Rabitanin Sirk Oldugunu Söyleyenlere

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

mürid

Üye
Katılım
29 Eyl 2006
Mesajlar
112
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Rabitanin Sirk Oldugunu Söyleyenlere Cevap


Bütun Dünyada meshur olmus artistleri görürler, kalperine sokarlar, bir güzek kösk görürler, kalplerine sokarlar, bir araba görürler, begenir kalplerine sokarler, bunlari düsünmek sirk olmuyor da, bir Allah dostunu düsünmek nicin sirk olsun?

Birisi, secde ederken „haliye secde ediyorum“ dese müsrik olur. Mihrabin önünde namaz kilarken „mihraba secde ediyorum“ veya „Beytullah’a secde edyorum dese müsrik olur. Ama „Beytullah’i veya mihrabi vesile ederek Allah’a secde ediyorum „ denirse, o sirk degildir.

Nitekim Iman-i Rabbani (kuddise sirruh) söyle buyurur:
Rabita kendisine dogru secde edilendir, kendisi icin secde edilen degildir.Mihrablar ve mescitler dahi bu mananim disinda degildirler.

Iman.i Rabbani, Naksibend (kuddise sirruh) icin “Kibletü kulibina” (kalplerimizin kiblesi) buyurur.

Kible; yönelinen yer demektir. Yani Imam-I Rabbani, Naksibend (kuddise sirruh) icin, kalperimizin onunla Mevla’ya döndügü zat, demek istemistir. Rabbimize secde etmek istedigimizde bunu nasil eda ediyoruz? Kabeye yönelerek. Iste kalpler ile Mevla’ya yönelmek istenildiginde bu zatlar vasitasi ile yönelinmis oluyor. Mevla maksuddur, seyh ise a maksudun yoludur.

Rabita etmedikce kalp kapisi acilmiyor. Rabita kvvetli olursa, bütün ibadetler seker gibi tatli gelir sizi. Eger rabita olmazsa ibatler aci, karanlik, sikici gelir.

Rabita öyle bir seydir ki, bütün afetlerden kurtarir insani. Peygamberimiz nasil dua ediyordu:


„Ya Rabbi! Göz acip kapanincaya kadar da olsa beni nefsime birakma. (Nicin?) Beni helak eder“

Rabita üzere olsaniz, sokakta bulundugunuzda öteye beriye bakmazsiniz. Cünkü kalbinizin gözü rabita aynasinda. Rabita büyük kale. Rabita etmediginde mutlaka bir yerlere bakiyorsun hem de en kötüsüne. O rabita, ibadeti de kolay eder insana. Tarikat mesayihinden biri söz verdi „tarikat derslerinize yardim edecegim“ diye.

Dön dolas zikrullaha. Rabitaya cok emek verelim. Zikir bütün ilimlerin, rahmetlerin kapisidir. Akillari bile halis hale getiren zikruallahtir.

Kuran Kerim ‚de buyrulur ki:

„Bunlar, Allah’in zikri ile kalpleri huzura kavusmak imam edenlerdir. Iyi bilin ki, ancak Allah’i anmakla kalpler yatisir ve huzur bulur.“

Insanla Cenab-i Hak arasinda hic münasebet yoktur. Toprakla Rablerin Rabbi arasinda ne münasebet bir alaka hasil oluyor. O münasebt ve alakadan sevgi döguyor. Münasebet arttikca sevgi de artiyor.

Ne zamam ki Sevgi zikredeni kalpliyor, bu kimse kemal derecesine yükseliyor. Itminan (kalbin huzura kavusmasi) hasil oluyur.

Bir beyitte söyle geli:
„Hak Teala’nin zikrine devan ediniz, Cünkü zikir kalplerin cilasi, ruhlar icin (ise) gidadir.“

Böyle sevgi münasebeti kazandiran bir zikir Rabita ile olur. Nitekim Imam-i Rabbani bir mektubunda söyle buyuruyor:

„(Mevla’ya) kavusturucu yollar icinde rabitadan daha cabuk kavusturani yoktur. Hangi talihli kimseye bu nimeti ihsan ederler.

Hace Ahrar (kuddise sirruh) Fikarat Risalesi’nde buyuruyor ki: „Rehberin (seyhin) görüntüsünü (seklin hayal etmek) Hakk’in zikrinden daha faziletlidir (tesirlidir).

