PKK OLMASAYDI Bunlar olacakmıydı?

CaMer

Üye
Katılım
16 May 2008
Mesajlar
39
Tepkime puanı
0
Puanları
0
PKK NIN MİSYONU Rejimin Kürdlere yapacağı baskılar için zamin hazırlamamı dersiniz?

-Pkk olmasaydı, Kürdleri ve Kürd sorununu kimse konuşmıyacak,herkes işinde gücünde olacaktı.Kürdsüz bir Türkiye olacaktık

-Pkk olmasaydı, Kürdler bugün biz Kürdüz diyip meydanlara,sokaklara dökülemiyeceklerdi,

-Pkk olmasaydı, haliylen Kürdler ana dilde eğitim,Kürtçe tv-radio basın- yayın istemez,herkes okularda eğitim gördüğü dille sosyal yaşıntılarını sürdüreceklerdi.

-Pkk olmasaydı, binlerce insanımız dağlara çıkmaz,onbilerce insanımızın ölmesine sebeb hazırlanmazdı.

-Pkk olmasaydı, binlerce Kürd yerleşim alanları,yakılıp yıkılarak boşaltılamazdı.

-Pkk olmasaydı, Kürd bölgelerinde binlerce faili mechullere kurbanlar olmaz ve illegal örgütlerin failiyet alanı olamıyacaktı.

-Pkk olmasaydı, yüzbinlerce Kürd halkı göç ettirilip,büyük metropollere muhacir olmaz ve buralarda rezil ve sefil bir yaşama zorlanamazdı.

-Pkk olmasaydı, bugün yaşları 35 ın altında olan hiç bir Kürd erkeği,kadını Kürd olduklarını bilmez Kürtlük davasını güdmez ve Kürd dernekleri vakıfları gibi sosyal ve kültürel etkinlıkler oluşmazdı ve bugünkü huzursuzluklar meydana gelmiyecekti.

Yanı anliyacağiniz herşeyın başı PKK, İslam dışı olan kemalist rejimin hiç bir etkisi yok! Müslüman Türk kardeşlerimizinde hiç bir suçları yok! Çünkü PKK rengi ile öyle renklenmiş bir millet haline gelmişler ki baktıkları her şeyde PKK yi görüyorlar.Bu onların kardeşlık duygu ve hislerinide görertmiştir.
Aman haa Kürtlere tv vermeyin,sebeb PKK ,aman haa Kürdler ana dillerinde eğitim görmesinler,sebeb PKK.Aman haa Kürdler sosyal ve kültürel alanlarda ileri gidiyorlar bu sakıncalıdır,sebeb PKK nın talepleridir.
PKK yi şemsiye yapıp abalıya vuruyorsunuz. Oysaki Pkk hiç bir zaman Kürd milletinin tamamını temsil etmedi bu düşünceylede edemezler. Ama sizler büyük bir oyuna gelirsunz ki PKK nazarında Kürdleri kaybediyorsunuz.Sözde burasi islami diye giriyorum ama bakıyorum ki En MÜSLÜMANINIZ BİLE FAŞİSTSINIZ. Ve inanız ki tıksınıyorum burdaki yorumları okudukça. Sizin Kürdler kardeşimizdir demenize zerre kadar inancim yoktur.Çünkü hiç bir etkisini görmedim.
Biz Kürdler olarak.,Filistin için meydanlara döküldük,çeçenya için döküldük,bosna için döküldük,afganıstan için döküldük şehıtler verdik, eritre için...v.s kardeşi tepkilerimizi gösterdik.
Peki Kürdler için kim ne yaptı?? kim ne yaptı eskilere bir gidiniz bakım onbilerce faili mechul oldu,binlerce köyümüz yakıldı yıkıldı,ve hala bölge savaş alanı dağı taşı bombalanıyor köylerde yaşam zehir olmuş devletinize karşı hiç tepkilerinizi gösterdınız mi? hangi arap devleti protesto etti,halepçe katliami için kimler tepki gösterdi?? yanı yazık diyorum
ALLAH (CC) yar ve yardımcımız olsun Ondan başka yardım edecekte yok biliyoruz.Gerçek anlamda bir KARDEŞLIK dileği ile kalınsağlıcakla
 

Bahar

İhvan Forum Üye
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
2,509
Tepkime puanı
258
Puanları
0
ya benim burada gözlerim yanlış mı görüyor??
siz nasıl ülkemizi bölmeye çalışan ismini bile ağzıma almak istemediğim terör örgütünün olmasaydı bunlar bunlar olacaktı diyebilirsiniz??
o örgüt yüzünden kaç şehit verdik biz??
 

muğlakgölge

Profesör
Katılım
19 Nis 2008
Mesajlar
997
Tepkime puanı
10
Puanları
0
Yaş
42
hep pkk ya kızarız; hep biz haklıyız onlar suçlu deriz.
başka bir konuda da belirtmiştim; suçu örgütler işleyince TERÖR olur ama aynı ve benzeri suçları devletler işleyince TERÖR olmadığı gibi meşru savunma bile diyebilmektedirler. bu fiilistinde de böyledir ırakta da böyledir türkiyede de böyledir.

ebu gureybi bilirsiniz. pekiyi ya diyarbakır hapishanesini ? bilirmisiniz ikisi arasında fark yoktur.

bilirmisiniz ebu gureyb de firavun askerleri ıraklılara tecavüz ederken yüzlerce TC ordusu askeri bir bayana sırf örgüte yardım yataklık yapma ŞÜPHESİ ile göz altına alındığında tecavüz ediyor.







