PAKİSTAN İslamülkesi değilmi KURTULUŞ savaşındaki yardımları.
- Konbuyu başlatan agbi
- Başlangıç tarihi
arifan yolcusu
Profesör
kendi derdimize düştük, dostlarımızı unuttuk..
kardeş ülkeye yardım organizasyona yapacak kuruluşlara destek verelim inşaAllah..
kardeş ülkeye yardım organizasyona yapacak kuruluşlara destek verelim inşaAllah..
arifan yolcusu
Profesör
'Sofranızda onlara da yer açın' sloganıyla Ramazan çalışmalarını sürdüren Cansuyu Derneği ilk olarak açlık ve yoksulluğun yanında çatışmalar ve doğal afetlerle de mücadele eden Pakistan'a yardım götürdü. Svat Vadisi'ndeki çatışmalardan kaçıp Mardan şehrindeki kamplara sığının mültecilere gıda dağıtımı gerçekleştiren Cansuyu, düzenlediği iftar organizasyonu ile Ramazan'ın bereketini Pakistanlı ihtiyaç sahipleriyle paylaştı. Ramazan yardımlarına Pakistan'dan başlayan Cansuyu, Mardan şehrindeki kamplarda zor şartlar altında yaşam mücadelesi veren Pakistanlılara gıda dağıtımında bulundu. Ramazan'ın başlamasıyla bölgeye ulaşan Cansuyu ekipleri, Svat Vadisi'ndeki çatışmalardan kaçıp Mardan'daki Jelali ve Sheyh Yasin mülteci kamplarına sığınan ve kendi ülkelerinde mülteci konumuna düşen Pakistanlılar için iftar organizasyonu düzenledi. Svat Vadisi'ndeki çatışmaların başlamasıyla birlikte bölgede yardım çalışmalarını sürdüren Cansuyu, Ramazan'ın bereketini Pakistanlı mağdur, mazlum ve afetzedelerle paylaştı. Mardan şehrinde, yaşanan sel felaketi sonucu onlarca kişinin öldüğü, yüzlerce kişinin evsiz kaldığı ve yüzlerce hayvanın telef olduğu bölgeleri de ziyaret eden Cansuyu ekipleri, bu bölgelerdeki afetzedelere gıda yardımında bulundu. Kötü yaşam koşulları tehdit ediyor Pakistan'daki yaşantı ve yardım faaliyetleri hakkında bilgi veren Cansuyu Derneği Genel Sekreteri Muhammet Polat, Svat Vadisi'nde yaşanan çatışmalar sonucu 1,5 milyon kişinin yaşadıkları yeri terk etmek zorunda kaldığını bildirdi. Mardan şehrindeki kamplara sığınan 1,5 milyona yakın Pakistanlının kendi ülkelerinde mülteci durumuna düştüğünü kaydeden Polat, bu kamplarda yaşayan insanların da kötü yaşam koşulları nedeniyle tehdit altında olduğunu vurguladı. Alt yapının yetersiz olduğu kamplarda, su yetersizliğinden dolayı salgın hastalıkların baş gösterdiğini ifade eden Polat, yiyeceklerin yeterince temizlenememesinden dolayı da isal vakalarında artış gözlendiğini dile getirdi. Ayrıca susuzluk nedeniyle vücut temizliği yapılamamasından dolayı cilt hastalıklarında da önemli bir artış olduğuna dikkat çeken Polat, burada barınan insanların ölümle burun buruna yaşantılarını sürdürdüklerini ifade etti. Zor koşullarda barınan mültecilere gıda dağıtımı yaptıklarını kaydeden Muhammet Polat, iftar organizasyonu da düzenleyerek Ramazan'ın sevincini Pakistanlı kardeşleriyle paylaştıklarını söyledi. Mardan'da sel felaketinin yaşandığı bölgelerde de gıda dağıtımları gerçekleştirdiklerini belirten Polat, Pakistan'da yaraların sarılması için ellerinden geleni yaptıklarını sözlerine ekledi.
http://www.cansuyu.org/tr/haber/4/121/ramazanin-bereketini-pakistanlilarla-paylastik.aspx
http://www.cansuyu.org/tr/haber/4/121/ramazanin-bereketini-pakistanlilarla-paylastik.aspx
ARİFAN YOLCUSU
Bırak reklamı
Bu Forumdaki SP lilere sordum başkalarına değil.
Bu konuyu açınca mı aklınıza geldi CANSUYU anlatmak.
Bırakın bunları.
Hala TARAFGİRLİK içindesiniz.
Hassa olsa idiniz konuyu çok önce açardınız hadi ben reklamolmasın diye Olay olduktan sonra açtım bir kaçgün bekledim.
Bırak reklamı
Bu Forumdaki SP lilere sordum başkalarına değil.
Bu konuyu açınca mı aklınıza geldi CANSUYU anlatmak.
Bırakın bunları.
Hala TARAFGİRLİK içindesiniz.
Hassa olsa idiniz konuyu çok önce açardınız hadi ben reklamolmasın diye Olay olduktan sonra açtım bir kaçgün bekledim.
arifan yolcusu
Profesör
eee mübarek demek ki,
Mevla katında siz daha nasiplisiniz ki
böyle bir hayra sizi mamur eyledi...
aman hayrınızı su-i zanla yok etmeyin..
illa meydanlara inelim diyorsan
elleri bırak gel sen ve ben dolaşalım
bize her türlü uyar...
korakademik
Ordinaryus
- Katılım
- 17 Ağu 2009
- Mesajlar
- 2,236
- Tepkime puanı
- 63
- Puanları
- 0
şu veya bu dernek farketmez
sonuçta yanı uçakla yardımlar gidicek nasılsa
sonuçta yanı uçakla yardımlar gidicek nasılsa
arifan yolcusu
Profesör
İKT'DEN PAKİSTAN'A YARDIM ÇAĞRISI
CİDDE - İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Türk halkı başta olmak üzere tüm dünyayı, sel felaketinden etkilenen Pakistan halkına yardıma çağırırken, İKT'ye üye ülkelerin temsilcileriyle Cidde'de çarşamba günü acil bir toplantı yapılacağını duyurdu. Devasa boyutlara ulaşan Pakistan'daki sel felaketini, "Dünyanın gördüğü en büyük felaketlerden biri" olarak niteleyen İhsanoğlu, üye ülkelerin ve insani yardım kuruluşlarının koordineli bir şekilde yardımı ulaştırmaları için İKT'nin girişimleri bulunduğunu belirtti.
"2004 yılındaki tsunami felaketinden daha geniş bir alanı ve insanı etkilemiş olan bu büyük felaket, Pakistan'ın beşte birini, yaklaşık 20 milyon insanı etkilemiştir" ifadesini kullanan İhsanoğlu, "İKT, felaketin ilk gününden beri üye devletler ve Pakistan hükümetiyle koordineli bir şekilde çalışmaktadır. Felaketin boyutlarının devasa olması sebebiyle lojistik olarak büyük sorunlar yaşanıyor. Bu ve benzeri sorunların önüne geçmek amacıyla 17 Ağustos çarşamba günü Cidde'deki genel merkezimizde üye ülkelerin daimi temsilcilerinin katılacağı acil bir toplantı yapılacaktır. Hemen ardından insani yardım kuruluşlarının katılacağı Pakistan'da düzenlenecek bir toplantı ile bölgede koordinasyon sağlanacaktır" dedi.
Bu arada, üye ülkelerin de yardım kampanyalarına başladığını haber veren İhsanoğlu, Suudi Arabistan Krallığı'nın da ilk anda 100 milyon dolarlık bir yardımı devreye soktuğunu belirterek, Suudi halkını da yardıma çağırdı.
Türk insani yardım teşkilatlarının da hassasiyet gösterdiğini belirten İhsanoğlu, "Daha önce Pakistan'daki deprem felaketinde de hızlı bir şekilde harekete geçen Türk İnsani Yardım Kuruluşları eminim ki bu felaket karşısında harekete geçmişlerdir. Ancak şunu unutmamalıyız ki felaketin boyutları gerçekten çok büyüktür ve ne kadar yardım edilse azdır. Pakistan'da zor durumda bulunan halkın Türk kardeşlerinin yardımına her zamankinden çok ihtiyaçları vardır" ifadelerini kullandı.
