ekleme veya çıkarma yapamıyacağını savundum,ama islami bir sitede....:wallbash[1]:

(1) Bu indirip hükümlerini farz kıldığımız bir suredir. Öğüt alasınız diye onda apaçık ayetler indirdik.
(2) Zina eden kadın ve erkeğin herbirine yüzer sopa vurunuz. Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, O'nun dini konusunda onlara acımayınız. Onların ceza görmesine mü'minlerden bir grup da şahit olsun.
(3) Zina eden erkek, ancak zina eden ya da Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenebilir. Zina eden kadınla da ancak zina eden ya da Allah'a ortak koşan bir erkek evlenebilir. Bu tür evlilikler mü'minlere yasaklanmıştır.

nur suresi
İşte burada açık açık anlatılıyor kime ne ceza verileceği.Ayette evli veya bekar denmiyor,bu suçu işleyenlerin kimlerle evlenebileceği bile bildirilmiş.
100 sopanın öldürücü olmaması gerektiği de veciz bir şekilde ifade edilmiş oluyor.

MÂİDE SÛRESİ
(3) Ölmüş hayvan, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestikleriniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısk (Allah'a itaatten kopmak)tır. Bugün kafirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı seçtim. Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

Yenmesi yasaklanan hayvanlar tek tek açıklanmış.
Recm ,taşlayarak öldürme gibi çok acı bir ceza olsa Kuran ondan bahsetmez mi?
Kuranda olmayan bir şeye ne cesaretle var diyorsunuz:confused1[1]:
 

Ebu Zerr

Üye
Katılım
31 Ara 2006
Mesajlar
75
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Diyar-ı Mevlana = Konya
RECM HUSUSUNDA HADİSLER

Hadis No : 1577

Ravi: İbnu Abbas

Tanım: Hz. Ömer (ra)'i hutbe verirken dinledim. Şöyle demişti: "Allah Teala hazretleri Muhammed (sav)'a hak (din ile) gönderdi ve O'na Kitaba indirdi. Bu indirilenler arasında recm ayeti de vardı! Biz bu ayeti okuduk ve ezberledik. Ayrıca, Resulullah (sav) zina yapana recm cezasını tatbik etti, ondan sonra da biz tatbik ettik. Ben şu endişeyi taşıyorum: Aradan uzun zaman geçince, bazıları çıkıp: "Biz Kitabullah'da recm cezasını görmüyoruz (deyip inkara sapabilecek ve) Allah'ın kitabında indirdiği bir farzı terkederek dalalete düşebilecektir. Bilesiniz, recm, kadın ve erkekten muhsan olanların zinaları, -delil veya hamilelik veya itiraf yoluyla- sübüt bulduğu takdirde, onlara tatbik edilmesi gereken Kitabullah'da mevcut bir haktır. Allah'a kasemle söylüyorum, eğer insanlar: "Ömer Allah Teala' nın kitabına ilavede bulundu" demeyecek olsalar, recm ayetini (Kitabullah'a) yazardım."

Kaynak: Buhari, Hudud 31, 30, Mezalim 19, Menakibu'l-Ensar 46, Megazi 21, İ'tisam, 16; Müslim, Hudud 15. (16


