Namaz Vakitleri
Farz olan namazlar için belirlenmiş vakitler vardır. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmuştur.
"Şüphesiz namaz, müminler üzerine belirli vakitlerde farz kılınmıştır."28
Günde; sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı olmak üzere beş farz namaz vardır. Her namazın; belirli olan vaktinde kılınması şarttır. Namazın beş vakit ile takdir edilmesi akıl ile bilinen hikmetler açısından şöyle izah edilmiştir.
Hayatın akışında her şey beş aşama geçirir.
Birincisi, ortaya çıkma aşamasıdır. Örnek olarak insanı ele alalım, doğar, gelişir ve büyür. Bu süreye "büyüme çağı'' denir.
İkinci aşama, duraklama devridir ki, bu sürede artma ve eksilme olmaz, olduğu gibi kalır. Bu süreye de "Gençlik çağı'' denir.
Üçüncü aşama, "Olgunluk çağı''dır. Bu sürede insanda gizli bir noksanlık yüz göstermeye başlar.
Dördüncü aşama, "Yaşlılık çağı'' dır ki, insanda bu çağda bir takım noksanlıklar ortaya çıkmaya başlar ve ölünceye kadar gider.
Beşinci aşama, insan öldükten sonra izleri bir süre daha devam eder, daha sonra bu izler de yok olur, ortada adı ve izi kalmaz.
İşte evrende bu beş aşama gerek insan ve gerekse diğer canlı ve bitkilerin hepsi için geçerlidir.
Doğuşuna ve batışına göre güneş de bu beş aşama ile ilgilidir. Doğduğu zaman ki hali, insanın doğduğu zamanki halini andırır. Yavaş yavaş yükselir, ışığı kuvvetlenir, ısısı artar ve nihayet göğün ortasına gelir ve burada kısa da olsa bir duraklama anı geçirir. Sonra inmeye başlar ve hissedilmeyen eksilmelerle yavaş yavaş ikindiye kadar gider. Sonra eksiklikleri gözle görülür hale gelir, ışığı ve ısısı azalır ve hızla batmaya yönelir. Battığında batı ufkunda şafak adı verilen bazı izleri kalır, sonra bu da kaybolur ve evrende sanki güneş yokmuş gibi bir hale gelir.
Herkesin açıkça görebileceği bu durumlar, Allah'tan başka hiçbir gücün hâkim olmayacağı garip işlerden olduğu için yüce Allah bu beş halden her birini bir ilâhi emrin belirtisi kılar her birinde bir namaz farz kılmış ve bu beş vakit namazı her günkü değişimleri belirtip gösteren bir takvim gibi görevleri düzene koyan vakti ve zamanı belli bir farz yapmıştır. Bunun içindir ki, müminlerin namazları ne kadar düzenli olursa, durumları da o oranda düzenli olur.
Namaz, hem bir intizam sağlama yolu, hem de rahatlama amacıyla yapılan bir şükran borcudur. Korku halinde kılınırsa umudu, güven halinde kılınırsa neşe ve isteği artırır. (Hak Dini Kur'an Dili, Nisa Süresi 103'üncü âyetin tefsiri)
Hulâsa, namaz, insan için bir temizlik, günahlardan arınma ve huzur kaynağıdır. Bu ibadet sayesinde insan, kendisini yaratan ve üstün yeteneklerle donatan yüce yaratıcıyı unutmaz, O'na olan sevgi ve saygısını ve şükran duygularını ifade imkânı bulur, insan için bundan daha büyük mutluluk olur mu?
Bunun içindir ki, Sevgili Peygamberimiz dünya hayatına vedâ ederken namaza dikkat çekmiş ve Allah hakkı olarak en son onu tavsiye etmiştir.
DİPNOTLAR
1 Bakara, 21.
2 İbrahim, 32-34.
3 Müslim, İman, 10.
4 Hicr, 99.
5 Tevbe, 103.
6 Bakara, 110.
7 Nisa, 103.
8 Beyyine, 5.
9 Buhari, İman, 2; Müslim, İman, 5.
10 Ebû Davut, Salât, 26.
11 Tâhâ, 14.
12 Ahzap, 41-42.
13 Al-i İmran, 191.
14 Nûr, 37.
15 İbn Mâce, Edep, 53.
16 Ankebût, 45.
17 İbrahim, 7.
18 Buhari, Mevakıtu's-Salât, 35.
19 Müslim, Mesacid, 36.
20 Buhari, Mevakıtu's-Salât, 55; Müslim, İman, 36.
21 Tirmizî, Salât, 305.
22 Müslim, Tahare, 5.
23 Ebû Davut, Salat, 9; İbn Mâce, Salat, 94.
24 Buhari, Zekât, 1; Müslim, İman, 4.
25 Bakara, 286.
26 Meryem, 59.
27 Müddessir, 42-46.
28 Nisa, 103.