İhsanoğlu, şunları kaydetti:
"11 yıl önce bugün gerçekleşen ve halen hafızlarımızda canlı olan o büyük deprem felaketinde ilk yardımımıza koşan Pakistan halkıydı. Dönemin Başbakanı Navaz Şerif, felaketin hemen ertesinde bölgede incelemelerde bulunmuş ve hatırladığım kadarıyla ilk etapta 10 milyon dolar nakit yardımda bulunmuştu. Dost ve Kardeş ülke Pakistan'ın ekonomik açıdan güçlükler yaşadığı bir dönemde gelen bu yardımı benim hala hafızamdadır. Eminim ki Türk halkı, yardım sırasının şimdi kendilerinde olduğunun bilinciyle, hayır yapma temayülünde olduğumuz şu mübarek ramazan ayında Pakistan'a bütün güçleriyle yardım edeceklerdir. 11 yıl sonra yardım sırası Türkiye'dedir."
Genel Sekreter İhsanoğlu, teşkilatın internet sayfası olan "www.oic-oci.org" adresinde yardıma ilişkin bütün detayların bulunduğunu, aynı zamanda ülkelerin kızılay teşkilatları ve İnsani yardım kuruluşları vasıtasıyla da bu yardımların ulaştırılabileceğini hatırlattı.
"2004 yılındaki tsunami felaketinden daha geniş bir alanı ve insanı etkilemiş olan bu büyük felaket, Pakistan'ın beşte birini, yaklaşık 20 milyon insanı etkilemiştir" ifadesini kullanan İhsanoğlu, "İKT, felaketin ilk gününden beri üye devletler ve Pakistan hükümetiyle koordineli bir şekilde çalışmaktadır. Felaketin boyutlarının devasa olması sebebiyle lojistik olarak büyük sorunlar yaşanıyor. Bu ve benzeri sorunların önüne geçmek amacıyla 17 Ağustos çarşamba günü Cidde'deki genel merkezimizde üye ülkelerin daimi temsilcilerinin katılacağı acil bir toplantı yapılacaktır. Hemen ardından insani yardım kuruluşlarının katılacağı Pakistan'da düzenlenecek bir toplantı ile bölgede koordinasyon sağlanacaktır" dedi.
Bu arada, üye ülkelerin de yardım kampanyalarına başladığını haber veren İhsanoğlu, Suudi Arabistan Krallığı'nın da ilk anda 100 milyon dolarlık bir yardımı devreye soktuğunu belirterek, Suudi halkını da yardıma çağırdı.
Türk insani yardım teşkilatlarının da hassasiyet gösterdiğini belirten İhsanoğlu, "Daha önce Pakistan'daki deprem felaketinde de hızlı bir şekilde harekete geçen Türk İnsani Yardım Kuruluşları eminim ki bu felaket karşısında harekete geçmişlerdir. Ancak şunu unutmamalıyız ki felaketin boyutları gerçekten çok büyüktür ve ne kadar yardım edilse azdır. Pakistan'da zor durumda bulunan halkın Türk kardeşlerinin yardımına her zamankinden çok ihtiyaçları vardır" ifadelerini kullandı.
İhsanoğlu, şunları kaydetti:
"11 yıl önce bugün gerçekleşen ve halen hafızlarımızda canlı olan o büyük deprem felaketinde ilk yardımımıza koşan Pakistan halkıydı. Dönemin Başbakanı Navaz Şerif, felaketin hemen ertesinde bölgede incelemelerde bulunmuş ve hatırladığım kadarıyla ilk etapta 10 milyon dolar nakit yardımda bulunmuştu. Dost ve Kardeş ülke Pakistan'ın ekonomik açıdan güçlükler yaşadığı bir dönemde gelen bu yardımı benim hala hafızamdadır. Eminim ki Türk halkı, yardım sırasının şimdi kendilerinde olduğunun bilinciyle, hayır yapma temayülünde olduğumuz şu mübarek ramazan ayında Pakistan'a bütün güçleriyle yardım edeceklerdir. 11 yıl sonra yardım sırası Türkiye'dedir."
Genel Sekreter İhsanoğlu, teşkilatın internet sayfası olan "www.oic-oci.org" adresinde yardıma ilişkin bütün detayların bulunduğunu, aynı zamanda ülkelerin kızılay teşkilatları ve İnsani yardım kuruluşları vasıtasıyla da bu yardımların ulaştırılabileceğini hatırlattı.
arifan yolcusu
Profesör
Pakistan'da dehşetin boyutları-GALERİ
Dostumuz Pakistanlılar oldukça zor durumda..
17 Ağustos 2010 15:06
Vefa sırası şimdi Osmanlı’nın torunlarında
M. Mustafa Uzun-Vakit Gazetesi
Bu acıyı en iyi biz hissederiz.
PAKİSTAN'DA YAŞANANLARI EN İYİ ANLATAN FOTOĞRAFLAR
Osmanlının en zor günlerinde ve Anadolu’dan binlerce kilometre uzaklıkta kardeşlerinin acısını yüreklerinde hisseden çaresiz bir halk şehrin meydanında toplanmaya başlamıştır.
Osmanlı için yardım sandıkları açılmış, herkes ellerinde ne varsa buraya yetiştirmektedir. Genç kızlar çeyizliklerini, öğrenciler harçlıklarını velhasıl herkes ne imkanları varsa “Osmanlıya ulaşması için” buraya taşımaktadır.
Pakistan toprakları o yıllarda İngiliz hakimiyetindedir ve o esnada meydanda görevli olan İngiliz Subayının daha sonra Hindistan Arşivi adı ile de kitaplaştıracağı anılarında şu müthiş olay anlatılmaktadır; “Herkes elindeki her şeyi Osmanlı’ya yardım için getirip bırakıyordu. Bir ara kalabalık telaşlandı, bir hareketlilik görüldü. Kucağında bebek bulunan fakir bir kadın can havliyle sağa sola koşuşturuyor, ‘Yok mudur bir hayırsever, Allah rızası için bu çocuğumu satın alsın, bedelini Osmanlı’ya göndereyim.’ diyordu. Herkes şaşkın, herkes perişandı. Yürekler parçalanmıştı sanki. Kendisinden binlerce kilometre ötede ve hiç tanımadığı insanlar için bu fedakarlık yapılır mıydı? Neyse ki bir hayır sahibi kadın adına istediği meblağı yardım sandığına, çocuğu da annesine bıraktı.”
Unutulmuş sayfalarımıza yeniden göz atmamız nice fedakarlıkları hatırlamamıza neden olacaktır. Mesela 93 Harbinin en karanlık günlerinde Urdu Ahbar adlı bir Pakistan gazetesinde 17 Ağustos 1876 günü “Türkler için yapabileceğimiz her şeyi yapmak bizim için farzdır; zira yeryüzünde Müslümanların taşıdıkları haysiyet Türkler yüzündendir.” Üst başlığı ile bir yardım kampanyası başlatılmış ve o tarihler için muazzam sayılabilecek 125.000 Osmanlı Lirası İstanbul’a ulaştırılmıştır. Yine 1897 Osmanlı-Yunan savaşında Karaçi halkının İstanbul’a çektiği bir telgraf metninde yer alan şu ifadeler de kayıtlardadır: “Bütün servetimiz, evlerimiz, mülklerimiz, bedenimiz ve ruhumuz büyük İslam hükümetinin yoluna feda olsun.”
Yine 1911 Trablusgarb Savaşı sırasında Osmanlı Devleti’ne haksız yere savaş açan İtalyan hükümetini ve mallarını boykot için Pakistan’da müthiş bir miting düzenlenir ve “Bir kuruş bile düşman cebine gitmemelidir, tüm İtalyan malları boykot edilmelidir.” Kararı alınır. Sebilürreşad dergisi bu boykotun maliyetinin İtalyanlara yıllık en az 5 milyon sterlin olduğunu not etmiştir Birinci Dünya Savaşı yılları tam bir kader imtihanı idi o insanlar için. Bir tarafta ülkenin hakimi İngilizler bir taraftan gönüllerin hakimi Osmanlılar vardı.
Binlercesi hapsedildi, bütün aydınları sürgün edildi. Gazeteleri kapatıldı. Yine de yürekleri Osmanlı için çarpmaya devam etti. Mevlana Muhammed Ali’nin Comrade gazetesinde yer alan “Türklerden bizim için de dua etmelerini bekliyoruz, zira sadece onlar bizim ızdırabımızı ve çilemizi tahayyül edebilirler” ifadeleri belki de başka söze hacet bırakmayan netliktedir.
