Dergaz
Profesör
ABD-NATO güdümlü darbe yapan 12 Eylül paşalarının yasakçı anayasası nihayet köklü değişikliklere uğrama aşamasında. Deli gömleği gibi milletin başına geçirilen ve 30 yıldır değişmesi beklenen darbe ürünü metinler sürekli gerilim, çatışma, huzursuzluk kriz ve kaos imal etti.
17 Mayıs Danıştay saldırısından iki gün önce derin devletin gizli anayasasını iptal eden Ankara, şimdi de yürürlükteki militarist darbe kurallarını değiştiriyor.
Anayasa değişiklik paketinin tartışmaları ve Meclis’te oylanması sırasında ibretamiz durumlar yaşandı. Bunları halkımızın her ferdinin akılda tutması, unutmaması ve bunun icabını yapması gerekir.
CHP çok tutarlı(!)
Bu süreçte en tutarlı parti CHP idi. Zaten ismi dahil, siyasi hayatı tutarsızlıklarla dolu bu partinin, tutarsızlıktaki istikrarı yanında yasakçı ve halk karşıtı tutumundaki tutarlılığı da değişmedi. Halk yararına her değişikliği arka bahçesi Anayasa Mahkemesi’ne taşıyan CHP, her zaman olduğu gibi soluğu yine aynı yerde alacak. Bu şekilde darbecileri ve darbe kurallarını sonuna kadar fiilen savunan CHP güya, “Darbecilere karşı olduğunu” ifade etmeye devam edecek hiç utanmadan.. Deniz Baykal, “RTE anayasası” yaftası ile mevcut paketi tukaka ederken güya yargılanmalarını talep ettiği 12 Eylül anayasasının bodyguardlığını yapıyor.
MHP’ye gelince..
12 Eylül ateşi, solcuların ve ülkücü gençlerin yakılan canları ile harlanmıştı. O günlerde birbirlerine karşı savaşan CHP ve MHP bu günlerde aynı safta, aynı siperde. O binlerce solcu gençlerin ve fidan gibi ülkücülerin hayatını yakan 12 Eylül darbecilerinin kurallarını korumak için mücadele ettiler. MHP’liler, CHP’liler, BDP’liler omuz omuza, özgürlük karşıtı sıkı bir koalisyon oluşturdular.
BDP Kürtleri aldatıyor..
BDP, sözümona Kürtlerin hakları için mücadele ediyor. Bu büyük bir yalan. BDP tıpkı PKK, Hizbullah, DHKP-C ve TİT gibi Ergenekon’un gizli işbirlikçilerinden biri. BDP’nin son anayasa değişikliği paketine karşı tutumunun DTP’yi kapatan Anayasa Mahkemesi’nden, darbeci askerlerin tutumundan, DTP’ye kapatma davası açanların tutumundan bir farkı var mı?
BDP’yi MHP ve CHP ile aynı safta tutan zihniyet nereden kaynaklanıyor. BDP çizgisindeki partilere sürekli oy veren, ülkedeki yasakçı düzenlemelerin değiştirilmesi ve halkın rahatlamasını uman insanlar bu eylem birliğini nasıl yorumluyorlar. BDP bu darbe anayasasını koruyan tutumundan sonra hangi yüzle ve hangi yalanlarla halktan oy talep edecek?
Darbeci-takiyyeci koalisyon..
Bu yasakçı statükonun kurallarını belirleyen düzenlemelerin değişmemesi için Meclis’te savaş veren partiler, sergiledikleri duruşla, siyaseten yağlı urganı kendi boğazlarına geçirdiler ve sehpanın üstüne çıktılar. Şimdi seçim sandığında halkın o sehpaya tekme atmasını bekleyecekler. Bu tutumun, bu duruşun sonunun nasıl olacağını bu siyasi liderlerin bilmiyor olması düşünülemez. O halde birbirine tamamen zıt görünen bu farklı siyasi partilerin ortak hareket etmesini sağlayan saik nedir? Bunu herkesin iyi düşünmesi gerekir.
CHP lideri Deniz Baykal yapılan değişiklikler için “RTE Anayasası” diyor. Şimdi bu paket halkoylamasına gidecek. Baykal madem “RTE Anayasası” diyor, bu paketin halktan alacağı oy oranını da “AKP oyu” olarak göreceğini şimdiden ilan etmiş oluyor. 12 Eylül darbecilerinin anayasasının bir kısmı paketlenirken öyle anlaşılıyor ki, bu darbecileri destekleyen partiler de paketlenmek üzereler.
CHP, MHP ve BDP değişime açıkça direndi. Ak Parti paketi tek başına geçiriyor. Böylece Meclisteki muhalefet, Ak Parti’ye bir dönem daha iktidar olma kapısını kendi elleriyle açtı. Çünkü darbe anayasasının değişmesi onuru halk nazarında ve haklı olarak sadece Ak Parti’ye yazılıyor.