Yani rehberin hayali (kalbin tasfiyesinde) zikretmesinden daha cok faide verir, cünkü baslangicta, talibin Hak Teala ile yakinligi yoktur. Bunun icin zikretmekle cok faidelenemz.

Rabita hatirlamak, demektir. Eger rabita müsrik ederse hic muvahhid yoktur. Cünkü herkes mutlak bir seyler düsünür, hatirlar. Kalbi hatira gelen süfli düsencelerden temizlemek icin kalp aynasinin yüzünü, kalbi Mevla’ya tutulan bir Allah dostunun kalbine cevirmelidir. O zaman Mevla Teala’nin nuru parlar oraya.

Mesnevi’nin sahibi Mevlana Celaleddin-i Rumi der ki: Ya Rabbi! Seninle arama hicbir sey koyma. Peygamberlerinden ve dostlarindan baska”
Iste bu sözde ne kast ediliyor? Rabita.

Mürsit ancak bir aynadir. Aradigimiz o degil, onun gösterdigi, bütün kainati yaratan Allah Teala (celle celalühü) hazretleridir. Mürsidin kalp aynasi vasitasiyla Mevla (celle celalühü) görülüyor gibi olur
 

islamveinsan

Doçent
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,360
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Suvas
Ce: Rabitanin Sirk Oldugunu Söyleyenlere

s.a

Kardeş bilgiler için tşkler...

Delillerin de sağlam güzel.....

Bugünki tarikatlardan da haberin var değilmi ?
Ne kadar bozuk ve içlerinde bidalar türemiş hurafeler kaplamış herşeyi kendinden bilen mürşidler varolmuş.....

Ne söz etsem yanlış anlaşılır diye korkuyorum...

Resmin hertürlüsü haram iken bir şeyh in resmini taşımak bakmak ilham almak nasıl helal ve sevap olur ? Bunun adı ne ?

Daha çok ama meramım yanlış anlaşılmasın....

Tarikat a karşı olmamakla birlikte taraf da değilim...

Selametle...
 

mürid

Üye
Katılım
29 Eyl 2006
Mesajlar
112
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Ce: Rabitanin Sirk Oldugunu Söyleyenlere

bu zamanda ne yazikki Tarikati millete öyle tanitmislarki millet kaciyor, TV lerde gösterilen Tarikler yani birbirilerini öldürmeler kesmeler kafa sallamalar i bilyior millet Tarikat olarak, tamam sesli zikir vardir ama efdal olani sessiz zikirdir, bu zamanda cogu tarikatlar bozulmustur o dogru ama dogru yolda olanlarida vardir, misal bazi tariklerde diyorlar gel sen baglan tarikata namaz kilmana gerek yok kuran okumana gerek yok bunlar sacma Tarikat demek yol demek tir Allaha giden bir yol, Hakikaet demke yol demektir , Seriat demek yol demektir, Seriatsiz olmaz Tarikat, Tarikatsiz olmaz hakikat, Allahu Tela ne buyuruyor bana ulasma icin vesile arayin , ne demektir bzu?? Peygamberimizden sonra Halifeler vardi doogru yolu gösteren simdi bu zamandada Seyhler vardir ama dikkat etmek lazim sahte seyh olmasin, cünki bu zamanda cok türedi sahe seyhler, yolda yürümekten haberleri yok kendilerini seyh diye ilan ederler, arayip bulmak lazim, Tarkata düsman olmak Allaha düsman olmak demektir, cünki Tarikat Allaha giden bir yoldur, lakin sahte türeyen insanlara düsman olabilirsiniz sevgili kardesim Allah size hakikatleri bulmayi nasip eylesin dogru yolundan ayirmasin ins selam ve dua ile kalin
 

Bedrin_Aslanı

Profesör
Katılım
20 Haz 2006
Mesajlar
1,792
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Ce: Rabitanin Sirk Oldugunu Söyleyenlere

Haklısın kardeş de ne tarikatlar türemiş sözüne katılmıyorum... onlar kendini öyle sanan guruplar. Efendi Hz. leri K.S resmi kesinlikle istemiyor ve ona tam anlamıyla bağlı olan hiç bir kimsede onun resmine bakarak ilham alma yoluna gitmiyor. Ki zaten öyle kişiler içinde resime bakmaya gerek yok :) (anlayan anlamıştır...) İddia da ediyorum 1 tane bid'at lada karşılaşamazsın...