Ve savaşın akabinde yaşanan sonu belirsiz bir fedakarlık imtihanı… İngiliz hükümetinin resmi tarihçisi Theodore Morison’un gözlemleri şöyledir: “Peşaver’den Argot’a bütün Pakistan Müslümanları Türkiye üzerine yoğunlaşmışlar. Evlerine kapanmış kadınlar bunun için gözyaşı döküyorlar… Artık başka hiçbir şey konuşulmuyor ve düşünülmüyor.”
O günlerin halet-i ruhiyesini destansı bir şekilde bize aktaran bir başka kayıt sahibi de şair Muhammed İkbal’dir. Lahor’da binlerce kişinin katıldığı bir Osmanlı gündemli toplantıda dudaklarından şu sözler dökülür: “Bu dünyadan göçmüştüm. Melekler beni rahmet ayetinin sahibi Hz. Peygamber’in huzuruna çıkardılar. Hz. Peygamber buyurdu: ‘Ey Hicaz bahçesinin bülbülü, senin her goncan senin terennümünün ateşi ile ısındı, senin gönlün aşk şarabıyla coşkundur. Senin coşkunluğun Allah’a secde ve niyazda bulunmaktır. Dünyanın alçaklığından göklere doğru uçtuğun zaman melekler sana yüksekliğin sırrını öğrettiler. Cihan bahçesinden çıkıp bana bir koku gibi yaklaştın, söyle bana ne gibi bir hediye getirdin.’ dedi. ‘Ya Muhammed (sas) varlık aleminde binlerce gül, lale var; ama ne renk ne de koku hepsi vefasızdır. Yalnız bir şey getirdim; bir şişe kan ki eşi yoktur cennette bile. Bu senin ümmetinin namusu, vicdanıdır. Bu, şehid Mehmetçiğin kanıdır.’ dedim.”
İslam dünyasının çilekeş coğrafyası Pakistan yine taze bir acıyla gündeme geldi. Öyle bir acı ki ne yürekler taşıyabilir ne de kelimeler ifade edebilir. Bu acıyı ancak biz hissedebiliriz. Sözün bittiği yerdeyiz şimdi. Rahmet ve mağfiret ayında vefa sırası bizde.
Nice milyonlar, viraneler arasında bir ses bekliyor. Nice yetimler, başlarını okşayacak bir şefkat eli bekliyor. Şimdi hep birlikte her nefeste Pakistan’a “yalnız değilsiniz” demenin ve nice yıllar içinde birikmiş bir borcun ödenmesinin vaktidir.
O Pakistan ki halkı en sıkıntılı günlerimizde hep bizimle olmuş, gün gelmiş yürekleri kendi dertlerini unutup bizim için çarpmış, gün gelmiş kendilerini Türkiye’nin bir vilayeti olarak takdim edecek kadar bizimle olmuş, hatta belki de yeryüzünde eğer varsa bizi bizden çok sevebilmiş, dostluğun, kardeşliğin, kadirşinaslığın, vefanın, fedakarlığın dünya durdukça parlayacak en mümtaz misallerini sergilemiş çilekeş bir halktır. Evet vefa sırası Osmanlı’nın torunlarındadır şimdi….
O ‘fakir kadın’ın halkı şimdi bizden bekliyor aynı duyguyu. Pakistan’ın geçtiğimiz yıllarda yaşadığı o yıkıcı deprem’in hemen sonrasında Pakistan büyükelçiliğine gelen o işsiz Anadolu gencinin hafızalarımızı yeniden tazeleyen, kardeşlik ateşimizi alevlendiren, umudumuzu ve aşkımızı yenileyen o anlatılmaz tavrına milletçe sahip çıkmanın vaktidir şimdi. Eşinin tek altın bileziğini bırakan ve “Bunu mutlaka almalısınız, bu bilezik bir vefanın göstergesidir, almalısınız çünkü hanımım bu bileziği geri götürsem de kabul etmeyecek, bu bilezik Pakistanlı kardeşlerimizindir” diyen ve Pakistan Büyükelçisi dahil herkesi gözyaşlarına boğduktan sonra sessizce çıkıp giden o işsiz Anadolu çocuğu gibi olmanın tam vaktidir şimdi… Bu rahmet ve mağfiret ayında dualarımızda, iftar sofralarımızda onlarla beraber olmak vaktidir.
Şimdi bizim de tarihe onlar gibi bir kardeşlik ve vefa sahifesi daha kaydetme zamanıdır. Şimdi Pakistanlı kardeşlerimize bir el uzatmanın zamandır…
Şimdi Ramazan gibi bir Ramazanın zamanıdır.
http://www.vakithaber.com/haber.php?haber_id=30158
Dostumuz Pakistanlılar oldukça zor durumda..
17 Ağustos 2010 15:06
Vefa sırası şimdi Osmanlı’nın torunlarında
M. Mustafa Uzun-Vakit Gazetesi
Bu acıyı en iyi biz hissederiz.
PAKİSTAN'DA YAŞANANLARI EN İYİ ANLATAN FOTOĞRAFLAR
Osmanlının en zor günlerinde ve Anadolu’dan binlerce kilometre uzaklıkta kardeşlerinin acısını yüreklerinde hisseden çaresiz bir halk şehrin meydanında toplanmaya başlamıştır.
Osmanlı için yardım sandıkları açılmış, herkes ellerinde ne varsa buraya yetiştirmektedir. Genç kızlar çeyizliklerini, öğrenciler harçlıklarını velhasıl herkes ne imkanları varsa “Osmanlıya ulaşması için” buraya taşımaktadır.
Pakistan toprakları o yıllarda İngiliz hakimiyetindedir ve o esnada meydanda görevli olan İngiliz Subayının daha sonra Hindistan Arşivi adı ile de kitaplaştıracağı anılarında şu müthiş olay anlatılmaktadır; “Herkes elindeki her şeyi Osmanlı’ya yardım için getirip bırakıyordu. Bir ara kalabalık telaşlandı, bir hareketlilik görüldü. Kucağında bebek bulunan fakir bir kadın can havliyle sağa sola koşuşturuyor, ‘Yok mudur bir hayırsever, Allah rızası için bu çocuğumu satın alsın, bedelini Osmanlı’ya göndereyim.’ diyordu. Herkes şaşkın, herkes perişandı. Yürekler parçalanmıştı sanki. Kendisinden binlerce kilometre ötede ve hiç tanımadığı insanlar için bu fedakarlık yapılır mıydı? Neyse ki bir hayır sahibi kadın adına istediği meblağı yardım sandığına, çocuğu da annesine bıraktı.”
Unutulmuş sayfalarımıza yeniden göz atmamız nice fedakarlıkları hatırlamamıza neden olacaktır. Mesela 93 Harbinin en karanlık günlerinde Urdu Ahbar adlı bir Pakistan gazetesinde 17 Ağustos 1876 günü “Türkler için yapabileceğimiz her şeyi yapmak bizim için farzdır; zira yeryüzünde Müslümanların taşıdıkları haysiyet Türkler yüzündendir.” Üst başlığı ile bir yardım kampanyası başlatılmış ve o tarihler için muazzam sayılabilecek 125.000 Osmanlı Lirası İstanbul’a ulaştırılmıştır. Yine 1897 Osmanlı-Yunan savaşında Karaçi halkının İstanbul’a çektiği bir telgraf metninde yer alan şu ifadeler de kayıtlardadır: “Bütün servetimiz, evlerimiz, mülklerimiz, bedenimiz ve ruhumuz büyük İslam hükümetinin yoluna feda olsun.”
Yine 1911 Trablusgarb Savaşı sırasında Osmanlı Devleti’ne haksız yere savaş açan İtalyan hükümetini ve mallarını boykot için Pakistan’da müthiş bir miting düzenlenir ve “Bir kuruş bile düşman cebine gitmemelidir, tüm İtalyan malları boykot edilmelidir.” Kararı alınır. Sebilürreşad dergisi bu boykotun maliyetinin İtalyanlara yıllık en az 5 milyon sterlin olduğunu not etmiştir Birinci Dünya Savaşı yılları tam bir kader imtihanı idi o insanlar için. Bir tarafta ülkenin hakimi İngilizler bir taraftan gönüllerin hakimi Osmanlılar vardı.
Binlercesi hapsedildi, bütün aydınları sürgün edildi. Gazeteleri kapatıldı. Yine de yürekleri Osmanlı için çarpmaya devam etti. Mevlana Muhammed Ali’nin Comrade gazetesinde yer alan “Türklerden bizim için de dua etmelerini bekliyoruz, zira sadece onlar bizim ızdırabımızı ve çilemizi tahayyül edebilirler” ifadeleri belki de başka söze hacet bırakmayan netliktedir.
