Bugün yazacağım yazılar ÖYLESİNE adlı bir zamanlar yazdığım yazı dizisine istinaden olacak....orada 51 sayı yazdım bugün ki sayım 52. sayı olacak....(numaranın anlamı bu)...
Öylesine yazı dizilerini bilmeyenler için şunu söyleyebilirim....Bu tarz yazı dizimin herhangi bir konusu yok....bu yazılar birbiriyle bazen bağlantılı baznese bağımsız olabiliyor...bu yazı dizisini önemli ve bana göre güzel kılan en iyi yanı öylesine olup daldan dala yani konudan konuya atlayabilmesi ve en önemlisi içerisinde işlediği sosyal içerikli mesajların barınmasıdır....genel manada öylesine yazı dizilerini işlerken aslında ilk an ki tazeliğini bozmayan biriyim ki hep istisna durumlar hariç ÖYLE yapmışımdır....
Bugün kü konuda BÖYLE bağımsız bir konu içeriği okuyunca farkedeceğiniz ve sizi okurken bazen hayallere sürükleyebilecek durumlar olacak ve bazense aa bak işte böyleydi diyebilecek bazense evet haklısın bende sana burada katılıyorum gibi bir çok etmenler ile karşılacaksınız ki işte ÖYLESİNE yazı dizisini ÖZEL kılan etmenlerde BÖYLE şekilleniyor olmasıdır..
Bu arada söz açılmışken İSVEÇ e ve güzel insanlarına SELAM OLSUN....Hatrımda ve Kalbimdesiniz güzel insanları.
Beğenirsiniz Beğenmezsiniz size kalmış....
---------------------------------------------------------------------------
Bir zamanların ıssız deresiz sakin çeşmeli bir köyünde kendi halinde yaşayan sade narin ve güzel bir aile yaşıyormuş...
Bu aile ki hayatlarında çok zorluklar yaşayan ama yaşantılarında mutluluklarına değerler katan aileymiş...
Bu ailenin çok ÖYLE varlığı yada sahip olduğu yokmuş....
Kaldıkları derme çatma köyde bir evleri varmış ama ÖYLE bir evmiş ki tavanı akan sokak kapısı kapanmayan odalarda kapıları olmayan battaniyeleri yırttık sökük divanları olmayan yerde yatan insanlarmış...
ee haliyle...ev ve evdeki eşyalar BÖYLE olunca ister istemez elbette giydikleride yırtık sökük patlak gibi şeylermiş...
Ama bu aile 4 kişilik bir aile bir kız bir erkek ve anne-baba... imiş...
geçimlerini genelde nasıl desek sağda solda başkalarının tarlasında karın tokluguna çalışarak sağlarlarmış...sadece günlük karınları doyarmış...
Geceleri ÖYLE pek elektirik filan kullanmazlar zaten evlerinde çok ÖYLE fazla birşey yok...o yüzden elektiriğe ihtiyaç duymazlarmış...elbette babaları çocuklarının isteklerinden ötürü karşılayamadığı için çok mutsuz ama hayatın kaderindeki yolunda yapacğı pek bir şansı yok...Tek bildiği güzel olan ŞÜKRETMEK ve bunu ailesiyle birlikte yapabilmek...
İşte insanı esas ayakta tutanda bu olsa ...yok yok ama ŞÜKÜR ile gelen bir huzur ve mutluluk kapıları var...istekler dünyalıkları adına her insan gibi elbette çok olur fakat herşey istemekle olmuyor bazen kader seni sürükler....sürüklediği yolun neresi olacağını bilemez ama insanın bildiği birşey var ibadet ve şükür ve dua kapıları...bunlar insanlar için İMAN ları ve hayatlarındaki mutlulukları adına çok önemli....
İnsan hayatında bulunduğu her noktaya şükredebilmesi ve çok şükür bugünde uyanıp güzel dünyayı görebildim diyebilmeli ve günün sonunda çok şükür bugünde mutsuz yada mutlu da olsa rızkımı helalimden hak yemeden kimseyi suçlamadan kazandım diye insan şükredebilmeli...
Yukarıdaki Ailenin bir yaşam Dramı ama kaç insan hayatında BÖYLE insanları görebilir ve dertlerini anlayabilir...
Hayat ÖYLE birşey ki sizi alır sürükler görmek istediğiniz arzuladığınız şeyler ile sizi meşkul eder....bende sizlerde hayatlarımızda hatalar çok işleriz...
