İslam anlayışında "peygambere hakaret edenin hükmü" diye bir başlık yoktur, yani öldürmek möldürmek zaten yoktur. Peygambere o yaşarken hakaret edenler vardır onların hükümleri, bu sözleri dolayısıyla değil, yaptıkları zulumler dolayısıyla ve kendileirni medineye kadar takip edip savaşmalarıdır.
kaldı ki peygambere bu zamanda küfredenin "peygambere küfrettiğini" bir yönüyle, söyleyemeyiz. Müslümanlardan nefret edip müslümanların yücelttiği değeri, kişiyi hedef aldıklarını söyleyebiliriz. bunların farkı çok büyüktür. Sövmek için tarihte anıla gelmeyen bir insan yerine peygamberin seçilmesi bunun delilidir. Bir zaman arapların putlarına sövmek nasıl anlamsızsa ve hükümsüzse, bunların da peygambere sövmesi böyle anlam içermiyor işte dünyalarında. Bu gibilerin hükmü diye bir şey yoktur, söylediklerinin değil, yaptıklarının karşılığı olur olacaktır. Olmadığı müddetce olmaz!
eğer canı savaşmak isteyen gitsin kimseye tek laf etmeden güçlü ve zalim konuşan değil öyle bir konuşma yoktur! güçlü ve zalimlik edenlerle savaşsın öldürüşsün!
genellemeler aynı zamanda kolaylaştırmalar, cahiller için kolay bir rehberdir, bu yüzden "genellemeler"i, "hükümler"i ararlar, bazen kendileri uydurup seçerler; yani kolay olduğu için seçerler; çünkü cahiller kolaycıdır, anlayışsızdır, saptırıcıdır.
* * *
işin önemli yanı şudur sırf konu peygabmer diye aklını kaybeden, haberleri otomatiğe bağlayıp yorumlayan, üstlerinde konuşup duran tekerleyen müslümanlara rastlıyoruz, neyin ne olduğunu (daha doğru şekilde) bilmek yerine yine zannetmek(paganlar gibi tekerlemek) yoluna gidenler oluyor.
Evet peygambere hakaret edildiğinde dünyayı sallayacağız ama bunu söz ve "propaganda" cinsinden yapmazsanız sizin davanız islam, muhammed, musa, isa, kuran, kitap değildir, çünkü siz kendi yolunuzu icat etmişsiniz demektir, ağzınıza "iman ettiğiniz"i alıp ortalıkta dolaşmayınız!
bu islamsızlık dinsizlik yoluyla (ihtiyacı olmadığı halde) sözona "peygamberi savunma" faaliyetinin kurbanı birkaç yolsuz ve birkaç müslüman dahi oldu. evet o öldüren madde bağımlısı olduğu söylenen kişiler ayrıca müslüman kanı akıttılar. akıtmasalar da durumda bir değişme olmazsdı ama adeta "iyi ki akıttılar" ki, bazı gerizekalılar işidvariciler daha doğrusu düz cahillerin onların "yolunun yol olmadığı"nı anlamaları yönünde aleni bir umuda sahip olundu.
Bu "işgüzara karşı işöldür" işinin faturası müslümanlara ağır oldu. BBC yayınlamadığı halde karikatürleri yayınladı. Pek çok batılı ve doğulunun ilk tepkileri benzerdi.(ama kendilerini salıverip bir müslüman karşıtı propaganda seferberliği de yapmadılar dürüst olmanız gerekirse!) çünkü onların birkısmının düşündüğü çok basit ve doğrudan ve herkesin yapacağı türden bir düşünce idi: (çarpıcı olanını kendi söyleyişimle aktarıyorum).
"Bir insan gerizekalı olabilir en kötü insan da olabilir, ama bir insanı bir söylediği, hatta söyleyip durduğu dolayısıyla mahkum etmek ÖLDÜRMEK kesinlikle iyi insanların şiarı değildir ve sapıklığı, pislikliği kesin olanlarla ne olursa olsun mücadele edilmelidir, kökleri kurutulmalıdır!".
Bu noktada hırıstiyan ve yahudi veya başka dinden olan insanlar dahil tüm insanlara katılıyorum! Katılmayanın dini itikadı sapkınlık taşkınlık aşırılık katı kalp ve kötülüktür!
cumhuriyete gelince. nsan ne olmamalı? bir insan ya hain olmamalıdır ya da işgüzar ve alaycı olmamalıdır. yoksa gerçek bir zeminde yaşıyor değildir. mütekebbir ve cahillerin ortak yanı cahilliklerin ve toplumsal yozlaşmışlıkların alay konusu edilerek çözülemeyeceğini anlayamayacak şekilde, o cahilliklerin içine kendi üslup ve dilleriyle kendilerinin dahi batmış olduklarını bilmeden yaşamalarıdır.