Efendi Hz. lerinin K.S bir sözü var: Efendimiz S.A.V 4000 küsür sünnetinden 3-4 tanesini şeyhinizin terk ettiğini görürseniz hemen kendinize başka bir kapı arayın, artık o kapıdan hayır gelmez...
 

mürid

Üye
Katılım
29 Eyl 2006
Mesajlar
112
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Ce: Rabitanin Sirk Oldugunu Söyleyenlere

evet cok dogru söylemissiniz efendi hz lerimiz öyle buyurmustur eger 3-4 ane Sünneti terk etigimi görürüseniz benim pesimden gelmeyin, onca Sünnettende 3 tane neki yani biz 3 tane sünneti dogru düzgün isleyemezken terk etmemekten bahsediliyor
 

islamveinsan

Doçent
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,360
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Suvas
Ce: Rabitanin Sirk Oldugunu Söyleyenlere

s.a

Limriemvrm kardeşim bu sitede görüşlerime en yakın ifadeler seçen sen varsın en azından benim şimdiye kadar bildigim...

İntisablı oldugunuz yeri söylersen menfaatim(n)iz açısından faide edebilir...
özelde msj atabilirlsin...

Şunu da belirtmeden geçmeyim... Ben Allah dostu diye Türkiyenin bir başından diğerine gittim.. Acaba bu O mu diye ? Neler gördüm neler neler ...

Yeri ve sırası değil...

*** Tevhid Gemisi* dergisi size bişey hatırlatıyor mu ? Sanki sizden bişeyler gördüm gibi ???


Selametle
 

mürid

Üye
Katılım
29 Eyl 2006
Mesajlar
112
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Ce: Rabitanin Sirk Oldugunu Söyleyenlere

s.a

Limriemvrm kardeşim bu sitede görüşlerime en yakın ifadeler seçen sen varsın en azından benim şimdiye kadar bildigim...

İntisablı oldugunuz yeri söylersen menfaatim(n)iz açısından faide edebilir...
özelde msj atabilirlsin...

Şunu da belirtmeden geçmeyim... Ben Allah dostu diye Türkiyenin bir başından diğerine gittim.. Acaba bu O mu diye ? Neler gördüm neler neler ...

Yeri ve sırası değil...

*** Tevhid Gemisi* dergisi size bişey hatırlatıyor mu ? Sanki sizden bişeyler gördüm gibi ???


Selametle



Allah kimi zaman Insanlara cok baska seyler gösteriyor basklarinada tam tersini gösteriyor yani demek istedigim, herkes hakikati göremez bilemez, Allahu Teala bir kulunun dogru yola gelmesini istiyorsa onu Allah dostuyla tanistirir, sizlerin dogru yolda olmadiginizi söylemiyorum lütfen yanlis algilamayin her insan farklidir,
 

islamveinsan

Doçent
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,360
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Suvas
Ce: Rabitanin Sirk Oldugunu Söyleyenlere

s.a

Allah'a dost oldugunu söyleyen yada öyle inanılan arkasında binlerce insan ı sürükleyen Mürşid i Kamil diye önünde diz çökülen yüzlerce şeyh var...

Gittim birçok yere gördüm bir çok mürid i şevk im kırıldı gardaş..

Elh. boş değiliz... boşuna da bir gayretin içinde değiliz...

Ehli sünnet iz.... Amel imiz eksikse de iman ımız tam inş.

selametle....
 
S

SaLtan

Guest
Ce: Rabitanin Sirk Oldugunu Söyleyenlere

Nakşibendi tarikatında rabıta sırasında gözler kapanır, 25 estağfirullah çekilir, mürşidin ruhaniyetinin Kabe'de hazır olduğu, mürşidin iki kaşı arasından çıkan süt beyaz nurun ağızdan kalbe geçerek veya doğrudan kalbe gelerek kalbi temizlediği ve nurun kalp vasıtasıyla vücuda yayıldığı düşünülür. Bir süre devam edildikten sonra tekrar 25 estağfirullah çekilerek gözler açılır. Her tarikat Rabıta' yı kabul etmez. Sadece nakşilerde ve kümelenmiş bir kaç tarikatta... Eğer doğru bir şey olsaydı her müslümanın yapması gereken bir elem olacaktı. Sünnet'e bile riayet eden Mü'min insanlar'ın hepsinin Rabıta yapması gerekmiyormu sizce..Peki neden bir kaç tarikat dışında kimse yapmıyor? Öyle ise bu tarikatlar dine dinde olmayan bir şey eklemiş olmuyolarmı?
 

islamveinsan

Doçent
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,360
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Suvas
Ce: Rabitanin Sirk Oldugunu Söyleyenlere

s.a

Din in hakikisi 1400 önce senesinde doğdu gelişti değişti olgunlaştı ve ...........
tamamlandı.....sonra dünyaya dağıldı....