EMRE AKÖZ

İşkencenin sorumlusu

Hasan Cemal'in ' Kürtler' adlı kitabı ' İşkence' başlıklı bir bölümle başlar.
1928 doğumlu Felat Cemiloğlu, 1982'de Diyarbakır E Tipi Askeri Cezaevine konur.
O sırada 54 yaşında olan Cemiloğlu herhangi bir suç işlememiştir. Zaten sekiz ay sonra serbest bırakılacaktır.
Cemiloğlu o sekiz ayda yaşadıklarından çıkan sonucu Hasan Cemal'e şöyle özetler: " Eğer genç olsaydım, dağa çıkardım ."
Peki ne olmuştu da, 1977'de Adalet Partisi'nden belediye başkanı adayı olacak kadar rejime bağlı Cemiloğlu böyle konuşmuştu?
İşte size o sekiz ayda yaşananlara ilişkin iki olay:
"Cezaevine geldiğimiz günden beri Co isimli köpekle devamlı muhataptık. Mesela sırayla Co'ya tekmil verdiriyorlardı. Co'nun karşısında, ' Felat Cemiloğlu, Diyarbakır, emret komutanım' tekmilini çok yüksek sesle ve topuk sesiyle veriyorduk. Co tekmili beğenmezse havlıyordu. Ve Co'yu memnun edemediğimiz için cezalandırılıyorduk." (s. 26)
"Tek ayaküstünde, duvar dibinde duruyorum. Ceza! Ama bir süre sonra yoruluyorum. Ayağım düşüyor yere, tutunamıyorum. Emre itaatsizlik! Cezası: Duvarın dibinde, kanalizasyonun kapağını kaldırdılar, bir avuç bok alıp ağzıma attım. Sonra, ağzımda pislik, hazır ola geçtim. Öylece duruyorum." (s. 33)
Sonra ne mi olur? Cemiloğlu ağzındaki tüm dişleri çeker, iple bir arkadaşına çektirir. Çünkü " temizleyememiştir " dişlerini. O hissi bir türlü atamıştır ağzından.

Bunlar tahammül ötesi işkencelerden sadece ikisi. Normal bir insan kitabın o bölümünü midesi takla atmadan okuyamıyor.
Diyarbakır Askeri Cezaevi gerçekten korkunç bir yerdi. Oradan "geçenlerden" genç olanları dağa çıkıp PKK'ya katıldı. İleri yaştakiler ise öylesine aşağılanmışlardı ki Nazi zulmünden kurtulan Yahudiler gibi uzun süre başlarına geleni anlatmadılar.
Bu suskunluğa aileleri de dahil... O cezaevinde " arkasına cop sokulan " bir adamın bunu eşine anlatması kolay mı sanıyorsunuz?
ABD askerlerinin Ebu Gureyb cezaevinde yaptıkları, fotoğraf çeker hale gelen cep telefonları ve internet sayesinde bütün dünyaya duyuruldu. İşkence yapan askerlerden bir kısmı mahkemeye verilip cezalandırıldı.

Ya Diyarbakır Askeri Cezaevi'ndekiler? Kimi terör örgütleri, işkence yapanlardan birkaçını yıllar sonra öldürerek intikam almaya çalıştı.
Ama " ciddi ve kapsamlı " bir soruşturma ile olayın üstüne gidilmedi. Çünkü bunu yapması gerekenler zaten devletin tepesindeydi.
Bunca yıl sonra bazı doktorlar, akademisyenler, avukatlar, sanatçılar, " Diyarbakır Cezaevi Geçeğini Araştırma ve Adalet Komisyonu "nu oluşturmak üzere bir araya geldiler.

Geçtiğimiz 12 Eylül günü, 1980-1984 arasında o cezaevinde bulunmuş kişilere ya da onları tanıyanlara " gelin yaşadıklarınızı anlatın " diye çağrıda bulundular.
Diyarbakır Cezaevi'nin "dağa adam gönderme" istasyonu haline getirilmesindeki " siyasi sorumlu " 12 Eylül cuntasının başı olan Org.
Kenan Evren'dir.
Evren bu konudaki sorumluluğunu reddediyor ve " Ben mi emir verdim " diyor.
Yani koskoca bir cezaevinin işkence merkezi haline getirilmesinden haberi olmadığını iddia ediyor.
Evren'in söylediklerine inanıyor musunuz? Ben inanmıyorum. Ama iş inanmak ya da inanmamakla olmaz. Evren'in ve diğer yöneticilerin "siyasi sorumlu" olmanın ötesinde bundan haberi olduğunu kanıtlamak gerek.
Bu da ancak yukarıda sözünü ettiğim kapsamlı bir soruşturma ile yapılabilir.
Ama Türkiye hangi geçmişiyle yüzleşti ki bununla da yüzleşsin?

Üç yılını 'cehennem'de geçirdi


Selim Dindar: Cezaevinde, insanların yüzde 80'ini militan haline getirdiler.
12 Eylül döneminde tutuklanıp Diyarbakır Cezaevi'nde üç yıl kalan işadamı Selim Dindar yaşadığı 'cehennemi' anlatıyor


NEŞE DÜZEL RÖPORTAJI

NEDEN? Selim Dindar

Hasan Cemal son çıkardığı 'Kürtler' kitabıyla ilgili kendisiyle yaptığım konuşmada, medya adına bir özeleştiride bulunarak 'Eğer biz gazeteciler, 12 Eylül döneminde Diyarbakır Cezaevi'nde yaşananları tam anlatsaydık, bu ülkede belki bazı şeyler değişirdi' demişti. Medya o dönemde Diyarbakır Askeri Cezaevi'nde olanları anlatmadı. Ama medya bu dönemde de yaşanan o korkunç vahşetle yüzleşmeye pek yanaşmıyor. Halbuki Diyarbakır Cezaevi, Kürt sorununda büyük dönemeçlerden biri. Bugün Avrupa Birliği'ne üye olabilmek için yeni uyum yasaları çıkarırken, aslında neleri değiştirmeye çalıştığımızı, hangi konularda çağdaş dünyayla uyumlu olmaya uğraştığımızı anlamamız, bunu anlayabilmek için de son 20 yılda yaşamış olduklarımızı iyice görmemiz gerekiyor. Çünkü kendi insanımıza neler yaptığımızı, ne acılar çektirdiğimizi fark ettiğimizde, değişmemiz gerektiğini daha iyi göreceğiz. Diyarbakır Cezaevi'nde üç yıl yatan ve siyasetle hiç ilgisi bulunmayan Selim Dindar ile o hapishaneyi, o
'cehennemi' konuştuk. Bugün bir işadamı olan Selim Dindar anlattıklarıyla beni Dante gibi cehennemde dolaştırdı.

