Ramazan Gecelerİnde Kilinacak Namazlar

isterseniz günde 1000 rekat nafile kılabilirsiniz, ne size karışan olur ne de bidat diyen...Bidat dediklerimiz uydurma rivayetlerle uydurulan şeylerdir...Koskoca sahih hadis külliyatlarında bu rivayetlerin r harfi olmayacak siz de kalkıp bana kim karışabilir diyeceksiniz, evet kimse karışamaz, bidat işlemekte serbestsiniz...

kardeş anlıyamıyorsun
ibadet etmek değil sorun bazı şeylerin dinde olmadığı halde dindenmiş gibi gösterilmesi sorun
efendimiz aleyhisselam her bid' a delalettir buyuruyor
adamın biri zamanında çıkmış amellerin faziletleri diye bir kitap yazıp hadis uydurmuş sonralarıda pişkin pişkin ben insanlar ibadetlere yönelsin diye uydurdum demiş
siz kendisi ibadet olmayan bir bid'a gördünüzmü

benim aklıma bi soru takıldı .peygamberimiz bi hadisin sonunda her bid at dalalettir buyurmuş.peki şimdi bu gecelerde bu namazları kılmak bidat sa.kılmayalım mı? kılsak nasıl bir sorun olabilir ki? bana biri bunu güzel ce bi anlatsın...allah rızas ıiçn

Marmaranın_Kralı' Alıntı:

benim aklıma bi soru takıldı .peygamberimiz bi hadisin sonunda her bid at dalalettir buyurmuş.peki şimdi bu gecelerde bu namazları kılmak bidat sa.kılmayalım mı? kılsak nasıl bir sorun olabilir ki? bana biri bunu güzel ce bi anlatsın...allah rızas ıiçn

Genişletmek için tıkla ...

Kardeşim nafile namaz kılmanızda hiç bir mahzur yok, isterseniz bin rekat kılın...
Ancak, bunu ne idiğü belirsiz rivayetlere istnaden yaparsanız, işte bu bidattır ve delalettir...

Bir Hadis-i şerif ve düşündürdüklerin !

Muğîre b. Şu'be (r.a) anlatıyor: "Resulullah (s.a.v) ayakları kabarıncaya kadar geceleri kalkıp namaz kılardı. Kendisine: "Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını affetti (niye kendini bu kadar hırpalıyorsun?)'' denildi. .
"Şükredici bir kul olmayayım mı?" cevabını verdi." (Buharî, Teheccüd 16.)
Hz. Ebu Hüreyre (r.a) anlatıyor: "Resulullah (s.a.v) buyurdularki: "Allah, geceleyin kalkıp namaz kılan ve hanımını da uyandıran, hanımı imtina ettiği taktirde yüzüne su döken kula rahmetini bol kılsın. Allah, geceleyin kalkıp namaz kılan, kocasını da uyandıran, kocası imtina edince yüzüne su döken kadına da rahmetini bol kılsın.'' (Ebu Dâvud, Salât 307, (1308)
Yine Ebu Hüreyre (r.a) anlatıyor: "Resulullah (s.a.v) buyurdular ki: "Biriniz uyuyunca ensesine şeytan üç düğüm atar. Her düğümü atarken, düğüm yerine eliyle vurarak üzerine uzun bir gece olsun, yat" dileğinde bulunur. Adam uyanır ve Allah'ı zikrederse bir düğüm çözülür, abdest alacak olursa bir düğüm daha çözülür, namaz kılarsa bütün düğümler çözülür ve böylece canlı ve hoş bir hâleti ruhiye ile sabaha erer. Aksi halde habis ruhlu (içi kararmış) ve uyuşuk bir halde sabaha erer." (Buharî, Teheccüd 12)
Kainatın Efendisi, ins ve cinin nebisi, Allah’ın sevgilisi can Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem bunu söylerken biz günahkarların hali nasıl olacak? Beş vakit namazı baştan salma kılan cennetin tapusunu satın aldığını zannediyor. Altmışından sonra camiyle tanışan neredeyse kendisini ermişler safında görüyor. Kaza namazı borcu olanlar bu namazların edasıyla, kaza borcu olmayanların nafilerle günlerini değerlendirmeleri fena birşey midir ? "Efendim, uydurma rivayet, uydurma ibadet !" Geç yiğidim geç ! nafilelerin uydurması olmaz. Nafile ibadetler nafile olarak zikredilmiş ve gece sabahlara kadar bu ibadetlerle meşgul olup ayakları şişen
bir peygamberin ümmetiyiz. Artık, nevafilleri yapmamak için "yok uydurma imiş, yok bidatmiş" kılıflarına sığınmayalım. Sorarım size, içimizde kaç kişi sahib-i tertiptir ? Yani, kaza borcu olmayan kimse var mı aramızda ? Bu soruya olumlu cevap verecek kişi ya hiç yoktur ya da çok azdır aramızda...
Şu halde, nafile olsun kaza borcu olsun ibadetler için çatlak ses çıkarmayalım.

çapan' Alıntı:

Muğîre b. Şu'be (r.a) anlatıyor: "Resulullah (s.a.v) ayakları kabarıncaya kadar geceleri kalkıp namaz kılardı. Kendisine: "Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını affetti (niye kendini bu kadar hırpalıyorsun?)'' denildi. .
"Şükredici bir kul olmayayım mı?" cevabını verdi." (Buharî, Teheccüd 16.)
Hz. Ebu Hüreyre (r.a) anlatıyor: "Resulullah (s.a.v) buyurdularki: "Allah, geceleyin kalkıp namaz kılan ve hanımını da uyandıran, hanımı imtina ettiği taktirde yüzüne su döken kula rahmetini bol kılsın. Allah, geceleyin kalkıp namaz kılan, kocasını da uyandıran, kocası imtina edince yüzüne su döken kadına da rahmetini bol kılsın.'' (Ebu Dâvud, Salât 307, (1308)
Yine Ebu Hüreyre (r.a) anlatıyor: "Resulullah (s.a.v) buyurdular ki: "Biriniz uyuyunca ensesine şeytan üç düğüm atar. Her düğümü atarken, düğüm yerine eliyle vurarak üzerine uzun bir gece olsun, yat" dileğinde bulunur. Adam uyanır ve Allah'ı zikrederse bir düğüm çözülür, abdest alacak olursa bir düğüm daha çözülür, namaz kılarsa bütün düğümler çözülür ve böylece canlı ve hoş bir hâleti ruhiye ile sabaha erer. Aksi halde habis ruhlu (içi kararmış) ve uyuşuk bir halde sabaha erer." (Buharî, Teheccüd 12)
Kainatın Efendisi, ins ve cinin nebisi, Allah’ın sevgilisi can Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem bunu söylerken biz günahkarların hali nasıl olacak? Beş vakit namazı baştan salma kılan cennetin tapusunu satın aldığını zannediyor. Altmışından sonra camiyle tanışan neredeyse kendisini ermişler safında görüyor. Kaza namazı borcu olanlar bu namazların edasıyla, kaza borcu olmayanların nafilerle günlerini değerlendirmeleri fena birşey midir ? "Efendim, uydurma rivayet, uydurma ibadet !" Geç yiğidim geç ! nafilelerin uydurması olmaz. Nafile ibadetler nafile olarak zikredilmiş ve gece sabahlara kadar bu ibadetlerle meşgul olup ayakları şişen
bir peygamberin ümmetiyiz. Artık, nevafilleri yapmamak için "yok uydurma imiş, yok bidatmiş" kılıflarına sığınmayalım. Sorarım size, içimizde kaç kişi sahib-i tertiptir ? Yani, kaza borcu olmayan kimse var mı aramızda ? Bu soruya olumlu cevap verecek kişi ya hiç yoktur ya da çok azdır aramızda...
Şu halde, nafile olsun kaza borcu olsun ibadetler için çatlak ses çıkarmayalım.

Genişletmek için tıkla ...

(F)ilminize hayran kaldım doğrusu...
Hem hadis kitaplarına atıf yapacaksınız, hem de aslı astarı olmayan uydurma rivayetlere cevaz vereceksiniz...Eyvallah, yakışır...Biz ne dedik, isterse 1000 rekat nafile kılsın...Ne idiğü belirsiz rivayetlere istinaden yaptıkları ibadetler bidattır ve delalettir...

Ahi Evran'dan alıntı:
Ne idiğü belirsiz rivayetlere istinaden yaptıkları ibadetler bidattır ve delalettir...

Hadis-i şerif :
"Resulullah (s.a.v) ayakları kabarıncaya kadar geceleri kalkıp namaz kılardı."

Size sadece bir soru :
Sizin hiç yaptığınız ibadetten dolayı ayaklarınızın kabardığı ve şiştiği bir gününüz oldu mu ?
Eğer, olmadı ise, bu konuda konuşma hakkınız olduğuna inanmıyorum.

ramazan da geliyor... bir tartışmadır aldı başını gitti.... sonuçta karışmış bir kafa ve bir sürü hadis :confused1:

kardeşim almış başını gitmişsin.sen inanmayabilirsin,ama ben inanıyorum.çok güvendiğim insanlardan aldığım bir kitaptır bu ve sünnet üzere yaşayan hatta en iyi yaşayan cemaat bu ve de onlara inanmayacaksam başka inanacağım kimse kalmıyor kusura bakma ama.bu güzel namazları kılabilecek insanlara da engel oluyorsun ya vebal de yüklenebileceğini unutma bence.iyice bir araştır.hayırlı ramazanlar

en emin olana emanetsiniz

Konu cok ragbet gördügünden bir kac sey söylemek istiyorum

Kardesler konuyla alakali "Ramazan gecelerinde kilinacak Namazlar" ile ilgili söylenen sözlerin hicbirinin asli astari yoktur. Istediginiz kadar nafile namaz kilabilirsiniz ama iddia edildigi gibi bu gecelere has bir namaz sekli yoktur, ne hadislerde ne baska yerde.

Ramazan gecelerinde kılınacak namazlardan ziyade, Ramazan gecelerinde ziyade bir namazı Peygamberimiz hem kılmış ve kıldırmıştır. Üç gece kıldırmış olsun ve isterse bu namazı sekiz rekat kıldırmış olsun, burada bu namazın ismi, cismi, rekat sayısı ya da bu namazın kaç gece kıldırıldığı önemli değildir, namazın varlığı önemlidir. Zaten Hz Ömer hem konuya vakıftır ve hem de Ramazan gecelerinde Peygamberimiz'in ne yaptığına vakıftır, O'nun Peygamber hassasiyeti herhalde sizinkinden az değildi. Değil mi?

NOT

Günümüzde sünnet de olsa Teravih Namazı'na bir akın var ama insanlar beş vakit namaza o kadar hassasiyetli değildirden hareketle teravihi yok saymak da uygun değildir. Bu hal yetişmeyle alakalı bir husustur. İslam Düşmanı Laik Devlet, tebasını İslam merkezli yetiştirmediği gibi bu değerlere de, müslümanlara da hep düşman olmuş, Kur'an'ı ve Peygamber'i rafa kaldırmış, laik devlet bu ümmeti Kur'an'sız ve Peygambersiz bırakmıştır. Hal böyle olunca tersler türs; türsler de ters olmuştur. İşte tam burada müslümanlara kızacağınıza laik devlete kızın ve onu yerle bir edin.

Bugün İsmailağa Cemeati'nin neferlerini ve onların camilerini düşünün, beş vakit namaza da duyarlıdırlar teravihe de. Camilerinin cemeat farklılığı yok denecek kadar azdır, ki bu namaz ister sabah olsun isterse teravih olsun. Neden çünkü cemeat tebasını önemsemiş onları Kur'an'la iç içe kılmıştır.

Teravihte cemeatin kalabalık oluşu normaldir çünkü bu hal Peygamberimiz'in dönemine de tekabül etmektedir.

Çünkü mescit dolup taşmıştır.

Peygamberimiz de "hane-i saadetine" sığınmışlardır yatsının akabinde. Farz olma korkusundan.

Abuk sabuk kelam etmeyin de az akıllı olun.