Ramazan’ın Çocuk Yanı

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,115
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Nerede o eski Ramazanlar klişesinden cümle alem rahatsızız. Eskide kalan şeyin Ramazan değil, bizim duygu yüklü bakışımız, çocuk saflığımız, merakımız ve heyecanımız olduğunu biliyoruz artık. Allah’ın mağfireti, rahmeti her yıl yağıyor üzerimize ama onu görüp anlayacak kalbimiz eskisi gibi değil. Çocukken her şey daha büyülü, daha ulaşılmaz ve güzel geliyordu bize. İftar coşku, sahur merak, pide telaş, oruç özlem demekti. Peki sonra ne oldu?Çocuklar konuşmaya başlarken, öğrendikleri sadece harflerden müteşekkil kelime yığınları değildir. Kavramları, içlerinde barındırdıkları ruhla, manevi değerle birlikte öğrenirler. Pide kelimesinin içimizi ısıtması, bayramlık deyince yüzümüze minik bir tebessüm konması, teravihte camide koşuşturduğumuz zamanları hatırlamamızdı bizim Ramazanlarımızı güzel yapan.Çocuklar kelimeleri, onların içindeki değerleri bizden öğrenirler. Beynimiz büyük bir bağlantı ağıyla çalışır. Biz “pide” dediğimiz anda pide ile ilgili bütün anılarımız peş peşe bir bulut kümesinden çıkıp gözümüzün önüne geliverir. Hani şu kuyrukta beklediğimiz zamanlar, sıcak pidenin elimizi yakması, eve kadar pideyi üfleye üfleye bir sağ bir sol elle dönüşümlü olarak taşıyıp sonuçta iki elimizi de soğuk su bardaklarına yapıştırıp ferahlatmaya çalışmamız, belki tam evin kapısında pidenin üzerindeki susamlardan, çörek otlarından bir iki tane aşırmamız…Biz tatil için hazırladığımız valize çocukların eşyalarını sığdıramazken, tek bir “pide” kelimesine koca bir Ramazan sığdırır beynimiz. Bizim valizde her defasında bir terlik, bir atlet dışarıda kalır da beynimiz hiçbir ayrıntıyı dışarıda bırakmadan kaydeder.Çocuklarımızın büyüdüklerinde hafızalarında nasıl bir Ramazan bulut kümesi oluşturmak istediğimizi düşünelim. Oturup gün boyu Ramazan etkinlikleri yapmak zorunda değiliz. Ders işler gibi Ramazan anlatılmaz, öğretilmez. Şöyle bir derin nefes alıp önce biz Ramazanla ilgili ne hissediyoruz, onu tartmamız gerekir. Bizim Ramazana bakışımız ne? Zira, her ne yaparsak yapalım, çocuklar bizim sözlerimizden çok, derunumuzdaki duygu kırıntılarına odaklanıp onları örnek alıyorlar.Biz farkına varmadan hiç çaktırmadığımızı sandığımız tüm korkularımız, endişelerimiz, üzüntülerimiz bir evcilik oyununda çocuğumuzun ağzından dökülüveriyor. Böyle anlarda biri benim arkamdan bu çocuğa zaaflarımı ispiyonlamış diye düşünürsünüz.Evet, birileri size fena halde ispiyonluyor. Gözleriniz, yüzünüz, dudaklarınız, kalbinizden yansıyanlar, sizin arkanızdan çocuğunuzla iş birliği yapıyor. “Sıcaklarda da hiç çekilmiyor mübarek” diye kalbinizden geçen cümleyi, “Ramazan ne kadar güzel değil mi” cümlesiyle saklamaya çalıştığınızı, çocuğunuzun evcilik oyununda fark ediyorsunuz.Önce kendimize dürüst olalım ve Ramazanla olan ilişkimizi gözden geçirelim. Sonra yeni baştan, hem kendimize hem de evlatlarımıza, kul olma bilinciyle işlenen, ferah, gönül açıcı, yürek temizleyici bir Ramazan kavramı yerleştirelim. Yazmadan duramayan, kelimeleri çok seven bir Şebnem olarak bunun için bazı ip uçlarım olacak tabii. Ramazan boyunca kalemimin el verdiği oranda kendi ip uçlarımı paylaşacağım.
Şebnem Nehir
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,115
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Ramazanın çocuk yanı (2)

Daha önceki yazıda çocukların kelimeleri içindeki tüm değerlerle birlikte kaydettiğini belirtmiştim. Bunun üzerine kelimeleri kullanarak nasıl bir Ramazan bilinci oluşturabiliriz, onun ip uçları geliyor.
Her türlü kelimeyi Ramazanla ilişkilendirin.Gökyüzünde gördüğümüz sarı şey de ne? Güneş mi? Emin misiniz? Ramazan güneşi olmasın sakın…Pazardan aldığımız kirazlar her zamanki kirazlar mı? Belki de onlar Ramazan kirazıdır.Akşam yemeği hazırlamıyoruz, Ramazan sofrası hazırlıyoruz.Pencereyi açıp içeriye yaz havasını değil, Ramazan havası girsin istiyoruz.Sokakta ilk defa gördüğümüz beyaz kedi, Ramazan diye mahallemize misafirliğe gelmiş olabilir.Ramazan havası, Ramazan bulutu, Ramazan yağmuru gibi bu ay her şey bize Ramazanı hatırlatsın. Her kavram Ramazana ait olsun.
  1. sınıf öğrencilerime Ramazanla ilgili aklınıza ne gelirse yazın, demiştim. Hepimizin ilk etapta aklına gelecek sahur, iftar, oruç, teravih, zemzem, hurma, kuran, hatim, mukabele dışında pek fazla bir şey yazan olmadı. Bir iki tanesi tv’deki Sahur bereketi, iftar hediyesi, oruç sevinci gibi tamlamalardan oluşan program adlarını sıralamışlardı
Bunlar dışında hayatlarında Ramazanı anlatan hiçbir şey yoktu. Bir ders boyunca elimizdeki kaleme Ramazan kalemi, duvardaki panoya Ramazan panosu, yeni alınan ayakkabıya Ramazan ayakkabısı, diyerek alıştırma yapmıştık. Ders sonunda “çok yaz çok kazan” etkinliği yaptık. 2 dakika boyunca akıllarına gelen her şeyi yazdılar, satırlar doldu. Hayatlarımızın da o satırlar gibi Ramazanla dolması için dua ettik sonrasında…


Ramazanın Çocuk Yanı (3)

Çok Yaz Çok Kazan Oyunu Belirlenen süre içinde Ramazanla ilgili en çok kavram üreten puanları kazanır. Sahurda yiyebileceğimiz şeyler,İftar sofrasında bulunanlarOruçluyken özlenen şeyler,Bayramla ilgili aklına gelenler,Bayramda misafire ikram edilebilecek şeyler,İftar saatinde sokakta duyulabilecek sesler,Bir camide bulunan şeyler nelerdir, gibi sorularla “Çok Yaz Çok Kazan” yapabilirsiniz. Uçuk kaçık her şeyi yazmak serbest. Hatta bir öğrencim, iftar saatinde sokakta duyulabilecek şeyler için karıncanın ayak sesi, yaprak hışırtısı gibi şeyler de yazmıştı… Amaç mümkün olduğunca sıra dışı düşünmek ve gerçekten düşünmek… Kavramlarla Sözcük Avı KurmaSahuru gece kahvaltısı diye anlatmaya çalışmayın çocuklarınıza. Bırakalım, sahur kavram olarak girsin onların minik dünyalarına. Zannettiğimizden çok da keskin zihinleri var. Sahurdan, iftardan, teravihten anlamaz demeyelim. Bu kavramlarla onlara muazzam bir Ramazan dünyası kuruyoruz, bunun farkında olalım. Kavramları işlemek için en güzel yöntemlerden biri sözcük avı bulmacası. Sözcük avı bulmacası için gerekli olan tek şey kalem, kağıt ve eğlence duygusu.Kağıda gelişi güzel bir tablo çizin.Tablonuza içinde bulunmasını istediğiniz kelimeleri sıralayın. Geride kalan boşlukları gelişi güzel harflerle doldurun.
RAMAZAN
A
M
İORUÇAS
FZA
THİLALB
AYI
RSEVGİR
Oyunu üç şekilde sunabilirsiniz;
  1. Sözcük avında gizlenen kelimeleri kenara yazıp onları bulmasını isteyebilirsiniz.
  2. Gizlenen kelimelerin ne olduğunu söylemeyip o kelimeyi tarif edebilirsiniz. “Ramazan” kelimesini söylemeyip, “on bir ayın sultanı” demek gibi.
  3. Sözcük avını kendiniz hazırlayıp vermek yerine, bir tane birlikte hazırlayabilir ve böylece nasıl yapıldığını çocuğunuza göstermiş olursunuz. Sonrasında siz kelimeleri söylersiniz, çocuğunuz ise o kelimelerle kendi sözcük avı bulmacasını hazırlar. İlk başlarda zorlansa da hem bulmacayı hazırlamak hem de sonrasında aile üyelerine çözdürmek onun için çok eğlenceli olacaktır.
 
Üst