Osmanlı ve Türkler

AlpBilge

Yasaklı
Katılım
1 Şub 2015
Mesajlar
706
Tepkime puanı
33
Puanları
0
Fatih Sultan Mehmed büyük bir devlet adamı ve büyük bir komutandır. Ama Fatih Sultan Mehmed büyük bir komutan ve devlet adamı olmakla beraber büyük bir Türk düşmanıdır. Fatih padişahlığı döneminde , başta Osmanlı devletini kuran ve inşa eden Çandarlı sülalaesi olmak üzere Türk yöneticilerin çoğunu öldürtmüş veya safdışı bırakarak Hıristiyan dönmesi kapıkulu devşirmelerini devletin tepesine oturtumuştur. Osmanlı devletinin toprak ve dağıtım sistemini tamamen değiştirerek Türklere, Dergahlara ait olan tüm vakıf ve arazileri Türklerin elinden alarak Hıristiyanlara ve devşirmelere peşkeş çekmiştir. Osmanlı devletinde Türk unsurlarına ekonomik,sossyal ve kütürel tüm varalıklarına karşı amansız bir savaş yapan padişahtır. Uzun sözüm kısasını Porf. Halil İnalcık Hoca söyle söyler. “… Fatih’ten önce devlet idaresinin başına veziriazam sıfatıyla hep Türk ulema ailelerinden kimseler gelmiştir. II.Mehmet (Fatih) mutlak merkeziyetçi imparatorluğu tesis ederken gulam(devşirme ,dönme) sistemini geliştirdi ve veziriazamlık dahil olmak üzere devletin bütün icra makamlarını kulların( Kapıkulu-devşirmelerin) eline verdi…Her ırktan kulları gulam sistemiyle Osmanlı yapıp devlet idaresinin başına getirmiş,kullara (devşirdiği dönmelere) Türk halkı üzerine imtiyazlı bir sınıf statüsü vermiştir. Sonuçta Osmanlı devletine ne kadar Türk devleti denebilir ,sorusu ortaya atılmıştır. (Halil İnalcık, Doğu Batı –Makaleler-2:say 156-168).

Fatih Sultan Mehmed, Rum dönmesi valilerini gönderip Kastamonu,Canik ,Tokat ,Çorum havalisindeki Alevi Türkmenleri katleder. Fatih Sultan Mehmed’ de yine Sırp ve Rum dönmesi vezirleri marifatiyle daha Osmanlı beyliği dünyada yokken ,Moğol saldırılarına ve yıkımlarına karşı vatanını savunan ,Anadolu’yu Farslaştırma girişimlerine karşı çıkıp Türkleşmesi için mücadele eden Karaman Beyliğine defelarca saldırıp yakar yıkarlar. Toroslar’da yaşayan Varsaklar, Ağaçerileri ve Avşarları kırar geçiriler. Sonra Erzincan ve Baybut’a kadar uzanarak Oğuz boylarının en ünlüsü Dede Korkutun torunları olan Bayındır Türkmenlerini 1473 yılındaki Otlukbeli savaşı sırasında savaşla ilgisi olmayanon binlerce sivil halk çocuklarını acımasızca katleder. Fatih’in ,Konya –Karaman bölgesinde yaptığı katliamları Osmanlı tarihçilerinden Solakzade söyle yazar. .”… Rum Mehmed Paşa’nın Karaman tarafına gidişi ve Karaman’da mağlup oluşu: Cihan padişahı sultan Mehmed Han , …Rum Mehmed Paşa’yı Karamanoğullarının def’i için ,yeniden Karaman ülkesine gönderip,kapı kullarından da bir kaç bölük maiyetine tayin eyledi.O her zaman sitem eyleyen Rum Mehmed Paşa ,zulmüm ve cevri adet eyleyip,akibetinden endişe eylemez idi. Velhasılı mal toplamaya meyilli ve zamanın mekrinden gafil oldu. Karaman vilayetine dahil olduğu gün ,reayayı payimal eyledi. Ağniyasından da mal almakla,Larende’yi harab ve yebab ettikten başka ,Ereğli şehrini de nahiyeleri ile birlikte viran edip,köylerin ahalisini talan eyledi. Nihayet yaptığı zulüm ve fesadın cezasını kendisi gördü. Bütün bayındır Karaman ülkesini harab,sakinlerini de ızdırab içinde bıraktıktan sonra,Varsak diyarına varmak istedi. O tarafların da ganimetlerine diş biledi. Varsak beylerinden Uyuz Bey adlı bir savaşçı ve kan dökücü,Rum Mehmed Paşa’nın o canibe teveccühünden haberdar olduğunda ,Varsak piyadelerinden büyük bir kalabalık ile ,taşlı bir derbende yolunu kesti. Askerin başına oturdu. Çok sıkı bir cenk eyledi. Çok piyade ve süvari düşürdü. İşin hakikatinde ,Rum Mehmed Paşa ile birlikte olan askerin yarısı ,yüzlerce zorlukla kendini kurtarabildiler.Diğerleri o dar vadide ,savaş sırasında telef oldu. Rum Mehmed Paşa’nın gasb ettiği mallar ve hazineler ,o taşlık vadide döküldü.Başları bağlı para keseleri,Varsak bıçakları ile söküldü.Varsak kavmi,Uyuz Bey’i ,karşılayıp “ paşa hazretleri acayip cömertlik sahibi imiş,ki topladığı bütün malı ayağımıza getirdi” diye istihza edip alkışladılar” (Solakzade Tarihi say 320-3219)

1473 yılının Ağustos ayı sonlarında Erzincan-Tercan bölgesindeki bugünkü Otlukbeli ilçesinin yakınlarındaki Otlukbeli mıntıkasında Osmanlı ve Akkoyunlu ordusu savaşa tutuşur. Savaşı ellerlindeki ateşli silahlar sayesinde Osmanlı ordusu kazanır. Akkuyunlu ordusu yenilir. Akkoyunlu’ların Türkmen atlıları her zamanki hızlarıyla savaşa başlarlar ama iş ateşli silahlara gelince atlı birlikler ve piyadeler tüfeklerin karşısında tutunamaz ve dağılırlar. İstanbul’un fethi sonrasında Rum ve diğer Hıristaiyanların kılına dokunmayan ve onlara her türlü imtiyazı veren fatih, Erzincan’ın Türkmenlerine gelice acımasız bir katliam uygular. Erzincan –Bayburt bölge halkı topluca katledilip geri kalanı da esir edilir. Otlukbeli savaşından sonra çeşitli kaynakların yazdığına göre Otlukbeli ve Tercan-Kelkit ,Şiran ve Bayburt bölgesinden kızlı-oğlanlı 60.000 (60 bin) Türkmen genci esir olarak toplanarak ,Osmanlı ordusunun önüne sürülüp vura dürete ordu ile birlikte alınıp götürülür. Bazı kaynaklar Fatih Sultan Mehmed’in Şebinkarahisar’da bu esirlerin bedelini ödeyerek serbest bıraktırdığını yazar. Bazı kaynaklar serbest bırakılmadığını ve orduyla birlikte İstanbul’a kadar götürüldüğünü ve esir pazarında satıldığını yazarlar. Ama ne olursa olsun o günün şartlarında Tercan-Bayburt-Kelkit ilçeleri halkından kızlı erkekli 50 veya 60 bin kadar genç insanın toplanarak esir edilmesi bölge halkı için çok büyük bir zulüm olmuştur. Balkanlarda işgal ettiği yerlerde Hıristayan halktan savaş esirleri dışında sivil halka dokunmayan Osmanlı yönetimi Türkmenlere gelinde acımadan ne var ne yok toplayıp götürmüştür. Sayısı tartışmalı olan 60 bin Türkmen genci dışında daha da ağır bir zulüm ise savaş sırasında esir edilen bazı kaynaklara göre 6000 bin bazı kaynaklara göre 10.000 kadar esir alınan Akkoyunlu Türkmen askerini ,eli kolu bağlı halde dönüş yolunda her mola yerinde kör bıçallarla 400 kişisini törenle kesmişlerdir. Bu toplu kesme işi Otlukbeli’nden Şebinkarahisar kalesine kadar devam etmiştir. Osmanlı tarihçilerinden aktaracağımız alıntılar la olayın vahşeti daha kolay anlaşılır. Yazarı belirsiz “Anonim Osmanlı Tarihi “kitabında olay şöyle anlatılır. “ …Sultan (Fatih )inadına tekrar Uzun Hasan’ın üzerine yürüdü. O zaman muharebe ettiler.Sultan Uzun Hasan’ı mağlup etti. Ve Ondan 6200 kişiyi esir aldı. Oradan İstanbul’a döndü. İstanbul’a varıncaya kadar geçtiği her şehirde 500 esir öldürüldü. O zaman bütün Ermenistan’ı büyük korku aldı” Solakzade tarihinde de ise savaş sonrasını söyle anlatır.“ …Hemen atın üstüne atlayan Uzun Hasan ….ardına bakmadan can korkusu ile firar eyledi. Geriye kalan askerleri de firara edip ,kaçmaya yüz tutunca ,Anadolu dilaverleri ardlarına düştüler. Kasap gibi ,Akkoyunlu Türkmenlerine bir mertebe satır döşediler ki bir anda ölülerden tepeler peydah oldu….Cihan padişahı Fatih Sultan Mehmed ,üç gün savaş meydanında ,istirahat eyledi. Esir olan Türkmen taifesine katliam emri verildi. İlim ve bilgi sahibi olanları ölümden azad eyleyib İstanbul’a gönderdiler…. Kıtal dolu bu cenkde öldürülenlerden başka ,üç bin esir aldılar ve dönüş sırasında ,ibret olması için,haru zar ile düşman avlayan askere koşulup her konakta dört yüz kadar esir kılıçtan geçirildi. Kara-hisar’a gelince Türkmen eşkiyası öyle bir kılıçtan geçirildi ki ( Şebinkarahisr kalesine sığınan sivil halk toptan kılçtan geçirilir) Kara-hisar,öyle bir hisardı ki,teshiri ve zapt edilmesi oldukça güç ve imkansızdı. Uzun Hasan ordugahında dökülüp kalan güzel eşyalar ,daha önce deftere geçirilip,hesap olunmuş idi. Bunlar deftere sığmayacak kadar çok idi. Hepsi yağma olup ,gazilere büyük doyumluk oldu.Askeri yıldızlar kadar çok olan padişah,bu büyük zaferin şürekası olarak “bütün köle olan düşmanlar azad olsun” demiştir. Hesap olduğuna göre kırk bin köle azad olmuşdur.” (Solakzade Tarihi 2. cilt say-333-334)

