Pensilvanya ve helikopterden atılan yalanlar

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
Türkiye’de 500 gündür her Allah’ın günü yalan haber üretip manşet yapan gazeteler var. Bunlardan ikisi Erdoğan’ın damadına ait.
Dünya basın tarihinin en sefil ve pespaye yayınlarını bu zavallı gazeteler yapıyor. Medyada Erdoğan’ın sarayının bir vakum halinde milletin vergilerini yuttuğu, milyarların lüks ve şatafat halinde buharlaştığı haberleri ayyuka çıkınca ne yazacaklarını şaşırdılar. Saray haberlerine karşı Fethullah Gülen Hocaefendi’nin ikamet ettiği Pensilvanya’daki konutu dillerine doladılar. Damadın gazetesi, “MİT ajanı ve muhbir” olarak bilinen elemanlarını oraya göndermiş. Helikopterle binaların üzerinde dolaşıp 750 kare foto çekmişler. Bu helikopter turuyla bina harcamalarını taa yukarıdan tespit etmişler. Yaptıkları haber, niçin sürekli zekâlarıyla alay edildiğini ortaya koyuyor. İşte saray gazetesi haberi ve kamp görevlilerinden öğrendiklerim:
HABERDEKİ YALANLAR
1- “Binanın çatısında sürekli nöbetçi tutup çevreyi dürbünle gözetleyen bir koruma ekibi bulunuyor.” Peki niye bir fotosunu çekemediniz? Cevabı yok, çünkü yalan. Geçenlerde de “200 Amerikalı ajan kampı koruyor” haberini yapmışlardı.
2- “500 dönümlük bir arazi.” Google Maps’ten de hesaplayabilirlerdi. Kamp, hiç kullanılmayan sık ormanlık alanıyla beraber sadece 104 dönüm. Yani Erdoğan’ın 300 bin metrekare sarayının 3’te 1’i kadar.
3- “Çiftlikte 20 villa bulunuyor.” Kamp, Google Maps’e bakıldığında görüleceği gibi 8 ev, bir büyük bina (2 büyük mescit, konferans salonu ve yemekhane) ve 3 katlı bir binadan oluşuyor. Gerisi apaçık yalan.
4- “1.000 yatak kapasiteli dev kompleks.” Kamptaki misafirhaneler full kullanıldığında 8 kamp evinde 10’ar kişiden toplam en fazla 80 kişi kalabiliyor.
5- “Her villada, binaların büyüklüğüne göre 50 ila 100 kişi barınabiliyor.” Muhabir, Google Maps’te açıkça görülen 8 evin her birine 50-100 kişi sığdırarak zekâ seviyesi hakkındaki iddiaları ispatlıyor.
6- “Kompleksin 500 araçlık da bir otopark alanı var.” Zekâ sorunu burada da ortaya çıkıyor. Google Maps’ten de görünen otoparka en fazla 30-40 araba sığabileceği net görülüyor.
7- “Komplekste, aşçılar, bahçıvanlar, güvenlik görevlileri ve diğer hizmetlilerle birlikte yaklaşık 100 kişi çalışıyor.” Net bir yalan. Kampta maaşlı 10 personel var. Dönüşümlü olarak çalışan 2 aşçı, 2 bulaşıkçı, tüm binaların temizliğine bakan 3 temizlikçi, kampın 2 kapı görevlisi ve yılın bazı zamanları gelip bahçenin bakımını yapan 1 bahçıvan.
8- “Bunun yanı sıra acil durumlar için tam teşekküllü bir ambulans da hazır bekliyor.” Keşke olsa! Ama bu da yalan. Olsaydı zaten fotoğraflarlardı.
VE KARŞILAŞTIRMA...
9- Mesela Erdoğan’ın sarayının 1.000 TL’lik altın varaklı kadehlerinden hiç yok. Çayı misafirler kâğıt bardaklarda içiyor.
10- Kilosu 4.000 TL’lik çayın adı bile yok. Bildiğiniz sallama siyah çay içiliyor.
11- 75 bin TL’lik ithal koltuklardan bir tane bile yok. Ikea’dan alınmış 19,99 dolarlık sandalyeler var.
12- 500 bin TL’lik Fransız mobilya takımları yok. Türkiye’den gitmiş 300 TL’lik çekyatlar var.
13- Sarayın halıları özel üretim. Bir işçi 1 ay boyunca çalışırsa bu halının ancak 3 metrekaresini dokuyabiliyor. Üç boyutlu ve her metrekaresinde 400 bin ilmek bulunan ve fiyatı 1 milyon 200 bin TL olan halılardan kampta hiç yok.
Kamptaki mekânlar, metrekaresi 5-15 dolar arası değişen halılarla kaplı.
14- Sarayda kullanılan klozetlerin fiyatı 5 bin TL ile 10 bin TL arası. Kampta kullanılanlar maksimum 50 dolar.
15- Sarayın arazisi Atatürk Orman Çiftliği’nden çalıntı. 1.100 odalı saray kaçak ve ruhsatsız olarak yapıldı. Milyarlarca lira tutan maliyeti ve akıl almaz israfın faturası halkın vergilerinden karşılanıyor.
Kampın yeri ise 1993’te 230 bin dolara ‘helal para’ ile alınmış. Kampın giderleri Amerika’daki Hizmet gönüllülerinin bağışlarıyla ve Hocaefendi’nin onlarca dile çevrilmiş 80’i aşkın kitaplarından gelen teliflerle karşılanıyor. Bu paralar Hocaefendi’nin mutfak harcamalarında asla kullanılmıyor.
Ve kampa Sabah’ın yazdığı gibi günlük 100 bin dolar değil, tüm giderler dahil (personel, gıda, elektrik, su vs.) aylık 55-60 bin dolar civarında bir harcama yapılıyor ki, isteyen bakıp inceleyebilir.
Sabah Gazetesi, kampın nasıl bir yer olduğunu 500 metre yukarıdan değil de Hocaefendi’yi ziyaret için giden ve orada kalan AKP’lilere hatta patronları sayılan Berat Albayrak’a sorsaydı öğrenirdi. Ama gaye iftira olunca helikopter yetiyor.
Püff’te güzel bir espri vardı. Ajan muhbirlerinin helikopterdeki gözlüklü ve kulaklıklı resminin altına şunu yazmışlar: “Pensilvanya semalarında insansız hava aracı.” Evet ‘havuz’ suyundan beslenenlerin insanlığı artık sadece esprilere konu olabiliyor.
([email protected])
 