Diyarbakır AskeriCezaevi'nde kaç yıl yattınız?

Üç yıl yattım.

Hangiyıllar arasında?

1981'de girdim, 1984'te tahliye oldum. Diyarbakır Cezaevi'ne girdiğimde 20 yaşındaydım.

Hangi suçtan mahkûmdunuz?

Biz sülale olarak seyitiz ve ben zengin bir ailenin oğluyum. O dönemde eğlence içinde yaşıyordum. Hiçbir siyasi faaliyetim yoktu. Zaten ben yakalanmadan önce de siyasi değildim, yakalandıktan sonra da olmadım. Ama tabii Cizreliyim ve 12 Eylül 1980'i orada yaşadım, nasibimi aldım. Bizim bölge eskiden beri KDP'liydi. Ailem de öyleydi. Haliyle benim de Barzani'nin partisine sempatim vardı ve 'KDP'liyim' diyordum. KDP nedeniyle arandım, sınırda yakalandım ve ceza yedim. Mardin'de 78 gün sorguda tutuldum. Oradan Diyarbakır'a götürüldüm ve mahkemeye çıkarıldım, tutuklandım.

PKK ile herhangi bir ilişkiniz olmuş muydu?

Olmadı. Ben hiç PKK'lı olmadım ve PKK'lı da değilim. Üç yıl boyunca hep tek başıma mahkemeye çıkarıldım ben.
Hasan Cemal'le 'Kürtler' isimli son kitabı üzerine yaptığımız konuşmada, Hasan Cemal bana 'Eğer biz gazeteciler, Diyarbakır Cezaevi'ni, insanlığa karşı işlenen suçların yaşandığı korkunç bir mekân olarak o dönemde tam sergileyebilmiş olsaydık, Türkiye'de belki bazı şeyler değişirdi. Ama biz orada yaşananları kıyısından köşesinden anlattık' dedi. Aslında o dönemde Diyarbakır Askeri Cezaevi'yle ilgili pek çok söylenti vardı. Siz, Diyarbakır Cezaevi'ni tek bir kelimeyle anlatmak isteseydiniz hangi kelimeyi kullanırdınız?
Cehennem... Biz sorgularda günlerce hiç kıpırdamadan tabutların içinde gözlerimiz bağlı dikine tutulduk. Falaka, elektrik verme, soğuk duş hepsini yaşadık. Sabahtan akşama işkence gördük, geceleri bir battaniye içinde koğuşun önüne bırakıldık. Meğer bunlar ne kadar demodeymiş. Biz esas vahşeti Diyarbakır Cezaevi'nde yaşadık. Halbuki, yakalanmadan önce, işkencenin sorguda yapıldığını, cezaevine konulduktan sonra koğuşların rahat olduğunu sanıyorduk. Diyarbakır Cezaevi'nde ise sorgu işkencehanelerini özledik.


Günlük hayat nasıldı orada?

Akşama kadar eğitim vardı. Sabah koğuşun içinde yüz kişi sıraya tutuluyorduk. Esas duruşta askeri marşlar söylüyorduk. 60'tan fazla marş ezberlemiştik. Eksik ya da yanlış söyledin diye, bu marş söylemeler dayaksız geçmiyordu. Her koğuşta mutlaka muhbirler ve gözetleme delikleri vardı. Birbirimizle konuşamıyorduk, oturamıyorduk. Hep ayaktaydık. 24 saat dayak vardı. Her an, gecenin 12'si, sabahın üçü, dördü, koğuşa bir bölük asker baskın yapabiliyordu. Haydar denilen kalaslarla, coplarla, su borularıyla dövülüyorduk. Öğleden sonraları, gardiyan bize 'Eğitime hazırlanın' komutu veriyordu. İşte o zaman herkeste korkudan tuvalete gitme ihtiyacı doğuyordu.

Niye?

Dışarıdaki beton avludaki eğitimden canlı dönemeyeceğimizden korkuyorduk. Çünkü bu eğitimler işkenceyle yapılıyordu. Avlunun ortasında bir kapak vardı. Oradan hapishanenin ya da mahallenin lağımı akıyordu.

Anlamadım...

Her birimiz tek tek o lağım suyunun içine indiriliyorduk. Lağımın içinde nefesimiz kesilene kadar tutuluyorduk. Diyarbakır Cezaevi'nde yatan herkes yaşadı bunu. O pisliği içmedim, yemedim diyen gururu yüzünden yalan söylüyordur. Bir de avluda sırtüstü yatırılıyorduk. Bacaklarımızı yerden on beş santim yukarıda tutuyorduk. Bacağı düşen dayak yemek için sıraya giriyordu. Kıştı, bir hafta boyunca gece o beton avluda suyun içinde yatırıldık. İhtiyacımızı suyun içinde yapıp, ısınmaya çalışıyorduk. Her koğuşta hoparlör vardı. Her gün cezaevinin amiri olan yüzbaşının konuşmasını esas duruşta bir saat dinliyorduk. Hasta biriydi. Yedinci Kolordu Komutanı'nın adamıydı. Oradan kendisine cezaevi için öldüren türden adamlar seçiyordu. Bunlar, bu vahşeti yaptıktan sonra nasıl yemek yediler, akşamları çocuklarını nasıl okşadılar insan bunu asla anlayamıyor.

İşkence görmemiş kimse var mıydı hapishanede?

