Rabıta için izin gerekir mi ?

FeTiH2023

Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
17
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
Selamün aleyküm,
Bir mürşide rabıta yapmak için o zattan izin almak gerekir mi ? Normal bir müslümanın bir veliye rabıtası ondan izin almadan caiz olur mu , mahzuru var mıdır ? Sadece kalben muhabbet duymak yeterli midir ?

Allah razı olsun.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Ve aleykum selam ve rahmetullah

Bizce izine gerek yoktur.

Çünki müridin ve müntesibin yanında muhibbin de vardır ve makbuldur.

Bununla birlikte, biat kuvvetli sünnetlerden olduğundan, bir Mürşid-i Kamilin elinden tutup ahd-i misakini tazelemesi, hatırlaması da lazımdır. Yani izinsiz rabıta belki geçici bir zaman için intisap edinceye kadar olmalıdır. Başka deyişle, mutlaka fırsatını bulunca biat da etmelidir. O arada boş durmasındansa Rabıta vasıtasıyla Allah Tealayı zikretmesi evladır.

Allah Teala sizden ve cümlemizden de razı olsun.

Ves'selam.
 

FeTiH2023

Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
17
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
Peki Efendimiz(s.a.v)'e rabıta yapmanın bir mahzuru var mı ? Şeyh Nazım'ın direk Rasulullah'a rabıta için "Küçük bir ampule elektrik santrali bağlamak gibidir. Kemal yetmezliğinden dolayı manevi patlama olur" dediğini okudum.
 
Katılım
23 Tem 2010
Mesajlar
175
Tepkime puanı
15
Puanları
0
peki rabıta yapmak için herhangi bir cemata katılmak mecburmu dur? ben biraz araştırma yaptım ama yinede sizin görüşünüzü almak istiyorum bi bilgisi olan varmı bu konuda ?
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Peki Efendimiz(s.a.v)'e rabıta yapmanın bir mahzuru var mı ? Şeyh Nazım'ın direk Rasulullah'a rabıta için "Küçük bir ampule elektrik santrali bağlamak gibidir. Kemal yetmezliğinden dolayı manevi patlama olur" dediğini okudum.

1- Resulullah efendimizin mübarek suretlerinin asliyetini bilmediğimizden hayal etmemiz imkansızdır. Hilye-i Şeriflerini iyice okuyarak belki hayal edebilirsiniz, ancak bütün surette asliyetine tam isabet bulunmaz; yine de tam bir hatırlama olmayacaktır. Hayalde noksanlık gafletten tam olarak kurtarmaz. Nefs u şeyatinden de emin etmez.

Malumunuz, rabıta daimi bir zikrullah için bir vasıtadır. Resulullah efendimiz ya da Mürşid-i Kamil'i hayal ettiğiniz zaman, manevi kalbinizdeki bir damar kendiliğinden hareket ederek, "Allah Allah" diye atmaya başlar. Otomatiktir. Zikrullah'ın başlangıcı da budur. Lakin, tamamı değildir. Zamanla terakki ettikçe zikirde derinleşme ve diğer letaife aksetme olacaktır. Asla bir hal ile yetinmek olmaz. Nimetin büyüğü, büyüğü, büyüğü daha büyüğü vardır. Nimetlerin sonu gelmez. Sayılamaz da... Bir hale giriftar olup saplanmak terakki değildir.

Hayalden de nakşına geçermiş. Hayal ede ede her yerde tam kendisini (nurunu) görmeye başlar imişsiniz. Öyle anlatıyorlar.

2- Farz edelim ki Resulullah efendimizi rüyanızda gördünüz, ondan sonra onu hayal etmek istiyorsunuz. Evet, bir hakikattir, amenna Resulullah efendimizi rüyasında gören hakikaten görmüş gibidir. Lakin, İmam Rabbani Hz.lerinin de uyardığı gibi Şeytan, "ben Resulullahım" diye gerçekte ya da rüyada bizi aldatabilir. Emin olamayız. 'Ben Resulullah'ı rüyada gördüm, bana şu işi emretti' deyip sapıtan, Allah korusun şeriate muhalif iş işleyenler görülmüştür. Demek ki gördükleri Resulullah efendimiz değildi. O nedenle rüya tarikiyle "hayal" (rabıta) edinmek de kolay ve emin değildir.

3- Bundan dolayı mutlaka Peygamber varisi bir Mürşid-i Kamil ile bu yola girmek, rabıta edinmek en selametli yoldur. Diyelim ki bir Mürşdi-i Kamile ulaşamıyorsunuz. Gönlünüzü alan bir mübareğin bir müddet videosunu izleyiniz. Var ise tabii ki.. O gördüklerinizi hıfz edip hayalinizde sık sık canlandırınız. Mutlaka faydası olacaktır. Ne zamana kadar; elinden tutup biat edinceye kadar. O biat muamelesi olmazsa kendi başınıza yapacaklarınız sınırlı kalır. Kuvvetlenmez. Sizin kendi çabanız 1,5 woltluk bir pil ise; Mürşid-i Kamilin elinden tuttuğunuzda 1000 wolt olur. Teşbihte hata olmasın. Emniyetli olur. Coşar, çağlar.

4- Farz edelim ki Resulullah efendimizi gerçekten gördünüz ve hayalen ona bağlanmak istediniz. Haktır ama buna takat getirmek de kolay değildir. Öncelikle bir bebeğin anne sütüyle yer içer hale gelmesi gibi büyümeniz gerekecektir. Zaten Mürşid-i Kamil sizi büyütüp Resulullah efendimizden alır hale gelinceye kadar içindir. Görevi odur. Müridan, belli bir zamana kadar Resulullah efendimize rabıta edermiş bir zamanlar. İnsanlar dayanamadığı için Mürşidlere rabıta edilmesi emredilmiştir. İnşallah, yol alır büyürseniz; sizi Peygamber efendimiz kendi müridliğine alacak zaten. Peki ilk sizi kim emzirecek; Mürşid-i Kamil. Peygamber efendimiz saray ziyafeti ise; Mürşid-i Kamil anne sütü gibidir. Bir bebeğin saray ziyafetine iştirak ettiğini düşünebilir miyiz?

5- hafsa büşra kardeşim için; netice anlaşılmış olmalı: Eğer, manevi yolda yürümek arzusu varsa mutlaka bir Mürşid-i Kamil gerekli... Onun da etrafında toplanan tabileri olacak; sizler de inşallah onlarla Allah için oturup Allah için kalkacaksınız. Sohbet arkadaşlığı edeceksiniz. Siz bir damlasınız; 10 kişi Allah için biraraya geldiğinde çeşme olacak. Bu böyledir. Lakin dikkat ediniz Mürşid-i Kamil cemaati olacaktır. Başka türlü cemaat ve cemiyetler de var. Onlar da insanı zamandan muhafaza ederler. Korurlar. İbadetini, ilmini temin edebilirler. Lakin manevi yolculuk yaptıramazlar.

Ves'selam.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Amin ecmain aziz kardeşim. Dua ediniz.
 
Katılım
23 Tem 2010
Mesajlar
175
Tepkime puanı
15
Puanları
0
tabiki inş. sizlerde bizlere edin inşaALLAHu RAHMAN ALLAHA EMANET OLUN..
 
Üst