O'nu (A.S.M) Sevmek ve Sevenleri bilmek En Sevgili'den

Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
53
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Cehennem..
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

Yitirilmiş güzellikler, çağlar içinde hatırlanmayı bekleyen sevgi tomurcukları ile kalp gözü açık ALLAH dostlarının hayatlarından bir kaç kesit eminim ki ahir zamanın bu en dehşetli dönemlerinde kabuk bağlamış imanlari ile yaşamaya çalışan muminlere en büyük hediye en büyük umut tablosu olur.Hele bir de efendiler efendisin hayatından bizlere malum olan onca güzellikleri, güzelin güzelliklerini bilmek bizler için kaç derece bir meşale hükmüne geçeçektir ayan beyan ortadadir...Bu itibarla bir zerre olsun bir kaç kesit paylaşmak istedim ALLAH okuyanlardan razı olsun...

İşte O Resul-i Ekrem Hatem-ul Enbiya Server-i Kainat Yaratılmışların ve Yaratılmanın Yegane Sebebi Şefaat Güneşi Bütün Güzellikleri Bağrında Toplamış Kusursuz Sevgi Heykeli Bütün Temiz Duyguların Sahibi En Güzel Güzel Ahmedi Mahmud Muhammed Mustafa a.s.m) ve onu sevenlerin ibret tablosu...



BÜTÜN ÜMMETİM İÇİN

Mü'minlerin annesi Hz. Aişe (R.A) bir gün ''En Sevgili''yi çok sevinçli görür.Fırsat budur diyerek
-''Ey allah'ın elçisi bana dua et'' der...
Allah'ın elçisi bir Rahmet çağlayanı gibidir...
-''Allah'ım Aişe'nin geçmiş,gelecek,,gizli ve açık bütün günahlarını bağışla'' diyerek habibesinin isteğini cevaplandırır.
Mutluluk ve sevinç atmosferi şimdi Mü'minlerin Annesini sarmıştır.Gülmekten başı eteğine düşer...
En Sevgili hayretle sorar:
-'' Ey Aişe ettiğim dua seni bu kadar mı çok sevindirdi ?
-'' Ey Allah'ın elçisi bana ettiğin dua beni nasil sevindirmez ? ''
Allah'ın elçisi şimdi ciddileşmiştir:
-''Allah'a yemin ederim ki,ben bu duayı her namazdan sonra BÜTÜN ÜMMETİM için ediyorum.''

KALPLERİNE SAPLARLARDI

'' En Sevgili'' Allah'ın isimlerinin A'zam düzeyinde tecellisine ayna olduğu için her açıdan yaratılmışların en mükemmelidir.Fiziki güzellik açısından da.....
Bir gün Hz.Aişe'nin (RA) yanında Yusuf'un göz kamaştıran güzelliği karşısında hayran ve kendilerinden geçmiş mısırlı kadınların ellerindeki bıçaklarlarını
doğradıklarından söz edilir ...
Acı bir tebessüm yüzüne yayılan Aişe annemiz, hafifçe mırıldanır
-'' Yazık'' der.'' O kadınlar yusufu görmüşler,güzelliğine dayanamayıp parmaklarını kesmişler.Bir de benim efendim'i görselerdi...Allah'a yemin olsun ki
dayanamaz bıçakları kalplerine saplarlardı.! ''

BİR KAÇ SEVENİN DİLİNDEN O (A.S.M)

İnsanlar arasında Hz. Muhammed'i en çok sevenler hiç süphesiz sahabesi olmuştur.Çünkü tanıma ve sevgi birbirlerini gerektiren iki yakın kavramdır.Ve yine hiç şüphesiz ki bizzat yaşayan kadar tanıyabilmek mümkün değildir.İşte bu nedenle O'nun (SAV) arkadaşların O'na duydukları sevgi adeta ''çılgınca '' dır.
Rebi bin Muavvez (RA) '' O ' nu gördüğünüz anda güneşin doğduğunu sanırdınız''
Abdullah bin Abbas (RA) ''Konuştuğu zaman parlak dişleri arasından sanki ışık süzülürdü.''
Enes bin Malik (RA) '' O 'nun cildine dokunur sonra ellerimi günlerce koklar,koklardım.''
Cabir bin Semure (RA) '' Mehtaplı bir gecede efendim'in mübarek yüzüne baktım and olsun ki O 'nun yüzü mehtaptan daha güzel ve parlaktı.''
Abdullah bin Revaha (RA) ''Hiç bir mucizesi bulunmasaydı bile,verirdi O'nun masum yüzü haberi.''

Bunlar gönüller sultanına yapılan tanımlamaların sadece bir kaçi ki daha niceleri Tarihin tozlu kitap sayfalarında bizleri bekliyor...

