Kardeş, ben Ecevit'in savunuculuğunu yapmaya mecbur değilim.
5-6 madde var ki Ecevit'in Sezer'den farklılığına dair benim için (bütün ülke ekonomisine zararına rağmen) hüsnüzanla bakmama neden oluyor.
1- Ecevit, müslüman olduğunu açık olarak deklare etmiştir bir röportajında.
2- Vahdettin, vatan haini değildir demiştir.
3- İnançlara saygılı laiklik ilkesini savunmuştur.
4- Hakiki dindarlara karşı her zaman saygılı oldum demiştir.
5- Tasavvufa bakışı çok olumludur, tasavvufi şiirleri vardır.
6- Hind felsefesine ilgisi vardır. Tagore'u türkçeye tercüme etmiştir. Okunursa çok büyük faydaları olacak bir düşünürdür Tagore.
Bunun dışında bu konuyu tartışmak uhuvvet risalesindeki düsturlara pek uygun düşmez kanaatimce. Burada tartışmaya kendi adıma nokta koyuyorum.
Siz monoloğa devam edebilirsiniz kardeşim.
Verebileceğin bir cevap kalmadı.Ama üçüncü şahısların kafasının karışmaması için konuyu kapatırken söylediklerini cevaplayayım:
1.Müslümanlık sadece sözden ibaret değildir.Sezerde müslümanım diyor ve annesinin cenaze namazını kılmışyı gayet güzel.O ölünce de şahitlik yapacak mısın.Bu mantıkla yapman lazım.Çünkü cenaze namazı kılan biri müslümandır.
2.Vahdettin vatan haini değil demek imanın şartı değil.Aynı şeyi söyleyen ve konuda kitap yazan MURAT BARDAKÇI'nın yazdıklarına bediüzzaman ve fethullah hoca hakkında söylediklerine bir bak.
3.İnançlara saygılı laiklik türban düşmanlığı ile bir arada olabiliyorsa almayalım.Sezer daha fazla ne yapıyor ki
4.Dindarlara saygılıyım demişmiş.Lafa değil icraata bakalım.
5.tasavvufa ilgisi varmış.allahın hükümlerini çağdışılık olarak gören birinin tasavvufuna ilhad diyor alimlerimiz.
6.hind felsefesi merakını müslümanlığına delil saymakta ilginç bir yaklaşım.panteizm ile islam arasında yakın bir ilgi olduğunu bilmiyordum.panteizmi ben daha çok materyalizme yakın sanıyordum.Ya da kendisi mi demeliyim?
artı uhuvvet risalesini millete taş atarken hatırlamıyordun da şimdi mi hatırladın.o risalenin satır aralarını iyi oku..
Yazımdaki son paragrafı gözden kaçırmak için uğraştın.Ama konunun sapmasına izin vermeyeceğimi söylemiştim.alıntıyı diğer arkadaşlar için yineliyorum:
---"Şu sitede yapılan yüzeysel tartışmaları görünce Bediüzzaman'ın siyasetten niçin tevbe ettiğini daha iyi anladım.Sözüm sadece milli görüşçülere değil.Her iki tarafa söylüyorum.Her iki tarafta tarafgirane konuşuyorlar.Hak ve hakikat adına değil,kendi taraflarını haklı çıkarmak için konuşuyorlar.Allah sanki hakikati temsil etme yetkisini kendilerine vermiş.Bundan o kadar eminler ki hiç kendilerini sorgulamıyorlar.
Şimdi bir tarafa soruyorum nefsani cevap vermeyin ama yoksa tartışmayı keserim hemen:Ölen kişi Ecevit değil Sezer olsaydı,rahmet okuma konusunda aynı ısrarlı tavrı gösterir miydiniz?Rahmet okumanızın tek sebebi okullarınızı kapatmamış olması değil mi.Sezer'le arasında başka bir fark yok çünkü.Çünkü size göre varsa yoksa okul.Başka bir şeyin önemi yok.
Şimdi diğer tarafa soruyorum sizde nefsani cevap vermeyin tartışmayı keserim hemen.Ecevit ölmeden önce Erbakan'ı ve partinizi övse idi,ona gene bu sözleri söyler miydiniz?
Oysa islam ne bir tarafın partisine muhtaç ne diğer tarafın okuluna.Ne partiniz vazgeçilmez bir parti,ne okulunuz vazgeçilmez bir okul.Partilerin ve okulların islama ihtiyacı var.Herkesin islama ihtiyacı var.Biz kurtarıcı değiliz,bizim kurtarıcıya ihtiyacımız var.O kurtarıcının adı islam.Kurtarıcı kurtarır,kurtarılmaz."---
mümkünse son paragrafı gözönünde tutan cevaplar alayım.Öteki türlüsü sadece konuyu saptırma amaçlı bir şey oluyor maalesef.