Ve savaşın akabinde yaşanan sonu belirsiz bir fedakarlık imtihanı… İngiliz hükümetinin resmi tarihçisi Theodore Morison’un gözlemleri şöyledir: “Peşaver’den Argot’a bütün Pakistan Müslümanları Türkiye üzerine yoğunlaşmışlar. Evlerine kapanmış kadınlar bunun için gözyaşı döküyorlar… Artık başka hiçbir şey konuşulmuyor ve düşünülmüyor.”
O günlerin halet-i ruhiyesini destansı bir şekilde bize aktaran bir başka kayıt sahibi de şair Muhammed İkbal’dir. Lahor’da binlerce kişinin katıldığı bir Osmanlı gündemli toplantıda dudaklarından şu sözler dökülür: “Bu dünyadan göçmüştüm. Melekler beni rahmet ayetinin sahibi Hz. Peygamber’in huzuruna çıkardılar. Hz. Peygamber buyurdu: ‘Ey Hicaz bahçesinin bülbülü, senin her goncan senin terennümünün ateşi ile ısındı, senin gönlün aşk şarabıyla coşkundur. Senin coşkunluğun Allah’a secde ve niyazda bulunmaktır. Dünyanın alçaklığından göklere doğru uçtuğun zaman melekler sana yüksekliğin sırrını öğrettiler. Cihan bahçesinden çıkıp bana bir koku gibi yaklaştın, söyle bana ne gibi bir hediye getirdin.’ dedi. ‘Ya Muhammed (sas) varlık aleminde binlerce gül, lale var; ama ne renk ne de koku hepsi vefasızdır. Yalnız bir şey getirdim; bir şişe kan ki eşi yoktur cennette bile. Bu senin ümmetinin namusu, vicdanıdır. Bu, şehid Mehmetçiğin kanıdır.’ dedim.”
İslam dünyasının çilekeş coğrafyası Pakistan yine taze bir acıyla gündeme geldi. Öyle bir acı ki ne yürekler taşıyabilir ne de kelimeler ifade edebilir. Bu acıyı ancak biz hissedebiliriz. Sözün bittiği yerdeyiz şimdi. Rahmet ve mağfiret ayında vefa sırası bizde.
Nice milyonlar, viraneler arasında bir ses bekliyor. Nice yetimler, başlarını okşayacak bir şefkat eli bekliyor. Şimdi hep birlikte her nefeste Pakistan’a “yalnız değilsiniz” demenin ve nice yıllar içinde birikmiş bir borcun ödenmesinin vaktidir.
O Pakistan ki halkı en sıkıntılı günlerimizde hep bizimle olmuş, gün gelmiş yürekleri kendi dertlerini unutup bizim için çarpmış, gün gelmiş kendilerini Türkiye’nin bir vilayeti olarak takdim edecek kadar bizimle olmuş, hatta belki de yeryüzünde eğer varsa bizi bizden çok sevebilmiş, dostluğun, kardeşliğin, kadirşinaslığın, vefanın, fedakarlığın dünya durdukça parlayacak en mümtaz misallerini sergilemiş çilekeş bir halktır. Evet vefa sırası Osmanlı’nın torunlarındadır şimdi….
O ‘fakir kadın’ın halkı şimdi bizden bekliyor aynı duyguyu. Pakistan’ın geçtiğimiz yıllarda yaşadığı o yıkıcı deprem’in hemen sonrasında Pakistan büyükelçiliğine gelen o işsiz Anadolu gencinin hafızalarımızı yeniden tazeleyen, kardeşlik ateşimizi alevlendiren, umudumuzu ve aşkımızı yenileyen o anlatılmaz tavrına milletçe sahip çıkmanın vaktidir şimdi. Eşinin tek altın bileziğini bırakan ve “Bunu mutlaka almalısınız, bu bilezik bir vefanın göstergesidir, almalısınız çünkü hanımım bu bileziği geri götürsem de kabul etmeyecek, bu bilezik Pakistanlı kardeşlerimizindir” diyen ve Pakistan Büyükelçisi dahil herkesi gözyaşlarına boğduktan sonra sessizce çıkıp giden o işsiz Anadolu çocuğu gibi olmanın tam vaktidir şimdi… Bu rahmet ve mağfiret ayında dualarımızda, iftar sofralarımızda onlarla beraber olmak vaktidir.
Şimdi bizim de tarihe onlar gibi bir kardeşlik ve vefa sahifesi daha kaydetme zamanıdır. Şimdi Pakistanlı kardeşlerimize bir el uzatmanın zamandır…
Şimdi Ramazan gibi bir Ramazanın zamanıdır.
http://www.vakithaber.com/haber.php?haber_id=30158
arifan yolcusu
Profesör
Türkiye Pakistan için dev bir kampanya başlattı
Çarşamba, 18 Ağustos 2010 12:32
Türkiye'de başbakan Erdoğan'ın talimatıyla Pakistan için yardım kampanyası başlattı, BM New York'ta bağış için bastırıyor
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan genelgeyle Pakistan'da meydana gelen sel felaketinden zarar görenler için yardım kampanyası başlatıldı. Kampanyanın ulusal koordinasyonunu, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı sağlayacak.
Pakistan'da, 2 Ağustosta başlayan ve günlerce devam eden sellerden 20 milyon civarında Pakistan vatandaşı etkilendi, 2 binin üzerinde insan hayatını kaybetti,milyonlarca insan tüm varlığını kaybetti. Felaket nedeniyle halen yüzbinlerce Pakistanlı barınma, açlık, susuzluk ve salgın hastalık problemleriyle karşı karşıya..
TÜM YARDIMLAR ORTAK HESAPLARDA TOPLANACAK
Pakistan'a yardım eli uzatan ilk ülkelerden biri olan Türkiye'nin, felaketzedeler için şimdiye kadar 4 uçak dolusu, 2 milyon dolar değerinde ayni yardım ile 10 milyon ABD doları para gönderdiği belirtildi.
Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla yayımlanan genelgede, yardım faaliyetlerinin başarı ile yürütülüp sonuçlandırılabilmesi için iyi işleyen iş birliği ve koordinasyon mekanizmasına ihtiyaç duyulduğuna işaret edildi. Ulusal koordinasyonu sağlamak üzere, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının görevlendirildiği bildirildi.
Valilikler, belediyeler ile tüm kamu kurum ve kuruluşlarınca toplanan yardımların, ilgili Başkanlığın ekte belirtilen hesap numaralarına aktarılacağı ifade edilen genelgede şunlar kaydedildi:
"Gerçek ve tüzel kişiler bu hesaplara doğrudan bağış yapabilecekler. Sivil toplum kuruluşlarımızdan istekli olanlar topladıkları yardımı, afetzedelere ulaştırmak üzere şartlı ve şartsız bu hesaplara aktarabilecekler. Tüm yardım toplama faaliyetleri, 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu hükümleri çerçevesinde yapılacak.
Benzer acıları daha önce yaşamış olan halkımızın, ulusal ve yerel basınımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın, kamu kurum ve kuruluşları ile her düzeydeki kamu görevlilerinin, meslek odalarının ve birliklerin bir insanlık görevi olan bu yardım kampanyalarına gönüllü olarak her türlü destek ve yardımı sağlayacaklarına inancımız tamdır."
YARDIM İÇİN HESAP NUMARALARI
Pakistan'daki afetzedelere yardım için açılan hesap numaraları da şöyle:
-Ziraat Bankası Aşağıayrancı Şubesi
Hesap No : 555 555 55 Ana Hesap
5001 TL
5002 Dolar
5003 Euro
-Türkiye Halk Bankası Bakanlıklar Şubesi
Hesap No : 05000005 TL
5300003 Dolar
2 P 000023 Euro
-Vakıflar Bankası Finans Market Şubesi
Hesap No : 205 55 55 TL
405 66 66 Dolar
405 77 77 Euro
BAĞIŞ PAKİSTAN TOPLANTISI İÇİN ABD'YE GİTTİ
Öte yandan, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, büyük sel felakete yaşayan Pakistan'a yardım için Birleşmiş Milletler'de (BM) yapılacak özel toplantı için ABD'ye gitti. Atatürk Havalimanı'nda açıklama yapan Egemen Bağış, BM özel toplantıda uluslararası kamuoyunun dikkatini bu felaket üzerine yoğunlaştırmak ve yaraların biran evvel sarılabilmesi için gerekli yardımı toplayabilme hedefini taşıdığını kaydetti.
