Önkibar: Ak Parti Böyle Devrilir

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
1) Kemal Kılıçdaroğlu Kürtçülerle dansı bir tarafa bırakmalı ve AKP'yi afişe edecek ifşaatlar yaparak topluma güven vermeli ve CHP'yi yüzde 27'lerin üstüne çıkarmalı.

2) MHP başlattığı son atağını taaruza dönüştürmeli.

3) Üçüncü bir parti mutlaka Meclis'e sokulmalı.

4) Barajı aşmada potansiyeli olan böyle bir parti yok, bunun için mutlaka ittifaklar yapılmalı.

5) Bu ittifaka DP, SP, Sadettin Tantan'ın Yurt Partisi, Abdüllatif Şener'in Türkiye Partisi, Pamukoğlu Paşanın partisi, Haydar Baş Bey'in partisi, Sadi Somuncuoğlu ve Mustafa Özbek gibi tabanda etkili isimler ve hatta Doğu Perinçek'inİşçi Partiside dahil edilmelidir.

6) İşçi Partisi ile Erbakan ve Abdullatif Şener bir araya gelmez demeyin, Kurtuluş Savaşında nasıl bir araya gelindi ise bugün de gelinmelidir, zira ortak payda anti emperyalizimdir. Ayrıca İşçi Partisinin dinamik bir örgütü ve etkili bir medyası vardır.

7) Çatı mutlaka DP olmalıdır çünkü Hüsamettin Cindoruk'un bilinen kişiliğine kimseler itiraz etmez. DP dışında hiçbir çatı da kabul görmez!

selahattin önkibar

KAFALARINA YAZAR KASA Yiyecek hükümet formülünü verdi yazar.

Topal ördekmi desem, yamalı bohçamı desem, hortum birliğimi desem.

Yazarkasa atış poligonumu desem.

Yaşlı siyasileri hastaneye kapatmak için birde Dr. Haberal lazım ama.
 

bakış

Kıdemli Üye
Katılım
22 Kas 2009
Mesajlar
4,717
Tepkime puanı
251
Puanları
0
Konum
İstanbul-Pendik
6) İşçi Partisi ile Erbakan ve Abdullatif Şener bir araya gelmez demeyin, Kurtuluş Savaşında nasıl bir araya gelindi ise bugün de gelinmelidir, zira ortak payda anti emperyalizimdir. Ayrıca İşçi Partisinin dinamik bir örgütü ve etkili bir medyası vardır.
Bu ittifaka başka küçük partilerde eklenebilir.Çatı mutlaka SP olmalıdır.
Kurtuluş savaşında düşman belliydi,bugün düşman bizim şeklimize girmiş,daha tehlikeli bir durumdayız.Mutlaka akpartinin karşısına güçlü bir milli hükmet çıkmalıdır.Bu seçimler varmısın yokmusun seçimidir.
 

ukubat

Profesör
Katılım
9 May 2007
Mesajlar
1,942
Tepkime puanı
103
Puanları
0
Konum
istanbul,fatih
Web sitesi
www.ismailaga.org.tr
samankapsulu.jpg


Aç tavuk kendini tahıl ambarında sanırmış....
 

reis

Kıdemli Üye
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
10,901
Tepkime puanı
414
Puanları
0
Konum
Karadeniz
Bu ittifaka başka küçük partilerde eklenebilir.Çatı mutlaka SP olmalıdır.
Kurtuluş savaşında düşman belliydi,bugün düşman bizim şeklimize girmiş,daha tehlikeli bir durumdayız.Mutlaka akpartinin karşısına güçlü bir milli hükmet çıkmalıdır.Bu seçimler varmısın yokmusun seçimidir.
Şimdi bu hezeyana hem "Çüşş" hemde "Oha" desem kızacak olanlar var..

Neymiş; "Düşman bizim şeklimize girmişmiş..."
Ba ba ba... herze yemenin daniskasına ba...

Bana bak, sen ya hiç sopa yemedin ya da sayısını unuttun...

Bu hastalıklı ve maraz kafalarla n'etceğuk bilmem ki...
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
DUR ORADA

BAKALIM NE DİYORSUN SEN

KURTULUŞSAVAŞINDAKİ DÜŞMANLA KİMİ KIYASLIYORSUN.