Hadis No : 1578

Ravi: İbnu Abbas

Tanım: Allahu Teala Kur'an-ı Kerim'inde: "Kadınlarınızdan fuhşu irtikab edenlere karşı içinizden dört şahid getirin. Eğer şehadet ederlerse -onları ölüm alıp götürünceye, yahud Allah onlara bir yol açıncaya kadar- kendilerini evlerde alıkoyun (insanlarla ihtilaftan menedin)" buyurdu. (Nisa 15). Cenab-ı Hakk, bu ayette (zina meselesinde) önce kadını zikrettikten sonra, erkeği kadınla birlikte ele alarak şöyle demiştir: "Sizlerden fuhşu irtikab edenlerin her ikisini de (kınayarak) eziyete koşun. Eğer tevbe edip (nefislerini) ıslah ederlerse artık onlara (eziyetten) vazgeçin. Çünkü Allah tövbeleri çok kabul eden, en çok esirgeyendir" (Nisa 16). Cenab-ı Hakk bu ayeti, celde ayetiyle neshederek şöyle buyurdu: "Zina eden kadınla zina eden erkekten her birine yüzer deynek vurun. Eğer Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız bunlara, Allah'ın dinini tatbik hususunda, acıyacağınız tutmasın. Mü'minlerden bir zümre de bunların azabına (bu cezalarına) şahid olsun" (Nur 2). Sonra Nur süresinde recm ayeti nazil oldu. Önceki (celdeyi emreden) vahiy, bekar (zani) içindi. Sonra recm ayeti tilavetten kaldırıldı, ancak hükmü baki kaldı." (Bu rivayetin "...yüzer deynek vurun" ibaresine kadar olan kısımı Ebu Davud'a aittir, mütebakisini Rezin ilave etmiştir.)

Kaynak: Ebu Davud, Hudud 23, (4413)


Hadis No : 1579

Ravi: Ebu Hüreyre

Tanım: Sa'd İbnu Ubade (ra): "Ey Allah'ın Resulü, ne buyurursunuz, zevcemi bir erkekle yakalarsam dört şahid getirmek için bekleyecek miyim?" diye sordu. Resulullah (sav): "Evet bekleyeceksin!" dedi. (Müslim ve Ebu Davud'un bir diğer rivayetinde: "Bir adam, karısının yanında bir yabancı yakalasa onu öldürebilir mi ne dersiniz?" diye sorar, Resulullah (sav): "Hayır!" deyince, Sa'd: "Bilakis evet! Seni hak dinle şereflendiren Allah'a yemin ederim, fırsatı yakalarsam ondan önce kılıncımı işletirim" der. Resulullah (sav): "Efendinizin ne söylediğine bakın!" buyurur.)

Kaynak: Müslim, Lian 14, (1498); Muvatta, Hudud 7, (2, 823); Ebu Davud, Diyat 12, (4532, 4533)


Hadis No : 1580

Ravi: Ebu Hüreyre ve Zeyd İbnu Halid

Tanım: Resulullah (sav)'a, muhsan olmayan cariye zina yaparsa ne gerekir? diye sorulmuştu, şöyle cevap verdi: "Cariye zina yaparsa ona celde uygulayın, yine zina yaparsa yine celde uygulayın, yine zina yaparsa yine celde uygulayın ve sonra onu (kıldan mamul adi) bir ipe mukabil de olsa satın gitsin." (Bir rivayette: "(Efendisi) ona celde tatbik etsin, bir de ayıplamasın" denmiştir.)

Kaynak: Buhari, Büyu 66, 110,17; Müslim, Hudud 30, (1703); Muvatta, Hudud 14, (826); Tirmizi, Hudud 13, (144


Hadis No : 1581

Ravi: Ebu Abdirrahman es-Sülemi

Tanım: Hz.Ali (ra) hutbede şöyle buyurdu: "Ey insanlar, kölelerinize -ister muhsan olsunlar, ister olmasınlar- haddleri tatbik edin. Zira, Hz. Peygamber (sav)'ın bir cariyesi zina yapmıştı, ona celde tatbik etmemi emretti. (Dövmek üzere) yanına geldim. Yeni nifas olmuştu. Döversem öldürürüm diye korktum. Durumu Resulullah'a arzettim. Bana: "İyi yapmışsın, iyileşinceye kadar ona dokunma" dedi."

Kaynak: Müslim, Hudud 34, (1075); Tirmizi, Hudud 13, (1441); Ebu Davud, Hudud 34, (4473)


Hadis No : 1582

Ravi: Ebu Hüreyre

Tanım: Resulullah (sav) hür kimseye terettüp eden haddin bölünebilen çeşidinin yarısını köleye hükmetti. Sözgelimi zina yapan bakirenin haddi, iftira (gazf) haddi ve şürbu'l-hamr (içki) haddi böyledir. (Bunlar bölünebilen haddlerdir, köleye hep yarısı tatbik edilir). [Rezin ilavesidir.]

