Poz verme, yüzsüz olma!

  • Konbuyu başlatan Kaçak
  • Başlangıç tarihi
K

Kaçak

Guest
Olduğun gibi görünme-me!
21171.jpg


İçinden küfür eden adama fotoğraf makinesi tutulunca bir bakmışız gülümser olmuş. İçi sıkıntıdan patlayan adam kahkaha atmaya çalışır olmuş. Yahut çok gülecen bir insan, bir mütefekkir, yazar, şair gibi gözükmek için ciddi bakar olmuş.
Her dervişin fikri zikrine göre. Amaç kız tavlamak ise karizmatik bakılır. Olmadığı gibi gözükmek ise, misalen güleç insan vakur gibi gözükmek ister ise ciddi bakmaya çalışır objektiflere. Boş insan mütefekkir gibi gözükmeye çalışırsa derin bakar bu kez.
Peki, objektiflere bakışımızın bizler üzerinde bir değişikliği olacak mı? Bize farklı bir yüz mü kazandıracak, yüzsüzleştirecek mi?
İnsanlar bize bakışlarımıza, giysimize göre mi değer verecek, özümüze göre mi? Yada bizleri bir fotoğraf karesiyle tanıyan insanları, hemhal olunca şaşırtmayacak mıyız?
Elbisemiz temiz mi olmalı, kibirli mi?
Elbiselerimizi lüks, şaşalı, kibirli mi seçmeliyiz, yoksa maddi imkanlarımızın olanak verdiği ölçüde şaşa ihtiyacı olmayan temizlik endişeleriyle mi giymeliyiz?
Eğer bu sorunun cevabı lüks giyinmek ise, soralım. Hangi âlim, aydın, mütefekkir, filozof lüks giyinmiş?
Varislerinden önce elbette ki gerçek âlim Hz. Peygamberin de giyim tarzında, görünüşe değil temizliğe önem verdiğini bilmekteyiz.




21172.jpg

Kız tavlamak için lüks giyinenlere bir sözümüz yok elbette. Ancak çevre edinmek ve fotoğraflarda güzel gözükmek gibi endişeleri olanlara hatırlatma yapıyoruz. Seni tanıyan insan, eğer gerçekten sana değil de elbiselerine değer biçecekse zaten o senin dostun olamaz. Ye kürküm ye hesabı çıkar oradan. Oluşturduğun sahte profille yatsıya dek bir ilişki kurabilirsin ancak.
Bu arada Nietzsche’nin şu sözü de bir başka bakış açısı kazandırıyor; “Sevilmiş olma isteği kendini beğenmişliklerin en büyüğüdür.”

21173.jpg


Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol!
Dememiz odur ki; poz vermek, giyimiyle, kuşamıyla, bakışıyla baştan sona saçma bir kavramdır. Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğü gibi ol öğüdünün tam tezadıdır. Daha da ağır konuşacak olursak, poz vermek ikiyüzlülüktür. İnsanları aldatmanın bir çeşididir. Ben böyle değilim ama böyle görüneyim, insanlar beni böyle tanısınlar komplekslerini barındırır içinde.
Halbuki fotoğraf objektiflerine o anki halet-i ruh ile bakmak, kendine ait bir duruş olma sebebiyle özgün bir fiildir. Fotoğrafa bakanların, verdiğin poz esnasında taklit ettiğin kimseleri değil, direk seni tanımasına vesile olur. Oluşturduğun şahsiyetle, tip değil karakter olma fırsatı edinirsin.
Aslında tüm yazımızı özetler sadetteki cevap, büyük rehber Mevlana’dan gelmekte: Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol!

21174.jpg


Somurtma, mütebessim ol!
Elbette söylemek istediklerimiz, fotoğraf makinesine somurt, ciddi ol demek değil. Ruh halini değiştirme demek istiyoruz. Bunun karşılığı ise, senden istenildiği üzere mütebessim olmaktır.
Ve amacımız, şahsımız başta olmak üzere, yazıyı okuyup hususu tekrar hatırlayan tüm kardeşlerimizin lügatinden poz verme terimini çıkarması.
Ve fotoğrafçılar! Fotoğraf çekerken 10’dan geriye doğru saymayın artık!
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Sevilmis olma isteği kendini begenmisliklerin en büyüğü dür. . Çok manidar.. felsefik zaten.. paylaşım güzeldi. .
Fotografik manada begenilme için geçerli olabilir. Ama toplumda yaşanılan bir sevgi açlığı söz konusu. Insanlar sevmeyi unuttu. Karşılıksız iyilik yapabilmeyi. Özür dilemeyi teşekkür etmeyi unuttu. Çok yapay bir hayat yaşıyoruz .an geliyor bizler de bilmiyoruz kıymet. Kaybetmek yahut canını n yanması rüzgârla birlikte savrulup gidiyor. Yüzde tebessüm olsa bile gülüşünü kalpten yapmayan objektiften de saklayamiyor artık. ...
GT-I8200Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Esasen bütün Müslümanlar, olduğu gibi görünse yahutta göründükleri gibi olsa ortada hiç bir sıkıntı ve dert kalmayacaktır! Bizce, bütün sıkıntıların, kargaşaların, kavgaların başı ve sebebi de budur. Herkes, sosyal-sanal ve toplumsal alanlarda kendisine uygun elbise giymek yerine, çok bol veya daracık giysileri seçiyor ! Eh, tabi ki bu durum da onları hemen ele veriyor, olduğu gibi görünmedikleri veya göründüğü gibi olmadıkları hemen sırıtıyor !
 
Üst