Öyle bir sor ki

Öyle bir sor ki

dosttan da öte dost bildiğim
Sor
Öyle bir sor ki
Tüm yüreğini dışarıya çıkararak sor
Sor ki İsmail’i neden kesmedi bıçak
Sevgililerin sevgilisini görmek için
Neden bekledi yılan
Neden çobanın kalbinde ıslık çalar yılan
Neden içimde demlenmeyi bekler sevdalar
Neden sonsuzluğa karışıp gitti yedi güzel adam
Neden dağları deldi Ferhat

Ey dosttan da öte dost bildiğim
Sor
Öyle bir sor ki
Tüm yüreğini avuçlarının içine alarak sor
Sor ki neden ikiye yarıldı Nil
Neden iki yoğunluk sahibi oldu okyanus
Neden balığın kalbine girdi yunus
Neden beşinci mevsimi de yaşadı alem
Neden iki duyguyu bir arada yaşadı annem
Neden, neden babasının kucağında donarak öldü çocuk
Neden kör kurşunlar hep çocuklara isabet eder

Ey dosttan da öte dost bildiğim
Sor
Öyle bir sor ki
Tüm beyin hücrelerini savaşa çağırarak sor
Öyle sor, sor ki bilinsin
Neden içimde bestelenmeyi bekler sözler
Neden babasının yolunu beklerken öldü çocuk
Bu acıyı neden kimse taşımadı kalbinde
Neden kadınlar en çok acıyı besledi koynunda
Neden gelen kokularla görmeye başladı Yakup
Sor ki bilinsin neden içimde bekler sevdalar

Ey dosttan da öte dost bildiğim
Hıra dağından az olmasın özlemin
Taa Hayber’den, Uhut’tan, Bedir’den
Esintiler getir içime Öyle sor
Neden içimde demlenmeyi bekler sevdalar
Neden içimde bestelenmeyi bekler sözler
Bir içimlik taze çay tadında değil sevdalar
En uzak ve en bilinmedik diyarlardan gelen
Yusuf’un kokusuna olan özlemin sevdasıdır bu sevda
İşte bu sevdadır içimi yakıp yıkan sevda
İşte bu sevdadır içimde demlenmeyi bekleyen sevda
İşte bu sevdadır cevaplanmayı bekleyen soru
İşte bu sevdadır çığlıkları deviren
Geceyi deviren üzerime

( alıntı )​