Çok Komiksin yaaa....
Sen plajdaki kadınların plajda bikini ile mi namaz kıldıklarını anladın....????????
Kadın plajına gider denize girer, güneşten faydalanır...
Evine gelir namazını kılar....
Olabilir mi sence.....
Plajdaki kadınlara 'kapanın' broşürü...
- Konbuyu başlatan lafons7275
- Başlangıç tarihi
Çok Komiksin yaaa....
Sen plajdaki kadınların plajda bikini ile mi namaz kıldıklarını anladın....????????
Kadın plajına gider denize girer, güneşten faydalanır...
Evine gelir namazını kılar....
Olabilir mi sence.....
Meryem
Komplike
Yeni yeni namaza başlamış, kalbi İslam'a yeni yeni ısınmış kadının önüne, "yılda tek bir sefer" yaptığını düşündüğü şeyi getirip seremiyor insan. Özellikle de bu tatil hayaliyle alakalı bir durum ise. Bu bahsettiğim kadınlar; anne, kardeşi ve 2 kızıysa, bir aileyse özellikle, bu çok daha zor. Etkileşimli ikna yöntemi söz konusu, birbirlerini sevaplarda ve günahlarda kolayca ikna edebiliyorlar. Dikkatli olmak zorundayız.
Dua Nur
Kıdemli Üye
- Katılım
- 29 Nis 2007
- Mesajlar
- 37,459
- Tepkime puanı
- 247
- Puanları
- 0
Dua Nur
Kıdemli Üye
- Katılım
- 29 Nis 2007
- Mesajlar
- 37,459
- Tepkime puanı
- 247
- Puanları
- 0
Çok Komiksin yaaa....
Sen plajdaki kadınların plajda bikini ile mi namaz kıldıklarını anladın....????????
Kadın plajına gider denize girer, güneşten faydalanır...
Evine gelir namazını kılar....
Olabilir mi sence.....
Bir akrabam aynen böyle yapıyor.
Namazı mini etekle kılıyor ama. Neden öyle yaptığını sordum, ZEKERiYA BEYAZ mini etekle namaz kılınabilir dediği için kılıyormuş
))))))))9
lafons7275
Kıdemli Üye
Bir akrabam aynen böyle yapıyor.
Namazı mini etekle kılıyor ama. Neden öyle yaptığını sordum, ZEKERiYA BEYAZ mini etekle namaz kılınabilir dediği için kılıyormuş
Bize nazar oldu
Cumamız pazar oldu
Bize ne oldu ise,
Hep azar azar oldu
lafons7275
Kıdemli Üye
Ahzap Suresindeki 'cilbab' ayetinin tefsirlerdeki karşılığı çarşaf, car olarak geçer. Ömer Nasuhi, Konyalılı Mehmed Vehbi gibi son asır müfessirler dahi tefsirlerinde cilbabı tarif ederken; çarşaf, ferace diye açıklamışlardır.
Ummu Seleme Annemiz; çarşaf ayeti indikten sonra Ensar kadınları kara kargalar gibi büründüler, diye buyurmuştur. ( Ebu Davud 4101) bu rivayet çarşafın renginin siyah yahut siyah gibi koyu olması gerektiğini bildirmektedir.
Nitekim 1725 yılında çıkan bir fermanda kadınların elbiselerini süslü giyinmesi yasaklanmış; böyle yapanların elbiselerinin kesilmesi emredilmiş, üçüncü kere olursa o kadinin İstanbul'dan sürgün edilmesi emrolunmuştur. ( Kadının Tarihi Dönüşümü sf 37)
Yine Birinci Dünya Savaş'ı sırasında siyah eteklerinin boyu kısa olan kadınların polis zoru ile sokaktan men edildiği kayıtlara geçmiştir.(Batılaşma ya da Batılılaşma sf 339)
1889'a kadar İstanbul Hanımları ferace ve yaşmak kullanırlardı. Lakin bir Ramazan günü Feraceli bir genç kız, güzelliği tam örtmedigi için bu haliyle gündüz vakti saldırıya uğrar. Bunu haber alan Abdülhamid Han fermanla ferace ve yaşmakı yasak eder. Artık İstanbul Hanımları çarşaf peçe kullanmaya başlar. (Fahrizade İbrahim Midhat-Hicab)
Osmanlı İstanbulu'nda resmi kıyafet çarşaf ve peçe idi. Ve şehir kadınları tenha sokaklarda çok nadiren peçelerini kaldırabilirdi. İstanbul sokaklarında ilk manto ise 1917 kışında ortaya çıkmıştır. (Batılaşma ya da Batılılaşma sf 247)
Cumhuriyet Devrimlerinden sonra Halkevlerinin 1940lara kadar, çarşafa açtığı savaş ve çarşaf çıkaranlara bedava MANTO dağıtması (dönem gazeteleri bu haberler ile doludur.) Çarşaf'ın ne kadar bizden yani İslam'dan olduğuna delil olarak yeter.