Hep diyorum örnek ise Sahabe den daha güzel ve doğru örnek yok....

Önce nefsime sonra size diyorum.... Bugün islam diye yaşadıklarımızın hangisi var onların hayatında ?

Onların hayatında olan ın hangileri var bugün ?

Zaman=ahirzaman......
o zaman Üstad gibi...........önce İMAN ........demeli ve iman a sarılmalı

Yeni hüküm ve amel peşinde koşmayalım... isteyen gider alır uzak değil....

Selametle....
 

mürid

Üye
Katılım
29 Eyl 2006
Mesajlar
112
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Ce: Rabitanin Sirk Oldugunu Söyleyenlere

s.a

Din in hakikisi 1400 önce senesinde doğdu gelişti değişti olgunlaştı ve ...........
tamamlandı.....sonra dünyaya dağıldı....

Hep diyorum örnek ise Sahabe den daha güzel ve doğru örnek yok....

Önce nefsime sonra size diyorum.... Bugün islam diye yaşadıklarımızın hangisi var onların hayatında ?

Onların hayatında olan ın hangileri var bugün ?

Zaman=ahirzaman......
o zaman Üstad gibi...........önce İMAN ........demeli ve iman a sarılmalı

Yeni hüküm ve amel peşinde koşmayalım... isteyen gider alır uzak değil....

Selametle....



amma bazi tariklerde herkes giremiyor iste oda var onu unutmamak lazim, birgün Mahmud efendinin vekillerinden birine bir sahis gelir imtihan etmek icin, derkine Hocam ben ders almak istiyorum hadi neyse istihare verilir o sahsa, ertesi gün telefonla adam arayip istiharesini anlatacaka ama gercek görmeemis o rüyayi uydurmaca yapmis, vekilde demdiski evladim bu yol alaya alinacak yol degildir git istihareni yapta gel. Allahu teala ne buyuruyor Islam dini asla degistirlmeyecek onu ben muhafaza edecegim demiyormu??? lakin hurafeler türemistir onlar dogrudur, kiyamete kaadr yeryüzünde islami yasayan dört dörtlük bir cemaat olacaktir vede var, arayan bulur, herkesede nasip olmaz, Allah dostlari imtihana tabi tutulamazlar eger imtihana tutan biri olursa vay haline o ne gaflet icerisindedir, Allah dostlarindan keramet beklenmez,
 

islamveinsan

Doçent
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,360
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Suvas
Ce: Rabitanin Sirk Oldugunu Söyleyenlere

s.a

Gardaşım keramet bekledigimiz yok...

İlimden bi haber... Sünnet i terk eden ... Ayet i görmezden gelen.. Sahibinin yaşatnısından bi haber şeyh olursa; kusura bahma ben sorguluyorum... İmtihana da tabii tutuyorum...

Ehli sünnetiz biz...

Selametle....
 

mürid

Üye
Katılım
29 Eyl 2006
Mesajlar
112
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Ce: Rabitanin Sirk Oldugunu Söyleyenlere

s.a

Gardaşım keramet bekledigimiz yok...

İlimden bi haber... Sünnet i terk eden ... Ayet i görmezden gelen.. Sahibinin yaşatnısından bi haber şeyh olursa; kusura bahma ben sorguluyorum... İmtihana da tabii tutuyorum...

Ehli sünnetiz biz...

Selametle....



keramet beklemiyorum diyorsun fakat sonradanda Imtihana tabiii tutuyorum diyorsunuz peki nasil oluyor bu??? onu anlayamadim, illaki sonunda keramet göstermesini saglayacaksin herhalde??
 

islamveinsan

Doçent
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,360
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Suvas
Ce: Rabitanin Sirk Oldugunu Söyleyenlere

s.a

Cahil den ilimden bi haberden keramet gelse ne olur....?

Keramet beklemilyoruz sünnet e tabi bi hayat bekliyoruz

Selametle...
 

mürid

Üye
Katılım
29 Eyl 2006
Mesajlar
112
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Ce: Rabitanin Sirk Oldugunu Söyleyenlere

s.a

Cahil den ilimden bi haberden keramet gelse ne olur....?

