Ünlü yazar Paulo Coelho İstanbul'a geldi
http://www.haber7.com/uye-islem.php?cmd=favmanage&action=add&id=725570
Son romanı Elif’le edebiyat dünyasının gündemine yerleşen Paulo Coelho, Saint Joseph Yortusu için ailesi ve arkadaşlarıyla İstanbul’a geldi. Coelho Türkiye’ye dair çapıcı açıklamalarda bulundu.
19 Mart Cumartesi günü Pera Palace’ta Türk basınıyla buluşan Coelho, yazarlık serüveni ve Türkiye’ye dair çapıcı açıklamalarda bulundu.
Coelho, eşi ve dostlarıyla İstanbul’a geldi
Her sene farklı bir ülkede ve yemekli davetle kutladığı Saint Joseph Yortusu için bu yıl İstanbul’u seçen ünlü yazar Paulo Coelho, 19 Mart Cumartesi günü düzenlenen toplantıda Türk basınıyla buluştu. Brezilyalı yazar, Türkiye'ye üçüncü kez geldiğini ve her seferinde özel anlar yaşadığını belirtti.
Elif yedi günde yazıldı!
Coelho, son kitabı
Elif’le ilgili, bir süredir bilgelik yolunda gelişiminin durduğunu hissettiğini belirterek, ustasının tavsiyesine uyup gönlünün onu çektiği yere gittiğini söyledi.
Rastlantıların kendisini Sibirya'ya götürdüğünü ve Rusya'da yaşayan bir Türk kızı olan Hilal ile karşılaştığını anlatan Coelho, aralarında çok yoğun bir ilişki başladığını ve tren yolculuklarında zamana ve mekana temas ettiklerini anlattı.
Coelho, yaşadığı bu deneyimi Rio de Janeiro'ya döndüğünde kaleme almaya karar verdiğini belirterek, kitabı 5-7 gün içerisinde yazdığını kaydetti.
Kitabın anadilinden sonra ilk kez Türkçeye çevrildiğini ve basıldıktan bir hafta sonra Türkiye'de kitap satışlarında ilk sıraya yerleştiğini ifade eden Coelho, okuyuculara teşekkür etti. Yazar, kitabın yıl sonuna kadar birçok ülkede basılacağını bildirdi.
‘Geceyarısı Ekspresi’ne dair…
Genç yaşlarda "Geceyarısı Ekspresi" filmini izlediğini ve çok etkilendiğini anlatan Coelho, "Nasıl da insanın zihnini çelen bir film... Bu filmde Türkiye nasıl betimleniyordu, tanrım! O kadar güçlü bir film ki bu, aslında bir tablo yarattı Türkiye'ye ve Türkiye halkına yönelik olarak. Benim ülkeme karşı da ön yargılar var. Brezilya müthiş bir ülke, Türkiye'nin olduğu gibi" şeklinde konuştu.
"Uzun yıllar önce aklımı kaybettim"
Coelho, neden yazma ihtiyacı hissettiğine ilişkin de şunları kaydetti:
"Uzun yıllar önce aklımı kaybettim diyebilirim, çıldırdım ve çok fazla meditasyon yaptım. Yazıyorum, çünkü bu benim bireysel efsanem. Çıldırma noktasına gelebilmek için yapmanız gereken ilk şey kendinizi kaybetmek. Yazıyorum, çünkü bu benim paylaşma yöntemim. Eğer paylaşmazsanız insan değilsiniz."
Coelho, yazar Orhan Pamuk'un da pek çok şeye meydan okuyan biri olduğunu ifade ederek, "Sanıyorum Pamuk sadece kendini kaybetmemek için değil, aynı zamanda parçaları bir araya getirmek için de yazıyor" dedi.
İfade edecek bir şeyleri olanlara yazmayı tavsiye eden Coelho, "Yazarların yaşadığı tıkanma, çok fazla biçime odaklanmalarından ve özü, temeli unutmalarından kaynaklanıyor bence. Bir öykü anlatılması gerekiyorsa anlatılmalı" diye konuştu. "İnsanların yaşamdaki sahip olduğu tek güç, kararlarının sahip olduğu güçtür" diyen Coelho, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Dışarıda kalan her şey Tanrı'ya aittir. Tanrı size 'seç' diyor. Sağı ya da solu, önü ya da arkayı ama insanlarda tek bir güç var, o da seçme gücüdür. Seçimde bulunmaktan kaçınabilirsiniz, annem, patronum, eşim benim için seçsin diyebilirsiniz. Tek bir karar almadan hayatınızı geçirebilirsiniz. Ancak bu çok zor. Ben birkaç kez akıl hastanesinde tedavi gördüm ve bir kez hapishaneye girdim. O kadar mutluyum ki bu bedeli ödediğim için. Çünkü bunlar sayesinde şu an buradayım."
Coelho, inanç kavramının toplumda, ulaşıldığında kaybedilecekmiş gibi yansıtılmaya çalışıldığını savunarak, "İnanç günlük bir savaştır, kavgadır, seçmek ve tercih etmek de bunun parçasıdır" dedi.
Kitaplarının ilgi görme nedeni sorulan Coelho, bunun yazara değil okuyucuya sorulması gerektiğini belirterek, "Bunun gizemi nedir gerçekten bilmiyorum. Yazarın sadece paylaşacak bir öyküsü vardır" diye konuştu.
Haber7