O'NU SEVMEDE ÖMER DERİNLİĞİ

Umre yapmak için '' En Sevgili'' den izin ister Faruk-u Azam Hz.Ömer (RA).En Sevgili iznini bir tek şartla verir:
-''Kardeşim '' der.''Beni de dualarında unutma! '' O günkü mutluluğunu ve ''En Sevgili'' tarafından kardeşim
diye hitap edilmesinin sevincini bir ömür boyu taşıyacak olan Hz.Ömer halini :
-''Allah'ın elçisi'nin bana,kardeşim deyişinden duyduğum sevinci bütün dünyalar bana verilse duymazdim '' diyerek anlatacaktır..

EN ÇOK SENİ

Sevgisi O'nun duygularını kendininkilerin yerine koyacak boyuta ulaşan Ömer (RA) bir gün peygamber kızı Cennet kadınlarının Efendilerinden Masumlar masumu,İslam aslanının zevcesi Hz. Fatıma'nın (Anam babam Resule onun ehli beytine ve ashabına feda olsun ) kapısını çalar :
- '' Fatıma '' der.Allah'a yemin olsun ki babanın senden daha çok sevdiği birini görmedim.Ve yine Allah'a yemin olsun ki o yüzden ben de babandan sonra e n çok seni seviyorum''

Ve daha hz.Faruk-u azamin Efendiler efendisine karşı duyduğu sevgiyi anlatan nice anekdotlar var.Biz sadece birkaçına değindik....

KİMSEYİ KENDİME TERCİH ETMEM

Büyüklü küçüklü kalabalık bir sahabi topluluğu O'nun huzurunda oturmaktadır.Bir ara birisi içeçek bir şey ikram eder.En Sevgili ikramdan biraz içtikten sonra sağında oturan çoçuğa sorar:
-''İzin verir misin bunu yanımda oturan şu amcalara ikram edeyim'' Karşısındaki çoçuktur ama çok sevmektedir.
-'' Hayır Ya Rasulallah '' der.''Senden gelen bir nasipte kimseyi kendime tercih edemem.''
Bu cevabı herkes tebessümle kafa sallayarak onaylar.İçecek çoçuğa verilir....


O'nu sevmek ancak onu hakiki sevenlerin yolundan gitmek onlari tanımak ve sevmekle olur.Bilvesile o da tanınmış olur kişi onu aramaya başlar O'nun hasretiyle yanar tutuşur gözyaşları ile seslenir durur bu zindan hükmündeki dünyasını neşelendirir gerçek sevgiye ve gerçek sevgiliye kavuşur .. Rabbim cümlemizi o zümreden etsin cümle muminleri onun sevgisi yolunda yürüyen sonunda matlabına kavuşmuş kullarından etsin..Amin...Selam hidayete tabi olanların üzerine olsun

kaynak
1.Said Alpsoy En sevgili Hz.Muhammed SAV (Gelenek yayinevi ... )
 
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
53
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Cehennem..
O'nu (A.S.M) Sevmek ve Sevenleri bilmek En Sevgili'den 2

Hayat denen bulmacanın en büyük parçası Alemlerin Rabbini ve Onun Resulunu sevmektir.Hem bulmacanın en açık ve en mühim parçası hem de ;öyle parça ki bir meşale hükmünde cümle Alem-i İslamı aydınlatıyor, şu medeniyet(!) dedikleri zulmet içine gömülmüş dünyayı güneşin her zerreyi aydınlattığı gibi o da ziyasıyla aydınlatıyor.Fakat hakikat şudur ki Güneş ışığını görmek için bakmak lazımdır.. Gözlerini kapatan kimse güneşi görmezken bir de ilaveten ''ben görmüyorsam yoktur'' diyerek kendini esfele düşürür ruy-i zeminde Halife sıfatına ihanet etmiş,Hakim-i Mutlak'ın uluhiyetini inkar etmiş olur ki..Bu halde bir adam kaç derece ziyandadir bilbedahe ortadadır.Habibullahı En Güzel şekilde sevmek onu sevenleri sevmek böylece Hakk'ı sevmek din-i mubini islami en güzel şekilde yaşamak ve yaşattırmak temennisi ile...Esen kalın

BABANI ÖLDÜR...

Bera oğlu Talha (RA), O (SAV) Medine'ye hicret ettiği sırada çoçukluk-gençlik arası dönemini yaşamaktadır.
'' En Sevgili'' yi ilk gördüğü an ellerine kapanır ,doyasıya öper.Bir yandan da
-'' Emret ya Rasulallah ,emret...Ne istersen yapayım'' demektedir.
-'' Git babanı öldür.!''
Talha bir anda ok gibi fırlar....Ciddidir.Kapıdan çıkmasına Hz.Muhammed (SAV) engel olur.Gülerek Talha'yık kucaklarken bir yandan da :
-''Dur burada Ben baba ile evladı birbirine düşürmek için gönderilmedim'' demektedir..

SAD'IN NÖBETİ..

Bir seferden henüz dönülmüştür.Medine'de gecedir...Medinenin güvende olmadığı zamanlardır...''En Sevgili'' yeni girdiği evinde:
-''Ne olurdu bu gece kapıda bir nöbet bekleyen olsaydı diye'' içinden geçirdiği sırada dışarıdan bir ses duyulur.Allah'ın Elçisi:
-Kim o? diye sorar Sa'd bin Ebi Vakkas (RA) cevap verir:
-Benim ya Rasulallah
- Ey Sa'd.! Bu saatte seni buraya getiren nedir ?
- Ya Rasulallah içimden bir ses bana O'nun nöbetçisi yoktur.Belki bir kötülük yapmaya kalkışan olur dedi.Endişelendim.Uyku tutmadi.
Siz rahat olun...Ben sabaha kadar nöbetteyim...


O'nun Gidişinden sonra bütün kainat herşeyini kaybetmişti sanki herkesin annesi de babası da efendiler efendisiydi.Öyle ki gidişinden sonra ashab kendini yetim gibi
hissetmiş ağlamış ağlamış ağlamış ta ki gözyaşları kuruyuncaya kadar.Son nokta mı değil kalan ömürlerini O'na kavuşmak hasretiyle yanıp tutuşur bir şekilde
geçirmiş ölüm denen aslanı sevinerek karşılamışlardı...Ve bir yazarın benzetişi ile geriye kalanlar ''Muhammed'in yetimleri '' olmuşlardı.Bu tablodan bu
gözyaşı pınarından bize kalan aciz haykırışlar ve damla damla gözyaşları...Ağlamak için O'na duyulan hasretten ağlamak için acaba kaç gece uykusuz kaldık kaç gece
salat ve selamlar eşliğinde ''Ya Rasulallah sana layık ümmet olamadim Sen beni daha dünyaya gelmeden severken bana selam gönderirken ben ..ben ...ben... '' deyip kaç gece Hazreti Ömer'in (RA) dediği gibi Muhakeme insanı olduk kendimize mahkeme olduk...Rabbim cümlemizi; Hz.Rasulallah, Liva-ul hamd'ın altında Muhammed süresini okurken cennet iskemlelerine çökmüş O'nu dinleyen kullarıdan etsin.... (SuskunSuvari)

YA CENNETTE.....

Medineli müslümanlardan Abdullah bin Zeyd (RA),mescit de Efendiler efendisinin yakınında oturmaktadır ve canı alabildiğine sıkkındır.Durum dikkatinden kaçmayan Hz.Muhammed (SAV) sorar:
- Ey Zeyd oğlu neyin var ?Niçin bu kadar hüzünlüsün ? Abdullah bin Zeyd (RA) başını kaldırmadan cevaplandırır :
-'' Ya Rasulallah Burada, bu dünyada senden biraz uzak kalınca içimiz kasvet bağlıyor...Sıkılıyoruz...Ama sonra senin yanına gelip ferahlıyabiliyoruz...Derdimiz çözülüyor.Günlerdir düşünüyorum ahirette nasıl olacak ?...Sen layık olduğun üzere peygamberler katında ve cennetin en yücelerinde biz ise acaba cennete girebilecek miyiz sonuz bir hayat boyunca sensiz kalmak güç yetirebileceğimi zannetmiyorum..''
Mesele anlaşılmıştır,fakat gerçekten çetindir,Allah'ın elçisi ve sevgilisi olsa bile onun da kendi başına çözemeyeceği cevaplandıramayacağı bir sorudur bu
Şimdi başını eğmiş ahirette arkadaşlarından ayrı düşmek ihtimaliyle tedirgindir..Çok geçmeden Cebrail (AS) gelir.Getirdiği, haber ortalığı bayram yerine çevirecek kullarına merhameti bir annenin evladina merhametinden daha büyük olan Yüce Allah'ın kitabında Nisa süresinin 69. ayetini oluşturacaktır.
'' Kim Allah'a ve Elçi'ye itaat ederse işte onlar,Allah'ın nimet verdiği peygamberler sıddıklar şehitler ve salihlerle beraberdir.Onlar ne güzel arkadaştır.
Sevenler, sevgililerinden ayrılmayacaklardır...Sonsuzluk boyunca..

SEVGİLİYE KAVUŞUYORUM...

İslam uğruna çok çile çekmiş anne babasının o yolda ve gözleri önünde işkenceyle şehid oluşlarını seyretmiş koca sahabi Ammar bin Yasir (RA) doksanlı yaşlarında şehid olacağını bildiği sıffin savaşının ilk saatlerinde yüksek bir tepenin üzerine çıkarak yaşlı bir aslan gibi kükremekte içine sığmayan sevincini avazı çıktığı kadar haykırarak at kişnemesi ve kılıç şakırtısıyla uğuldayan sıffin ovasına duyurmaktadır.
-''Bügün sevgililere kavuşuyoruz Hz. Muhammed ve arkadaşlarına''...
Ölüm Hz.Muhammed'den (SAV) geriye kalmış bir sahabi için en büyük mutluluktu...

AL BU GÖZLERİ

Abdullah bin Zeyd (RA) En Sevgili'nin vefat haberini bahçesinde çalışmakta iken koşarak yanına gelen oğlundan alır.Ellerini kaldırır dua eder:
-'' Ya Rabbi al bu gözlerimi eğer O'nu göremeyecekse başka hiç birşey görmeyeyim
Zeyd'in duasi kabul edilir..
FELÇ

Bir başka sahabi Abdullah..Enis oğlu..O'nun vefat haberini aldığı anda eski deyimle inmesi iner,felç olur.Alıp evine götürürler.Ölünceye kadar düzelemez...

EN ÇOK SEVDİĞİNİN...

Abdullah bin Ömer (RA) ayağı tutulmuştur..İnsanlardan en çok sevdiğinin adını an geçer derler. Hiç düşünmeden
-Meded ya Muhammed (a.s.m) diye seslenir...ayağı çözülmüştür.
Efendiler efendisinin hasretinin zirveye ulaştığı anlarda kalkar bir parça onunla beraber dolaştığı yollarda yürür...O'nunla beraber oturduğu ağaç gölgeliklerine oturur..Kurumasınlar diye ağaçları sular,bakar...Sevgili'ye tekrar kavuşuncaya kadar kendini avutmaya çalışır....

VE GİDİŞİN.....

Ümmü seleme (RA) anlatıyor.
- O vefat ettiği gün biz bir araya toplandik.Hep ağlıyorduk.O gece sabaha kadar uyumadan ağladık.Cenazesini aramızda görmekle biraz teselli bulduk.Seher vaktiydi anzısın kazma kürek seslerini işittik.Ağlamamız şiddetlendi.Mescide toplanmış olan arkadaşları da ağlıyordu.Adeta bütün medine bir hıçkırık olmuş ,sarsılıyordu.
Derken Bilal sabah ezanını okudu .''Muhammed'' dediğinde ızdırap dayanılmaz noktadaydı....

SONRASI...

Bugün şu koca zeminde Resul-i ekrem'in aşkı ile yanıp tutuşan milyonlar var.Mekke'de bir kaç kişinin dini olan islam bugün yeryüzünde bir güneş gibi parlamakta.. Ey Nebi...! İslam'ın ışığının ulaşmadığı tek bir gönül yoktur ki senin özleminle yanmasın senin sevginle yanıp tutuşmasın... Gezegen gibi olup ışık yansıtmayıp bir yıldız olup ışık yansıtmak misyonuyla hareket eden bu gönüller senin hasretinle yanıyor... Ey Alemlere Rahmet olarak gönderilen Gül yüzlü Nebi.. Bir gece,bir karanlık gece şu yazıyı yazan, şu yazıyı okuyan sensizlik denizinde boğulan, hasret rüzgarı ile sürüklenen ,O nur dolu gemine binmek isteyen, ümmetinden bu acizlerin rüyalarına teşrif buyurmaz mısın? bağrına basmazmısın bizleri? Gelmezmisin Ey Kainatin Yaradılış Sebebi.. Ey Dünyayi Gül Bahçesine Çeviren Gül... Bir Gece Bize de Rüyamizda Görünmez misin....Bir gece şu dünya nimetlerinin bütün zevklerinin musavi olamadığı o şerefi bize de bahşetmez misin ?

''Ben Allah'ın Nurundanım Mu'minlerde benden'' (Beden gözlerinin göreceği en güzel güzel, Kulakların duyabileceği en güzel belagatın sahibi bütün Mu'minlerin serveri kainat'ın Güneşi En Güzel Hutbenin Hatibi Hz.Muhammed A.s.m)
(

Fransız bir tarihçinin deyimiyle '' O insandan büyük tanrıdan küçüktü O Hz.Muhammed'di (a.s.m)

''Ya Muhammed sana muasır olamadığımdan çok müteessirim.Beşeriyet senin gibi mümtaz bir kudreti bir defa görmüş,badema göremeyecektir.Binaenaleyh senin huzurunda kemal-i hürmetle eğilirim..'' Otto von Bismarck Prusya prensi Almanya'nın temelini atmış büyük devlet adamı, düşünür ,siyasetçi.....

Faydalanılan kaynaklar..:

1.En Sevgili Hz.Muhammed (SAV) Said Alpsoy
2.Bir İnsan Olarak Hz.Muhammed (SAV) Said Alpsoy
3.Gençlik Rehberi Bediüzzaman Said Nursi


Suskun'un Not defterinden
 
Üst