OYLARIN YENİDEN SAYILMASINA DAİR !

Sağdan say hırsızlık, soldan say yine hırsızlık!

Sağdan sayıyoruz, hırsızlık çıkıyor.
Soldan sayıyoruz, hırsızlık çıkıyor..
Alttan sayıyoruz.. Hırsızlık çıkıyor.

Üstten sayıyoruz, yine hırsızlık çıkıyor..
Tersten sayıyoruz hırsızlık, düzden sayıyoruz, yine hırsızlık..
AK Parti’nin ilçe belediyesini kazandığı Bağcılar’da sayıyoruz, hırsızlık çıkıyor..
Cumhur İttifakı’nın kaybettiği Maltepe’de sayıyoruz, yine hırsızlık..
Tahsil seviyesinin düşük olduğunu söyledikleri Esenyurt ilçesinde sayıyoruz, hırsızlık..
Üniversitelilerin yoğun olduğunu söyledikleri Beşiktaş’ta sayıyoruz, yine hırsızlık..
Seçimin hemen ertesi günü saydığımız sandıkta da hırsızlık çıkıyor..
“İlk gün olayı anlayamadık, şimdi temsilcilerimizi sandık başlarına yolladık, bizim de temsilcilerimiz nezdinde oylar kontrol ediliyor” açıklamasından sonra, CHP’lilerin, İyi Parti'lilerin, HDP’lilerin kontrolünde salı günü sayılan sandıkta da, çarşamba günü, perşembe günü, hatta 1.5 hafta sonra sayılan sandıkta da hırsızlık çıkıyor..
Aradaki fark Ekrem İmamoğlu lehine 29 bin dediklerinde ilk kontrol edilen sandıkta da hırsızlık..
Ekrem İmamoğlu’nun, “Aradaki fark 18 binlerde durur” diye açıklama yaptığında saydığınızda da hırsızlık..
Fark son olarak 13 binlere indi..
Hâlâ hırsızlık, hâlâ hırsızlık..
Nasıl sayarsan say, ne zaman sayarsan say, nereyi sayarsan say, hep hırsızlık..
Geçersiz oyları bir ilçede sayıyorsun, hırsızlık..
Sonra, “geçersiz oyların tamamı sayılsın” kararı çıkıyor, sayıyorsun, hırsızlık..
Tutanaktan bilgisayara geçişe bakıyorsun, hırsızlık..
İlçede birleştirme tutanaklarını kontrol ediyorsun, hırsızlık..
İl birleştirme tutanaklarına göz atıyorsun, hırsızlık..
Seçmen kütüğündeki seçmenlerin adreslerini inceliyorsun, hayali binalarda, hangi ilden geldiği belirsiz seçmenlerle yapılan hırsızlık..
Yer-gök, nereye baksanız, hep hırsızlık, hep hırsızlık..
Ama bu hırsızlıkların hepsi de, CHP lehine, AK Parti aleyhine..
Ama CHP’li yetkililer bön bön yüzümüze bakıp,“Ne demek istiyorsunuz”girişinden sonra, “Mazbatamızı versenize” diyorlar, başka bir şey demiyorlar..
İtirazlar yapılıp, kontrol sayımlarına başlandığında Ekrem İmamoğlu’nun oyu 4 milyon 172 bin olarak açıklanıyor..
Dün itibari ile Ekrem İmamoğlu’nun oyu 4 milyon 170 binlere iniyor.. Rakibin oylarını azaltmakla yetinmemişler.. Kendilerine de eklemişler..
Hırsızlık ortaya çıkıyor..
Binali Yıldırım’ın oyu, “Mazbatamı versenize, mazbatamı versenize” diye ilk maraza çıkartıldığında 4 milyon 146 bin iken, şimdi 4 milyon 157 binlere çıkıyor.. Binali Yıldırım’ın oylarının çalındığı ispatlanıyor..
Yine muhataplarımız “Mazbata, mazbata” diye tepiniyor..
Her yerde çalmışsınız..
Her yerde silmişsiniz..
“Burada AK Partililer çok” dememişsiniz..
“Burda AK Partililer az, özellikle kontrol edebilirler” dememişsiniz..
Hep rakibinizden silmiş, fırsat buldukça da kendinize eklemişsiniz..
Eeee?
Bu tablo karşısında..
İstanbul’daki Büyükşehir Belediye başkanlığı seçimini iptal etmeyeceğiz de, hırsızlığı seyir mi edeceğiz?
**
Oylar çalınmış..
Şimdi de mazbatayı çalmaya çalışıyorlar..
“Verin mazbatayı.. verin..” diyorlar..
“Dur kardeş, itirazlar sonuçlanmadı” diyorsunuz.
Dinlemiyorlar..
“12 gündür sayılan tüm sandıklarda, her şey sizin aleyhinize geçiyor.. Yapılan sayımlardaki hiçbir değişikliğe itiraz etmediniz.. Fark 20 bine indi, ‘tamam’ dediniz.. Fark 19 bine indi, kendiniz açıkladınız. Fark 18 bine indi, ‘doğrudur’ dediniz. Fark 17 bine indi, ‘Yine biz kazanıyoruz’ dediniz. Fark 16 bine indi, ‘Ne yani 16 binle kazanılmıyor mu?’ dediniz. Fark 15 bine indi, ‘Çok bekledik, haydi acele edin’ dediniz.. Fark 14 bine indi, ‘Ne olmuş inmişse’ dediniz.. Şimdi fark 13 bine indi.. Hâlâ pişkin pişkin, ‘Mazbatam nerde’ diyorsunuz”hatırlatması yapıyoruz..
29 binden başlayan farkın, niçin hep Binali Yıldırım lehine, Ekrem İmamoğlu aleyhine azaldığının açıklamasını yapacaklarına..
“Mazbata nerde” diyorlar..
Bazı kötü niyetliler diyecek ki:
“12 gündür sayılmış, her şey kontrol edilmiş, 13 bin de olsa, Ekrem İmamoğlu yine önde çıkmış. Daha ne direniyorsunuz?”
İşte burada büyük bir yanıltmaca var..
Daha kontrol edilmesine karar verilen toplam oy sayısı, kullanılan oy sayısının % 10’una bile denk düşmüyor..
Evet, hırsızlıkların büyük oranda yapıldığını tahmin ettiğimiz birleştirme tutanakları, sandık sonuçlarının bilgisayarla girişi tamamlandı görünüyor ama..
Gelinen noktada, diğer kontrollerin yapılmasında Binali Yıldırım’ın Ekrem İmamoğlu’nu yakalayacağı, hatta öne geçeceği bir trendin olduğu da aşikar..
29 binle işe başlandığında, ilçe bazında birçok ilçe seçim kurulu, “Bu itirazlardan bir şey çıkmaz.. Geçersiz oyları bile saymaya gerek yok” dedi, işi kapatmaya çalıştı.. İtirazların bir kısmı reddedildi.
Sadece bilgisayarlara tutanaklardaki rakamların girişinde bile 5 bin oyun çalındığı kesinleşince..
Hırsızlık apaçık ortaya çıkınca..
Hiçbir seçimde görmediğimiz oranda, maddi hata görünümlü sahtekarlıklar anlaşılınca..
Henüz itirazlar hakkında karar vermemiş olan ilçe seçim kurulları “Acaba”demeye başladı..