Pakistan'ın şu anda büyük sıkıntı yaşadığını tekrarlayan Bağış, yoğun iç siyasete rağmen kamuoyunu felaket hakkında geniş şekilde bilgilendiren Türk medyasına teşekkür etti.
Bakan Bağış, "Büyük felakette 1600'den fazla insan öldü. BM'ye göre 14 milyon, başka kuruluşlara göre 20 minyon kişi yaşananlardan doğrudan etkilendi. Yaklaşık 650 bin kişinin ev ve iş yeri hasar gördü. Onlarca köy yok oldu. Tarım ve hayvancılık ciddi şekilde zarara uğramış, tahıl ambarlarının yıkılmasından dolayı da kıtlık sorunuyla karşı karşılar. Evsiz kalan 6 milyondan fazla kişi acilen gıdaya ihtiyaç duymaktadır. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un Pakistan raporunu dinledikten sonra ve bütün uluslararası topluma Pakistan'a yardım elini uzatmaları çağrısında bulunacağız" dedi.
SAĞLIK MERKEZLERİ DE SEL MAĞDURU, YARDIM GÖNÜLLÜLERİ BÖLGEDE
Pakistan'daki sel mağdurlarına yardıma koşan sivil toplum kuruluşlarından biri olan Yeryüzü Doktorları, şimdiye kadar selden etkilenen bölgede yapılan muayeneler sonucunda tutulan kayıtlara göre 113 bin deri enfeksiyonu vakasına rastlandığını, yaklaşık 90 bin ishal ve 83 bin solunum yolu enfeksiyonu görüldüğünü bildirdi..
Yerel sağlık altyapısının ise çöktüğü,selden etkilenen bölgelerde bulunan 200 sağlık merkezinin kullanılamaz hale geldiği kaydedilirken, Yeryüzü Doktorları suların çekildiği bölgelerde sağlık hizmeti verebilmek için 8 gönüllüsü ile çalışıyor. Yeryüzü Doktorları ekibine Pakistanlı sağlık görevlilerinin de destek verdiği bildirildi.
Kızılay, Kimse Yok Mu Derneği, Deniz Feneri Derneği, Cansuyu Derneği ve İHH da Pakistan'da yaraları biraz da olsun sarabilmek için çırpınan yardım kuruluşları arasında...
Çarşamba, 18 Ağustos 2010 12:32
Türkiye'de başbakan Erdoğan'ın talimatıyla Pakistan için yardım kampanyası başlattı, BM New York'ta bağış için bastırıyor
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan genelgeyle Pakistan'da meydana gelen sel felaketinden zarar görenler için yardım kampanyası başlatıldı. Kampanyanın ulusal koordinasyonunu, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı sağlayacak.
Pakistan'da, 2 Ağustosta başlayan ve günlerce devam eden sellerden 20 milyon civarında Pakistan vatandaşı etkilendi, 2 binin üzerinde insan hayatını kaybetti,milyonlarca insan tüm varlığını kaybetti. Felaket nedeniyle halen yüzbinlerce Pakistanlı barınma, açlık, susuzluk ve salgın hastalık problemleriyle karşı karşıya..
TÜM YARDIMLAR ORTAK HESAPLARDA TOPLANACAK
Pakistan'a yardım eli uzatan ilk ülkelerden biri olan Türkiye'nin, felaketzedeler için şimdiye kadar 4 uçak dolusu, 2 milyon dolar değerinde ayni yardım ile 10 milyon ABD doları para gönderdiği belirtildi.
Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla yayımlanan genelgede, yardım faaliyetlerinin başarı ile yürütülüp sonuçlandırılabilmesi için iyi işleyen iş birliği ve koordinasyon mekanizmasına ihtiyaç duyulduğuna işaret edildi. Ulusal koordinasyonu sağlamak üzere, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının görevlendirildiği bildirildi.
Valilikler, belediyeler ile tüm kamu kurum ve kuruluşlarınca toplanan yardımların, ilgili Başkanlığın ekte belirtilen hesap numaralarına aktarılacağı ifade edilen genelgede şunlar kaydedildi:
"Gerçek ve tüzel kişiler bu hesaplara doğrudan bağış yapabilecekler. Sivil toplum kuruluşlarımızdan istekli olanlar topladıkları yardımı, afetzedelere ulaştırmak üzere şartlı ve şartsız bu hesaplara aktarabilecekler. Tüm yardım toplama faaliyetleri, 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu hükümleri çerçevesinde yapılacak.
Benzer acıları daha önce yaşamış olan halkımızın, ulusal ve yerel basınımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın, kamu kurum ve kuruluşları ile her düzeydeki kamu görevlilerinin, meslek odalarının ve birliklerin bir insanlık görevi olan bu yardım kampanyalarına gönüllü olarak her türlü destek ve yardımı sağlayacaklarına inancımız tamdır."
YARDIM İÇİN HESAP NUMARALARI
Pakistan'daki afetzedelere yardım için açılan hesap numaraları da şöyle:
-Ziraat Bankası Aşağıayrancı Şubesi
Hesap No : 555 555 55 Ana Hesap
5001 TL
5002 Dolar
5003 Euro
-Türkiye Halk Bankası Bakanlıklar Şubesi
Hesap No : 05000005 TL
5300003 Dolar
2 P 000023 Euro
-Vakıflar Bankası Finans Market Şubesi
Hesap No : 205 55 55 TL
405 66 66 Dolar
405 77 77 Euro
BAĞIŞ PAKİSTAN TOPLANTISI İÇİN ABD'YE GİTTİ
Öte yandan, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, büyük sel felakete yaşayan Pakistan'a yardım için Birleşmiş Milletler'de (BM) yapılacak özel toplantı için ABD'ye gitti. Atatürk Havalimanı'nda açıklama yapan Egemen Bağış, BM özel toplantıda uluslararası kamuoyunun dikkatini bu felaket üzerine yoğunlaştırmak ve yaraların biran evvel sarılabilmesi için gerekli yardımı toplayabilme hedefini taşıdığını kaydetti.
Pakistan'ın şu anda büyük sıkıntı yaşadığını tekrarlayan Bağış, yoğun iç siyasete rağmen kamuoyunu felaket hakkında geniş şekilde bilgilendiren Türk medyasına teşekkür etti.
Bakan Bağış, "Büyük felakette 1600'den fazla insan öldü. BM'ye göre 14 milyon, başka kuruluşlara göre 20 minyon kişi yaşananlardan doğrudan etkilendi. Yaklaşık 650 bin kişinin ev ve iş yeri hasar gördü. Onlarca köy yok oldu. Tarım ve hayvancılık ciddi şekilde zarara uğramış, tahıl ambarlarının yıkılmasından dolayı da kıtlık sorunuyla karşı karşılar. Evsiz kalan 6 milyondan fazla kişi acilen gıdaya ihtiyaç duymaktadır. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un Pakistan raporunu dinledikten sonra ve bütün uluslararası topluma Pakistan'a yardım elini uzatmaları çağrısında bulunacağız" dedi.
SAĞLIK MERKEZLERİ DE SEL MAĞDURU, YARDIM GÖNÜLLÜLERİ BÖLGEDE
Pakistan'daki sel mağdurlarına yardıma koşan sivil toplum kuruluşlarından biri olan Yeryüzü Doktorları, şimdiye kadar selden etkilenen bölgede yapılan muayeneler sonucunda tutulan kayıtlara göre 113 bin deri enfeksiyonu vakasına rastlandığını, yaklaşık 90 bin ishal ve 83 bin solunum yolu enfeksiyonu görüldüğünü bildirdi..
Yerel sağlık altyapısının ise çöktüğü,selden etkilenen bölgelerde bulunan 200 sağlık merkezinin kullanılamaz hale geldiği kaydedilirken, Yeryüzü Doktorları suların çekildiği bölgelerde sağlık hizmeti verebilmek için 8 gönüllüsü ile çalışıyor. Yeryüzü Doktorları ekibine Pakistanlı sağlık görevlilerinin de destek verdiği bildirildi.
Kızılay, Kimse Yok Mu Derneği, Deniz Feneri Derneği, Cansuyu Derneği ve İHH da Pakistan'da yaraları biraz da olsun sarabilmek için çırpınan yardım kuruluşları arasında...
arifan yolcusu
Profesör
Pakistan’da halk açlıktan ölüyor.
