Tarihte hiçbir devlet Osmanlı Devleti kadar iftiraya ve hakarete uğramamıştır. Yabancı kaynakların hepsi olmasa da büyük bir çoğunluğu, kulaktan dolma bilgileri abartarak ve kendi yorumlarını ekleyerek gelecek nesillere bu yalan ve iftiraları aktardılar. Peki, biz ne yaptık? Bu yalan ve iftiraları aldık, kendi kitaplarımıza kaynak gösterdik. Bu kitaplara da “Tarih kitabı” adını verdik. Derslerde okuttuk. Televizyonlarda ecdada hakaret etmek meslek haline dönüştü. Çektiğimiz diziler ve filmler, yazılan Türkçe romanlar hep Avrupa’nın dile getirdiği yalanlar üzerine kurulu oldu. Sonuç olarak ecdadına düşman bir gençliğe sahip olduk. Şu soruyu sormak aklımıza gelmedi: “Neden inançlarıma ve ırkıma hakaret eden adamların kaynaklarını kullanıyorum?”
İşte bu kitapta; asırlar öncesinden günümüze, atılan bütün iftiralara verdiğimiz yanıtları okuyacaksınız…
Osmanlı Sultanları içki içerler miydi?
Harem hakkında anlatılanlar gerçeği ne kadar yansıtıyor?
Kardeş katli konusunu doğru mu biliyoruz?
Osmanlı Sultanları neden hacca gidemediler?
Osmanlı’da kadın hakları
Halk cahil mi bırakıldı?
On altı başlık altında yer verdiğimiz ve kaynak göstererek yanıtladığımız hususlar günümüzde tartışılan tüm konulara açıklık getiriyor…
İşte bu kitapta; asırlar öncesinden günümüze, atılan bütün iftiralara verdiğimiz yanıtları okuyacaksınız…
Osmanlı Sultanları içki içerler miydi?
Harem hakkında anlatılanlar gerçeği ne kadar yansıtıyor?
Kardeş katli konusunu doğru mu biliyoruz?
Osmanlı Sultanları neden hacca gidemediler?
Osmanlı’da kadın hakları
Halk cahil mi bırakıldı?
On altı başlık altında yer verdiğimiz ve kaynak göstererek yanıtladığımız hususlar günümüzde tartışılan tüm konulara açıklık getiriyor…