Ordan burdan şurdan...
- Konbuyu başlatan lafons7275
- Başlangıç tarihi
lafons7275
Kıdemli Üye
çelebiler
Kıdemli Üye
- Katılım
- 4 Ocak 2013
- Mesajlar
- 7,457
- Tepkime puanı
- 211
- Puanları
- 0
Aleviler de "Ali camide öldürüldü biz camiye girmeyiz" diyorlar.
Onlar camiye girmiyor sen de Kuran'dan delil kabul etmiyorsun.Ne farkın var?
Mazeretinin saçmalığının farkına varırsın umarım.
LG-D682TR cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
lafons7275
Kıdemli Üye
Haricilerin Kuran ayetini delil gösterip Hz. Ali'yi öldürmeleri gösteriyor ki Peygamberimizin Kuran hakkındaki açıklamalarını çöpe atarsan dilediğini kafir ilan etmek, dilediğini öldürmek için Kuran'da kendini destekleyecek ayet bulursun.
Hadisleri atan Kurana uyduğunu söyleyen aslında kendi hevasına Kuranı uydurmuş olur. Harici kafasını bırak.
çelebiler
Kıdemli Üye
- Katılım
- 4 Ocak 2013
- Mesajlar
- 7,457
- Tepkime puanı
- 211
- Puanları
- 0
Ne alakası var aslında bu söylediklerin senin hevandır.
Atalarına uymak için ayetleri kurban ediyorsun.
LG-D682TR cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
lafons7275
Kıdemli Üye
Haricilerin sadece Kuran'ı referans alarak Hz. Aliyi kafir ilan edip öldürdükleri yalan mı?
Böyle bir olay hiç yaşanmadı mı?
Neden eveleyip gevelemeden hariciler hakkında tek laf edemiyorsun?
Sonuçta hariciler de senin mantığınla sadece Kurana bakar ve uygularız dediler ve Hz. Aliyi şehit ettiler.
lafons7275
Kıdemli Üye
Soru
1. Günümüzde İslam devleti adı altında kurulmuş bulunan devletlerde mürtedlerin öldürülmesi hükmünün uygulanması mümkün müdür?
İslam devleti sınırları içinde yaşayan Müslüman bir erkeğin İslam dinini terk ederek başka bir dine geçmesi veya dinsizliği tercih etmesi (irtidat) durumunda hüküm bellidir. Akıl-baliğ erkek bir Müslüman, aklı başındayken (sarhoşluk, cünun vb. bir hal yokken), herhangi bir zorlama söz konusu değilken dinden dönen bir Müslümanın dinden dönmesine yol açan etkenler araştırılır ve ortadan kaldırılır. Kendisi ile konuşulur ve fikrî/ilmî şüpheleri ehil kimselerle müzakere etmesi sağlanarak ortadan kaldırılır ve düşünüp tevbe etmesi için süre verilir. Bütün bunlardan sonra irtidadında ısrar ederse öldürülür.
Herhangi bir İslamî hükmün fiilen uygulanabilir olması için gerekli şartlar ve ortamın bulunup bulunmaması ayrı bir şeydir, fiilen uygulanmıyor diyerek hükmün tamamen iskat edilmesi daha ayrıdır. Müslümanlar birinci yok diye ikinciyi kabul etmek zorunda değildir. En azından gönüllerinde, bilinçlerinde İslam’ı bir bütün olarak yaşamanın ve yaşatmanın gayreti içinde olmak gerekir.
E. Sifil...
1. Günümüzde İslam devleti adı altında kurulmuş bulunan devletlerde mürtedlerin öldürülmesi hükmünün uygulanması mümkün müdür?
İslam devleti sınırları içinde yaşayan Müslüman bir erkeğin İslam dinini terk ederek başka bir dine geçmesi veya dinsizliği tercih etmesi (irtidat) durumunda hüküm bellidir. Akıl-baliğ erkek bir Müslüman, aklı başındayken (sarhoşluk, cünun vb. bir hal yokken), herhangi bir zorlama söz konusu değilken dinden dönen bir Müslümanın dinden dönmesine yol açan etkenler araştırılır ve ortadan kaldırılır. Kendisi ile konuşulur ve fikrî/ilmî şüpheleri ehil kimselerle müzakere etmesi sağlanarak ortadan kaldırılır ve düşünüp tevbe etmesi için süre verilir. Bütün bunlardan sonra irtidadında ısrar ederse öldürülür.