Ummu Seleme Annemiz; çarşaf ayeti indikten sonra Ensar kadınları kara kargalar gibi büründüler, diye buyurmuştur. ( Ebu Davud 4101) bu rivayet çarşafın renginin siyah yahut siyah gibi koyu olması gerektiğini bildirmektedir.
Nitekim 1725 yılında çıkan bir fermanda kadınların elbiselerini süslü giyinmesi yasaklanmış; böyle yapanların elbiselerinin kesilmesi emredilmiş, üçüncü kere olursa o kadinin İstanbul'dan sürgün edilmesi emrolunmuştur. ( Kadının Tarihi Dönüşümü sf 37)
Yine Birinci Dünya Savaş'ı sırasında siyah eteklerinin boyu kısa olan kadınların polis zoru ile sokaktan men edildiği kayıtlara geçmiştir.(Batılaşma ya da Batılılaşma sf 339)
1889'a kadar İstanbul Hanımları ferace ve yaşmak kullanırlardı. Lakin bir Ramazan günü Feraceli bir genç kız, güzelliği tam örtmedigi için bu haliyle gündüz vakti saldırıya uğrar. Bunu haber alan Abdülhamid Han fermanla ferace ve yaşmakı yasak eder. Artık İstanbul Hanımları çarşaf peçe kullanmaya başlar. (Fahrizade İbrahim Midhat-Hicab)
Osmanlı İstanbulu'nda resmi kıyafet çarşaf ve peçe idi. Ve şehir kadınları tenha sokaklarda çok nadiren peçelerini kaldırabilirdi. İstanbul sokaklarında ilk manto ise 1917 kışında ortaya çıkmıştır. (Batılaşma ya da Batılılaşma sf 247)
Cumhuriyet Devrimlerinden sonra Halkevlerinin 1940lara kadar, çarşafa açtığı savaş ve çarşaf çıkaranlara bedava MANTO dağıtması (dönem gazeteleri bu haberler ile doludur.) Çarşaf'ın ne kadar bizden yani İslam'dan olduğuna delil olarak yeter.
lafons7275
Kıdemli Üye
Hiç girmesen olmaz mı?
adams77
Kanalizasyoncu
İslamın anlaşılmıyor yada anlaşılamıyor olması sonucu yaşadıklarımız ortada sanırım artık elçinin bize anlattığı islam 'dan bıraktığı kitabın anlattığı islam dan çok çok uzaklara varmışız neler ile uğraşıyoruz.
lafons7275
Kıdemli Üye
Tebliğe gidiyorum desem plaj için evden izin koparabilir miyim acaba?
Bıktım kayalıklarda denize girmeye..
Osmanlı'da denize girmek diye bir adet yoktu.
Meraklısı havuzlarına deniz suyu taşıttırırdı.. Ama revaçta havuzlar ve dereler vardı.
Belki ayaklar denize sokulup, boylunca yürülürdü sahilin.
En gözde mesire yeri, Fülüre idi. Denizine karşı sergi serilir; kuşların cıvıltısı altında vakit geçerdi.
Ta ki, Rus mülteciler bitlerinden kurtulmak için Fülüre'de denize girene kadar...
Osmanlı insanı, alışmadıkları bu manzara karşısında Fülüre'yı Ruslar'a terk ettiler, Ruslar'ın kaba aksanları ile Fülüre, Florya oldu..
(Batılaşma yahut Batılılaşma)
Fotoğrafta görülen ise, deniz hamamlarıdır. Osmanlılar, plaja alışamamış, kadın ve erkeklere ayrı hamamlar kurmuştur, denizin ortasına...
Cumhuriyet ile de bu hamamlar devam etmiş; ar ve namus kalkınca insanlardan; bu hamamlarda kalkmış denizlerden...
Plaj kültürü Osmanlı değildir, İslami değildir.
lafons7275
Kıdemli Üye
Osmanlı Kadın'ı güzelliği beyaz tenli kalmakta görürdü.
Şemsiye ile hem tesetturü kemala erdirir; hem de güneşin yakmasından korurunurlardı..
Çarlık Rusyası yıkılıp, Rus Prensesleri İstanbul'da mülteci olurken; İstanbul modası Rus kadınlara göre belirlenirdi..
Şemsiye ile hem tesetturü kemala erdirir; hem de güneşin yakmasından korurunurlardı..