18-08-2010 14:23
Sel felaketi sonrası Pakistan zor durumda
Yaşadığı sel felaketi sonrası büyük bir dramın yaşandığı Pakistan`da açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor.
Yaşadığı büyük sel felaketinin geride bıraktığı ağır travmayı atlatamayan kardeş ülke Pakistan`da yaralar sarılamıyor. Binlerce afetzedeye henüz yardım eli ulaşmış değil. Ülkenin beşte biri hala sular altında olmasına rağmen çok ciddi su sıkıntısı yaşanıyor. İnsanlar açlık ve sefalet içerisinde... Çocuklar çırılçıplak, sokaklarda... Ve afetzedeler salgın hastalık tehlikesiyle karşı karşıya..
Türk Kızılayı harekete geçti
Gözler şimdi milyonlarca dolar yardım sözü veren uluslararası toplumda. Türk Kızılayı Pakistan`ın yeniden yapılanması için harekete geçti. Ayrıca Başbakanlık genelgesi ile ülke çapında bir de yardım kampanyası düzenleniyor.
2 bin kişi hayatını kaybetti
Günlerdir aç, susuz ve barınacak yer olmadan hayatta kalmaya çalışmak. Son günlerde Pakistanlı afetzedeleri anlatan kelimeler bunlar... Felaketten kurtulanlar yaşadıklarına sevinemiyor. Yaklaşık 2 bin kişinin hayatını kaybettiği ve milyonlarca kişinin de selden etkilendiği Pakistan`da durum gittikçe kötüleşiyor.
Yardımlar hayli sınırlı. Birleşmiş Milletler bazı bölgelerdeki afetzelere hala hiçbir yardımın uluşmadığını duyurdu. Selden etkilenen tarım alanları gıda sıkıntısının süreceğinin işareti.
Pakistan hükümeti uluslararası toplumdan söz verilen yardımların bir an önce gönderilmesini istiyor. Şu ana kadar vaadedilen yardımların yarısı bile ülkeye ulaşmadı.
18-08-2010 14:23
Sel felaketi sonrası Pakistan zor durumda
Yaşadığı sel felaketi sonrası büyük bir dramın yaşandığı Pakistan`da açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor.
Yaşadığı büyük sel felaketinin geride bıraktığı ağır travmayı atlatamayan kardeş ülke Pakistan`da yaralar sarılamıyor. Binlerce afetzedeye henüz yardım eli ulaşmış değil. Ülkenin beşte biri hala sular altında olmasına rağmen çok ciddi su sıkıntısı yaşanıyor. İnsanlar açlık ve sefalet içerisinde... Çocuklar çırılçıplak, sokaklarda... Ve afetzedeler salgın hastalık tehlikesiyle karşı karşıya..
Türk Kızılayı harekete geçti
Gözler şimdi milyonlarca dolar yardım sözü veren uluslararası toplumda. Türk Kızılayı Pakistan`ın yeniden yapılanması için harekete geçti. Ayrıca Başbakanlık genelgesi ile ülke çapında bir de yardım kampanyası düzenleniyor.
2 bin kişi hayatını kaybetti
Günlerdir aç, susuz ve barınacak yer olmadan hayatta kalmaya çalışmak. Son günlerde Pakistanlı afetzedeleri anlatan kelimeler bunlar... Felaketten kurtulanlar yaşadıklarına sevinemiyor. Yaklaşık 2 bin kişinin hayatını kaybettiği ve milyonlarca kişinin de selden etkilendiği Pakistan`da durum gittikçe kötüleşiyor.
Yardımlar hayli sınırlı. Birleşmiş Milletler bazı bölgelerdeki afetzelere hala hiçbir yardımın uluşmadığını duyurdu. Selden etkilenen tarım alanları gıda sıkıntısının süreceğinin işareti.
Pakistan hükümeti uluslararası toplumdan söz verilen yardımların bir an önce gönderilmesini istiyor. Şu ana kadar vaadedilen yardımların yarısı bile ülkeye ulaşmadı.
Sel felaketi yaşandığı Pakistan'a en büyük yardım 82 milyon dolarla ABD sağladı. Ramazan ayı olmasına rağmen Müslüman ülkelerinden çok az yardım geldi. Müslüman ülkelerin arasında en büyük yardımı Türkiye yaptı.
Sel felaketi yaşandığı Pakistan’a uluslararası yardımın yetersizliği tartışılırken, New York Times gazetesi, Ramazan ayı olmasına rağmen Müslüman ülkelerce çok az yardım sağlandığını, bu ülkelerin arasında en büyük donörün de, Türkiye’nin olduğunu yazdı.
New York Times gazetesi, Pakistan’a yardımın miktarın felaketin boyutuna hiç de orantılı olmadığı yönündeki BM’nin uyarılarına vurgu yaptığı geniş haberinde BM’nin 11 Ağustos’ta 460 milyon dolarlık bir desteğin hemen sağlanması için çağrı yaptığını ancak şimdiye kadar sadece 231 milyonunun aktarıldığını kaydetti.
ABD’nin 82 milyon dolarlık katkısıyla büyük bir farkla birinci donör olduğuna dikkat çeken gazete, Müslüman dünyasına yönelik eleştirilerde de bulunurken Müslüman ülkeleri arasında en büyük yardım Türkiye’nin yaptığı da vurguladı. Gazete şunları yazdı:
“Felaketin, sadakanın bir görev sayıldığı, Müslümanların kutsal Ramazan ayında meydana gelmesine rağmen, Müslüman devletleri, BM aracılığıyla adeta hiç, kendi kanallarından da çok küçük bağışlar yaptı. BM verilerine göre, Türkiye, 11 milyon doları aşan bir yardımla en büyük donör. Kuveyt ise, 5 milyon dolar verdi. Suudi Arabistan, 80 milyon doları taahhüt etti ancak BM verilerine göre, herhangi bir ödeme yapılmadı.” (ANKA)
ADB PAKİSTAN İÇİN YARDIM PAKETİNİ 2 MİLYAR DOLARA ÇIKARDI
Asya Kalkınma Bankası (ADB), sel felaketinin yaşandığı Pakistan için hazırladığı yardım paketini 2 milyar dolara çıkardı.
ADB'den yapılan açıklamaya göre, muson yağmurlarının yol açtığı sel baskınlarının neden olduğu büyük yıkımda 20 milyondan fazla insanın ağır şartlarda yaşam mücadelesi verdiği Pakistan için 2 milyar dolarlık yardım yapma kararı aldı.
Manila merkezli Banka, paketin sel bölgelerinin yeniden yapılandırılmasında kullanılmak amacıyla hazırlandığını belirtti.
ADB'nin hazırladığı paketin Pakistan'a kredi yoluyla mı yoksa bağış ve kredi şeklinde mi ulaşacağı konusu ise henüz açıklık kazanmadı.
Dünya Bankası da Pakistan'da sellerden zarar gören bölgelerde kullanılmak amacıyla 900 milyon dolar yardım gönderme kararı almıştı.
Sel felaketi yaşandığı Pakistan’a uluslararası yardımın yetersizliği tartışılırken, New York Times gazetesi, Ramazan ayı olmasına rağmen Müslüman ülkelerce çok az yardım sağlandığını, bu ülkelerin arasında en büyük donörün de, Türkiye’nin olduğunu yazdı.
New York Times gazetesi, Pakistan’a yardımın miktarın felaketin boyutuna hiç de orantılı olmadığı yönündeki BM’nin uyarılarına vurgu yaptığı geniş haberinde BM’nin 11 Ağustos’ta 460 milyon dolarlık bir desteğin hemen sağlanması için çağrı yaptığını ancak şimdiye kadar sadece 231 milyonunun aktarıldığını kaydetti.
ABD’nin 82 milyon dolarlık katkısıyla büyük bir farkla birinci donör olduğuna dikkat çeken gazete, Müslüman dünyasına yönelik eleştirilerde de bulunurken Müslüman ülkeleri arasında en büyük yardım Türkiye’nin yaptığı da vurguladı. Gazete şunları yazdı:
“Felaketin, sadakanın bir görev sayıldığı, Müslümanların kutsal Ramazan ayında meydana gelmesine rağmen, Müslüman devletleri, BM aracılığıyla adeta hiç, kendi kanallarından da çok küçük bağışlar yaptı. BM verilerine göre, Türkiye, 11 milyon doları aşan bir yardımla en büyük donör. Kuveyt ise, 5 milyon dolar verdi. Suudi Arabistan, 80 milyon doları taahhüt etti ancak BM verilerine göre, herhangi bir ödeme yapılmadı.” (ANKA)
ADB PAKİSTAN İÇİN YARDIM PAKETİNİ 2 MİLYAR DOLARA ÇIKARDI
Asya Kalkınma Bankası (ADB), sel felaketinin yaşandığı Pakistan için hazırladığı yardım paketini 2 milyar dolara çıkardı.