Bazen yadırğayıp üstüne başına bakıp insanları gerçerken aslında şu kanıyı hep unuturuz...
Her evde ve her insanda bir BİLGİ ve YAŞAM vardır...
İnsanın kendiyle ÖVÜNMEYE başladığı anda hayatın akış süreci içerisinde kazanımları olduğu kadarıyla kaybettikleride devamında olacaktır...
Bir NEFESLİK hayat içerisinde yaşıyoruz yarın sabah kimimiz belki NEFES ten mahrum kalıcaz....dünyada her doğan insan gibi hayata gözlerini kapayan insanda olacak...
Yaşam bir ÇINAR AĞACI gibidir...ÇINAR AĞACI ne kadar güzel sulanırsa ne kadar güzel beslenirse ve ne kadar sevgiyle yogrulursa o ÇINAR AĞACI hayata ve dünyanın kendisine değer katar ve sundukları kazandıkları değerler ile dünyanın bereketi artar....
Yaşamımızda bir oradan bir buraya koşuşturur dururuz....gün içerisinde hele ki zorluklar yaşamamıza rağmen bazen derecesi ağırlaşmasına rağmen düşünürüz hata biz nerede yapıyoruz diye....
aslında kaderin bize nasıl bir yol çizdiğini bilemeyiz fakat elimizden geldiğince İNSANLIK olarak insanlara narin davranmaya ve onları kırmamaya çalışmak sanırım güzel olan olsa gerek.. fakat aynı telepatiyi kaşıdan alabilirmisin bilinmez elbett....??
Fakat şu gerçek ki...
Şu dünyanın taşı suyu altında olsa güzle insanları hiçbirşeye değişmek istemeyiz...hayatınızda ki en güzel yardımcınız sahip olduğunuz dogruluklarınız adaletiniz ve iman dolu güzellikleriniz olacaktır...
Yaşamda her gün şu olacak diye birşey yok...
Hayatta ÖYLE güzel insanlar tanıyıp sohbet ettik ki bazen aslında her zaman yokluklarında onları çok ararız ....özellikle ben ÖYLE insanları çok arıyorum...benim için samimiyetleri herşeyden daha önemli ve güzel olandı....
Hergün kapının kenar eşiğinden sana bakan birilerini ararsın ama ÖYLE birşey hayatta yok...hayatta her insan aileside olsa yalnız ve tek başına...
Hayata tek başına atıldığınızda çok şeyiniz eğer babadan kalma birşey yok ise olmadan başlayacaksınız....ki aslında güzel olanda bir durum...
Sıfır dan temiz ve başlangıçlı bir yaşam ....bu yaşamda hatalar eksiklikler noksanlıklar mutluluklar başarılar başarısızlıklar vsss....çok şey eklenecek...
Arzularınız ,istekleriniz,hayalleriniz vss gibi bir çok etmen daha eklenecek....bazen insan düşünür yaa iyi güzelde kendimiz için bu kadar şey isterken bizler ALLAH ı hayatımızda nerede ve hangi güzel yerde tutuyoruz diye sorar?...
Aslında biliyormusunuz....?
Hayatımızda kendimize değerler sunduğumuz ve güzel sayfalar verdiğimiz kadar ALLAH için çok etmen sunabiliyormuyuz (Düşündük mü acaba?)
İnsan gün içerisinde çok zaman çok şey düşünür özellikle kendini hergünün sonunun akşamında sorguya çekiyorsan...
İnsanın hergün kendini değerlendirebilmesi çok önemli...
Bazen kader içerisinde zorluklar görsede insan yada bazen kader içerisinde çok mutluluk görsede insan biliyorsun ki biteceği bir gün var...tıpkı doğduğun gün gibi...
ama insan doğduğunda temiz ve saf hatta durudur fakat insan gittiğinde ve veda ettiğinde hangi haldedir bunu hiç bir insan bilemez...
Hayatta elbette kazanacaksın başaracaksın çalışacaksın mücadele edeceksin sabırlı olacaksın yılmayacaksın kararlı ve azimli olacaksın ve ne yaptığını çok iyi bileceksin...devamında iyi bir dinleyen devamında iyi bir sırdaş devamında iyi bir dost olabilmeyi başarabileceksin...devamında yeteneklerini ve hünerlerini sergilemeden çekinmeyeceksin...seni sadece sen iyi bilecek ve tanıyacaksın....söz vermeyi sıran geldiğinde ise söz alabilmeyi başarabileceksin..
