Paul Doherty Kitapları

Maskeli olarak ta bilinen, çirkin Akenhaten, karanlık bir figürdür. Çocukken babası tarafından büyütülmüş ve eğitilmiştir. Şimdi, yetişkinliğe ulaştığında, büyük kardeşi ölür ve artık yönetimi ele geçirmenin zamanı gelmiştir. Yanında sadece yakın arkadaşı Mahu vardır, Mahu bu genç adamın gücü ele geçirme isteğine çok yakından şahit olacaktır.

Akenhaten liderliği ele geçirdiğinde, tek tanrının Aten olduğunu ve kendisinin de onun (tanrının) tek çocuğu olduğunu dikte eder.

Bu iktidar trajedi doludur. İhanet, sahtekarlık, şantaj ve entrikalarla dolu bu krallık bir gün Mahunun merakıyla birlikte çözülmeye başlar. Önce Akenhatenin gizemli ve büyüleyici eşi Nefertitiden şüphelenen Mahu, daha sonra Nefertitinin babası Ayın politik oyunlarını da farkeder.

Karanlık ve gizemle dolu bu entrika üçgeni Akenhatenin ortadan kaybolmasıyla bir anda bambaşka bir boyuta ulaşır. | 650 Sayfa | ISBN: 9786054335329 | Basım Yılı: 2010 |

Paul Doherty / Çakalın yılı

ÇAKALIN YILI

Orijinal Adı: The Season of The Hyaena
Yazarın Adı: PAUL C DOHERTY
Çeviri: Özlem Gültekin
Editör: Şahin Güç
Türü: Bestseller



Açıklama
Antik Mısır’ın çalkantılı dönemleri. Heyecan ve macera serinin ikinici kitabının antik mısırın gizem ve entrika dolu dünyasına hızla dalmasıyla birlikte devam ediyor. Mısır bir aile zümresi tarafından, tacını henüz takmamış genç firavun Tutankhamun adına yönetilmektedir. Güvenliğin olmadığı ve entrikanın bol olduğu bu dönemde-Çakallar, yani konsey- kendi geleceklerini güvence altına almak için çalışmaktadır. Para, güç, pozisyon ve hatta kendi aralarından bir firavun çıkartmak gibi istekleri de vardır. Bunların da üzerinde Mısır’ı ikiye bölen daha büyük bir çatışma, dini meselelerde süregelmektedir. Aten tek tanrılı dinine inanlarla, Mısır’ın en büyük tanrısı Amun’a tapanlar arasında büyük bir karşıtlık yaşanmaktadır. Daha büyük bir karmaşa da Firavun Akhenaten’in geri döndüğü haberiyle başlar. Firavun Akenhaten gerçekten ölmüş müdür? Ya da sadece ortadan yok oluvermiş midir? Acaba vasiyeti olan tek tanrılı dini inanış hala devam etmekte midir? Bütün bu olanların ortasında ise firavunun eski dostu ve şimdiki varisin koruması Mahu vardır. Hikaye onun ağzından anlatılır. Bu gizemin çözülmesi için Mahu geçmişin karanlıklarına dalmak zorundadır. Fakat aynı zamanda bu geçiş, kimsenin hatırlamak istemediği ve ebediyen yok olmuş muamelesi yaptığı bir geçmiştir. Sahtekarlıklar, cinayetler ve politik entrikalarla dolu bu tarihte dini karşıtlıklar da Mahu’nun işini bir hayli zorlaştıracaktır.

Yazar Hakkında
Paul Doherty Antik Mısır Serisi dışında birçok ortaçağ ve antik çağ romanını kaleme almıştır. Romanlarıyla adeta eskiyi canlandıran ve okurları büyüleyen bir etki yaratan Doherty, yeni romanlarıyla bizleri büyülemeye devam edecektir.


Ayrıntılar

Kapak Tasarım Yunus Karaaslan
Kapak Yapım : Yunus Karaaslan
Ebat: 210X135
Sayfa Sayısı : 577

Paul Doherty - Büyük İskender / Bir Tanrının Ölümü






Büyük İskender / Bir Tanrının Ölümü
Paul Doherty
· Koridor Yayıncılık
· Basım Tarihi : 12 - 2004
· ISBN : 9756387900
· Sayfa Sayısı : 336



M.Ö. 334-333'te, Yunan topraklarının batısındaki küçük ve önemsiz bir krallıktan yükselen İskender, aç bir kurt gibi Pers İmparatorluğu'nun üzerine saldırmış, bugün Orta Doğu, Mısır, Filistin, Suriye, Türkiye, Irak ve İran olarak bilinen toprakları kendi imparatorluğuna katmış; orduları bugünkü Pakistan'ın batısına ve Hindistan'ın kuzeybatı cephesine kadar dayanmıştı. Bu askeri deha, kaderinin dünyanın sonuna ulaşana kadar yoluna çıkan her şeyi fethetmek olduğuna inanıyordu. Tanrılaşmak isteyen bir adam, hayatının büyük bölümünü başkalarının özgürlükleriniellerinden alarak geçirmiş bir özgürlük savaşçısı, şefkatli ve cömert bir dost, Tyre gibi antik bir şehri acımasızca yıkıp 3,000 askerini çarmıha gerdiren zalim bir hükümdar olarak, genç fatih son derece büyük bir gizeme sahiptir. Genel inanca göre, İskender alkol zehirlenmesinden ya da sıtmadan ölmüştür. Peki daha sinsi, daha kötücül başka etkenler var mıydı? Babil'e girmemesi için uyarılmışmıydı? Hintli kâhin Calanus, kendi cenaze yatağına uzanmadan önce, etrafını güçlü savaş liderleriyle çvirmiş olan Büyük Fatih'i, kendisini Babil'de bekleyeceğini söyleyerek uyarmıştı. Peki bu saldırgan, şiddet düşkünü hırslı adamlar, kendi liderlerini hedef alacaklar mıydı? İskender'in dünyanın sonuna kadar gitme konusundaki kararlılığından, despot yapısından, kendi dostlarının ve meslektaşlarının savaş alanı yerine "kazayla" ya da "hastalık yüzünden" ölmesini izlemekten bıkıp usanmış olabilirler miydi? Bu genç tanrının yaşamını zamansız bir sona ulaştırma kararını verenler, bu adamlar mıydı? Paul Doherty, bu etkileyici eserinde, yaklaşık 2,500 yıl önce gerçekleşmiş bir cinayetin ardında yatan gerçekleri, zaman ve mekân sınırlarını bir dedektiflik başarısıyla gün ışığına çıkarıyor.