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
Vatan kokusunu kavanozdaki topraktan koklayacağına, gelsin vatanında koklasın.

Türkiye neyine yetmemiş ?

Medine neyile yetmemiş ?

Mekke de mi yetmemiş ?

2 metrelik kabir yeter !

Bir de türbe yaptırırsınız güzelce.

Türbenin iç duvarlarını zaman gazete sayfalarıyla kaplamayı unutmayın, malum, cehennem ateşinden koruyor !

Peygamber Aleyhisselam'ın (sav) defin işlemlerine katılacağı muhakkak, hatta bir kısım abla - abilerin rüyalarında da görüleceği muhakkak...
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
2- “500 dönümlük bir arazi.” Google Maps’ten de hesaplayabilirlerdi. Kamp, hiç kullanılmayan sık ormanlık alanıyla beraber sadece 104 dönüm. Yani Erdoğan’ın 300 bin metrekare sarayının 3’te 1’i kadar.

Türkiye Cumhuriyetine ve Türk milletine ait bir yer ile bir hocanın (!) yeri kıyas ediliyor ve 3 de 1 i olması normal görülüyor :) Yani 75 milyon bir adamın ancak 3 katı edebiliyormuşuz ve normalmiş :)
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
11- 75 bin TL’lik ithal koltuklardan bir tane bile yok. Ikea’dan alınmış 19,99 dolarlık sandalyeler var.