Kaynak: Rezin


Hadis No : 1583

Ravi: İbnu Ömer

Tanım: Cariyelerinden birine hadd tatbik etmiş, bu maksadla ayaklarına ve bacaklarına vurmaya başlamıştı. Bunu gören Salim (rahimehullah) kendisine: "(Sen niye böyle yapıyorsun?) Cenab-ı Hakk'ın "Bunlara Allah'ın dinini tatbik hususunda acıyacağınız tutmasın." (Nur 2) sözü nerede kaldı?" der. Abdullah İbnu Ömer (ra) de: "Beni ona şefkatli davranıyor mu buldun? Her halde Cenab-ı Hakk onu öldürmemi emretmedi" cevabını verir. [Rezin ilavesidir.]

Kaynak: Rezin


Hadis No : 1584

Ravi: Vail İbnu Hucr İbni Rebia

Tanım: Resulullah (sav)'ın sağlığında, namaz kılmak maksadıyla bir kadın evinden çıkmıştı. Yolda ona bir erkek rastladı. Kadına çullanıp ihtiyacını giderdi. Kadın bağırdı, adam ise sıvıştı gitti. (Çığlığı üzerine) kadına bir erkek uğramıştı. Ona başından geçeni anlatıp, bir adam bana böyle böyle yaptı dedi. Sonra, bir grup muhacire rastladı, başından geçeni onlara da anlatıp: "Bir adam bana böyle yaptı!" dedi. Hep beraber yürüyüp, kadının kendisine tecavüz ettiği kimseyi yakalayıp kadına getirdiler. Kadın: "Evet bu odur?" dedi. Sonra adamı Hz. Peygamber (sav)'in yanına götürdüler. Resulullah adamın recmedilmesini emrettiği sırada, kadına tecavüz etmiş olan kimse kalkıp: "Ey Allah'ın Resulü, suçlu benim!" diye itirafta bulundu. Resulullah (sav) kadına: "Git. Allah günahlarını affetti" dedi. Zan altında kalmış olan kimseye de güzel sözler söyleyip (gönlünü aldı). Mütecavizin recmedilmesini emretti ve recmedildi. Sonra Resulullah şunu söyledi: "Bu adam öyle bir tevbe ile tevbe etti ki, böyle bir tövbeyi Medine ahalisi yapsaydı kabul edilirdi." (Tirmizi şu ziyadede bulunmuştur: Vail (ra) Hz. Peygamber (sav)in kadına mehir takdir edip etmediğini zikretmedi.")

Kaynak: Tirmizi, Hudud 22, (1452); Ebu Davud, Hudud 7, (4379)


Hadis No : 1585

Ravi: İbnu Abbas

Tanım: Hz. Ömer (ra)'e, zina yapmış olan deli bir kadın getirildi. (Recm edilip edilemeyeceği hususunda) halkla istişare ederek recmedilmesine hükmetti. Kadına Hz. Ali (ra) uğradı. (Hazırlığı görünce): "Bunun hali nedir?" diye sordu. Kendisine: "Falanca kabileden deli bir kadındır, zina yapmıştır. Hz. Ömer (ra), recmedilmesine hükmetmiştir" dediler. Hz. Ali (ra): "Kadını geri götürün!" dedi, sonra Hz. Ömer'e uğrayıp: "Ey müzminlerin emiri! Bilirsin ki, Resulullah (sav): "Kalem üç kişiden kaldırılmıştır (artık onlar yaptıklarından sorumlu değildirler): Buluğa erinceye kadar çocuktan, uyanıncaya kadar uyuyandan, şifa buluncaya kadar bunamıştan." Bu biçare kadın falanca kabilenin bunağıdır. Ona tecavüz eden, muhakkak ki akli noksanlığı sırasında tecavüz etmiştir" dedi.