Yoktu. İtirafçılar dahi işkenceyi gördü. Elimde sigara söndürme izini görüyorsunuz. Yumurtalık bölgemde de sigara, kibrit söndürdüler. Mahkemede bir hemşerime tebessüm ettim diye bir gardiyan elime beş milimlik çivi çaktı. Copu ısırtıp, tekmeyle vurdular ve sonra ağzımdan dişlerimi copla birlikte çıkardılar. Ağzıma soktukları copu sağa sola döndürdüler, gördüğünüz gibi ağzımı bir yanından yırttılar. İnsanoğlunun bunları nasıl yapabildiğini hâlâ kavrayamıyorum. Gözümün önünde öyle çok olay oldu ki. Ölümler, işkenceler... Abbas Çelik diye bir köy sahibi vardı. Oğluyla birlikte içerideydi. Oğluna soktukları copu çıkartıp babanın ağzına veriyorlardı. Sonra babaya soktuklarını oğlunun ağzına veriyorlardı. Batmanlı Veli Gürgen adlı bir genci de babasıyla getirdiler ve babasının gözünün önünde işkenceyle öldürdüler. Tayyip Erdoğan'a, belediye başkanlığı döneminde danışmanlık yapan gazeteci Altan Tan'ın babası Bedii Tan'ı da bir gardiyan işkenceyle öldürdü. Bedii Tan, işadamı Felat Cemiloğlu'nun ortağıydı. İkisi de bizim koğuştaydı.

Bedii Tan nasıl öldürüldü?

O, yüzünde devamlı tebessüm olan biriydi. Yaşlı olmasına rağmen, işkence yapıldığında bağırmıyor, yalvarmıyor, işkence yapanların gözlerinin içine bakıp tebessüm ediyordu. Bu tavrı, onları kızdırdı. Çok dayak yedi ve yatağa düştü. Yatağa düşünce gardiyan, 'Onu bana getirin' dedi. Götürdük. Bedii Tan
ayakta duramıyordu. Kafasından bir bidon soğuk su boşalttılar. Yere yığıldı. Kalkması emredildi. Duvara tutunarak güçlükle kalktı. Kalkmasıyla beraber, gardiyan bir tekvando hareketiyle dönüş yaptı ve botunun tabanını Bedii Tan'ın göğsüne indirdi. Adamcağız kafa üstü yere düştü. Bedii Tan öldükten sonra koğuşa bir hâkim yüzbaşıyla asteğmen geldi. Bize, 'Bedii Tan koğuşa gelmeden önce ishale yakalanmıştı. Bağırsak enfeksiyonundan öldü' diye bir ifade imzalattılar. Biz ise aramızda anlaştık. Kim mahkemeye ilk çıkarsa bu cinayetle ilgili suç duyurusunda bulunacaktı. Mahkemeye ilk ben çıkarıldım ve 'Bizim koğuşta cinayet işlendi' dedim. Diğer arkadaşlar da suç duyusunda bulundular. Gestapo lakaplı o gardiyan sonra mahkûm oldu. Ben o ifadeden sonra bayılıncaya kadar dövüldüm.

Sürekli işkence ortamında yaşamanın insan üzerindeki ruhsal etkileri neydi?

İnsanın cezaevi dışındaki yaşamı hafızasından siliniyor. Eskiden tabaklı ve sürahili bir sofrada oturduğundan bile kuşkuya düşüyorsun. Annenin, babanın, kardeşlerinin yüzünü hatırlayamıyorsun. Tamamen cezaevine ait
oluyorsun. Ben bu vahşeti 23 yıl önce yaşadım. Orada insanlar öldü, hayatta kalanların çoğu ise hastalandı. İnsanların duyarsızlığından hâlâ korkuyorum.

Niye hâlâ korkuyorsunuz?

Böyle bir vahşet tekrar yaşandığı takdirde gene sessiz kalacaklarından ürküyorum. Bakın, cezaevinde kendisine tekmil verdiğimiz bir 'Komutan Co' vardı. Benim cezaevindeki ilk aylarımdı ve hücrede kalıyordum. Gündüzleri hücrenin içinde esas duruşta marş söylüyorduk. Nefesim o gün pislikten kesilmişti ve çömelmiştim ki, Komutan Co'nun sesi geldi. Komutan Co hücrelerin önünde geziyor, oturanı görünce havlıyordu. O bir kurt köpeğiydi ve biz ona 'komutanım' diye tekmil veriyorduk. Gardiyan bize onu , 'İşte komutanınız' diye tanıtmıştı. Komutan Co'ya tekmil vermemiz emredilmişti.

Her an işkenceye uğrayabileceğini bilmenin, çevrede sürekli işkence edilenleri görmenin yarattığı dehşet duygusuyla nasıl baş edebiliyordunuz peki?

Bunu, onurlu kalmanın bir bedeli olarak görüyorduk. Çünkü karşındaki kişi, senin insanlığını elinden almak istiyordu. Sen de insanlık onurunu korumak için direniyordun.

Orada, normal hayatın dışında bir hayat sürüyordunuz. Bir insanın algılamakta zorluk çekeceği şartlarda yaşıyordunuz. Bu, gerçeklik duygunuzu nasıl etkiliyordu?

Yaşadıklarımızıngerçekliğinden kuşkuya düşebiliyorduk tabii. Mesela Mehmet Salih Besen olayında gerçeklik duygumu ben tamamen yitirdim. 50 yaşlarındaydı. TKİ'de memurdu. Kendisini ve bizleri ölü zannediyordu. 'Biz ölüyüz, şu anda kabirdeyiz' diyordu. Biz, ' Amca yok öyle bir şey, gerçek hayattayız' desek de, koğuşun aslında bir mezar olduğunu öyle mantıklı savunuyordu ki, ben dahil bazılarımız ölü olduğumuza inanmaya başlamıştık. Mesela cuma günleri görüşme günümüzdü. Bize soruyordu. 'Bizi ziyarete gelenlere biz dokunabiliyor muyuz? Hayır. Bize uzaktan bakıyorlar, ağlıyorlar ve gidiyorlar. Çünkü onlar bizim kabrimizi ziyaret ediyorlar. Cizre'de biliyorsunuz kabir ziyareti cumalarıdır' diyordu. Gardiyanların da Zebani olduğunu söylüyordu. Gerçekten de koğuşun camları boyalıydı. Biz dışarıyı göremiyorduk, koklayamıyorduk, duyamıyorduk. Bu durum uzun sürdü ve ona yaşadığımızı bir türlü ispat edemiyorduk. Bir gün mazgal açıldı ve 'Mehmet Salih Besen hazırlansın, tahliye oluyor' dendi. Ben şahadet getirdim. Dedim ki, 'Biz yaşıyoruz...!'

