Ortalama Evlilik Yaşını Aşmış, Henüz Evlenmemiş Erkekler ve Kızlar Hk.

nur suresi 32. ayet önemli ayrıca islam devleti evlendirir, evliliğin ekonomik ağırlığını fertten alır.

Araplarda genç, ve yahut 15 yaşında evlenmek çöl geçim ve yaşam şartlarıyla ilgilidir. Başka iklimler başka şartlar doğurur, ve oraların doğalı ortalama 20 veya daha fazla olabiliyor bunu bilesin.


Bunu sırf moderniteyle ilişkilendirerek yapıyorsun, kendine bir yel değirmeni bulşmuşsun ve değirmenle savaşıyorsun.

Tahsin emin, ergenlikten sonra evlenilir diye bir şeyi üfürmenle dini ve islami olarak nitelendiremezsin.

Türklerde gerek araplardan etikleşim gerek kendi eski gelenekleri geçen asırdaki evlenme için ortalama yaş ne idiyse onu belirleyen etkenlerdi.

Ayrıca toplumda çeşit çeşit insalar var, kimi 16sında, kimi 30unda evlenir bunlar ne dini ne minidir. Bu şartlara bağlıdır, kimisi evlenemez veya evlencek durumu pek yoktur buna ilaveten alışkanlıkları, hobileri, seyahatleri, işleri onun evlenmesini geciktirebilmekte olabilirdi. bence inatcılıktan vazgeç, ona buna boşyere sataşma.

Ayrıca siz konuyu başlatan ve sürdüren diğer insanlar; onun bunun dedikodusunu yapacağınıza neden evlenmediklerini birazcık düşünün, ama doğru sonuçlara ulaşın. Aklınızı başınıza alın. Biliniz ki bu konuda yiyeceğiniz, yemeniz gereken ekmeğin haddi hesabı yoktur bunun idda ediyorum eğer umurunuzda olursa.

Ayrıca sürekli asrı saadetten dem vuranlar. Bari doğru vurun, ve bakışınız tevhidi anlayışa uygun ve denk düşsün.

Ekonomik gelir erkeğe ait diyenler. ve bunu tekerleme edenler. hiçbir şey hiçbir genelleme ile kimseye ait değildir. elbette, sorumlu tutulma açısından geçim erkeğe ama çalışma herkese! Siz peygamberimizin zamanında kadınların evde eşyasız evlerinde oturup durduklarını düşünecek kadar hayalci ve romantik, azcık bile düşünmeyen dindarlar mısınız? kadınlar da erkekler de yiyeceği süt tahıl, ve giyeceği kumaş için didinirlerdi, bunun tek ve yegane karşılığı: ikisi de çalışırlardı. tabi bir takım işlerde daha çok kadın, bir takım işlerde çoğunluk ayrıydı, fakat çalışmayan kadın da yoktu! (olsa olsa yaygın olarak ticarete, erkeklerin kuşattığı siyasi işlere ilişmezlerdi çünkü gerçekten erkeksi bir dirayet ve teşebbüs gerektirirdi, teşebbüs eden kadınlar her şekilde zor duruma düşerdi, en azından karşı karşıya gelirlerdi).

Ha, kadınla erkek aynı iş ortamı. aklınızı başınıza toplayın. ciddiyet, vakaret öğretilmiş kişi mümin ve müslümandır, öğretilmemiş kişi, fikrimce müslüman bozuntusundan ileri değildir, veya cariye ve köle hükmündedir; her ne mesleki hüneri olursa olsun. bunun da anlamı sanıldığından ötedir; zina olursa çocuk olursa zorla evlendirilir, bu kadar basit,! neyden kaçıyorsunuz, korkup duruyorsunuz, hayallerinizdeki din devletinde! recmden mi? zina etmiş eşini boşasın; zira zinakar zinakara zinasız da başkasına yönelmesi dinen mecburdur. zina eden, zina ettiğine verilsin, zina mağduru koca veya karı ve grubu da zinakarları kınasın, bakın bakalım zina yapanlar hayatlarının geri kalanını doğrulatabiliyorlar mı ya da böyle bir toplumda zina etmeye cesaret edebiliyorlar mı. Tabi bunlar kınamayı ve sürmeyi beceren akıllı hür ve medeni yani şehirli cesarete sahip toplumda mümkündür.