Keramet beklemilyoruz sünnet e tabi bi hayat bekliyoruz

Selametle...



Sünneti kimin yasadigini görebilirsin bu zamanda kactane cemaat varki Sünneti yasayan??? dört dörtlük ama yarim yamalak degil?? o zaman derimki siz heryere gidip glrmemissiniz, bir kerede Istanbul Fatih civarlarinda bi dolasmanizi tavsiye ederiz bakalim Sünneti yasayan birilerini görebilecekmsiniz???
 

islamveinsan

Doçent
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,360
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Suvas
Ce: Rabitanin Sirk Oldugunu Söyleyenlere

S.a

Eğer yakın olsaydım kesinlikle ziyaret ederdim..
O civarda yaşayan samimi kardeşlerimize her zaman hüsnüzan beslemişiz... Kısmet olursa ziyaret etmek isterim...

Türkiyede o kadar fazla cemaat grup tarikat şeyh varki ? Hepsini bilmem görmem mümkün değil ama ekserisini ve meşhur olanı biliyoruz...

Selametle...
 

volkanik28

Üye
Katılım
12 Eki 2006
Mesajlar
34
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Selam, Herkes rabıta yapması gerekmiyormuydu diyorsunuz.Rabıta yapmadık insan varmı?Herkes bir şekilde rabıta yapar.hayal gücünü kullanır.Her an hayal kurar.Bir şey düşündüğü zaman illa hayal gücü bir şey şekillendirir.
Yanlız hayal edilmeyen Allah tır.Allah tan başka her şey hayal edilir.Allah a şekil verilmez.Allah a rabıta yapılmaz.
Çünkü rabıta hayale bir şeyler getirmektir.Allahın yarattığı her şey hayal edilir tefekkür edilir.Rabıta bir tefekkür çeşididir.Bunu anlamayacak kavrayamayacak ne var....Allah hayal edilmez Allah a rabıta yapılmaz Allahın zatı düşünülmez Allah tan başka her şey rabıta yapılır.
Günah olan şey düşünülür hayale getirilirse kalbe günah arzusu gelir.Salih muttaki allahın boyasına boyanmış bir kul rabıta yapılırsa kalbe Allah a ibadet etme arzu ve isteği gelir.İbadette Allah içindir.peygamber de, velide, mürşid de allah için sevilir.Allah için tabi olunur.
Şifa Allah tandır. Ne doktordandır ne de tıp kitabındandır.Doktorda tıp kitabı da vesiledir.Doktora gidince şirkmi oluyor.Her şeyin hakiki manada faili Allahtır.Sebebler ve sebebleri yaratan Allah vardırÇocuk annesiz ve babasız olmaz.çırak olmaz ustasız.
Vasıta vesile her zaman Kula lazımdır.Kimse rabıta yapmıyorum diyemez.O zaman benim hayal gücüm yok muhayyile gücüm yok demektir buda akıl dışı bir şeydir.rabıta yapanlar şirke düşmüyor. anlamayan insanların o anlayışları şirktir.
KİMSE ALLAH A RABITA YAPILACAĞINI İLERİ SÜREMEZ. ALLAH HAYAL EDİLMEZ.
 
Katılım
13 Haz 2006
Mesajlar
444
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
Web sitesi
beysehiraktuel.blogcu.com
MÜSLÜMAN kesimdeki aşırılıklardan ve bozukluklardan biri de cemaat taassubudur. Dikkat buyurulsun:

• Bütün Müslümanları suçlamıyorum.

• Aşırılığa kaçmamak şartıyla cemaatlerin ve tarikatlerin aleyhinde değilim.

Bu konudaki aşırılıklar ve bozukluklar nelerdir? Madde madde sıralayayım:

1. Her Müslümanda öncelikle güçlü bir Ümmet şuuru olması lazımdır. Ümmet şuuru, dünya üzerinde ne kadar Ehl-i Tevhid ve Ehl-i Kıble mü'min varsa bunların hepsi birden tek bir Ümmet teşkil ederler ve hepsi de kardeştir inancıdır. Bu Ümmet'e, bundan önceki asırlarda gelip geçmiş mü'minler ile bundan sonra Kıyamet'e kadar gelecek mü'minler de dahildir. İşte her mü'min ve müslim kişide Ümmet-i Muhammed'e mensubiyetin şuuru bulunacaktır. Zamanımızda öyle Müslümanlar var ki, kendilerinde bu şuur yok; lakin son derece aşırı, son derece ölçüsüz bir cemaat, hizip, fırka, tarikat, gurup asabiyeti var. İşte aşırılık, ölçüsüzlük, bozukluk buradadır. Müslümanda Ümmet şuuru bulunur, onun yanında da o ümmetin bir parçası, bir çeşitliği olmak üzere cemaat bağlılığı ve duygusu da olabilir. Buna bir şey dediğimiz yoktur.

