Ramazan, Kur'an'ı anlama ayıdır...

İmanda en önemli nokta, kulun Allah'a muhtaç olduğunu hissetmesidir. Aç olunca anlarız ki bizi doyuran birisi var. Mesela Firavun, hiçbir şeye muhtaç olmadığını söylüyordu.

Nefsimizin firavunlaşmasından Allah'a sığınırız. İbadetlerin nefse ağır gelmesinin sebebi, nefsi şımartmaktır. Yani nefsimizi şımarttığımız için ibadet etmek bize ağır gelir. Nefse yüz vermemek lazım.

İşte Ramazan'da oruç tutan insan firavunluktan çıkar. Açlıkla tekâmülün bağlantısı vardır. Beden zayıfladıkça ruh güçlenir...

Amerika'da, Teksas'ın sıcağında tuttuğum oruçların tadını hiç unutamıyorum. Görev yaptığımız yerde akşam yemeği, iftar saatine denk gelmiyordu. Bisküviyle iftar ve sahur yapıyordum. Çok iyi hatırlıyorum, gayet rahat oruç tutuyordum. Vazifemi de aksatmıyordum. Öyle zayıflamıştım ki beni görenler, "Hasta mısın?" diye soruyorlardı. Ne kadar hafiftim, ne kadar rahattım...

Bugünkü durumuma gelince...

Dermansız dert, yaşlanmaktır. Doktor dedi ki: "Oruç tutamazsın!" Benim niyetimse şöyle: Birinci gün oruca niyet edeceğim, diyeceğim ki, "Ey beni yaratan Rabb'im. Kalbime, mideme hakim olan Allah'ım. Ben hem yaşlıyım, hem hastayım. Oruç tutmayabilirmişim. Fakat Ramazan'da yemek içmek benim çok ağırıma gidiyor. Bana oruç tutma gücü ver. Sen her şeye kadirsin."

Bu inançla Allah'a sığınarak oruca başlayacağım.

Ramazan'da hatim indirmek çok büyük sevap fakat mukabele okunduğu gibi tefsir de okumak da bana göre büyük sevap. Yani Kur'an'ı anlamak... Mesela "Elhamdülillahi Rabbil alemin." Hamd etmek nedir? Rab nedir? Alemler nedir? Fatiha'nın şu birinci ayetini anlamak.. Tahkiki iman da budur.

Arapça bilmiyoruz, asr-ı saadette değiliz. Peki ne yapacağız?

Bir tefsir alacağız, bir de fosforlu kalem. Başlayacağız okumaya. Açık emirlerin üstünü çizeceğiz, çizdiklerimizi teker teker uygulamaya çalışacağız. Okurken, "Allah bana ne emrediyor?" diye okuyacağız.

Bir kumandan ne yaparsa yapsın mareşal olamaz. Yalnız meydan muharebesini kazanırsa mareşal olur. Özellikle şu zamanda oruç tutan erkek, duygularına gem vurursa mareşal olur! Çünkü meydan muharebesini kazanmıştır...
Hekimoğlu İsmail

Allah cc razı olsun Hekimoğlu Ağabeyimizden.

Yazının değinilecek çok yönü var ama ben ızdırabım olan bir konunun altını çizmek isterim sözü gelmişken. İmanından şüphe etmediğimiz halde bazı kardeşlerimizin şeker hastalığı gibi hastalıklar nedeniyle oruç tutamadıklarını görmekteyiz. Bu kardeşlerimizden bazıları imansız takımıyla birlikte aynı masada oturup oruç yiyorlar ve bu birliktelik zamanla kalplerinin kararmasına neden oluyor ve aynı zamanda oruç tutanlar nezdinde değerlerini düşürüyor. Oruç tutamayacak durumda olan kardeşlerimiz uluorta oruç yemesinler derim bana kalsa...