Bunlar hayat yaşam akışları içerisinde olan ve olabilecek olan durumlar..İnsanı insan yağan en güzel etmenler....
Her insanın elbette mükemmel olma gibi bir durumu yok yani bana kalırsa hiçbir insan mükemmel değil ....Mükemmel ve Öte olan tek ALLAH tır...
Çınarları ele alıp değerlendiren bir insan yaşamında başarılı olabilecek diye bir durum söz konusu dahi değil...çünkü yaşantımızda bazen en ufak olaylar bizleri etkileyebiliyor ve hatta mutsuz olmanı sağlayabiliyor ki zaten insanı hayatta değerli ve güzle kılan onun güzel gülüşü ve mutluluğudur ama bilirsin ki yaşamın kendisi ne kadar zor olsada perdenin gerisinde güzel biri var belki layıksındır belki değilsindir ama şunu bilirsin ona bir ŞÜKRAN borcun var ki aslında insanın çok borcu var en azından bir yerden başlayabilmekte insan için güzeldir..
Dünyaya kimler gelip kimler geçmedi ki?...
Hatta bir şarkıda vardır Dünya Sultan Süleymana da kalmadı diye?...Dünya kimler kalmadı ki?...
O büyük saltanatlar o büyük ihtişamlar o büyük leziz görkemler hepsi zamanın gerisinde kaldı .....belki bazıları isimlerde hatırlandı ama bazı güzel hatırlandı bazıları ise iyi hatırlanmadı...
önemli olan insanların seni nasıl hatırlayabildiği değildi zaten...eğer insanlar seni hatırlasın diye veyahut seni övsünler diye mücadele ediyorsan hayata bir sıfır yenik başlamış sayılırsın...
İnsanlar seni sevebilir insanlar sana saygı duyabilir insanlar sana değer verebilir insanlar seni övebilir insanlar seni olmadığından daha yukarı çıkarabilir ama sen sadece sen olabilmeli ve en önemlisi Mütevazi yapını koruyabilmelisin....Çünkü insna İhtişamdan Görkemden ve Saltanattan çok çabuk etkilenir ve kendini kaybedebilir...
Eğer kaybetmek altın havuzunda yüzmeye tercih ise bu insanın seçimidir fakat bu tercih o insanın o altın havuzdaki kontrol kabiliyetine baglıdır...Altın havuzunda yüzmek insanın akıl kontrol kabiliyetini kaybettirir...
Akıl bedenden ayrılırsa sağlık düşünme olmaz ve devamında sadece BEN demekten başka birşey hayatına ekleyemezsin ve hayatında sadece kendinden başkasını düşünemez hale gelirsin...
İnsanın hayatlarındaki seçimleri o kadar çok ki....bazen bu kader yolu seçimlerini görebilmek çok zor olabiliyor...
insanlar hayatlarında her insan gibi aramaya başlayınca o tatlı dokunuşlar için çok şey verebiliyor bazen....
Sabahın ve aydınlanan günün ardında tüm insanlığa neler getireceğini bilemiyor yada kestiremiyorsunuz....
Daha dünlerde Suriye de Barış ve Huzur varken bugünler yaşamın zorlukları kendini gösteriyor...
Daha dünlerde insanlık peygamberlerle bereketlenip feyiz alıp doğruları öğreniyorken bugünlerin dünyasında hertürlü zorluk zamanında yaptığımız peygamberlerimizin tümünü MUM la arar oluyoruz...
Emin ki insan güzel ve dogru olan ama insan biraz Rahatlığa kavuşunca geçmişteki zorlukları unutuveriyor hele ki insana biraz sermaye ekleyince işte insan en sevdiğini dahi üzebiliyor....bunlar biz insanların gerçek hayat yaşam öyküleri....aslında bir çok insan bu yaşam öyküsünden kaçmak ister kabullenmek istemez yok olmaz ÖYLE şey der ama hayatta gördük her insan yaşadı ve yaşamayada devam ediyor...
Gerçeklik ile Şeffaflığı bir araya getiremiyoruz yada ikili etmen oluşturamıyoruz cevabını bilemem ama şu var ki....
Bu Dünya gerçek manada söylemek gerekirse her türlü zorluğuna rağmen ALLAH için çok güzel...Hatalar eksiklikler noksanlıklar hayatımızda çok umarım her günün sonunda bir eksik bir noksan yanımızı devamında bir hatamızı doğru adına çevirebiliriz...
Zaman içerisinde yaşlanan bir gönül görürseniz ona şunu değin....