Herhangi bir İslamî hükmün fiilen uygulanabilir olması için gerekli şartlar ve ortamın bulunup bulunmaması ayrı bir şeydir, fiilen uygulanmıyor diyerek hükmün tamamen iskat edilmesi daha ayrıdır. Müslümanlar birinci yok diye ikinciyi kabul etmek zorunda değildir. En azından gönüllerinde, bilinçlerinde İslam’ı bir bütün olarak yaşamanın ve yaşatmanın gayreti içinde olmak gerekir.
E. Sifil...
Kaptan
Mecra Yazarı
Sen hic Allah'tan korkmaz misin lafons? Mürtedin öldürülmesi meselesi Kuran'a taban tabana zit bir anlayis olmasina ragmen nasil olur da sirf rivayeti kurtarmak adina bu hezeyanlari kabul edersin? Rivayet ugruna Allah'in ayetini arkana attiginin farkinda degil misin?
[FONT=verdana, geneva, lucida, lucida grande, arial, helvetica, sans-serif]"DINDE ZORLAMA YOKTUR" Bakara 256
[/FONT]Bak ayet Buhari'nin, Tirmizi'nin naklettigi uydurma rivayeti yalanliyor, ne yapacan simdi?
Bu ayeti ala oku, dön dolas bir daha oku..diyecem ama biliyorum ki Allah'in ayeti bazilarinin küfrünü artirmaktan baska seye yaramayacak.
Hani dinden döndü diye adami öldürdünüz ya, yahu belki adam pisman olacak tövbe edecekti, nereden bileceksiniz? Yahu hasa Allah'ciliga mi soyundunuz?
lafons7275
Kıdemli Üye
Yazıyı tam okumuyorsun:
.....................................dinden dönen bir Müslümanın dinden dönmesine yol açan etkenler araştırılır ve ortadan kaldırılır. Kendisi ile konuşulur ve fikrî/ilmî şüpheleri ehil kimselerle müzakere etmesi sağlanarak ortadan kaldırılır ve düşünüp tevbe etmesi için süre verilir. Bütün bunlardan sonra irtidadında ısrar ederse öldürülür.
lafons7275
Kıdemli Üye
Senin hatan ne biliyor musun kaptan, Kurandaki tek ayet ile yola çıkıp diğer ayetlere bakmadan hüküm veriyorsun.
“ (Süleymân) kuşları teftiş etti ve şöyle dedi: «Bana ne oluyor ki Hüdhüd'ü göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?»” (en-Neml, 20)
“Ya bana (mâzeretini gösteren) apaçık bir delil getirecek, ya da onu şiddetli bir azâba uğratacağım, yahut boğazlayacağım!” (en-Neml, 21)
“Çok geçmeden (Hüdhüd) gelip: «Ben, Sen'in bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe'den sana çok doğru (ve mühim) bir haber getirdim!» dedi.” (en-Neml, 22)
“Gerçekten, onlara (Sebe'lilere) hükümdarlık eden , kendisine her şey verilmiş ve büyük bir tahtı olan bir kadınla karşılaştım.” (en-Neml, 23)
“Onun ve kavminin, Allâh'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Şeytan, kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş. Bunun için hidâyeti bulamıyorlar.” (en-Neml, 24)
“ (Süleymân Hüdhüd'e) dedi ki: «–Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız!»” (en-Neml, 27)
“Şu mektubumu götür, onu kendilerine ver; sonra onlardan biraz çekil de, ne sonuca varacaklarına bak!” (en-Neml, 28)
(Hüdhüd'ün mektubu götürüp bırakmasından sonra Saba melikesi Belkıs
Dedi ki: 'Ey önde gelenler gerçekten bana oldukça önemli bir mektup bırakıldı.'“Önüme engel çıkarmayın, kibirlenmeyin, karşı çıkmayın. Teslimiyet göstererek, İslâm'ı yaşayacak müslümanlar olarak bana gelin, diye yazmaktadır.”
Gördün mü zorlama var mı yok mu?