Neşri tarihinde Otlukbeli savaşının sonucunu oldukça kısa anlatır ama çarpıcı bilgiler verir “ …Bunlardan gayri üç bin mikdarı tutsak getirdiler. Kırılan tutsakların hesabını Allahtan gayri kimse bilmez. Ol esnada Hünkar bir Azabı gördü-kim bıçak elinde meyitlerin (yaralı ,can çekişen askerlerin ) arasında durur. Hünkar eyitti:” Bire bunda bıçak elinde neylersin?” dedi. Azab eyitti” devletlü Sultanım,Türkmenlerin kulaklarında mengüşleri (küpeleri) var. Anları devşiürüm” dedi. Hünkar gülüp eyitti: “ der-kar baş” Andan ol tutsakları İstanbul’a gönderdiler.” ( Neşri tarihi 2.cilt say- 820-821)

Alman tarihçi Hammer Otlukbeli savanını benzer şekilde anlatır. “… Fatih Sultan Mehmed savaş alanında üç gün kaldı. Esirler yok edildiler,yalnız Uzun Hasan’ın daima beraberinde bulundurduğu bilginlere ilişilmedi… Ayrıca üç bin Türkmen de ölümü tattılar. Otlukbeli savaşında şehid düşen Osmanlıların ruhu için bu kurbanların kesilmesi yedi gün sürmüştür. Sekizinci gün muzaffer ordu Karahisar önüne erişti….gerekse bir insanlık duygusu ile olsun –erkek ve kadın bütün esirleri de azad eyledi. Padişahın dudaklarından çıkan bir çift söz kırk binden fazla delikanlı ile bir çok genç kızın da hürriyetlerini kazanmalarına kafi geldi” (Hammer tarihi özeti- Milliyet yayınları .say 161)
Yine tarihçi Andre Colt “… Bu sıra Uzun Hasan’ın sancağı ele geçti,kendiside tehdit altındaydı,tutsak düşecekti. Çatışma sekiz saat sürdü.Parçalanan ve bitkin düşen Akkoyunlu birlikleri kargaşalık içinde kaçıştılar. Uzun Hasan’ın kayıpları çok büyük oldu.10.000 tutsaktan ,3.000’ni İstanbul’a gönderildi gerisi öldürüldü.Ölenlerin sayısı bilinmiyor.” ( Andre Colt-Fatih Sultan Mehmed-Çağ Açan Hükümdar-Milliyet yayınları )

Akkoyunluların on bin,Osmanlı’ların ise sadece bin adam kaybettiği söylenir.Düşman ordugahı ve ağırlıkları taammen ele geçirildi.Sultan savaş meydanında üç gün geçirerek ,tutsakları öldürttü. …Üç bin Türkmen korkunç bir biçimde öldürüldü. Geri dönüş yolculuğunda her gün 400 tanesi öldürüldü. Ayrıca bütün köleleri (her iki cinsten toplam 40 bin kişiydiler)azat etti.” (F.B. Fatih Sultan Mehmed ve Zamanı- Franz Babinger,sayfa 273 ).
.
 

AlpBilge

Yasaklı
Katılım
1 Şub 2015
Mesajlar
706
Tepkime puanı
33
Puanları
0
Bir Osmanlı şairi olan Nef'i '' Tanrı,Türke irfan çeşmesini yasaklamıştır'' demiştir.

Divan-ı Hümayun yazarlarından Hafız Ahmet Çelebi 1499 yılında yazdığı şiirinde ''Babanda olsa Türkü öldür'' nakaratını kullanmakta...


''Sakın Türkü insan sanma

Bir an bile olsa Türkle birlikte olma.
Türk eline şeker alsa o şeker zehir olur.
Türk'ün başını keserken sakın gam yeme.
Baban da olsa Türkü öldür. ''


Hırvat kökenli sadrazam Kuyucu Murat Paşa döneminde, 155 bin Türkmen doğranmış ya da diri diri kuyulara doldurulmuştur. Aman diyen insanlara Kuyucu'nun yanıtı, ''Vurun şu pis Türk'ün başını'' olmuştur. Cellatların bile öldürmeye kıyamadığı çocuğu atından inerek öldüren Kuyucu Murat, Osmanlı'nın yetkilisi, öldürülen çocukta Analodulu'nun evladıdır. Osmanlı Tarihçisi Naima Tarihin de Türkler için, ''Nadan (Kaba Türk), Etrak-ı bi idrak (Anlayış yoksunu Türk) ve hilekar Türk ifadelerini kullanmaktadır.

İstanbul alındıktan sonra Osmanlı yönetiminde, devletin en yüksek yürütme organları Türk'e kapalı tutulmuş, devlet adamlarının yetiştirildiği Enderun okullarına Türkler alınmamışlardır.

(Alıntı)
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Fatih Türk düşmanıydı diyen eleman! Türk düşmanı diye bir şey yoktur. Cahil cahil konuşma!!! Neyin ne olduğunu bilerek konuşmak gerekir.

Örneğin Kürtler'de aşiret kültürü hâlâ yaşatılmaktadır. Bu aşiretlerin birbirleri ile olan çatışmaları Kürt düşmanlığı mıdır? Güç ve çıkar kavgasıdır bunlar.. Osmanoğulları aşireti ile diğer Türk aşiretleri arasında olan kavgalarda tıpkı bu gibidir.. Fatih Sultan Mehmet'in Türk aşiretlerinin gücünü kırmasını Türk düşmanlığı olarak yorumlamak eğer cehalet değilse kasıtlı bir yorumdur..
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
Fatih Türk düşmanıydı diyen eleman! Türk düşmanı diye bir şey yoktur. Cahil cahil konuşma!!! Neyin ne olduğunu bilerek konuşmak gerekir.

Örneğin Kürtler'de aşiret kültürü hâlâ yaşatılmaktadır. Bu aşiretlerin birbirleri ile olan çatışmaları Kürt düşmanlığı mıdır? Güç ve çıkar kavgasıdır bunlar.. Osmanoğulları aşireti ile diğer Türk aşiretleri arasında olan kavgalarda tıpkı bu gibidir.. Fatih Sultan Mehmet'in Türk aşiretlerinin gücünü kırmasını Türk düşmanlığı olarak yorumlamak eğer cehalet değilse kasıtlı bir yorumdur..

söylediğinde haklı bu vatandaş, Fatih Sultan, bu tür islam düşmanlarının düşmanıydı,,, ne farkederki, türk veya kürt veya arap olması...mesela bende düşmanım, bu tür kafaya....
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
söylediğinde haklı bu vatandaş, Fatih Sultan, bu tür islam düşmanlarının düşmanıydı,,, ne farkederki, türk veya kürt veya arap olması...mesela bende düşmanım, bu tür kafaya....
Aşiretler arasında ki kavgalar ırk temelli olmadığı kadar İslam düşmanlarına düşmanlık da değildir. Mesele, ümmeti tek çatı altında toplamaktır. Yoksa Karamanoğulları veya Mamlüklerin islam düşmanı olduğunu kimse iddia edemez. Bu gibi kavgalar, islam düşmanlarına karşı yapılmış savaş gibi bakmak da yanlıştır.

Bütün mesele, gücü tek merkezde toplamaktır. Bu toplanan güçle küffarın üzerine yürümektir..
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
Aşiretler arasında ki kavgalar ırk temelli olmadığı kadar İslam düşmanlarına düşmanlık da değildir. Mesele, ümmeti tek çatı altında toplamaktır. Yoksa Karamanoğulları veya Mamlüklerin islam düşmanı olduğunu kimse iddia edemez. Bu gibi kavgalar, islam düşmanlarına karşı yapılmış savaş gibi bakmak da yanlıştır.

Bütün mesele, gücü tek merkezde toplamaktır. Bu toplanan güçle küffarın üzerine yürümektir..

ben,m msajım farklı bir anlam taşıyordu....cevabın için teşekkürler...
 
Üst