Bu siyasi liderler ve bu partileri yönetenler tarih önünde ne duruma düşecekler hiç merak etmiyorum. Merak etiğim tek şey, halkın bu partilere nasıl bir cevap vereceği..
Onu görmek için de fazla zaman kalmadı.
Alper Tan
17 Mayıs Danıştay saldırısından iki gün önce derin devletin gizli anayasasını iptal eden Ankara, şimdi de yürürlükteki militarist darbe kurallarını değiştiriyor.
Anayasa değişiklik paketinin tartışmaları ve Meclis’te oylanması sırasında ibretamiz durumlar yaşandı. Bunları halkımızın her ferdinin akılda tutması, unutmaması ve bunun icabını yapması gerekir.
CHP çok tutarlı(!)
Bu süreçte en tutarlı parti CHP idi. Zaten ismi dahil, siyasi hayatı tutarsızlıklarla dolu bu partinin, tutarsızlıktaki istikrarı yanında yasakçı ve halk karşıtı tutumundaki tutarlılığı da değişmedi. Halk yararına her değişikliği arka bahçesi Anayasa Mahkemesi’ne taşıyan CHP, her zaman olduğu gibi soluğu yine aynı yerde alacak. Bu şekilde darbecileri ve darbe kurallarını sonuna kadar fiilen savunan CHP güya, “Darbecilere karşı olduğunu” ifade etmeye devam edecek hiç utanmadan.. Deniz Baykal, “RTE anayasası” yaftası ile mevcut paketi tukaka ederken güya yargılanmalarını talep ettiği 12 Eylül anayasasının bodyguardlığını yapıyor.
MHP’ye gelince..
12 Eylül ateşi, solcuların ve ülkücü gençlerin yakılan canları ile harlanmıştı. O günlerde birbirlerine karşı savaşan CHP ve MHP bu günlerde aynı safta, aynı siperde. O binlerce solcu gençlerin ve fidan gibi ülkücülerin hayatını yakan 12 Eylül darbecilerinin kurallarını korumak için mücadele ettiler. MHP’liler, CHP’liler, BDP’liler omuz omuza, özgürlük karşıtı sıkı bir koalisyon oluşturdular.
BDP Kürtleri aldatıyor..
BDP, sözümona Kürtlerin hakları için mücadele ediyor. Bu büyük bir yalan. BDP tıpkı PKK, Hizbullah, DHKP-C ve TİT gibi Ergenekon’un gizli işbirlikçilerinden biri. BDP’nin son anayasa değişikliği paketine karşı tutumunun DTP’yi kapatan Anayasa Mahkemesi’nden, darbeci askerlerin tutumundan, DTP’ye kapatma davası açanların tutumundan bir farkı var mı?
BDP’yi MHP ve CHP ile aynı safta tutan zihniyet nereden kaynaklanıyor. BDP çizgisindeki partilere sürekli oy veren, ülkedeki yasakçı düzenlemelerin değiştirilmesi ve halkın rahatlamasını uman insanlar bu eylem birliğini nasıl yorumluyorlar. BDP bu darbe anayasasını koruyan tutumundan sonra hangi yüzle ve hangi yalanlarla halktan oy talep edecek?
Darbeci-takiyyeci koalisyon..
Bu yasakçı statükonun kurallarını belirleyen düzenlemelerin değişmemesi için Meclis’te savaş veren partiler, sergiledikleri duruşla, siyaseten yağlı urganı kendi boğazlarına geçirdiler ve sehpanın üstüne çıktılar. Şimdi seçim sandığında halkın o sehpaya tekme atmasını bekleyecekler. Bu tutumun, bu duruşun sonunun nasıl olacağını bu siyasi liderlerin bilmiyor olması düşünülemez. O halde birbirine tamamen zıt görünen bu farklı siyasi partilerin ortak hareket etmesini sağlayan saik nedir? Bunu herkesin iyi düşünmesi gerekir.
CHP lideri Deniz Baykal yapılan değişiklikler için “RTE Anayasası” diyor. Şimdi bu paket halkoylamasına gidecek. Baykal madem “RTE Anayasası” diyor, bu paketin halktan alacağı oy oranını da “AKP oyu” olarak göreceğini şimdiden ilan etmiş oluyor. 12 Eylül darbecilerinin anayasasının bir kısmı paketlenirken öyle anlaşılıyor ki, bu darbecileri destekleyen partiler de paketlenmek üzereler.
CHP, MHP ve BDP değişime açıkça direndi. Ak Parti paketi tek başına geçiriyor. Böylece Meclisteki muhalefet, Ak Parti’ye bir dönem daha iktidar olma kapısını kendi elleriyle açtı. Çünkü darbe anayasasının değişmesi onuru halk nazarında ve haklı olarak sadece Ak Parti’ye yazılıyor.
Bu siyasi liderler ve bu partileri yönetenler tarih önünde ne duruma düşecekler hiç merak etmiyorum. Merak etiğim tek şey, halkın bu partilere nasıl bir cevap vereceği..
Onu görmek için de fazla zaman kalmadı.
Alper Tan