Peki o yaşadığına inandı mı?

Hayır. 'Seyidim beni gönderme. Sen bana sahip çıkıyordun. Şimdi tek başıma mahşere hesap vermeye gidiyorum' diye ağladı. Sonradan onunla birlikte tahliye olan gençten öğrendik ki, onları Siirt'teki sivil cezaevine götürmüşler. 'Eğer beni hanımımla, çocuklarımla konuşturursan ölmediğime inanırım' demiş. Cezaevi müdürü de telefon etmelerine izin vermiş. Genç, Salih Amca'nın evini aramış, karşısına hanımı çıkmış. Telefonu Salih Amca'ya vermiş. Salih Amca, hanımına 'Ben sağ mıyım, ölmedim mi?' diye sormuş. Ve ahize yere düşmüş. Salih Amca, içerideki vahşeti görünce, oradan sağ kurtulacağına inanamadı. Sağ kurtulduğuna inandığında ise buna kalbi dayanmadı.

Diyarbakır Cezaevi'ndeki mahkûmlardan dördü kendilerini koğuşta yakmıştı. Kimdi o dört kişi?

Ferhat Kortay, Necmi Önen, Mahmut Zengin, Eşref Anyık. 1981'in sonlarında itirafçılık başladı. İtirafçılar ayrı koğuşa kondu, onlara işkence yapılmadı. Onlar, spor yapıp, televizyon seyrediyorlardı. İtirafçıların sayısı da her gün artıyordu. Bu dört kişi, itirafçılara ve işkenceye karşı eylem yaptılar.

Onlar kendilerini yaktığında siz orada mıydınız?

Aynı koğuştaydım. Ferhat Kortay hemşerimdi, elektrik mühendisiydi, samimiyetimiz vardı. Sabaha karşı saat üç sularında koğuşta müthiş bir patlama oldu. Bir arkadaş alevlerin üstüne su döktü. Alevlerin içinden bir ses geldi. 'Bu bir yangın değil, eylem. Kahrolsun işkence, kahrolsun vahşet' dedi.
Alevler küçüldüğünde biz o dört insanı kafa kafaya vermiş gördük. Ben Ferhat Hoca'nın başucuna gittim. Eğildim, 'Hocam bir şeyler söyle'dedim. Dişleri kenetlenmişti. Tıslar gibi bir sesle zorlukla, 'Bana türküyü söyle' dedi. 'Sevdalım' adında çok sevdiği Kürtçe bir aşk türküsüydü bu. Ben ağlayarak türküyü söylemeye başladım. Beni teselli etmek ister gibiydi. Ağlamamam için bana tebessüm etti. Tebessüm ederken yanaklarından etler dökülüyordu.

Hapishaneden çıktıktan sonra neler hissettiniz? Hapishanenin sizin üzerinizde bıraktığı etki neydi?

Tahliyeden bir hafta sonra askere alındım. Askerlik psikolojik tedavi oldu. Çünkü orada da elbiseler cezaevindekiyle aynıydı. Fakat muamele farklıydı. İşkence, ölüm, hakaret yoktu. Askerde bana hiç görev verilmedi, hiç baskı yapılmadı. Ama ben yine de kendimden nefret ediyordum, yaşadıklarımı haykırmak istiyordum, haykıramıyordum.

Hapishaneden çıktıktan sonra psikolojik tedavi gördünüz mü?

Maalesef. Neler yaşadığımı bir ben, bir de ailem bilir. Normal insan gibi yürüyebilmek için bir hafta çalıştım. Tuvalete bile nizami adımlarla gidiyordum. Anneme babama emredersiniz diyordum. Sokağa çıktığımda herkesin beni gözlediğini sanıyor, gizlenmeye çalışıyordum. Beni, iki arkadaşım kolumdan girip sokakta yürütüyordu.

Diyarbakır Hapishanesi'nde yaşananlar Güneydoğu'daki olayları nasıl etkiledi sizce?

Ben siyasi biri değilim. Bu konularda birikimim yok. Ama 12 Eylül, Kürt sorununa herkesin dikkatini çekti, bu sorunu dünyaya duyurdu. Cezaevindeki vahşet olmasaydı, Kürt meselesi bu ülkede bu kadar erken açığa çıkmazdı. Diyarbakır Cezaevi'ndeki insanları birer militan haline getirdiler. Bunların yüzde 80'den fazlası dağa çıktı. İnsanın oradaki vahşeti gördükten sonra normal yaşama dönmesi çok zordu. 'PKK hareketi 1984'te patladı' derler ya, bu tarih, Diyarbakır Cezaevi'nden ana tahliyelerin olduğu tarihtir.

Aradan uzun bir zaman geçti. Hapishanenin izlerini hâlâ içinizde taşıyor musunuz?

Evet. Ama tuhaftır konuşmak, anlatmak da istiyorum. Benim dile getirdiklerimin siyasetle bir ilgisi yok. Ben ülkemizde geçmişte yaşanılan bir vahşeti anlatıyorum. Bugün 43 yaşındayım, Diyarbakır Cezaevi'nden konuşulduğunda hâlâ hayattan kopuyorum. İçimdeki fren boşalıyor, bağırmak, ağlamak, haykırmak istiyorum. Benim hanımım ve çocuğum var. Kalabalık bir ailem ve dost çevrem var. İçimdeki frene basamıyorum ve herkesin önünde hüngür hüngür ağlıyorum, ağlıyorum..

 

Alper...

MarmaranınKralı
Katılım
10 Eki 2006
Mesajlar
9,574
Tepkime puanı
452
Puanları
0
Konum
İsLamBol
Web sitesi
cennetsarayi.blogcu.com
şehitleri görmezlikten gelmek körün önünde ki uçurumu görmeden oraya yönelip ,yuvarlanmasına benzer... düşman her zaman yuvarlanır ama kardeşşler ve özellikle innemel müminine ihveh ayeti celilesini destur edinenler hiç bir zaman yuvarlanmazlar uçurumlara.
 

Bahar

İhvan Forum Üye
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
2,509
Tepkime puanı
258
Puanları
0
konuyu farklı yere çekmeyin.. burada yazılan bir yazıdan bahsediyoruz.. alper çık aradan.. :eek:leyo:
 

Bîdâr

Aktifleşmemiş
Katılım
31 Tem 2007
Mesajlar
5,222
Tepkime puanı
207
Puanları
0


bilirmisiniz ebu gureyb de firavun askerleri ıraklılara tecavüz ederken yüzlerce TC ordusu askeri bir bayana sırf örgüte yardım yataklık yapma ŞÜPHESİ ile göz altına alındığında tecavüz ediyor.

..


Bunlar Çok ağır ithamlar.

belki 80 de darbe döneminde böyle bir pislik yapılmış mıdır bilemiyorum.

Ama takip ettiğim kadarı ile 90 lı yılların başından itibaren böyle bir olay olmadı.

Bence bunlar çok can yakacak ifadeler.

bizim en kötu askerimizle bir amerikalıyı bir tutmak bence biraz daha düşünülmeli.
 

muğlakgölge

Profesör
Katılım
19 Nis 2008
Mesajlar
997
Tepkime puanı
10
Puanları
0
Yaş
42
Bunlar Çok ağır ithamlar.

belki 80 de darbe döneminde böyle bir pislik yapılmış mıdır bilemiyorum.

Ama takip ettiğim kadarı ile 90 lı yılların başından itibaren böyle bir olay olmadı.

Bence bunlar çok can yakacak ifadeler.

bizim en kötu askerimizle bir amerikalıyı bir tutmak bence biraz daha düşünülmeli.

ağır olsada hakikatı dile getirdim.
çünkü 80 döneminde babam doktor olduğu halde tutuklanarak diyarbakır hapishanesinde işkencenin kralını yaşadı. ve yan odalarda neler yaşandığını anlatmaya haya ediyorum . varın gerisini siz anlayın ..şu anda 80 deki işkencelerden dolayıda babamın psikoloji hala yerine gelmedi
 

CaMer

Üye
Katılım
16 May 2008
Mesajlar
39
Tepkime puanı
0
Puanları
0
ya benim burada gözlerim yanlış mı görüyor??
siz nasıl ülkemizi bölmeye çalışan ismini bile ağzıma almak istemediğim terör örgütünün olmasaydı bunlar bunlar olacaktı diyebilirsiniz??
o örgüt yüzünden kaç şehit verdik biz??

Öz eleştiri yapma yeteneğiniz mi yok ne ben PKK yi savunmuş değilim sadece olmasaydı acaba neler olurdu t.c de neler konuşulurdu Kürdlerin durumu nasil olacaktı
PKK nın verdiği zarların yanında Kürdlerin durumu nasil olacaktı bunun öz eleştirisini yaptim
ve şuandki siz müslüman türkler bak dediğim gibi nasil tahamulsuzsunz
sizin canınız bir yanmişsa Kürdün canı 10 yanmiştir bunu neden görmüyorsunz
Müslüman türkler olarak neden öz eleştiri yapamiyorsunz
orda PKK ismi geçmiş diye yaptığınız tepkiye bak hele
 

ibrahimi

Has Uşak
Katılım
19 Haz 2006
Mesajlar
23,463
Tepkime puanı
1,831
Puanları
0
Yaş
37
Konum
forvet arkası
ağır olsada hakikatı dile getirdim.
çünkü 80 döneminde babam doktor olduğu halde tutuklanarak diyarbakır hapishanesinde işkencenin kralını yaşadı. ve yan odalarda neler yaşandığını anlatmaya haya ediyorum . varın gerisini siz anlayın ..şu anda 80 deki işkencelerden dolayıda babamın psikoloji hala yerine gelmedi


Muğlak gölge ispat ediniz,yoksa mesajınızı düzenlemek zorundayız.
 

Bahar

İhvan Forum Üye
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
2,509
Tepkime puanı
258
Puanları
0
Öz eleştiri yapma yeteneğiniz mi yok ne ben PKK yi savunmuş değilim sadece olmasaydı acaba neler olurdu t.c de neler konuşulurdu Kürdlerin durumu nasil olacaktı
PKK nın verdiği zarların yanında Kürdlerin durumu nasil olacaktı bunun öz eleştirisini yaptim
ve şuandki siz müslüman türkler bak dediğim gibi nasil tahamulsuzsunz
sizin canınız bir yanmişsa Kürdün canı 10 yanmiştir bunu neden görmüyorsunz
Müslüman türkler olarak neden öz eleştiri yapamiyorsunz
orda PKK ismi geçmiş diye yaptığınız tepkiye bak hele
birisi benim karşıma geçip pkk denilen örgüt olmasaydı bunlar bunlar olurdu derse başka bir şey demem.. burası forum olduğu için az bile tepki verdim..
ben bir insan kürt olduğu için bakmam.. müslüman diye bakarım.. ama ülkemide sonuna kadar savunurum..
verdiğim tepki normal değil mi ülkemi yıkmak isteyen bir örgüte karşı??
 

CaMer

Üye
Katılım
16 May 2008
Mesajlar
39
Tepkime puanı
0
Puanları
0
hep pkk ya kızarız; hep biz haklıyız onlar suçlu deriz.
başka bir konuda da belirtmiştim; suçu örgütler işleyince TERÖR olur ama aynı ve benzeri suçları devletler işleyince TERÖR olmadığı gibi meşru savunma bile diyebilmektedirler. bu fiilistinde de böyledir ırakta da böyledir türkiyede de böyledir.

ebu gureybi bilirsiniz. pekiyi ya diyarbakır hapishanesini ? bilirmisiniz ikisi arasında fark yoktur.
Arkdşım senın düşünceni anladim :)) senle demoğolojı yapmiyacam ama ben pkk yok farzet dedim yapmiş olduklarını ne övündüm ne de savunurum. çıkmadığını farzet diyorum o zaman sen çıkacaktın ortada bir hakısızlık varsa birileri bir şekılde mudaha edecek değil mi? pkk başka turlu elle aldı olayı sen olsan başka turlu alırdın Keşke sen olsaydın doğru olan şekılde ele alaydın değil mi AMA ŞUNU AKLINA İYİ KOYKİ SEN BİLE OLSAN BURDA SENINLE SAF SAFA OLAN MÜSLÜMAN KARDEŞLERİN BİLE SANA KARŞI CEHPE ALACAKLARDI. Sen siyaseti biliyorsan az çok dönen çarkları biliyorsan benım ne demek istediğimi anlamiş olursun
Yorumları okurken tek pencereden bakmiyalim
 

muğlakgölge

Profesör
Katılım
19 Nis 2008
Mesajlar
997
Tepkime puanı
10
Puanları
0
Yaş
42
Arkdşım senın düşünceni anladim :)) senle demoğolojı yapmiyacam ama ben pkk yok farzet dedim yapmiş olduklarını ne övündüm ne de savunurum. çıkmadığını farzet diyorum o zaman sen çıkacaktın ortada bir hakısızlık varsa birileri bir şekılde mudaha edecek değil mi? pkk başka turlu elle aldı olayı sen olsan başka turlu alırdın Keşke sen olsaydın doğru olan şekılde ele alaydın değil mi AMA ŞUNU AKLINA İYİ KOYKİ SEN BİLE OLSAN BURDA SENINLE SAF SAFA OLAN MÜSLÜMAN KARDEŞLERİN BİLE SANA KARŞI CEHPE ALACAKLARDI. Sen siyaseti biliyorsan az çok dönen çarkları biliyorsan benım ne demek istediğimi anlamiş olursun
Yorumları okurken tek pencereden bakmiyalim

dikkat ederseniz yorumlar benim değil emre aköz un.
 

CaMer

Üye
Katılım
16 May 2008
Mesajlar
39
Tepkime puanı
0
Puanları
0
birisi benim karşıma geçip pkk denilen örgüt olmasaydı bunlar bunlar olurdu derse başka bir şey demem.. burası forum olduğu için az bile tepki verdim..
ben bir insan kürt olduğu için bakmam.. müslüman diye bakarım.. ama ülkemide sonuna kadar savunurum..
verdiğim tepki normal değil mi ülkemi yıkmak isteyen bir örgüte karşı??
dostum neden anlamiyorsunz bak dediğim konuya nasil geldinz ben pkk li değilim karşı olduğum bir zihnıyet ben şeriatçi müslüman bir Kürd genciyim PKK başimda şemsiye ben bir Kürd olarak hak ve hukukumu dile getiremiyorum getirdiğim zaman pkk ileri sürüp benı ezmeye çalışıyorsunuz.Benı eğer kardeş olarak görseydınız benım 5 000 köyüm boşaltıldı neden meydanlara dökülmemdınız 4-5 çapulcunun o zamanlarda 5000 köyü yakacak kadar güçleri yoktu jitem lerin köylüleri yaptıklarını bilemezsınız çünkü sizler sadece boyalı basının ağzına baktınız
 

TevekkuL

...
Katılım
4 Mar 2007
Mesajlar
1,660
Tepkime puanı
12
Puanları
0
Konum
İs. / Üs.
Web sitesi
mutevekkil.blogcu.com
Kv Pusu'dan İskender ile Polat'ın konuşmasından bir bölüm : )

Polat: Terörü sen yaratmadın mı?
İskender: Kötü mü yaptık? Terör olmasaydı, bu ülkenin çocukları bayraklarının ne anlama geldiğini unuturlardı.
Polat: Terör olmasaydı, bayrak gönderde, gönüllerde olurdu! Tabutların üstünde değil!

PKK olmasaydı bu olacaktı...

Şuna da her zaman karşıyız(m); her kürt'e PKK'lı gözüyle bakmak...
Bizim nice kürt kardeşlerimiz var, bu vatanı parçalamaya çalışanlara kan kusan...
 

CaMer

Üye
Katılım
16 May 2008
Mesajlar
39
Tepkime puanı
0
Puanları
0
dikkat ederseniz yorumlar benim değil emre aköz un.

ben o bölgede yaşamiş büyümüş biriyim benım yaşadıklarımı yaşamayan burdaki türk müslümanlara şaka gibi yalan dolan gibi gelebilir.Çünkü onlar bunu yaşamadılar sen oranın havasını tenefüs etmişsen bilirsin Amed te benım gündüz ortasında onlarca insanın öldüğünü gözlerimle gördüm sokaklarda geceleri dolaşmak filistinde dolaşmaktan zordu
 

SeNoL

MUEYABYA
Katılım
16 Kas 2006
Mesajlar
4,867
Tepkime puanı
224
Puanları
0
Yaş
42
Konum
Kocaeli
Esselamualeyküm ;

Madem bu konuyu dillendirmeye karar verdiniz.Buyrun konuşalım hepberaber. Birbirimizi kırmadan tabii..

Konuda ki ilk yazıyı yazan arkadaş yazıyı iyi niyetle yazdığın hüsnü zanı ile şunları sormak istiyorum sana..

1 -Pkk neden terör örgütü olmasa idi bütün kürt halkı şuan yaşadığı hem ekonomik hem sosyal sorunları yaşar mıydı ?

2- Bu gün bölgeye yatırım yapılmamasının,insanların yaşam ve gelir düzeylerinin artmamasının ana sebebi nedir ?

3 - Pkk olmasa idi çocuklar 15 yaşında kız erkek demeden insan öldürmek insalara tuzak kurmak için yetiştirilmek için dağlara çıkartılır mıydı

4- pkk bu güne kadar haklarını savunduğunu söylediğ halka LAF SALATAsından başka ne vermiştir.

Benim /hepimizin kürt arkadaşı var. HEmde bir sürü. Bir tanesi için gözümü kırkmadan herşeyimi verebilirim. Çünkü kalbinde iman var.. ALLAH peygamber . sevgisi var.. Biliyorum ki oda benim için aynı şeyleri düşünüyor..

Sizin dediğiniz gibi tüm kürtleri Pkk lı olarak ilan etmek ne kadar kötü ise bütün herkes böyle düşünüyor böyle hareket ediyor demek de o kadar kötüdür..
 

CaMer

Üye
Katılım
16 May 2008
Mesajlar
39
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Kv Pusu'dan İskender ile Polat'ın konuşmasından bir bölüm : )

Polat: Terörü sen yaratmadın mı?
İskender: Kötü mü yaptık? Terör olmasaydı, bu ülkenin çocukları bayraklarının ne anlama geldiğini unuturlardı.
Polat: Terör olmasaydı, bayrak gönderde, gönüllerde olurdu! Tabutların üstünde değil!

PKK olmasaydı bu olacaktı...

Şuna da her zaman karşıyız(m); her kürt'e PKK'lı gözüyle bakmak...
Bizim nice kürt kardeşlerimiz var, bu vatanı parçalamaya çalışanlara kan kusan...


demek oluyor ki sevgili arkdşım devletinizin derinlliklerinden bu kanın akmasını isteyen güçler.Bu güçler o tabutların bayrak örtünmesini istiyorlarki sizin gibi Müslüman Türklerin bile Kürdlere karşı aman haaa hak hukuk demeyin PKK nın oyununa gelirsunuz bu sebeb le müslüman bile olsanız Kürd Müslümanın hakkını hukukunu çiğniyorsunz farkında olmuyorsunz çünkü pkk gözünüzüde körertmiştir Uyanınız diyorum derin devletinizin oyununa gelmeyınız Kürd kardeşlerinize destek verinde ana dilinde eğitim alsında tv leri olsun kültürlerini tarihlerini öğrensinler değil mi bunlar karanlıkta kaldıkça,aydınlığa çıkartmaya çalışacaklar çıkacak tır bugün buna pkk diyorsunz yarin hizbullah olur bunu hiç aklınızdan çıkarmayınız
 

aHuZaR

Can kayıp can firarda
Katılım
27 Kas 2006
Mesajlar
6,438
Tepkime puanı
23
Puanları
0
Konum
Gönülistan
Peh peh ma§allah
artik pkk propagandasini alenen yapiyorlar forumda ve
kimseden GIG cikmiyor
 

CaMer

Üye
Katılım
16 May 2008
Mesajlar
39
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Esselamualeyküm ;

Madem bu konuyu dillendirmeye karar verdiniz.Buyrun konuşalım hepberaber. Birbirimizi kırmadan tabii..

Konuda ki ilk yazıyı yazan arkadaş yazıyı iyi niyetle yazdığın hüsnü zanı ile şunları sormak istiyorum sana..

1 -Pkk neden terör örgütü olmasa idi bütün kürt halkı şuan yaşadığı hem ekonomik hem sosyal sorunları yaşar mıydı ?

2- Bu gün bölgeye yatırım yapılmamasının,insanların yaşam ve gelir düzeylerinin artmamasının ana sebebi nedir ?

3 - Pkk olmasa idi çocuklar 15 yaşında kız erkek demeden insan öldürmek insalara tuzak kurmak için yetiştirilmek için dağlara çıkartılır mıydı
4- pkk bu güne kadar haklarını savunduğunu söylediğ halka LAF SALATAsından başka ne vermiştir.

Benim /hepimizin kürt arkadaşı var. HEmde bir sürü. Bir tanesi için gözümü kırkmadan herşeyimi verebilirim. Çünkü kalbinde iman var.. ALLAH peygamber . sevgisi var.. Biliyorum ki oda benim için aynı şeyleri düşünüyor..

Sizin dediğiniz gibi tüm kürtleri Pkk lı olarak ilan etmek ne kadar kötü ise bütün herkes böyle düşünüyor böyle hareket ediyor demek de o kadar kötüdür..
1-Pkk olmasydı ekonomik yatırımlar olduğu gibi kalacaktı.neden dersenız erbakan zamanında onun eliyle atılan tüm fabrika temelleri bir sonraki hükümet tarafında hepsi iptal edildi bir şeker fab ile amed teki içki fabrikalari yapılmiştir. Eğer o milletin ekonımıği düşünülmüş olsaydı batman petrolu iskenderuna götürülmezdi 1942 yılında batmanda çıkırılan petrol orda rafineri edilseydi ona dayali fabrikalar orda yapılsaydı bugün batman türkiyenın en gelişmiş şehri olurdu
2-ci sorunun yanıtı haliyle böyle yatırımlar yapılmadığı için ekonomik gelişmeler sağlanamzdı ve halkın gelir seviyeside düzelmezdi.
3-eğer devletimiz deediğimiz kemelist sistem kürdün hak ve hukukunu vermiş olsaydı ana dilleri yasaklanmamiş olsaydı tv leri olmuş olsaydı kültürlerini çocuklarına kürtçe isimleri koyabilselerdi Pkk dediniz marksist leinist bir ideoloji orda yeşermezdi tavan bulamazdı Neden öz eleştiri yapamıyorsunuz PKK doğuran etkenleri neden irdelemiyorsunz? eğer ortalıkta siviri sinekler varsa etraftaki bataklıktandır değil mi
 

aHuZaR

Can kayıp can firarda
Katılım
27 Kas 2006
Mesajlar
6,438
Tepkime puanı
23
Puanları
0
Konum
Gönülistan
Onlar katilidirler.
PKK yi bir Müslüman Asla savunmaz savunursa kesinlikle birlineki ONLARDANDIR.
 
Üst