Ey gönül derdin ve çilen nedir bilinmez ama bil ki Ömür ve Hayat devam ediyor...
Böyle.
Öylesine yazı dizilerini bilmeyenler için şunu söyleyebilirim....Bu tarz yazı dizimin herhangi bir konusu yok....bu yazılar birbiriyle bazen bağlantılı baznese bağımsız olabiliyor...bu yazı dizisini önemli ve bana göre güzel kılan en iyi yanı öylesine olup daldan dala yani konudan konuya atlayabilmesi ve en önemlisi içerisinde işlediği sosyal içerikli mesajların barınmasıdır....genel manada öylesine yazı dizilerini işlerken aslında ilk an ki tazeliğini bozmayan biriyim ki hep istisna durumlar hariç ÖYLE yapmışımdır....
Bugün kü konuda BÖYLE bağımsız bir konu içeriği okuyunca farkedeceğiniz ve sizi okurken bazen hayallere sürükleyebilecek durumlar olacak ve bazense aa bak işte böyleydi diyebilecek bazense evet haklısın bende sana burada katılıyorum gibi bir çok etmenler ile karşılacaksınız ki işte ÖYLESİNE yazı dizisini ÖZEL kılan etmenlerde BÖYLE şekilleniyor olmasıdır..
Bu arada söz açılmışken İSVEÇ e ve güzel insanlarına SELAM OLSUN....Hatrımda ve Kalbimdesiniz güzel insanları.
Beğenirsiniz Beğenmezsiniz size kalmış....
---------------------------------------------------------------------------
Bir zamanların ıssız deresiz sakin çeşmeli bir köyünde kendi halinde yaşayan sade narin ve güzel bir aile yaşıyormuş...
Bu aile ki hayatlarında çok zorluklar yaşayan ama yaşantılarında mutluluklarına değerler katan aileymiş...
Bu ailenin çok ÖYLE varlığı yada sahip olduğu yokmuş....
Kaldıkları derme çatma köyde bir evleri varmış ama ÖYLE bir evmiş ki tavanı akan sokak kapısı kapanmayan odalarda kapıları olmayan battaniyeleri yırttık sökük divanları olmayan yerde yatan insanlarmış...
ee haliyle...ev ve evdeki eşyalar BÖYLE olunca ister istemez elbette giydikleride yırtık sökük patlak gibi şeylermiş...
Ama bu aile 4 kişilik bir aile bir kız bir erkek ve anne-baba... imiş...
geçimlerini genelde nasıl desek sağda solda başkalarının tarlasında karın tokluguna çalışarak sağlarlarmış...sadece günlük karınları doyarmış...
Geceleri ÖYLE pek elektirik filan kullanmazlar zaten evlerinde çok ÖYLE fazla birşey yok...o yüzden elektiriğe ihtiyaç duymazlarmış...elbette babaları çocuklarının isteklerinden ötürü karşılayamadığı için çok mutsuz ama hayatın kaderindeki yolunda yapacğı pek bir şansı yok...Tek bildiği güzel olan ŞÜKRETMEK ve bunu ailesiyle birlikte yapabilmek...
İşte insanı esas ayakta tutanda bu olsa ...yok yok ama ŞÜKÜR ile gelen bir huzur ve mutluluk kapıları var...istekler dünyalıkları adına her insan gibi elbette çok olur fakat herşey istemekle olmuyor bazen kader seni sürükler....sürüklediği yolun neresi olacağını bilemez ama insanın bildiği birşey var ibadet ve şükür ve dua kapıları...bunlar insanlar için İMAN ları ve hayatlarındaki mutlulukları adına çok önemli....
İnsan hayatında bulunduğu her noktaya şükredebilmesi ve çok şükür bugünde uyanıp güzel dünyayı görebildim diyebilmeli ve günün sonunda çok şükür bugünde mutsuz yada mutlu da olsa rızkımı helalimden hak yemeden kimseyi suçlamadan kazandım diye insan şükredebilmeli...
Yukarıdaki Ailenin bir yaşam Dramı ama kaç insan hayatında BÖYLE insanları görebilir ve dertlerini anlayabilir...
Hayat ÖYLE birşey ki sizi alır sürükler görmek istediğiniz arzuladığınız şeyler ile sizi meşkul eder....bende sizlerde hayatlarımızda hatalar çok işleriz...
Bazen yadırğayıp üstüne başına bakıp insanları gerçerken aslında şu kanıyı hep unuturuz...