Çarlık Rusyası yıkılıp, Rus Prensesleri İstanbul'da mülteci olurken; İstanbul modası Rus kadınlara göre belirlenirdi..
ibrahimi
Has Uşak
Düşünün
Meyhaneye gidiyorsunuz, adam çilingir sofrası kurmuş, siz de karşısına geçip içki içmek haramdır diyorsunuz. Adam size ne cevap verir, en iyi ihtimalle "hadi lan ordan, işine bak der" Bu tarz şeyleri provokasyon sebebiyle daha yuvarlatılmış şekilde yapmak daha iyi.
Meyhaneye gidiyorsunuz, adam çilingir sofrası kurmuş, siz de karşısına geçip içki içmek haramdır diyorsunuz. Adam size ne cevap verir, en iyi ihtimalle "hadi lan ordan, işine bak der" Bu tarz şeyleri provokasyon sebebiyle daha yuvarlatılmış şekilde yapmak daha iyi.
çelebiler
Kıdemli Üye
- Katılım
- 4 Ocak 2013
- Mesajlar
- 7,457
- Tepkime puanı
- 211
- Puanları
- 0
Ahzap Suresindeki 'cilbab' ayetinin tefsirlerdeki karşılığı çarşaf, car olarak geçer. Ömer Nasuhi, Konyalılı Mehmed Vehbi gibi son asır müfessirler dahi tefsirlerinde cilbabı tarif ederken; çarşaf, ferace diye açıklamışlardır.
Ummu Seleme Annemiz; çarşaf ayeti indikten sonra Ensar kadınları kara kargalar gibi büründüler, diye buyurmuştur. ( Ebu Davud 4101) bu rivayet çarşafın renginin siyah yahut siyah gibi koyu olması gerektiğini bildirmektedir.
Nitekim 1725 yılında çıkan bir fermanda kadınların elbiselerini süslü giyinmesi yasaklanmış; böyle yapanların elbiselerinin kesilmesi emredilmiş, üçüncü kere olursa o kadinin İstanbul'dan sürgün edilmesi emrolunmuştur. ( Kadının Tarihi Dönüşümü sf 37)
Yine Birinci Dünya Savaş'ı sırasında siyah eteklerinin boyu kısa olan kadınların polis zoru ile sokaktan men edildiği kayıtlara geçmiştir.(Batılaşma ya da Batılılaşma sf 339)
1889'a kadar İstanbul Hanımları ferace ve yaşmak kullanırlardı. Lakin bir Ramazan günü Feraceli bir genç kız, güzelliği tam örtmedigi için bu haliyle gündüz vakti saldırıya uğrar. Bunu haber alan Abdülhamid Han fermanla ferace ve yaşmakı yasak eder. Artık İstanbul Hanımları çarşaf peçe kullanmaya başlar. (Fahrizade İbrahim Midhat-Hicab)
Osmanlı İstanbulu'nda resmi kıyafet çarşaf ve peçe idi. Ve şehir kadınları tenha sokaklarda çok nadiren peçelerini kaldırabilirdi. İstanbul sokaklarında ilk manto ise 1917 kışında ortaya çıkmıştır. (Batılaşma ya da Batılılaşma sf 247)
Cumhuriyet Devrimlerinden sonra Halkevlerinin 1940lara kadar, çarşafa açtığı savaş ve çarşaf çıkaranlara bedava MANTO dağıtması (dönem gazeteleri bu haberler ile doludur.) Çarşaf'ın ne kadar bizden yani İslam'dan olduğuna delil olarak yeter.
Ne zulüm yaşamış zavallı kadınlar.
lafons7275
Kıdemli Üye
lafons7275
Kıdemli Üye
Şeyh Hasan El Huseyni Tunus'da ki Genel Eve Gidip Tebliğ Yapıyor:
Ahmet
Çöl Aslanı
- Katılım
- 26 Ağu 2006
- Mesajlar
- 2,764
- Tepkime puanı
- 224
- Puanları
- 0
- Yaş
- 38
Olmaz tabii ki. Biz Ramazan'da bile iftardan sonra arkadaşlarla toplanıp denize gidiyoruz. Hem vücut istiyor malum yaz, hararet. Hem de alışkanlık.
Allah'ın helal kıldığını kendimize niye haram kılalım ki?
lafons7275
Kıdemli Üye
Vücut istemez nefis ister.
Biz yüzmek haram demedik, kayalıklarda denize girerken düşüp de kafanı patlatmayasın diye hiç girmezsen olmaz mı dedik.
ibrahimi
Has Uşak
İnsanlar kendi dünyalarının tüm dünya olduğunu zannediyor. Türkiyede milyonlarca insan, milyonlarca değişik millet, milyonlarca değişik düşünce var. Video koyulmuş, arapça konuşuluyor, bir arap ülkesinde bunları yapmak kolay. Doğru, doğru yerde ve doğru zamanda söylendiğinde doğrudur.