Havas
Kısıtlı Erişim
- Katılım
- 19 Ocak 2012
- Mesajlar
- 4,432
- Tepkime puanı
- 71
- Puanları
- 0
Alıntılarımızı özetleyecek olursak;
1. Bu bedenimiz Allah-u Teâlâ'nın emanetidir, mükerremdir, insanın vücudu üzerinde tasarruf yetkisi yoktur, organlarını bağışlayamaz, vasiyet edemez. İnsanın mükerrem vasfına kastedilmekte ve ilâhî emanete ihanet edilmektedir.
"Andolsun ki biz Âdemoğulları'nı üstün bir izzet ve şerefe mazhar kıldık." (İsrâ: 70)
Bu bir Âyet-i kerime'dir. Hazret-i Allah'ın kelâmıdır ve ilâhî beyanıdır...
2. Organlar kişi ölmeden can çekişirken alındığı için organları alınan kişi katledilmiş, organlarını vasiyet eden kişi de kendi kendini katletmiş olmaktadır.
"Kendi kendinizi katletmeyin!" (Nisa: 29)
Bu bir Âyet-i kerime'dir. İlâhî emirdir. Hazret-i Allah böyle buyurmaktadır.
"Beyin ölümü" denilen durumda kalp çalıştığı, nefes alıp-verme devam ettiği için ruh vücutta mevcuttur, emr-i ilâhî ile daha vade dolmamıştır, beyin fonksiyonları dursa bile insanın ölümü ruhun vücuttan çekilmemesi sebebiyle gerçekleşmemiştir. Ölmeyen bu insanın organları çalışmaktadır. Nefes alıp-verilmektedir. Bu vaziyetteki bir insanın "öldü" denilerek organlarının alınması "Katliam" değil midir?
Madem ki ölüden organ alınacak, morglar ölü doludur. Niçin alınmıyor, demek ki ölmek üzere olandan, daha ölmeyenden organ alınıyor. Bu cidden çok büyük cürümdür.
3. Bir kimse organlarının alınmasını vasiyet etmekle, kendisini katlettiği için bu bir intihardır.
"Kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın!"(Bakara: 195)
Bu bir Âyet-i kerime'dir. Hazret-i Allah'ın beyanıdır.
Bu sebeplerle vasiyet eden mesul olduğu gibi bu işe fetva verenler, insanları zorlayanlar da mesuldür.(AHİR ZAMAN ALİMLERİ)Büyük bir vebal altındadırlar. Her bir katliamdan bu çığırı açanlara bir hisse vardır. Zira bu yapılan ve yaptırılan bağış intihar etmek demektir. İntihar haramdır.
4. Kişi ölmüş dahi olsa ölüye eziyet haramdır. Ruhla cesedin irtibatı öldükten sonra da devam eder.
"Ölünün kemiğini kırmak, onu diri iken kırmak gibidir." (Ebu Dâvud: 3207 - İbn-i Mâce: 1616)
Bu bir Hadis-i şerif'tir. Resulullah Aleyhisselâm'ın emri ve beyanıdır.
Öldükten sonra dahi insan; bedenine yapılan eza ve cefayı hisseder. Üstelik organlar daha kişi ölmeden, organlar hayati fonksiyonlarını kaybetmeden alınmaktadır. Aksi halde bir işe yaramamaktadır.
5. Beyin ölümü, organları alabilmek için icat edilmiş bir kavramdır. Organlar kalp atarken "Nasıl olsa ölecek" denilerek "Beyin ölümü" adı altında alınmaktadır. Kaldı ki beyin ölümünün tespiti çok zordur. "Öldü" denildiği halde masadan kalkan insanlar çoktur.
"Dirilten de O'dur, öldüren de O'dur." (Müminûn: 80)
Bu bir Âyet-i kerime'dir. Hazret-i Allah'ın hükmüdür.
Bizim vazifemiz açık bir tebliğdir, bir hatırlatmadır. Organları bağışlayıp bağışlamamak kişinin kendi bileceği iş olup herkes kendi kararından ve neticelerinden mesuldür.
Kanunlar izin vermiş, alan almış, veren vermiş, kendisi bilir. Ancak "İslâm dini'nde bu vardır" denildiği zaman hükm-ü İlâhî'yi hatırlatmak her müslümanın vazifesidir. Bizim beyanlarımız İslâm dini'ne göredir. Bu hatırlatma müslümanlar için, Allah-u Teâlâ'nın hükmü ile hareket edip, O'nun rızasına uygun iş ve icraat yapmak isteyenler içindir. Bu konuda Hazret-i Allah'ın ve Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in hükmü esastır. İslamiyet sadece rabia işareti yapmak değildir.
Biz sadece hatırlatıyoruz. Mesul olmamak için.
Cenâb-ı Hakk Kur'an-ı kerim'inde şöyle buyuruyor:
"Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçir. Bu hususta sana isabet edecek eziyetlere katlan, çünkü bunlar azmedilmeye değer işlerdendir." (Lokman: 17)
böyle tek tük sporadik vakalar bir şeyi değiştirmez.böyle vakalar aylarca yıllarca yoğun bakımları meşgule edip gerçek yoğun bakım ihtiyacı olanları engelliyor,yaşamlarına engellemiş oluyorlar.
tıpda desdek tedavisi bitikisel hayatta ,tıbbi bir beklenti yoksa hastının cebinden karşılanmalı..
organ nakli şart ve gerekli...bir tedavi yöntemi.
hakkında ayet yok diye cahilane bir mazeret olamaz elbette..
tedav olun diye ayet yok ne olacak tedavi olmayalımmı?
ömer öngüt "allah insana kendi vucuduna tasarruf yetkisi vermemiş " diyor..
ömer öngüt apandisti patlasa kendine mudahale etmiycekmiydi?
ciyak ,ciyak bağırıp ölümümü bekliycekti..?