Her evde ve her insanda bir BİLGİ ve YAŞAM vardır...
İnsanın kendiyle ÖVÜNMEYE başladığı anda hayatın akış süreci içerisinde kazanımları olduğu kadarıyla kaybettikleride devamında olacaktır...
Bir NEFESLİK hayat içerisinde yaşıyoruz yarın sabah kimimiz belki NEFES ten mahrum kalıcaz....dünyada her doğan insan gibi hayata gözlerini kapayan insanda olacak...
Yaşam bir ÇINAR AĞACI gibidir...ÇINAR AĞACI ne kadar güzel sulanırsa ne kadar güzel beslenirse ve ne kadar sevgiyle yogrulursa o ÇINAR AĞACI hayata ve dünyanın kendisine değer katar ve sundukları kazandıkları değerler ile dünyanın bereketi artar....
Yaşamımızda bir oradan bir buraya koşuşturur dururuz....gün içerisinde hele ki zorluklar yaşamamıza rağmen bazen derecesi ağırlaşmasına rağmen düşünürüz hata biz nerede yapıyoruz diye....
aslında kaderin bize nasıl bir yol çizdiğini bilemeyiz fakat elimizden geldiğince İNSANLIK olarak insanlara narin davranmaya ve onları kırmamaya çalışmak sanırım güzel olan olsa gerek.. fakat aynı telepatiyi kaşıdan alabilirmisin bilinmez elbett....??
Fakat şu gerçek ki...
Şu dünyanın taşı suyu altında olsa güzle insanları hiçbirşeye değişmek istemeyiz...hayatınızda ki en güzel yardımcınız sahip olduğunuz dogruluklarınız adaletiniz ve iman dolu güzellikleriniz olacaktır...
Yaşamda her gün şu olacak diye birşey yok...
Hayatta ÖYLE güzel insanlar tanıyıp sohbet ettik ki bazen aslında her zaman yokluklarında onları çok ararız ....özellikle ben ÖYLE insanları çok arıyorum...benim için samimiyetleri herşeyden daha önemli ve güzel olandı....
Hergün kapının kenar eşiğinden sana bakan birilerini ararsın ama ÖYLE birşey hayatta yok...hayatta her insan aileside olsa yalnız ve tek başına...
Hayata tek başına atıldığınızda çok şeyiniz eğer babadan kalma birşey yok ise olmadan başlayacaksınız....ki aslında güzel olanda bir durum...
Sıfır dan temiz ve başlangıçlı bir yaşam ....bu yaşamda hatalar eksiklikler noksanlıklar mutluluklar başarılar başarısızlıklar vsss....çok şey eklenecek...
Arzularınız ,istekleriniz,hayalleriniz vss gibi bir çok etmen daha eklenecek....bazen insan düşünür yaa iyi güzelde kendimiz için bu kadar şey isterken bizler ALLAH ı hayatımızda nerede ve hangi güzel yerde tutuyoruz diye sorar?...
Aslında biliyormusunuz....?
Hayatımızda kendimize değerler sunduğumuz ve güzel sayfalar verdiğimiz kadar ALLAH için çok etmen sunabiliyormuyuz (Düşündük mü acaba?)
İnsan gün içerisinde çok zaman çok şey düşünür özellikle kendini hergünün sonunun akşamında sorguya çekiyorsan...
İnsanın hergün kendini değerlendirebilmesi çok önemli...
Bazen kader içerisinde zorluklar görsede insan yada bazen kader içerisinde çok mutluluk görsede insan biliyorsun ki biteceği bir gün var...tıpkı doğduğun gün gibi...
ama insan doğduğunda temiz ve saf hatta durudur fakat insan gittiğinde ve veda ettiğinde hangi haldedir bunu hiç bir insan bilemez...
Hayatta elbette kazanacaksın başaracaksın çalışacaksın mücadele edeceksin sabırlı olacaksın yılmayacaksın kararlı ve azimli olacaksın ve ne yaptığını çok iyi bileceksin...devamında iyi bir dinleyen devamında iyi bir sırdaş devamında iyi bir dost olabilmeyi başarabileceksin...devamında yeteneklerini ve hünerlerini sergilemeden çekinmeyeceksin...seni sadece sen iyi bilecek ve tanıyacaksın....söz vermeyi sıran geldiğinde ise söz alabilmeyi başarabileceksin..
Bunlar hayat yaşam akışları içerisinde olan ve olabilecek olan durumlar..İnsanı insan yağan en güzel etmenler....