ADB'den yapılan açıklamaya göre, muson yağmurlarının yol açtığı sel baskınlarının neden olduğu büyük yıkımda 20 milyondan fazla insanın ağır şartlarda yaşam mücadelesi verdiği Pakistan için 2 milyar dolarlık yardım yapma kararı aldı.
Manila merkezli Banka, paketin sel bölgelerinin yeniden yapılandırılmasında kullanılmak amacıyla hazırlandığını belirtti.
ADB'nin hazırladığı paketin Pakistan'a kredi yoluyla mı yoksa bağış ve kredi şeklinde mi ulaşacağı konusu ise henüz açıklık kazanmadı.
Dünya Bankası da Pakistan'da sellerden zarar gören bölgelerde kullanılmak amacıyla 900 milyon dolar yardım gönderme kararı almıştı.
arifan yolcusu
Profesör
bugün sel yardımı yapan abd,
yarın oradaki medreselerini artıracaktır...
nu duyarsızlaştık yahu,
gökten sel değil, taş yağsa haktır...
yarın oradaki medreselerini artıracaktır...
nu duyarsızlaştık yahu,
gökten sel değil, taş yağsa haktır...
korakademik
Ordinaryus
- Katılım
- 17 Ağu 2009
- Mesajlar
- 2,236
- Tepkime puanı
- 63
- Puanları
- 0
abd ye muhtaç halde bırakanlar suçlu değil mi?
kafirlerin bazı hasletleri mü'mincedir. ona göre değerlendirin.
arifan yolcusu
Profesör
Pakistan'da yürek yakan fotoğraf
20 Ağustos 2010 Cuma 16:25
Sel mağduru Pakistan'da yaralar kapanmıyor.
Milyonlarca insanın aylarca yardıma muhtaç olacağı bilgileri gelirken, fotoğraf kareleri felaketin düzeyini bizlere anlatıyor
Timetürk
arifan yolcusu
Profesör
Batılılar Pakistan'a KÖR, SAĞIR, DiLSiZ
22 AĞUSTOS 2010
Haiti depreminde seferber olan Batı dünyası 10 günde 575 milyon Avro yardımda bulunurken, yüzyılın felaketini yaşayan Pakistan için sadece 70 milyon Avro yardımda bulundu.
Alman halkının çoğunluğunun büyük bir sel felaketi yaşanan Pakistan'a yardıma sıcak bakmadığı açıklandı. ARD- Morgenmagazin'in yaptığı kamuoyu araştırması Almanların Pakistan'daki selzedelere yardım etmek istemediğini ortaya koydu. Araştırmaya katılanların yüzde 12'si yardım ettiklerini belirtirken, yüzde 24'ü de yardım etmeyi düşündüklerini ifade etti. Daha önce yaşanan Tsunami felaketi ile karşılaştırıldığında Almanların Pakistan'a karşı yardım konusunda isteksiz olduklarını daha açık bir şekilde ortaya koyuyor. 2005 yılında yaşanan Tsunami sonrası Alman halkının yüzde 62'sinin yardım ettiği, yüzde 22'sinin yardım etmek istediği, yüzde 14'ünün de yardım edemediği veya etmek istemediği belirlenmişti.
Almanların parası yokmuş
Araştırma kurumundan yapılan açıklamada Pakistan'a yardım etmek istemeyenlerin yüzde 40'ın 'paramız yok' dedi. Yüzde 29'u yardımın doğru adrese gideceğinden şüphe duyduklarını ifade ederken, yüzde 8'i prensip olarak bağış yapmadıklarını, yüzde 7'si Pakistan'ı politik olarak yakın hissetmediklerini ve yüzde 5'i kültürel olarak farklı olduklarını beyan etti. Katılımcıların yüzde 3'ü Almanya'daki sorunların daha önemli olduğunu, yüzde 2'si bağışın siyasilerin sorumluluğunda olduğunu ifade etti. Yüzde ikisi ise Pakistan hükümetine güvenmediklerini dile getirdi.
"Ülkenin yüzde 70'i sular altında"
Pakistan Kızılay Başkanı Senatör Nilüfer Bahtiyar, Pakistan'ı etkisi altına alan sel felaketinin, ülkenin yüzde 70'ini sular altında bıraktığını belirterek, ''Pakistan'a ilk gelen Türk Kızılayı'nın yardım uçaklarıydı, müteşekkiriz'' dedi.
Bahtiyar, Türkiye'den gelen Kızılay heyetini kabulünden sonra, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Pakistan'ın 2005 depreminden sonra çok büyük bir felaketle karşı karşıya kaldığını belirten Bahtiyar, şu ana kadar devam eden yağmurların 2 hafta sürmesinin beklendiğini söyledi.
Selden 40 milyona yakın kişinin etkilendiğini, 2 bin kişinin kaybolduğunu belirten Bahtiyar, ''Hayatta kalanların durumu, ölülerden daha kötü'' dedi.
Asıl sıkıntının selden sonra ortaya çıkacağını ifade eden Bahtiyar, şöyle konuştu: ''Selin etkili olduğu bölgede ayakta hiç bir şey kalmadı. Selden etkilenenlerin barınma sorununu gidermek için çadır ve prefabrik ev kuracağımız kuru alan yok. Pakistan'ın güney bölgesi olan Sind'de sel devam ediyor. Önüne kattığı her şeyi yok ediyor. Pakistan'ın yüzde 70'i sular altında. Bu, selden 10 Pakistanlı'dan birinin etkilendiğini gösteriyor. Bu sorun ülkenin her yerinde devam ediyor. Kimse kimseye yardım edemiyor.''
Türkiye'ye mesaj
''Dost dosta yardım eder'' diyerek duygularını dile getiren Bahtiyar, ''Türkiye'ye çok basit mesajım var, teşekkürler'' şeklinde konuştu. Türk Kızılayının Pakistan'a gelen ilk yardım ekibi olduğunu ifade eden Bahtiyar, 2005'te meydana gelen depremden sonra çalışmalarını sürdüren Kızılayın, bu çalışmalarını bitirmeden ikinci kez bölgeye geldiğini vurguladı. Türkiye ile Pakistan arasındaki dostluğa ve kardeşliğe dikkat çeken Bahtiyar, ''Şu anda gördüğüm en güçlü ülke Türkiye, en güçlü kuruluş da Kızılay'dır'' dedi.
Bahtiyar, ramazandan sonra İslam Kalkınma Bankasına başvurarak, uzun dönemli projeler için yardım isteneceğini bildirdi. Bu arada, 2005'te Türk Kızılayı tarafından yaptırılan bir binanın, şu anda Afet Koordinasyon Merkezi olarak kullanıldığı belirtildi.
Pakistan'da Türk Mahallesi kurulacak
Türk Kızılayı, başlattığı bir kampanya çerçevesinde Pakistan'ın selden en büyük zararı gören Nowshare bölgesinde kendilerine tahsis edilen arazide ilk etapta 500 Mevlana evinin yer alacağı Türk Mahallesi oluşturacak.
Türk Kızılayı Genel Başkanı Tekin Küçükali, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk insanının, Pakistan'da meydana gelen ve 'asrın felaketi' olarak adlandırılan afet karşısında duyarsız kalmayacağına inandığını söyledi. Küçükali, sel felaketinin yaşandığı ilk gün Kızılay'ın 20 bin insana ulaştığını belirterek, ''Bugün yola çıkacak uçak dahil olmak üzere toplam 360 ton gıda ve çeşitli malzemeler Pakistan'a gönderildi. Ancak bunlar elbette ki yeterli değil. Bu yardımlar Türk insanının varlığını orada göstermek, bizim insanımızın Pakistan halkının yanında olduğunu fark ettirmek için önemli'' dedi.