2. Cemaatçilikte aşırıya giden, taassuba düşen kimseler mü'minleri, Müslümanları ikiye ayırırlar:

a) Bizden olanlar,

b) Bizden olmayanlar...

Takdir buyurulacağı üzere böyle bir ayırım ve sınıflandırma son derece tehlikelidir. Sahibini ölçüsüzlüğe, tarafgirliğe, yanlış fikir ve duygulara götürebilir.

Müslümanlar arasında sınıflandırmalar, dereceler, rütbeler vardır ama bunlar cemaat ve tarikat mensubiyeti ile ilgili değildir. Müslümanı üstün kılan, onun derecesini Allah katında yükselten ölçü ve değerler şunlardır:



A) İlim, B) İrfan, C) Takva, Ç) Ahlâk ve fazilet üstünlüğü, D) Hayır hasenat, E) Büyük ve küçük cihad...

Nakşî tarikatına mensup bir mü'min iyi ve kesin şekilde bilmelidir ki, Kadirî veya Rufâî tarikatına mensup bir kardeşi bu kıstaslarda kendisinden üstün ise, onun rütbesi daha yüksektir. "Ben şu tarikat veya cemaattenim, binaenaleyh otomatik olarak üstünüm..." Akıllı ve firasetli mü'min bu gibi şeytanî kuruntulara kapılmaz.



3. Cemaatçilikte aşırıya gidenler, gulüvve sapanlar, kendi şeyhlerini, hocalarını, hocaefendilerini, başkanlarını, hazretlerini, liderlerini pratikte Peygamberden üstün görür gibi bir hale düşerler. Gerçi bunu açıkça söylemezler ama yaptıkları budur. İslâm'da bir hiyerarşi vardır: Bunun başında Resûl-i Kibriya aleyhissalatü vesselam Efendimiz gelir. Sonra Ashab-ı Kiram hazeratı (Allah onların hepsinden râzı olsun). Sonra Tâbiîn. Onları tâkiben Tebe-i Tâbiîn. Selef-i Sâlihîn. Her asırda gelip geçmiş büyük Müslümanlar. Eimme-i müctehidîn, yâni mezhep imamları. Peygamberimizin mânevî vekili, vârisi, halifesi durumunda olan hakikî şeyhler ve kâmil mürşidler.

Mü'min kişi bu hiyerarşiye dikkat etmekle mükelleftir. Sadece "Benim şeyhim, benim üstadım, benim hocam, benim hocaefendim..." edebiyatı ile olmaz. Önce Peygamber, sonra sırasıyla bütün büyükler. Dikkat buyurunuz, "Bütün büyükler..."

Abdülkadir Geylanî, Ahmed er-Rufaî, Hasan eş-Şâzelî, Şah Muhammed Bahaüddin Nakşıbend, İmam-ı Rabbanî, Mevlânâ Celâlüddin Rumî, Hacı Bayram-ı Veli, Hacı Şaban-ı Velî, Aziz Mahmud Hüdayî ve diğerleri, hepsi bizim büyüklerimizdir. "Ben şu tarikata mensubum, sadece o tarikatın büyüklerini tanırım, ötekilere kulak asmam, ötekilere gereken saygı ve sevgiyi göstermem..." düşüncesi bir aşırılıktır, bir ölçüsüzlüktür, bir taassuptur ve son derece vahimdir, zararlıdır.

Peygamber ne buyurmuş: "Bizim büyüklerimize hürmet etmeyen, küçüklerimize şefkat ve merhamet göstermeyen bizden değildir" demiş. O halde dikkat edelim, bütün büyüklerimizi sevelim, sayalım.