Her insanın elbette mükemmel olma gibi bir durumu yok yani bana kalırsa hiçbir insan mükemmel değil ....Mükemmel ve Öte olan tek ALLAH tır...
Çınarları ele alıp değerlendiren bir insan yaşamında başarılı olabilecek diye bir durum söz konusu dahi değil...çünkü yaşantımızda bazen en ufak olaylar bizleri etkileyebiliyor ve hatta mutsuz olmanı sağlayabiliyor ki zaten insanı hayatta değerli ve güzle kılan onun güzel gülüşü ve mutluluğudur ama bilirsin ki yaşamın kendisi ne kadar zor olsada perdenin gerisinde güzel biri var belki layıksındır belki değilsindir ama şunu bilirsin ona bir ŞÜKRAN borcun var ki aslında insanın çok borcu var en azından bir yerden başlayabilmekte insan için güzeldir..
Dünyaya kimler gelip kimler geçmedi ki?...
Hatta bir şarkıda vardır Dünya Sultan Süleymana da kalmadı diye?...Dünya kimler kalmadı ki?...
O büyük saltanatlar o büyük ihtişamlar o büyük leziz görkemler hepsi zamanın gerisinde kaldı .....belki bazıları isimlerde hatırlandı ama bazı güzel hatırlandı bazıları ise iyi hatırlanmadı...
önemli olan insanların seni nasıl hatırlayabildiği değildi zaten...eğer insanlar seni hatırlasın diye veyahut seni övsünler diye mücadele ediyorsan hayata bir sıfır yenik başlamış sayılırsın...
İnsanlar seni sevebilir insanlar sana saygı duyabilir insanlar sana değer verebilir insanlar seni övebilir insanlar seni olmadığından daha yukarı çıkarabilir ama sen sadece sen olabilmeli ve en önemlisi Mütevazi yapını koruyabilmelisin....Çünkü insna İhtişamdan Görkemden ve Saltanattan çok çabuk etkilenir ve kendini kaybedebilir...
Eğer kaybetmek altın havuzunda yüzmeye tercih ise bu insanın seçimidir fakat bu tercih o insanın o altın havuzdaki kontrol kabiliyetine baglıdır...Altın havuzunda yüzmek insanın akıl kontrol kabiliyetini kaybettirir...
Akıl bedenden ayrılırsa sağlık düşünme olmaz ve devamında sadece BEN demekten başka birşey hayatına ekleyemezsin ve hayatında sadece kendinden başkasını düşünemez hale gelirsin...
İnsanın hayatlarındaki seçimleri o kadar çok ki....bazen bu kader yolu seçimlerini görebilmek çok zor olabiliyor...
insanlar hayatlarında her insan gibi aramaya başlayınca o tatlı dokunuşlar için çok şey verebiliyor bazen....
Sabahın ve aydınlanan günün ardında tüm insanlığa neler getireceğini bilemiyor yada kestiremiyorsunuz....
Daha dünlerde Suriye de Barış ve Huzur varken bugünler yaşamın zorlukları kendini gösteriyor...
Daha dünlerde insanlık peygamberlerle bereketlenip feyiz alıp doğruları öğreniyorken bugünlerin dünyasında hertürlü zorluk zamanında yaptığımız peygamberlerimizin tümünü MUM la arar oluyoruz...
Emin ki insan güzel ve dogru olan ama insan biraz Rahatlığa kavuşunca geçmişteki zorlukları unutuveriyor hele ki insana biraz sermaye ekleyince işte insan en sevdiğini dahi üzebiliyor....bunlar biz insanların gerçek hayat yaşam öyküleri....aslında bir çok insan bu yaşam öyküsünden kaçmak ister kabullenmek istemez yok olmaz ÖYLE şey der ama hayatta gördük her insan yaşadı ve yaşamayada devam ediyor...
Gerçeklik ile Şeffaflığı bir araya getiremiyoruz yada ikili etmen oluşturamıyoruz cevabını bilemem ama şu var ki....
Bu Dünya gerçek manada söylemek gerekirse her türlü zorluğuna rağmen ALLAH için çok güzel...Hatalar eksiklikler noksanlıklar hayatımızda çok umarım her günün sonunda bir eksik bir noksan yanımızı devamında bir hatamızı doğru adına çevirebiliriz...
Zaman içerisinde yaşlanan bir gönül görürseniz ona şunu değin....
Ey gönül derdin ve çilen nedir bilinmez ama bil ki Ömür ve Hayat devam ediyor...
Böyle.