Aralıksız yardım
Türk Kızılayı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Muson yağmurlarının neden olduğu sellerin vurduğu ''Dost ve Kardeş Ülke'' Pakistan'ı Türk Kızılayı'nın yalnız bırakmadığı ve Kızılay'ın yardım uçaklarını aralıksız bölgeye göndermeye devam ettiği kaydedildi. Açıklamada, Türk Kızılayı tarafından gönderilen insani yardım malzemelerini taşıyan DC-10 tipi kargo uçağı ile 5. sevkiyat olarak yollanan 61 ton ağırlığında ve içeriği 2.800 adet gıda rasyosu olan insani yardım malzemelerinin öncekigünHavaalanı'na ulaştığı belirtildi.
Haiti'ye 575, Pakistan'a 70
Federal hükümet de, Pakistan'a yapacağı doğrudan yardımı 10 milyon Euro'dan 25 milyon Euro'ya çıkardığını bildirdi. Pakistanlı mevkidaşı Yusuf Rıza'yı arayan Başbakan Angela Merkel'de felaket sonrası ülkenin yeniden imarında Almanya'nın desteğinin süreceğini ifade ettiği kaydedildi. Öte yandan, Haiti depreminde seferber olan Batı dünyası 10 günde 575 milyon Avro yardımda bulunurken, yüzyılın felaketini yaşayan Pakistan için sadece 70 milyon Avro yardımda bulundu.
-http://www.milligazete.com.tr/haber/batililar-pakistan-a-kor-sagir-dilsiz-174398.htm
22 AĞUSTOS 2010
Haiti depreminde seferber olan Batı dünyası 10 günde 575 milyon Avro yardımda bulunurken, yüzyılın felaketini yaşayan Pakistan için sadece 70 milyon Avro yardımda bulundu.
Alman halkının çoğunluğunun büyük bir sel felaketi yaşanan Pakistan'a yardıma sıcak bakmadığı açıklandı. ARD- Morgenmagazin'in yaptığı kamuoyu araştırması Almanların Pakistan'daki selzedelere yardım etmek istemediğini ortaya koydu. Araştırmaya katılanların yüzde 12'si yardım ettiklerini belirtirken, yüzde 24'ü de yardım etmeyi düşündüklerini ifade etti. Daha önce yaşanan Tsunami felaketi ile karşılaştırıldığında Almanların Pakistan'a karşı yardım konusunda isteksiz olduklarını daha açık bir şekilde ortaya koyuyor. 2005 yılında yaşanan Tsunami sonrası Alman halkının yüzde 62'sinin yardım ettiği, yüzde 22'sinin yardım etmek istediği, yüzde 14'ünün de yardım edemediği veya etmek istemediği belirlenmişti.
Almanların parası yokmuş
Araştırma kurumundan yapılan açıklamada Pakistan'a yardım etmek istemeyenlerin yüzde 40'ın 'paramız yok' dedi. Yüzde 29'u yardımın doğru adrese gideceğinden şüphe duyduklarını ifade ederken, yüzde 8'i prensip olarak bağış yapmadıklarını, yüzde 7'si Pakistan'ı politik olarak yakın hissetmediklerini ve yüzde 5'i kültürel olarak farklı olduklarını beyan etti. Katılımcıların yüzde 3'ü Almanya'daki sorunların daha önemli olduğunu, yüzde 2'si bağışın siyasilerin sorumluluğunda olduğunu ifade etti. Yüzde ikisi ise Pakistan hükümetine güvenmediklerini dile getirdi.
"Ülkenin yüzde 70'i sular altında"
Pakistan Kızılay Başkanı Senatör Nilüfer Bahtiyar, Pakistan'ı etkisi altına alan sel felaketinin, ülkenin yüzde 70'ini sular altında bıraktığını belirterek, ''Pakistan'a ilk gelen Türk Kızılayı'nın yardım uçaklarıydı, müteşekkiriz'' dedi.
Bahtiyar, Türkiye'den gelen Kızılay heyetini kabulünden sonra, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Pakistan'ın 2005 depreminden sonra çok büyük bir felaketle karşı karşıya kaldığını belirten Bahtiyar, şu ana kadar devam eden yağmurların 2 hafta sürmesinin beklendiğini söyledi.
Selden 40 milyona yakın kişinin etkilendiğini, 2 bin kişinin kaybolduğunu belirten Bahtiyar, ''Hayatta kalanların durumu, ölülerden daha kötü'' dedi.
Asıl sıkıntının selden sonra ortaya çıkacağını ifade eden Bahtiyar, şöyle konuştu: ''Selin etkili olduğu bölgede ayakta hiç bir şey kalmadı. Selden etkilenenlerin barınma sorununu gidermek için çadır ve prefabrik ev kuracağımız kuru alan yok. Pakistan'ın güney bölgesi olan Sind'de sel devam ediyor. Önüne kattığı her şeyi yok ediyor. Pakistan'ın yüzde 70'i sular altında. Bu, selden 10 Pakistanlı'dan birinin etkilendiğini gösteriyor. Bu sorun ülkenin her yerinde devam ediyor. Kimse kimseye yardım edemiyor.''
Türkiye'ye mesaj
''Dost dosta yardım eder'' diyerek duygularını dile getiren Bahtiyar, ''Türkiye'ye çok basit mesajım var, teşekkürler'' şeklinde konuştu. Türk Kızılayının Pakistan'a gelen ilk yardım ekibi olduğunu ifade eden Bahtiyar, 2005'te meydana gelen depremden sonra çalışmalarını sürdüren Kızılayın, bu çalışmalarını bitirmeden ikinci kez bölgeye geldiğini vurguladı. Türkiye ile Pakistan arasındaki dostluğa ve kardeşliğe dikkat çeken Bahtiyar, ''Şu anda gördüğüm en güçlü ülke Türkiye, en güçlü kuruluş da Kızılay'dır'' dedi.
Bahtiyar, ramazandan sonra İslam Kalkınma Bankasına başvurarak, uzun dönemli projeler için yardım isteneceğini bildirdi. Bu arada, 2005'te Türk Kızılayı tarafından yaptırılan bir binanın, şu anda Afet Koordinasyon Merkezi olarak kullanıldığı belirtildi.
Pakistan'da Türk Mahallesi kurulacak
Türk Kızılayı, başlattığı bir kampanya çerçevesinde Pakistan'ın selden en büyük zararı gören Nowshare bölgesinde kendilerine tahsis edilen arazide ilk etapta 500 Mevlana evinin yer alacağı Türk Mahallesi oluşturacak.
Türk Kızılayı Genel Başkanı Tekin Küçükali, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk insanının, Pakistan'da meydana gelen ve 'asrın felaketi' olarak adlandırılan afet karşısında duyarsız kalmayacağına inandığını söyledi. Küçükali, sel felaketinin yaşandığı ilk gün Kızılay'ın 20 bin insana ulaştığını belirterek, ''Bugün yola çıkacak uçak dahil olmak üzere toplam 360 ton gıda ve çeşitli malzemeler Pakistan'a gönderildi. Ancak bunlar elbette ki yeterli değil. Bu yardımlar Türk insanının varlığını orada göstermek, bizim insanımızın Pakistan halkının yanında olduğunu fark ettirmek için önemli'' dedi.
Aralıksız yardım
Türk Kızılayı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Muson yağmurlarının neden olduğu sellerin vurduğu ''Dost ve Kardeş Ülke'' Pakistan'ı Türk Kızılayı'nın yalnız bırakmadığı ve Kızılay'ın yardım uçaklarını aralıksız bölgeye göndermeye devam ettiği kaydedildi. Açıklamada, Türk Kızılayı tarafından gönderilen insani yardım malzemelerini taşıyan DC-10 tipi kargo uçağı ile 5. sevkiyat olarak yollanan 61 ton ağırlığında ve içeriği 2.800 adet gıda rasyosu olan insani yardım malzemelerinin öncekigünHavaalanı'na ulaştığı belirtildi.
Haiti'ye 575, Pakistan'a 70
Federal hükümet de, Pakistan'a yapacağı doğrudan yardımı 10 milyon Euro'dan 25 milyon Euro'ya çıkardığını bildirdi. Pakistanlı mevkidaşı Yusuf Rıza'yı arayan Başbakan Angela Merkel'de felaket sonrası ülkenin yeniden imarında Almanya'nın desteğinin süreceğini ifade ettiği kaydedildi. Öte yandan, Haiti depreminde seferber olan Batı dünyası 10 günde 575 milyon Avro yardımda bulunurken, yüzyılın felaketini yaşayan Pakistan için sadece 70 milyon Avro yardımda bulundu.
-http://www.milligazete.com.tr/haber/batililar-pakistan-a-kor-sagir-dilsiz-174398.htm