İl seçim kurulu, ilk aşamada “Canım acele etmeyin, diğer işlemler bir tamamlansın, sonra inceleyelim” dediyse de..
YSK, işin ciddiyetini farkedip, “Başlanan sayımlar devam etsin, tablonun küçük bir fotoğrafını da olsa, bir görelim” dedi..
Küçükçekmece’den başlayın, Bağcılar’a, Kartal’a, Maltepe’ye kadar, her kontrol edilen sandıkta hırsızlıklar çıkınca, YSK sadece geçersiz oyların sayımı ile yetinilmemesine, tombala usulü değişik ilçelerde, değişik sandıklardaki geçerli oyların da kontrolüne karar verildi.
Orda da fecaat ortaya çıktı..

Şimdi geldik, Maltepe’deki sayımı bitirip, aradaki son farkı görüp, Büyükçekmece’deki toptan hırsızlığı incelemeye..
Görünen o ki..
İki aday arasındaki farkın 29 binlerden 13 binlere kadar inmesine, CHP’liler itiraz etmediğine göre..
Sandıklar ciddi şekilde incelendiğinde, fark-mark kalmayacak..
Onun için de..
YSK ya tüm oyları yeniden saydırmalı...
Ya da seçimi yenilemelidir.


A.İhsan KARAHASANOĞLU