ukubat
Profesör
- Katılım
- 9 May 2007
- Mesajlar
- 1,942
- Tepkime puanı
- 103
- Puanları
- 0
- Konum
- istanbul,fatih
- Web sitesi
- www.ismailaga.org.tr
Avrupa toprakları üzerinde hızla güç kazanmaya başlayan Rusya Çarlığı, 1853 yılından itibaren, Osmanlı devletini yıkmaya yönelik siyasete başladı. Osmanlı’nın yıkılması diğer Avrupa devletlerinin, özellikle İngiltere ve Fransa’nın menfaatlerine zıt düşüyordu. Ayrıca Avrupa üzerindeki Rus tesirinin artması onları endişelendiriyordu.
Rusya Çarı, Osmanlı hakkındaki niyetlerini, İngiltere ile paylaşmış ve yıkılan Osmanlı topraklarını paylaşma teklifinde bulunmuştu. İngiltere, kendi çıkarlarına zıt olduğu için bu teklifi reddetti. Bunun üzerine Rusya, Osmanlı devletine ağır şartlar öne sürdüğü bir teklifte bulundu. İsteğin reddedilmesi üzerine, elçisini geri çekti ve savaş hazırlıklarına başladı.
Eflak ve Boğdan İşgali
Rus Ordusu, savaş ilan etmeden Osmanlı toprağı olan Eflak ve Boğdan’ı işgale başladı. Osmanlı devleti, bu işgale son vermesi için 15 gün süre verdi ama işgalin devam etmesi üzerine savaş ilan edildi. Balkanlardaki savaşlarda Osmanlı ordusu, Rusları mağlup etti. Fakat Batum’a yardım götüren Osmanlı donanması 30 Kasım 1853’te Rus Donanması tarafından Sinop açıklarında batırıldı.
Rusların bu ani hareketi ve Karadeniz’de durum üstünlüğü sağlamaları, Boğazları ve İstanbul’u tehlikeye düşürdü. Bu durum Avrupa devletlerini endişelendirdi. Birleşik Krallık ve Fransa devreye girerek tarafları uzlaştırmak istedi, ancak yapılan teklifi Rusya reddetti. Bunun üzerine İngiltere ve Fransa 1854 yılında Rusya’ya savaş ilan ettiler.
Rusların Çekilmesi
Fransa ve İngiltere’nin savaşa katılması peşine İtalyanların desteği ile güçlenen müttefik güçler, Alman ve İsviçreli gönüllülerin katılımı ile Rusya’ya karşı üstünlüğü ele geçirdiler. Savaş daha çok Tuna, Kafkas ve Karadeniz bölgelerinde cereyan ediyordu. Ruslar Silistre’ye kadar ilerledi ama müttefik kuvvetlerin ilerleyişi karşısında geri çekilmek zorunda kaldı. Rus Ordusu’nu takibe başlayan Müşir Ömer Paşa komutasındaki Osmanlı Ordusu Ağustos ayında Bükreş ve İbriş’e girdi. Seferberlik ilan eden ve Rus Ordusu’na saldıran Avusturya Ordusu da Yaş kentine girdi.
Çar’ın Ölümü ve Sulh
Bu sırada Çar I. Nikolay öldü, yerine geçen II. Aleksandr ise peş peşe alınan yenilgiler sebebiyle, barış istemek zorunda kaldı. Önce 15 Mayıs’tan 14 Haziran 1855’e kadar Viyana’da barış için hazırlık görüşmeleri yapıldı ve Paris Konferansı esasları tespit edildi. Rusya ile Osmanlı Devleti, Birleşik Krallık ve Fransa arasında Paris Antlaşması’nın imzalanmasıyla savaş sona erdi. Savaşa dahil olan bütün taraflar için büyük zayiat ve masraf meydana gelmişti.
Osmanlı Devleti her ne kadar bu savaşta galip olan tarafta olsa bile, kaybettiği kaynaklar ve almak zorunda kaldığı dış borçlar ile büyük bir malî buhrana girdi. Bu savaşın peşine ilan edilen Islahât Fermanı ile Avrupa’ya birçok taviz verilmiş ve bu savaşta alınan borçların ödenememesi sebebiyle kurulan Düyûn-ı Umûmiye idaresi ile Osmanlı büyük bir baskı altına alınmıştı. Ayrıca Avrupa devletleri her ne kadar Osmanlı’ya destek vermiş gibi görünse de sadece çıkarları için hareket etmiş ve bu savaşın sonucunda, Devlet-i Aliyye aleyhinde büyük tavizler elde etmişlerdir.