Ayrıca eski toplumlarda ömür 60dan kısa idi. (Yaklaşık sayılar vereceğim, tutar tutmaz ama mertebeler böyle). yani, ortalama 40 diyelim, şimdi öyle değil ama kolaylık olsun 80 diyelim. eskiden 15inde evleninin karşılığı rahatca 25 ten fazladır bugün. bunu da iyi biliniz.

Kimi kavimlerde doğal ömür daha uzun, mesela bir kavimde ergenlik dediğiniz erkekte 13 iken bir diğerinden ortalama 16dır. hangisi iyi derseniz kesinlikle ileri olan daha iyidir, kesinlikle. ne kadar uzun çocuk o kadar uzun birikim, bu bir gerçek. (bu söyleyiş kaba ama doğru, bu kondua hiç düşünmemişler için şimdi açıklamaya girmeyeceğim, anlayan anladı zaten!). tahsil etmekte olan olsun, olmasın. peki bu halde, niye ha bire geriye çekmeyi zorlayan bunu da islama alet etmeye çalışan bir dik ala derin cehalette direnmektesiniz ey bedpahtlar!

Evlenme diye bozuk bir kelimeyle dilinizde bu konuyu tartışıyorsanız eğer, zaten baştan kaybettiniz, tüm bu sözlerimiz karşısında. evlenmek nikahlanmak yakınlara duyurmak suretiyle beraber yaşmaya ahitleşmek... Siz, ey cahiller! suda yüzen balıklar, ama suya ne isim takmış ne de suyun varlığından haberdar! dolayısıyla havadan da habersizler! Aklınızı başınıza alın, faydasız konuşmayın, milletin gayri meşru dedikoıdusunu yapıp durmayın.

Devlet sizin çocuklarınızı dünyevi masraflarınızı (ne kadarı hakkaten masraf ya!) karşılayıp evlendirmek zorunda değil, devlet bu işin içinden ya çıkamaz, ya da çıkarken devlet bu devrin mücadele unsurları ile ilgili hiçbir millete yetişemez, yetişse de vergileri dağıtmakta yöneldiği yol, yol olamyacaktır! devrin şartları da icabı güçlü olmak gerektiği halde nüfusu müsaitken bile zayıf kalırdı başlı başına değinilemiş olan bu konuları siz mutezir muannitlerin kafasına çalalım bakalım bi işe yarayacaksa tabi.

Bi de evlenmeyi zorlaştıran bireysel psikolojik büyüsel telkin-tesirsel ve bâtıl fakat toplumsal kökenli sebepler var. bir tanesi de şu: Devlet universitede evlenenlere vergi borcu affı veriyor. yani haklı ve yerinde bir teşvik; peki ekseri cemaatler nerdeyse, birkaç yıl öncesine kadar kadının varlığını; konuşulmasını, evet şöyle böyle kadınlar var diye bunu en salak gerekçe kılıklı soytarıca sözlerle haram olarak göstererek günah ve sevabı gerçekte olmadığı vaaz ediyorlarken (Kesinlikle de hep ve riyakarca sadece lokal düzeyde, iki yüze sahip olarak böyle yaparlar, dediğimin ne olduğu ne olmadığı böylece anlaşıldı!) bu güne geldik, belki biraz daha iyi bir konuma geleceğiz, ama önce cemaatten cemiyet kavramına geçmeli millet.

Gözlemlerimle evlenen insanların çoğu hayatlarında ne zihinsel manevi değer üretemeyip tükeniyorlar. (buna gülünç bir şekilde dünyevileşme adını takıyor ve bundan ibaret görüyor, modern selefiler!) tekerlemeye ve monotona sarıyorlar ayrı bir konu? hayır hiç de değil çok bütünleşik bir konu.

Bir de bunlar gibi süreçler içerisindeki millete yama çözümler olarak milletin "ihtiyaçlarını karşılamak" için ithal ettiği kötü adetler, ortamlar var. bunlar, dikkat edilirse bazı süreçler içerisinde yan yoldan gelmişler, rakip olarak meydan okuyarak sokulmamışlar.!

Tekrar ediyorum, bir yörede eğer 15 yaşında evlenilme geleneği varsa bir şey diyemezsiniz, gerçi ben derim, doğru değil derim(sebeplerine yukarıda sadece temas sadedinde girdim ama olmazsa bilahare doğrudan dalarım); ama 30 yaşındaysa da hiçbir veri olmadan ona da fazla bir halt diyemezsiniz aklınızı başınızı çizerim!