4. Cemaatçilikteki aşırılıklardan biri de, cemaat başkanı zatı dünyanın mihveri, insanların en büyüğü sanmaktır. Peygamberimiz ne buyuruyorlar? "Ashabım yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız doğru yolu bulursunuz..." Hakikî şeyhler, kâmil mürşidler, ‘âmil âlimler de böyledir. Hepsi de muhteremdir.Lakin hiçbirisi tek değildir. Tek oluş Cenab-ı Hakk'a mahsustur. Zamanımızda birtakım cemaatlere mensup olanlar kendi büyükleri için "O zamanın yegânesidir... O kutubtur... O gavstır... Ondan büyük yoktur..." gibi tehlikeli bir edebiyat yapmaktadır. Bu edebiyat kuruntudan ibarettir ve sahibinin başına birtakım dertler ve belâlar getirebilir. Şeyhini, büyüğünü, hocasını sevmek hususunda itidal dâiresinde bulunmalı, orta yoldan ayrılmamalıdır. Sev ama putlaştırma.



5. Vahim bir aşırılık da, cemaat başkanının mâsum görülmesi, yâni günah işlemez, hatâ yapmaz sanılmasıdır. Böyle bir inanç son derece tehlikelidir. Yüce İslâm dini, Peygamberler dışında hiç kimsenin ismet sıfatına sahip olmadığını, mâsum olmadığını bildiriyor. Bizim aşırı bağlı gözlerini açmış diyor ki: "Düşünün bir kere,Hocaefendi böyle dedikten sonra hiç itiraz edilir mi, o mutlaka doğru söyler, onun dediği yüzde yüz doğrudur.." Böyle bir inanç Ehl-i SünnetMüslümanlığında yoktur. Peygamberler dışında herkes hatâ edebilir, yanılabilir. Bir mürid elbette mürşidine itiraz etmez, onu içinden bile tenkid etmez ama bu tarikat ve intisab ile ilgili bir meseledir. Onun bu bağlılığı ve hüsn-i zannı bütün Müslümanları bağlamaz. Zamanımızda birtakım Hocalar, Hocaefendiler, şeyhler hakkındaki ismet, yanılmazlık inancı bir aşırılıktır, mutlak tashihi gerekir. Bu demek değildir ki, önüne gelen her Müslüman birtakım hocaları, hocaefendileri, şeyhleri saygısızca ve uluorta tenkit edecektir.Hayır, bunu istemiyoruz. Ancak, Ümmet'in içinden bazıları edeb ve erkân dairesinde, saygısızlık yapmadan gereken tenkid ve uyarıları yöneltebilmelidir.



6. Cemaatçılık konusundaki aşırılıklardan biri de, birtakım cemaatlerin kendilerine mahsus gazeteler, dergiler, kitaplar çıkartmaları ve taraftarlarına bunları okutmaları, bunların dışındaki yayınları okutmamalarıdır. Böyle bir tekelciliğin vahim sakıncaları bulunmaktadır.

a) Ümmetin bütününe, hattâ insanların bütününe hitap eden İslâmî medyayı baltalamakta, okuyucusuz bırakmaktadır.

b) Kalitesiz, değersiz, sıradan gazetelerin, dergilerin, kitapların büyük miktarda satılmasını temin ederken; birtakım kaliteli ve kıymetli yayınlara karşı ilgisiz kalınmasına yol açmaktadır.



7. Cemaat konusundaki aşırılıklardan biri de, Şeriat ve fıkıh hükümlerine aykırı olarak zekatların cemaate verilmesidir. Cemaat veya tarikat bir tüzelkişidir ve fıkhen tüzelkişiye zekat verilmez. "Efendim, bizim hocaefendi böyle emr etmiştir.Hocaefendi yanılmayacağına göre onun dediği doğrudur..." Bu mantık yanlıştır. Hiçbir hoca, hocaefendi, şeyh, lider, başkan Şeriatın ve fıkhın kesin bir hükmünü çiğneyemez.



8. Aşırılıklardan birisi de, kendi cemaatinden olmayan bir imamın arkasında namaza durmamaktır. Bu da ehl-i sünnete aykırıdır. Peygamberimiz, "Salih olsun, fâcir olsun her imamın arkasında namaz kılınız..." buyurmuşlardır. Bizim fıkıh ve akaid kitaplarımızda, "Fıskı, fücuru, bid'ati kendisini küfre götürmeyen her imamın arkasında namaz kılınır" demektedir. İmamın, namazın sıhhatine mâni bir hali kesin şekilde biliniyorsa elbette onun ardında namaz kılınmaz. Ben geçenlerde bir imamın ayaklarının secdedeki şekline baktım, bu şekil, namazın sıhhatine mâni idi. Artık onun arkasında namaz kılmıyorum. Yahut bir imamın bir sözü veya fiili, imanına gölge düşürecek mahiyette ise, ondan da uzak durulur. Ancak, "Ben sadece kendi cemaatime mensup imamın arkasında namaz kılarım, başka imamın arkasında kılmam..." düşüncesi aşırılıktır, yanlışlıktır, bid'attir.