Kaynak: Ebu Davud, Hudud 16, (4399, 4400, 4401, 4402)

Hadis No : 1587

Ravi: Seleme İbnu Muhabbak

Tanım: Resulullah (sav), hanımının cariyesine temas eden bir adam hakkında şöyle hükmetti: "Eger, adam cariyeyi zorladı ise, cariye hürdür, adam, cariyenin efendisine (yani karısına) mislini borçlanmıştır, cariye rıza göstermişse, cariye adamın olur, cariyenin efendisine, onun bir mislini borçlanır."

Kaynak: Ebu Davud, Hudud 28, (4460, 4461); Nesai, Nikah 70, (7,124); İbnu Mace, Hudud 8, (2553)


Hadis No : 1588

Ravi: Bera İbnu'l-Azib

Tanım: Dayım Ebu Bürde İbnu Niyar -beraberinde bir bayrak olduğu halde- bana uğradı. Kendisine nereye gideceğini sordum. "Resulullah (sav), bana babasının hanımıyla evlenen bir adamın kellesini getirmemi (ve malına da el koymamı) emretti, ona gidiyorum" diye cevap verdi.

Kaynak: Tirmizi, Ahkam 25, (1362); Ebu Davud, Hudud 27, (4466, 4457); Nesai, Nikah 58, (6,109-110); İbnu Mac


Hadis No : 1589

Ravi: İbnu Abbas

Tanım: Resulullah (sav) şöyle emretti: "Kim, nikahı haram olan bir akrabasına cinsi temasta bulunursa -veya şöyle demişti; kim haram yakını ile evlenirse- onu öldürün."

Kaynak:


Hadis No : 1590

Ravi: Enes

Tanım: Bir adam, Resulullah (sav)'ın ümmü veledine temas etmekle itham edilmişti. Resulullah (sav), Hz. Ali (ra)'ye : "Git boynunu vur!" diye emretti. Hz. Ali, adama geldiği vakit, onu bir kuyunun içinde (yıkanıp) serinliyor buldu. "Çık dışarı!" diyerek elinden tutup kuyunun dışına çıkardı. Hz. Ali, adamın mecbub (burulmuş) ve tenasül organından mahrum olduğunu gördü. Artık ona dokunmayıp, durumu Hz. Peygamber (sav)'e haber verdi. Resulullah, onu, davranışı sebebiyle takdir etti. (Bir rivayette şu ziyade gelmiştir: "Resulullah (sav): "Şahid, gaibin görmediğini görür" buyurdu".)

Kaynak: Müslim, Tevbe 59, (2771)


Hadis No : 1591

Ravi: Sehl İbnu Sa'd

Tanım: Bir adam Resulullah (sav)'a gelerek ismini de verdiği bir kadınla zina yaptığını itiraf etti. Resulullah (sav) kadına adam göndererek meseleyi sordurdu. Kadın, zina ettiğini inkar etti. Bunun üzerine, adama hadd celdesi tatbik etti, kadına dokunmadı.

Kaynak: Ebu Davud, Hudud 31, (4466)


Hadis No : 1592

Ravi: İbnu Abbas

Tanım: Bekr İbnu Leys kabilesinden bir adam, Resulullah (sav)'a gelerek, bir kadınla (itiraf ederek) dört kere zina yaptığını söyledi. Resulullah (sav) ona yüz sopa vurulmasına hükmetti. Zira adam bekardı. Sonra, kadın aleyhine beyyine sordu. Kadın: "Ey Allah'ın Resulü! Vallahi yalan söylüyor" dedi, bunun üzerine, Resulullah (sav) , adamı iftira (kazf) haddine, yani seksen sopaya mahkum etti.