IKEA sevdanızın özel bir nedeni var mı? Pek manidar yani alışveriş yaptığınız yerler, hocanız ve cemaat olarak çok bilinçlisiniz ;)
 

Ebu Computer

Kıdemli Üye
Katılım
11 Haz 2013
Mesajlar
24,772
Tepkime puanı
1,465
Puanları
113
Sayın @elcevaz13

Dakika 31 den itibaren...

Selam ve dua ile...

 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
Türkiye Cumhuriyetine ve Türk milletine ait bir yer ile bir hocanın (!) yeri kıyas ediliyor ve 3 de 1 i olması normal görülüyor :) Yani 75 milyon bir adamın ancak 3 katı edebiliyormuşuz ve normalmiş :)

Evvela kıyaslamanın müsebbibi havuzcu kardeşler
Saniyen kamp yeri 93te yasal yollarla alınmış Altın Nesil vakfına ait Aksaray ise malumunuz kaçaksaray olarak nitlendiriliyor ayrıca nazar-ı diklatinizi teksif ederek tekrar okursanız sarayın bina olarak kullanılan alanı kampın ormanlık arazisiyle birlikte 3 katı.
Salisen elbette müstebid bir hakimle uzun yıllar cami penceresinde ve tahta bir kulübecikte imrar-ı hayat eden mütevazi bir hocaefendinin kaldığı yeri kıyaslamak kıyas-ı maalfarıktır.
 

Enes

İhvan Forum Üye
Katılım
6 Haz 2006
Mesajlar
14,119
Tepkime puanı
1,232
Puanları
113
Konum
bâbil...
Sarayın bu kadar büyük olmasına israf denilebilir. Kullanım amacı "külliye" olarak düşünülse bile bence de gereksiz büyüklükte zira artık bilgi parmakların ucunda.

Bir yapının kaçak olup olmadığı kanunlarca belirlenir. Kanun koyucu devlet tarafından yapılan bir yapının kacakligi yönetmelik yahut kanun degisene kadardır.
 

Enes

İhvan Forum Üye
Katılım
6 Haz 2006
Mesajlar
14,119
Tepkime puanı
1,232
Puanları
113
Konum
bâbil...
Bu bağlamda itirazlar haklı olabilir lakin bir şartla; iyi niyetli ve vicdanlı olmak kaydıyla.

Ankarayi bilen bilir eski başbakanlık binası çok hareketli bir bölgede ve dar bir kampüs içindedir -ki yabancı devlet erkani karsilanirken caddeler trafiğe kapatılır. Türkiye Cumhuriyeti kökleri kadim olan milletlerin devletidir bu kadimlige yakışan bir düzenin olmasından şikayet edilmez ancak gurur duyulur. Bunun dışında oda sayısı vs teferruattir.

FG isimli örgüt lideri "cami penceresinde yattı" ajitasyonu için mi yattı o pencerede? Selimiye Camii'nde o mübarek pencereye yüz sürme şerefine nail olan(!) biri olarak soruyorum??

Milletin oyu ile seçilen kim olursa devleti temsilen kullanacağı saray ile fakir anadolu insanından hizmet adı altında para toplanıp yapılan sözümona kamp yerini kıyaslamak evet cehalettir.

Bir binada ülke yönetilir diğer binada millet iradesinin üzerinde kararlar alınır, lobiler agirlanir, iş adamları hizaya çekilir, biat merkezi görevini yürütür ve alufte kasetleri engellemek (!) için çalışılır.

İktidarın en has dostu olduğunda bile gülen ama ağlatan hoca ağlarken siritan örgüt lideri neden ülkeye gelmemiştir? Devlete paralel bir planı yoksa neden "hüzünlü gurbet" acisinda diretmistir? Rüyasında bu günleri görmüşse demek. Öyle ya adam güncel konulara göre rüya görüyor ve çokça himmet abeeey diye rüyalarda geziyor. Allameul kazibin.
 
Üst