Rebi’ul-evvel ayı...

bulut_bey79

Kıdemli Üye
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
12,118
Tepkime puanı
324
Puanları
0
Konum
istanbul
Web sitesi
3422unitedstates.spaces.live.com
14 Şubat Pazartesi gecesi mübarek Mevlid Kandili... Rabbimize ne kadar şükretsek yine de azdır. O mübarek gecede kavuşacağımız nimetler çok büyüktür. Âlemlere rahmet olarak gönderilen sevgili Peygamberimiz aleyhisselam dünyamızı ve bütün kâinatı o gece şereflendirdi...
Mevlid Kandili gecesi Kadir Gecesinden sonra senenin en kıymetli gecesidir. Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. Bir uzunca ömre bedeldir. Onu metheden müstakil bir sûre nazil olmuştur.
Şafii mezhebinde ise, Mevlid Kandili gecesi, Kadir Gecesinden daha faziletlidir. Şöyle ki: Kadir gecesini bu kadar kıymetlendiren şey, Kur’an-ı kerimin o gecede nazil olmasıdır. Mevlid Gecesi olmasaydı, Kur’an-ı kerim nazil olmayacaktı, dolayısı ile Kadir Gecesi de olmayacaktı...

BİR KURTARICI
BEKLENİYORDU!..
İnsanlık tarihinin en karanlık, en sıkıntılı çağı altıncı ve yedinci asırlardır. İnsanlık uçuruma yuvarlanan bir araba gibiydi. Onun bu tehlikeli haline dur diyecek, onu kurtaracak bir el de yoktu. Her geçen gün insanlık âlemi biraz daha felakete sürükleniyordu. Bu iki asırda, insan, yaratanını tamamen unutmuş, kendini de unutmuştu. Nereden geldiğini, nereye gittiğini, akılları hayrette bırakan kâinatın yaratılış sebebini düşünmek bile istemiyordu.
İnsanlar artık, iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı, hak ile batılı ayırt edebilecek kabiliyete de sahip değildi.
Peygamberlerin sözleri çoktan unutulmuş, getirdikleri semâvi kitaplara beşer parmağı karışmış ve ilâhi kelâm olma vasfını tamamen kaybetmişti.

DÜNYAYI ZULMET KAPLAMIŞTI!..
İnsanlar, kendi elleri ile yaptığı putlara tapıyor ve onlardan medet umuyorlardı. Halbuki çok iyi biliyorlardı ki, o cansız varlıklardan hiçbir menfaat gelmez, yerlerinden kıpırdayacak güçleri yoktu.
Yine bu iki asırda putperestliğin yanında bir kısım insanlar taşlara, ağaçlara, yıldızlara, Ay’a, Güneş’e ve hayvanlara tapıyorlardı...
Hasılı Arap Yarımadası’nda zulümler, rezâletler, hurâfeler ayyuka çıkmıştı. Hak, hukuk, adâlet kavramları tarihe karışmış, güçlü zayıfı eziyor, kız çocukları diri diri toprağa gömülüyordu. Bu canavarca yapılan işlerden de pişmanlık duyulacağına bilâkis zevk alınıyordu...
Her taraf zulmet içinde iken Yüce Rabbimiz bizlere acıyarak âlemlere rahmet olarak sevgili Peygamberimizi bu mübarek gecede bizlere gönderdi.
Yeryüzündeki bütün Müslümanların, bu nurlu gecenin kıymetini çok iyi anlamaları ve değerlendirmeleri gerekir. Büyüklerimizi ziyaret etmeliyiz, kandillerini tebrik etmeliyiz. Çocuklarımıza bu gecenin önemi anlatılmalı ve sebeb-i hayatımız olan Peygamberimiz aleyhisselamın sevgisi aşılanmalıdır.

CAN SİMİDİ GİBİ...
O gece sevinen kâfirler bile menfaat elde etmişlerdir. İslâmın azılı düşmanlarından Ebu Leheb kendisine Peygamberimizin doğumunu müjdeleyen cariyesini (kadın köle) azat edip hürriyetine kavuşturduğu için her pazartesi günü azabının hafiflediğini rüyada kardeşi Abbas’a radıyallahü anh söylemiştir.
O geceye olan sevgi, kâfirlere bile fayda sağlamıştır. İman edip onun ümmeti olan, onun sevgisi ile kalbini dolduran müminler nasıl fayda elde edemezler? Onun sevgisi can simidi gibidir, tutunan kurtulur.
Mevlid Kandilinin, şimdiden; hepimize, cümle Müslümanlara ve bütün insanlara hayırlara vesile olmasını temenni ederim.


HAFTANIN SOHBETİ
M.SAİD ARVAS
 

_Berceste_

bir tutam delilik...
Katılım
21 Eyl 2010
Mesajlar
6,798
Tepkime puanı
1,525
Puanları
0
Rabbim o günü en hayirli sekilde gecirenlerden eylesin ..ALLAH razi olsun
 
Üst