Kaynak: Ebu Davud, Hudud 31, (4467)
 

Ebu Zerr

Üye
Katılım
31 Ara 2006
Mesajlar
75
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Diyar-ı Mevlana = Konya
Hz. Peygamber'in recm cezasına uygulama örnekleri:

1. İşvereninin eşiyle zina eden bekâr işçiye yüz değnek ve bir yıl sürgün cezası, kadına ise recm uygulanmıştır.

Ebû Hureyre ile Zeyd b. Halid el-Cühenî (r.anhumâ)'dan nakledildiğine göre, zina eden kadının kocası ile, zina eden işçinin babası Resulullah (s.a.s)'e başvurarak bu konuda "Allah'ın kitabı" ile hüküm vermesini istemişlerdir. İşçinin babası şöyle dedi:

"Benim oğlum bu adamın yanında işçi idi. Onun hanımı ile zina etti. Bana, oğlum için recm gerektiği haber verildi. Ancak ben onun adına yüz koyunla bir cariye fidye verdim. Bu arada bilenlere danıştım, (oğlum bekâr olduğu için) ona yüz değnekle bir yıl sürgün cezası, bunun karısına ise recm cezası gerektiğini haber verdiler". Bunun üzerine, Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, aranızda Allah'ın kitabı ile hükmedeceğim. Cariye ve koyunlar geri verilecek. Oğluna yüz değnekle bir yıl sürgün gerek. Ey Üneys, sen de bu adamın karısına git. Eğer zinasını itiraf ederse, onu recmet". Üneys kadına gitmiş ve kadın suçunu itiraf etmiş, Hz. Peygamber'in emri üzerine de recmedilmiştir (Müslim, Hudûd, 25; Buhârî, Hudûd III, 38, 46, Vekâlet,13). Ebû Hanife'ye göre, yüz değnek yanında bir yıl sürgün, ayete ilâve niteliğinde olup, ayet inince bu ilâve kısım neshedilmiştir. Ancak İslâm devlet başkanı böyle bir cezayı ta'zir cezası olarak verebilir.

2. Zinasını dört defa ikrar eden Mâiz b. Mâlik (r.a)'in recmedilmesi.

Mâiz b. Mâlik, Hz. Peygamber'e gelerek "Beni temizle" dedi. Hz. peygamber "Yazık sana, çık git, Allah'a tövbe ve istiğfar et" buyurdu. Mâiz, pek uzaklaşmadan geri döndü ve "Ey Allah'ın Resulu! Beni temizle" dedi. Hz. Peygamber aynı sözlerle üç defa daha geri gönderdi. Dördüncü ikrarında "Seni hangi konuda temizleyeyim?" diye sordu. Mâiz; "Zinadan" dedi. Hz. Peygamber "Bunda akıl hastalığı var mıdır?" diye sordu. Böyle bir rahatsızlığı olmadığını söylediler. "Şarap içmiş olabilir mi?" diye sordu. Bir adam kalkıp içki kontrolü yaptı. Onda şarap kokusu tesbit edemedi. Hz. Peygamber tekrar "sen zina ettin mi?" diye sordu. Mâiz "Evet" cevabını verdi. Artık emir buyurdular ve Mâiz recmedildi. Recimden sonra onun hakkında sahabiler iki kısma ayrıldılar. Bir bölümü Mâiz'in helâk olduğunu, başka bir grup ise onun en faziletli tövbeyi yaptığını söylediler. Bu farklı yaklaşım üç gün sürdü. Daha sonra yanlarına gelen Resulullah (s.a.s) "Mâiz b. Mâlik için dua edin" buyurdu. "Allah Mâiz'e mağfiret eylesin" dediler. Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Mâiz öyle bir tövbe etti ki, bu tövbe bir ümmet arasında paylaştırılırsa onlara yeterdi" (Müslim, Hudûd, 22; eş-Şevkânî, Neylül-Evtâr, VII, 95,109; ez-Zeylaî, Nasbu'r-Râye, III, 314 vd.).

3. Gâmidiyeli evli kadının zinadan dolayı recmedilmesi.

Mâiz'in recmedilmesinden kısa bir süre sonra Ezd kabilesinin Gâmid kolundan bir kadın geldi ve "Ey Allah'ın elçisi! Beni temizle" dedi. Hz. Peygamber "Yazıklar olsun sana. Çık git, Allah'a tövbe ve istiğfar et" buyurdu. Kadın dedi: "Beni, Mâiz'i çevirdiğin gibi geri çevirmek istiyorsun" Hz. Peygamber, "Sana ne oldu?" diye sordu. Kadın kendisinin zinadan gebe olduğunu söyledi. Bunun üzerine "Sen mi?" buyurdu. Kadın "Evet" dedi. Hz. Peygamber "Doğuruncaya kadar git" buyurdu. Kadının bu arada geçimini Ensar'dan bir adam üstlendi. Daha sonra Hz. Peygamber'e gelerek; "Gâmidli kadın doğurdu" dedi. Çocuğun bakımını da Ensar'dan birisi üzerine aldı ve kadın recmedildi" (Müslim, Hudûd, 22, 23, 24; İbn Mâc'e, Diyât, 36; Mâlik, Muvatta', Hudûd, II). Başka bir rivâyette, çocuk sütten kesilinceye kadar emzirmesine izin verildiği, recm sırasında Hâlid b. Velîd (r.a)'ın üzerine kan sıçraması üzerine kadın hakkında kötü sözler söylediğini işiten Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğu nakledilir:

"Ey Halid! yavaş ol. Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim. Bu kadın öyle bir tövbe etti ki, onu bir baççı (vergi memuru) yapsaydı, şüphesiz mağfiret olunurdu" Sonra kadının hazırlanmasını emrederek cenazesini kılmış ve kadın defnedilmiştir (Müslim, Hudûd, 23).

4. Evli bulunan Yahudi erkeği ile Yahudi kadınının zina sebebiyle recmedilmesi. Abdullah b. Ömer (r.a)'tan nakledildiğine göre, Hz. Peygamber'e, zina etmiş bir yahudi erkeği ile bir yahudi kadını getirmişler. Allah elçisi, yahudilere, Tevratta ki zina hükmünü sormuştur. Yahudiler; "yüzleri karaya boyanır, sırt sırta hayvan üzerine bindirilip sokaklarda dolaştırılır" demişler. Tevrat getirilmiş, ancak okuyan yahudi genci recm ayetine gelince ceza kısmını parmağı ile kapatıp atlayınca durumu farkeden ve yahudi iken İslâm'a giren Abdullah b. Selâm, Hz. Peygamber'e yahudinin Tevrat'ın üzerinden elini kaldırmasını emir buyurmasını istemiştir. Yahudi elini kaldırınca recm ayeti görülmüş ve her iki yahudi hakkında da evli olarak zina ettikleri için recm uygulanmıştır (Müslim, Hudûd, 26).

Bera b. Azib (r.a)'ten nakledilen, iki yahudinin recmedilmesi olayı ise şöyledir: Hz. Peygamber'e, yüzü kömürle karartılmış ve dayak vurulmuş bir yahudi getirildi. Allah elçisi yahudilere evlilerin zinasının Tevrat'taki hükmünü sordu. Onlar, bu şekilde olduğunu söyleyince, bir yahudi bilginine "Sana, Tevrat'ı Musa ya indiren Allah aşkına soruyorum. Zina edenin Tevrat'taki hükmü nedir?" diye sordu yahudi bilgini; Tevrat'ta recim var. Fakat zina eşraf arasında artınca, şerefli birini getirirlerse serbest bırakır, yoksul biri yakalanırsa onu recmeder olduk. Bu iki sınıfa eşit ceza için recmi terkettik, kömürle boyayıp, dayak vurmayı recmin yerine koyduk". Bunun üzerine, Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Allahım! Senin emrini onlar değiştirdikten sonra ilk uygulayan benim. Bunun üzerine emir verdi ve yahudi recmedildi" (Müslim, Hudûd, 28).
 
Üst