9. Cemaat konusundaki aşırılıklardan biri de, cemaatin başındaki hocanın, şeyhin veya hocaefendinin tek başına bütün Müslümanların temsilciliğine soyunması ve bağlıların da bunu tabiî kabul etmesidir. Cemaat bir parçadır. Müslümanlar ise bir bütündür. Hiçbir parça kendisini bütünle özdeşleştiremez. Hiçbir parçanın ve cemaatin, bütünün yani Ümmetin zımnî izni ve rızası olmadan bütün Müslümanlar adına temsilcilik yapmaya hakkı yoktur. Böyle bir şey had-nâ-şinaslık olur. Bu devirde Müslümanların birliği sarsılmıştır. Bu yüzdendir ki, yukarıda "Zımnî izin ve rıza" dedim. Zamanımızda bazı cemaatler Ümmet'in zımnî izin ve rızası bulunmadığı halde çok tehlikeli, çok nazik, çok mahzurlu birtakım diyaloglara girişmektedir. Tenkit edilince de şiddetli reaksiyon gösteriyor, üzülüyorlar. Siz Müslümanların bu konuda icazetine, iznine sahip misiniz? Değilseniz, hangi hakla "Dinlerarası Diyalog ve Evrensel Kardeşlik" müzakerelerine girişiyorsunuz? Böyle bir şey bizi bağlamaz, sadece sizi bağlar. Biz Hazret-i Muhammed'i yalanlayan, O'nun risâletini kabul etmeyen, Kur'ân'ı inkâr eden, İslâm dininin hak din olduğunu kabul etmeyen, Hazret-i İsa'yı Allah'ın oğlu ve tanrı olarak kabul eden kimselerle nasıl işbirliği ve diyalog yapabiliriz? Böyle bir şey Kur'ân'a, Sünnete, icmaya, akla, mantığa, sağduyuya, hikmete muhaliftir.

Bu konuda daha yazılacak maddeler var. Bu günlük bu kadar.

Aşırılıklardan kaçınalım. Orta yolda olalım. Bir cemaate, bir tarikata mensup olabiliriz ama cemaatçi olmayalım, tarikatçı olmayalım; cemaatli veya tarikatlı olabiliriz...

ALINTI...
 

kaygisiz

Üye
Katılım
24 Eki 2006
Mesajlar
26
Tepkime puanı
0
Puanları
0
[
Hace Ahrar (kuddise sirruh) Fikarat Risalesi’nde buyuruyor ki: „Rehberin (seyhin) görüntüsünü (seklin hayal etmek) Hakk’in zikrinden daha faziletlidir (tesirlidir).

Yani rehberin hayali (kalbin tasfiyesinde) zikretmesinden daha cok faide verir, cünkü baslangicta, talibin Hak Teala ile yakinligi yoktur. Bunun icin zikretmekle cok faidelenemz.


Simdi bu acayip bir söz, kuranla celisen bir söz, rabita ne oluyorda hakkin zikrinden daha üstün faziletli oluyor, bunu hangi peygamber hangi sahabe hangi müctehid söylemis bana onu bildirirmisin? hace ahrari ilk defa duyuyorum
benim zikirle amacim zaten beni yaratanima yaklastirmasi icindir, ona olan yakinimin artmasi icindir. Ben rabitaya sirk diyenlerden degilim ama bu tür zikirden öne gecirme safsatalarinada tahammülüm yok. Zikir yüce kuranda kac kez geciyor bir bakin. Nasil olurda gecmisi, kaynagi, sekli tartisilan rabitadan daha kücük görüyorsunuz hayret ya.
 

kaygisiz

Üye
Katılım
24 Eki 2006
Mesajlar
26
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Benim mürsidim hazreti kurandir ve Rasulullahtir, sahabedir, tabiindir, tebei tabiindir, selefi salihindir, yani zamanimizdaki mürsitlere gelene kadar cok cok mürsidimiz vardir sirada.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst