Peygamberler Hata Yapar mı?

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Hata yaparlar derken yüzü gülüyor :)

Peygamberlerin hatasını bizim hatamız gibi anlamamak lazım. Bizim için hata dahi sayılmayabilir. Onların makamları için en iyi olanı değil de iyi olanı seçmek şeklinde anlayabiliriz.
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Yaw adamın simasını yorumlayacak mıyız ?
N'olmuş gülüyorsa...

Espirisini anlamak lazım..
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
Hata yaparlar derken yüzü gülüyor :)

Peygamberlerin hatasını bizim hatamız gibi anlamamak lazım. Bizim için hata dahi sayılmayabilir. Onların makamları için en iyi olanı değil de iyi olanı seçmek şeklinde anlayabiliriz.


Eyvallah, Allah razı olsun Talip kardeş...,

.yahu, Allah Rasulu aleyhisselamdan bahsederken, en ufak zerre bir incitici veya yakışıksız bir kelime, Vallahi ve Billahi ve Tallahi, insanı, cehennemin en dip noktasına göndermeye yeterde artar bile....
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Zann'dan kaçının emrini hatırlatırım..Bizler müslümanız Elhamdulillah
 

AlpBilge

Yasaklı
Katılım
1 Şub 2015
Mesajlar
706
Tepkime puanı
33
Puanları
0
Bil ki Allah'tan başka ilah yoktur. Hem kendi günahın, hem de mü'min erkekler ve mü'min kadınların günahı için bağışlanma dile. Allah dolaştığınız yeri de, barındığınız yeri de bilir. (Muhammed 19)

Böylece Allah senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlasın. Sana olan nimetini tamamlasın ve seni doğru yola eriştirsin. (Fetih 2)

"Öyleyse sabret. Kuşkun olmasın ki, Allah'ın vaadi haktır. Günahın için bağışlanma dile. Akşam ve sabah, Rabbini överek tespih et." (Mü'min 55)
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Eyvallah, Allah razı olsun Talip kardeş...,

.yahu, Allah Rasulu aleyhisselamdan bahsederken, en ufak zerre bir incitici veya yakışıksız bir kelime, Vallahi ve Billahi ve Tallahi, insanı, cehennemin en dip noktasına göndermeye yeterde artar bile....

Bir insan, iftira atmak suretiyle, yalan konuşmak suretiyle ya da şahsiyetini, Peygamberliğini alaya almak ve kendisini ve Peygamberliğini küçük düşürmek suretiyle, O'nu hakir görerek ve Peygamberliğini de hiçe almak suretiyle vs...

Peygamber hakkında, varsa hataları (örnek olarak sunuyorum) hakkında, şahsiyeti hakkında, ileri geri konuşursa,

Elbet BİRİSİ'nin dedikleri doğrudur deriz,

Lakin, İSLAMOĞLU bu videosunda Peygamber ve O'nun manevi şahsiyetini küçük düşürücü bir ifadede bulunmadığı gibi, tefekkür ediyor, korkuyor, çekiniyor, O'nun razı olduğu bir yol üzerinde olup olmadığı noktasında...

Ve hataları da olsa Allahü Teala tarafından hataları düzeltilir deniyor.

Yani ayeti delil alıyor. Yanlış te'vil yaptığını söyleyebilirsiniz lakin konumuz bu değil,

Konumuz İSLAMOĞLU'nun hata'dan mütevellit Peygamber'i alaya alıp almamasıdır...

İSLAMOĞLU böyle bir yaklaşımdan fersah fersah uzaktır... Video ortada...

Ama İSLAMOĞLU'nun bu videosundaki yaklaşımını çarpıtarak Peygamber'le dalga geçiyor, O'nu hakir kılıyor, O'nu hiçe sayıyor ve O'nu küçük düşürüyor şeklinde bir yorumda bulunmak,

Ve bunun üzerine de yemin ederek, masum bir insanı cehenneme gönderenin cehenneme gideceği ise garanti gibi gözükebilir...

BİRİSİ'nin yaptığının Peygamber sevgisiyle uzaktan yakından ilgi ve alakası yoktur... Asla...

Bunu da söyliyeyim...

BİRİSİ'nin yaptığı farklı bir şeydir ama yazmayacağım bu kadar söylemiş olayım...
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Bil ki Allah'tan başka ilah yoktur. Hem kendi günahın, hem de mü'min erkekler ve mü'min kadınların günahı için bağışlanma dile. Allah dolaştığınız yeri de, barındığınız yeri de bilir. (Muhammed 19)

Böylece Allah senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlasın. Sana olan nimetini tamamlasın ve seni doğru yola eriştirsin. (Fetih 2)

"Öyleyse sabret. Kuşkun olmasın ki, Allah'ın vaadi haktır. Günahın için bağışlanma dile. Akşam ve sabah, Rabbini överek tespih et." (Mü'min 55)

İşte mealciliğin hazin sonu. Okursun sonra dersin ki, demek ki -haşa- Efendimiz aleyhisselam da bizim gibi günahkar idi, Allah affetti.
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
İşte mealciliğin hazin sonu. Okursun sonra dersin ki, demek ki -haşa- Efendimiz aleyhisselam da bizim gibi günahkar idi, Allah affetti.

Bu ayetleri yazanın öyle düşündüğünü nasıl anladın..?

Yoksa o arkadaşa iftira mı atıyorsun..???

İllaki bu ayetlerin tefsirine bakılır vs.

Hiçbir müslüman kendi işlediği günah ile bu ayetlerde geçen günah kelimesini zaten örtüştürmez asla...

Arkadaşlarınıza iftira atmayınız...
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
Bir insan, iftira atmak suretiyle, yalan konuşmak suretiyle ya da şahsiyetini, Peygamberliğini alaya almak ve kendisini ve Peygamberliğini küçük düşürmek suretiyle, O'nu hakir görerek ve Peygamberliğini de hiçe almak suretiyle vs...

Peygamber hakkında, varsa hataları (örnek olarak sunuyorum) hakkında, şahsiyeti hakkında, ileri geri konuşursa,

Elbet BİRİSİ'nin dedikleri doğrudur deriz,

Lakin, İSLAMOĞLU bu videosunda Peygamber ve O'nun manevi şahsiyetini küçük düşürücü bir ifadede bulunmadığı gibi, tefekkür ediyor, korkuyor, çekiniyor, O'nun razı olduğu bir yol üzerinde olup olmadığı noktasında...

Ve hataları da olsa Allahü Teala tarafından hataları düzeltilir deniyor.

Yani ayeti delil alıyor. Yanlış te'vil yaptığını söyleyebilirsiniz lakin konumuz bu değil,

Konumuz İSLAMOĞLU'nun hata'dan mütevellit Peygamber'i alaya alıp almamasıdır...

İSLAMOĞLU böyle bir yaklaşımdan fersah fersah uzaktır... Video ortada...

Ama İSLAMOĞLU'nun bu videosundaki yaklaşımını çarpıtarak Peygamber'le dalga geçiyor, O'nu hakir kılıyor, O'nu hiçe sayıyor ve O'nu küçük düşürüyor şeklinde bir yorumda bulunmak,

Ve bunun üzerine de yemin ederek, masum bir insanı cehenneme gönderenin cehenneme gideceği ise garanti gibi gözükebilir...

BİRİSİ'nin yaptığının Peygamber sevgisiyle uzaktan yakından ilgi ve alakası yoktur... Asla...

Bunu da söyliyeyim...

BİRİSİ'nin yaptığı farklı bir şeydir ama yazmayacağım bu kadar söylemiş olayım...



şimdi yazacaklarımı konuşalım.... sen Hocasın değilmi kardeş..
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Bil ki Allah'tan başka ilah yoktur. Hem kendi günahın, hem de mü'min erkekler ve mü'min kadınların günahı için bağışlanma dile. Allah dolaştığınız yeri de, barındığınız yeri de bilir. (Muhammed 19)

Böylece Allah senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlasın. Sana olan nimetini tamamlasın ve seni doğru yola eriştirsin. (Fetih 2)

"Öyleyse sabret. Kuşkun olmasın ki, Allah'ın vaadi haktır. Günahın için bağışlanma dile. Akşam ve sabah, Rabbini överek tespih et." (Mü'min 55)

Bu ayetleri yazanın öyle düşündüğünü nasıl anladın..?

Yoksa o arkadaşa iftira mı atıyorsun..???

İllaki bu ayetlerin tefsirine bakılır vs.

Hiçbir müslüman kendi işlediği günah ile bu ayetlerde geçen günah kelimesini zaten örtüştürmez asla...

Arkadaşlarınıza iftira atmayınız...

Adam 3 ayet getirmiş, üçünün de ortak noktası efendimiz için günah tabirinin kullanılması. Ve bu günah sözünü de koyu olarak yazmış ki göze iyice görünsün. sen de diyorsun ki, o manada dediğini nereden biliyorsun :)

şaka mı yapıyorsun?
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Adam 3 ayet getirmiş, üçünün de ortak noktası efendimiz için günah tabirinin kullanılması. Ve bu günah sözünü de koyu olarak yazmış ki göze iyice görünsün. sen de diyorsun ki, o manada dediğini nereden biliyorsun :)

şaka mı yapıyorsun?

Ayet varsa ayeti yazmış... Orjinalini sana sunmuş... Yorum yok bir şey yok...

Sen ne anladın diye sor cevap iste..?

Konuşunca anlarsın...

Buyur sor...
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
"İmdi şunu bil ki: Şüphe yok, Allah'tan başka ilâh yoktur ve günâhın için ve îmânlı erkekler ile imanlı kadınlar için mağfiret dile ve Allah, dolaştığınız yeri de, durduğunuz yeri de bilir."

(Muhammed, 19)


AÇIKLAMA


"(İmdi) Ey Yüce Peygamber!, (şunu bil ki: Şüphe yok Allah'tan başka ilâh yoktur) yâni: Sen ki: Müminlerin saadete nail, kâfirlerin de bedbahtlığa mâruz bulunduklarını bilmiş bulunuyorsun. Binaenaleyh Allah'ın birliğine âid sahip olduğun bilginde sabit ol, bu husustaki bilgin kat kat artmış bulunsun. Bu gibi ilâhî hitaplar, Resûl-i Ekrem vasıtasiyle onun ümmetine de yöneliktir. Buyurulmuş oluyor ki: Her mümin, imânında sebat etmeli, onun imânı ilmülyakin derecesinden aynülyakin derecesine yükselmelidir. Çünkü bütün deliller, kanıtlar, mucizeler bunu icap etmektedir, (ve) Ey Yüce Resul!. Kendi (günâhın için) yâni: İnsanlık hâli meydana gelen ve daha iyiyi yapmama kabilinden bulunan hangi bir hareketinden dolayı (ve imanlı erkekler ile imanlı kadınlar için mağfiret dile) onlardan da meydana gelmiş olan günâhların af ve örtülmesini, yüce mabuttan niyaz eyle. Hz. Peygamber, masum olduğu hâlde, yine istiğfar ile mükellef olması onun için bir tevazu vazifesidir, lütfa olan ihtiyacı göstermektedir bir şükür yerinde bulunmaktadır. Hattâ o Yüce Peygamber Efendimiz: Her gün yüz defa istiğfarda bulunduğunu Ashâb-ı kirâmına haber vermiştir, (ve) Ey insanlar!. (Allah dolaştığınız yeri de) Bilir, gündüzleri dünyadaki hareketlerinizi, nerelerde gezip durduğunuzu bilmektedir. Ve sizlerin (durduğunuz yeri de bilir.) geceleyin nerelerde kaldığınızı veya âhirette ne gibi birer mevkide bulunacağınızı da bilicidir. Onun muazzam ilminden hiçbir Sev hariç bulunamaz. Artık dâima muntazam bir vaziyette bulunmak, o Yüce Yaratıcının lütfuna iltica etmek, ondan mağfiretler taleb eylemek her kul için en mühim bir kulluk vazifesi bulunmaktadır."


Müderris: Ömer Nasuhi BİLMEN (R.alh.)
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Ayet varsa ayeti yazmış... Orjinalini sana sunmuş... Yorum yok bir şey yok...

Sen ne anladın diye sor cevap iste..?

Konuşunca anlarsın...

Buyur sor...

Yok, şaka yapıyorsun ya da insanların zekaları ile dalga geçmek istiyorsun.

günah kelimesini koyu olarak yazmış özellikle, yani onu vurgulamış. buradan hareketle, daha ilmihalini bilmeyen, itikada dair bir iki eser okumadan insan ben direk meal okuyayım dese, efendimizi günah işleyen birisi sanması gerekir. benim vurguladığım da bu.

buyur sen sor ayet meallerini getirene.
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
“Tâki, Allah, senin için günâhından geçmiş ve sonraya kalmış olanı mağfiret etsin ve senin üzerine nimetini itmam buyursun ve seni dosdoğru bir yola iletsin.”

(Fetih, 2)


AÇIKLAMA


“Yüce Peygamber Hazretleri böyle bir şerefli feth'e muvaffak olmuştur. Bunun sebep ve hikmetine işaret için de buyuruluyor ki: Ey Kâinatın efendisi! Sen böyle bir zafere muvaffak oldun (Tâki Allah) Teâlâ Hazretleri (senin için günâhından geçmiş ve sonraya kalmış olanı mağfiret etsin) yâni: Senin yüksekliğine göre bir kusur sayılabilecek bir olay meydana gelmiş ise onu Cenab-ı Hak af ve setr buyursun.”

“Gerçek şu ki, o yüce peygamber masumdur, ondan kasten bir günâh meydana gelmeyeceği muhakkaktır, onun hakkındaki mağfiret, bir fevkalâde lütuftan ibarettir, veya onun ümmeti hakkındaki mağfiret demektir, Çünkü ümmetinin mazhar olacağı bir mağfiretten o Yüce Peygamber çok ziyade memnun olur. Bir de bu mağfiret, bir mühim nükteyi içermektedir ki: O da Peygamber olan zâtın da bir insan olduğuna ve Allah'ın korumasına muhtaç olup ilâhlil; vasfına sahip bulunmadığına işaretten ibarettir, (ve) Ey saadet sahibi Peygamber!, (seni dosdoğru bir yola iletsin) Diye öyle bir açık fethe nail kılmıştır. Tâki: Risâlet vazifeni açık, pervasız bir şekilde ifâya ve sana tâbi olanları bir hidâyet sahasına ulaştırmaya muvaffak olasın, fütuhatı müteakip de risâlet vazifeni pek güzel bir şekilde devam ettirmeye muvaffak bulunasın.”


Müderris: Ömer Nasuhi BİLMEN (R.alh.)
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Yok, şaka yapıyorsun ya da insanların zekaları ile dalga geçmek istiyorsun.

günah kelimesini koyu olarak yazmış özellikle, yani onu vurgulamış. buradan hareketle, daha ilmihalini bilmeyen, itikada dair bir iki eser okumadan insan ben direk meal okuyayım dese, efendimizi günah işleyen birisi sanması gerekir. benim vurguladığım da bu.

buyur sen sor ayet meallerini getirene.

Adam ayet yazmış, senin babana ait bir söz paylaşmamış... Anladın...

Muhatap aldığın Allah'ın ayeti... Herhalde sen şakacısın...

Bana değil ona sor....
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
“Artık sabr et. Şüphe yok ki, Allah'ın vâ'di haktır ve kusurun için bağışlanmak iste ve akşam ve sabah Rab'bine hamd ile tesbîhte bulun.”


(Mü’min, 55)


AÇIKLAMA


“(Artık) Ey Mahlûkatın en şereflisi!. Sen de kavmini ezâ ve cefâsına (sabret) Fir'avun'un ezasına Musa'nın sabr ettiği gibi. (şüphe yok ki, Allah'ın vâ'di haktır) Peygamberlerini zaferlere eriştireceğine âid olan ilâhî beyânı, herhalde gerçekleşecektir. İslâm dinini yüceltecek din düşmanlarını da imha buyuracaktır, (ve kusurun için bağışlanma iste) Yâni: Terkedilmesi uygun olan bir şeyi insanlık icabı yapmış olduğundan dolayı veyahut senin hakkında ümmetinden çıkan bâzı günâhlardan dolayı Cenab-ı Hak'kın af ve bağışını rica et veyahut bir günâha girmemek maksadıyle bir kulluk vazifesi olmak üzere istiğfarda bulunarak ümmetine bu şekilde uyulması gereken bir örnek ol. (ve akşam ve sabah Rab'bine hamd ile tesbîhte bulun) yâni: Beş vakit namaza devam ederek Kerem Sahibi Yaratıcı'na hamd ve şükre devam et.”

Müderris: Ömer Nasuhi BİLMEN (R.alh.)
 

AlpBilge

Yasaklı
Katılım
1 Şub 2015
Mesajlar
706
Tepkime puanı
33
Puanları
0
Rasulullah'ın duası: "Allah'ım; Günahımı, bilgisizliğimi, her işimde israfımı ve benden daha iyi bildiğin bütün kusurlarımı bağışla. Allahı'm; ciddi hâlimi, şakamı, hatamı ve bilerek işlediğimi affeyle. Bunların hepsi bende vardır. Allah'ım; evvelden yaptığım, sonradan yapacağım, gizlediğim, açığa vurduğum ve benden daha iyi bildiğin bütün günahlarımı mağfiret eyle. Öne geçiren ancak sensin. Geriye bırakan da sensin ve sen her şeye kadirsin." (Sahih-i Müslim: 4896)
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
İlk insan ve ilk Peygamber kimdir..?

Ben bu sorunun karşılığı olarak ayet yazsam yanlış bir şey mi yapmış olurum..?

Eğer yanlış bir şey yapmış olursam, o zaman "AYET"ler neden var ve ayetlerin neye faydası var demem gerekecektir... Değil mi..?

Çünkü nice mutasavvıflar da:

Hayır ilk insan, ilk Peygamber, dünya dahi yaratılmazdan evvel ilk olan kişi Hz Muhammed'tir diyorlar...

Burada ayet mi doğru mutasavvıflar mı doğru..?

Her ikiside mi doğru..?

Yani demem o ki, her ayeti yazana bu mantıkla bakarsanız,

Sizin kutsal değerlere dostluğunuz değil düşmanlığınız sözkonusu olur...

Dolayısıyla, herkes dediklerini 1000 kez tartsın ve konuşsun...
 
Üst