Kaptan
Mecra Yazarı
lafons seniin durumunu özetleyen güzel bir söz buldum
söz konusu bizler olunca
Ne garip değil mi? Sevdiğimiz insanın her yalanında bir doğru, sevmediğimiz insanın her doğrusunda bir yalan ararız. (Dostoyevski)
söz konusu bizler olunca
Ne garip değil mi? Sevdiğimiz insanın her yalanında bir doğru, sevmediğimiz insanın her doğrusunda bir yalan ararız. (Dostoyevski)
lafons7275
Kıdemli Üye
@Kaptan katılıyor musun?
lafons7275
Kıdemli Üye
İmâm Ahmed (241/855) şöyle demiştir: “Şüphesiz bir şeyi vâcib (farz) ve haram kılmak, sevap, ceza, kâfir, fâsıklık hükmünü vermek, Allah’a ve Rasûlüne ait bir iştir. Hiçbir kimsenin bu hususta hüküm verme yetkisi yoktur. İnsanlara düşen ise Allah’ın ve Rasûlünün vacip kıldığını vacip görmek, Allah’ın ve Rasûlü’nün haram kıldığını haram kılmak, Allah’ın ve Rasûlünün haber verdiğini tasdik etmektir.”
lafons7275
Kıdemli Üye
İmam Muhammed b. Sîrîn rahimehullah şöyle der: “İslam toplumunda fitne vâki olmadan evvel kimse isnâd sormazdı. Ne zaman fitne baş gösterdi, insanlar kendilerine aktarılan haberler için ‘Ricâlinizi bize sayın (kimlerden duyduysanız adlarını belirtin).’ demeye başladılar. Bundan sonra yalnız sünnet ehlinin hadislerini alıp bid’at ehlinin hadislerini terk ettiler.”(Müslim, Mukaddime)Yine buna benzer bir söz de mücâhid imam Abdullah b. Mübârek rahimehullah’tan nakledi_lir: “İsnâd olmasaydı, dileyen dilediğini söylerdi.”“İsnâd”dan kasıt, sözün kimden alındığı ve kime dayandırıldığıdır ki sözün sabit olabilmesi için kim tarafından söylendiğinin ve o kişinin “sika/güvenilir” olup olmadığının mutlaka bilinmesi gerekir.
lafons7275
Kıdemli Üye
Hadis Tenkidinde Muhaddislerin Yöntemi
Muhaddislerin (hadisçilerin) tenkit şartları -ana hatlarıyla- şunlardır:
♦ Adil ve insaflı olmak,
♦ Râvinin durumu araştırılırken dikkatli olmak,
♦ Râvinin zabtından emin olmak, (ezber ya da yazma yoluyla hadisin kaydedilmesindeki sağlamlıktan emin olmak)
♦ Râvinin adil olması gibi…
Muhaddislerin (hadisçilerin) tenkit şartları -ana hatlarıyla- şunlardır:
♦ Adil ve insaflı olmak,
♦ Râvinin durumu araştırılırken dikkatli olmak,
♦ Râvinin zabtından emin olmak, (ezber ya da yazma yoluyla hadisin kaydedilmesindeki sağlamlıktan emin olmak)
♦ Râvinin adil olması gibi…
lafons7275
Kıdemli Üye
@kilicarslan
İmam Ebu Hanife şöyle demiştir : ‘’Hadis sahih olunca o benim mezhebimdir. (yani ben sahih hadis varken farklı bir görüş ileri sürmem.) ve tekrar dedi ki: Kimseye bizim görüşlerimizin nereye dayandığını bilmeden almak helal değildir.’’
İmam Ebu Hanife şöyle demiştir : ‘’Hadis sahih olunca o benim mezhebimdir. (yani ben sahih hadis varken farklı bir görüş ileri sürmem.) ve tekrar dedi ki: Kimseye bizim görüşlerimizin nereye dayandığını bilmeden almak helal değildir.’’
lafons7275
Kıdemli Üye
efonaltı
Kısıtlı Erişim
@Kaptan ,daha önceden tartışılmış suyu çıkmış of tavşanlı köylü mahmut hoca hakkındaki konuları tekrar bilerek gündeme getirip,mahmutcularla danışıklı döğüş yaparak mahmmut hoca ve cemaatinin reklamını yapıyor.gundemden düşünce tekrar parlatılıyor..
Mahmut efendinin bodrumda yakalanacak hali yok.:clap2:
Mahmut efendinin bodrumda yakalanacak hali yok.:clap2: