zahiri ilim elbet mühimdir.
lakin zahiri ilme dalıpda tarikat ilmini terketmek adamı helak eder.ben burda tarikata küfredenlerde dahi zahirde eksik gördüğümü ifade edeyim.
önce bari zahiri ilimde bilgi sabibi olunda sonra gelin .!!
mesela ayet de geçen pabuçlarını çıkar emrine tarikat ehlinin verdiği manayı okuyalım zahiri manayı red etmeden...!!
ayrıca işari tefsir hakkında bilgi için bakınız suyuti el itkan ..!!
Bu Emrin Tasavvufî Yorumu
Tasavvuf erbabı ise, bu hususta şu izahları yapmışlardır:
a) Rüyada bir pabuç görüldüğünde bu, zevce, hanım ve çocuk ile yorumlanır. Buna göre Cenâb-ı Hakk'ın, "pabuçlarını çıkar" ifadesi, onun gönlünün hanımına ve çocuğuna iltifat etmemesine, kalbinin onların işine takılıp kalmaması gerektiğine bir işarettir.
b) Pabuçların çıkarılmasından maksad, dünyaya ve ahirete iltifatı terketmektir.
Buna göre Cenâb-ı Hak, Hz. Musa (a.s)'a sanki, "Kalbinin tamamiyle merifetullaha gark olmasını, gönlünün Allah'dan başkasına iitifat etmemesini..." emretmiş olur.
Mukaddes Vadî'den murat ise, Celaiullah'ın kudsiyyeti ve O'nun izzetinin taharetidir. Yani, "Sen, marifet deryasına ulaştığında, mahlûkata iltifat etme" demektir.
c) İnsanın, bir yaratıcının varlığına dair istidlalde bulunduğunda, bunu ancak şu iki mukaddime ile elde edebilir:
O'nun meselâ, "Bu maddi alem, muhdestir veya mümkin bir varlıktır. Böyle olan herşeyin, mutlaka bir müdebbiri, bir müessiri ve bir sani'i vardır" demesi gibi. Bu iki mukaddime, adeta iki pabuca benzer.
Çünkü bu iki mukaddime sayesinde akıl, maksuduna ulaşır; halka bakmaktan, Hâiık'ı tanımaya geçer. Hâiık'ı tanımaya ulaştıktan sonra onun, bu iki mukaddimeye artık dönüp bakmaması gerekir.
Çünkü başkasıyla, bu kadarcıkdahi meşgul olmak, marifetullâha gark olmaktan alıkor. Buna göre, Hz. Musa (a.s)'a sanki, kalbini ve gönlünü artık, bu iki mukaddimeyle meşgul etme.
Çünkü sen, Marifetullahın denizi ve O'nun ulûhiyyetini/ı ummanı, deryası demek olan, mukaddes bir vadiye, noktaya ulaştın" denilmek istenmiştir