Kurtuluş savaşında düşman belliydi,bugün düşman bizim şeklimize girmiş,daha tehlikeli bir durumdayız Bu sözlerinle HADDİNİ AŞIYORSUN.
 

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com
Sabahattin önkirbar denen adamı dikkate almaya bile değmez, tam anlamıyla şaşırmış bu.. boşverin konuşsun dursun.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Şimdi bu hezeyana hem "Çüşş" hemde "Oha" desem kızacak olanlar var..

Neymiş; "Düşman bizim şeklimize girmişmiş..."
Ba ba ba... herze yemenin daniskasına ba...

Bana bak, sen ya hiç sopa yemedin ya da sayısını unuttun...

Bu hastalıklı ve maraz kafalarla n'etceğuk bilmem ki...

:))) şamaroğlanı oldular
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Bu iktidar nasıl defedilir?

Başlıktaki “defetmek” ifadesi bana ait değil... Bana kalsa, “Bu iktidardan nasıl kurtulunur” yahut “Erdoğan nasıl indirilir” gibi görece yumuşak bir başlık seçerdim.

Defetmek iyi yine de... Daha ağırını kullanan arkadaşlar var...

Bunlar, demokrasi düşüncesiyle yatıp kalkan medyamızın “bağımsız ve bağlantısız” yazarları...

Gerçi düdük çalınca “bağımsızlıkları” bitiyor, sayıyla kendilerine gelip “Paşa’ya arzı hürmet” kuyruğuna giriyorlar ama bu bahs-i diğer...

Bir arkadaş da, ismi hiç lazım değil, son anda bulduğu “AK Parti’yi devirme formülünü” açıklamış köşesinde...
İsmini de vereyim hadi:

Hangi aidiyetten gelip hangi aidiyete gittiğini, ne olduğunu, esasında neyi savunduğunu, fikirlerinde hangi siyasal düşünceyi temellük ettiğini bilmediğimiz Sabahattin arkadaşımız, bu iktidardan geniş bir Türkiye koalisyonuyla kurtulabileceğimizi söylüyor.

Hemen araya gireyim: Bunun için bir aralar “muhafazakâr ülkücü” derlerdi. Hatta “dinci” derlerdi.
Bir baktık “Kemalist” olmuş.

Enver Ören’in çekim alanından uzaklaştıktan sonra muhafazakâr yanını törpüleyip “ulusalcı” saflara intisap ediverdi...

Sırasıyla her şey oldu ve sonunda “değerli meslektaşımız Sabahattin Önkibar” olarak Türk tefekkür dünyasındaki saygın yerini aldı.

Hayır, olduğu şeyleri yargılamıyorum. Bir insan aynı anda pek çok şey olabilir... Ülkücü dünya görüşüne sahiptir ama aynı zamanda demokrattır... Muhafazakâr umdeleri içselleştirmiştir ama aynı zamanda Kemalist’tir... İşçi Partisi’ne oy veriyordur ama aynı zamanda DP’lidir... Perinçek’i seviyordur ama aynı zamanda Abdüllatif Şener hayranıdır.:glm

Maksat “vatan sevgisi” olduktan sonra, bütün farklılıklar ve karşıtlıklar bir bünyede mezcedilebilir. :glm

Üstelik, Sabahattin Önkibar, sempatik bir arkadaşımızdır.
Birçok konuda farklı düşünsek de severim kendisini, mesleki gayretini takdir ederim.

İşte, birçok farklı düşünceyi bünyesinde mezceden Sabahattin Önkibar arkadaşımız, “farklılıkların” bir araya gelip “ittifaklar” oluşturması halinde mutlu sona ulaşacağımızı söylüyor.

Mesela? Mesela, dördüncü bir partiyi Meclis’e sokmak...
En iyisi kendisi anlatsın: “Barajı aşmada potansiyeli olan yeni bir parti yok, bunun için mutlaka ittifaklar yapılmalı.

Bu ittifaka DP, SP, Sadettin Tantan’ın Yurt Partisi, Abdüllatif Şener’in Türkiye Partisi, Pamukoğlu Paşanın partisi, Haydar Baş Bey’in partisi, Sadi Somuncuoğlu ve Mustafa Özbek gibi tabanda etkili isimler ve hatta Perinçek’in İşçi Partisi de dahil edilmelidir.”

Başka önerileri de var Sabahattin’in. Maddeler halinde sıralamış...

Kılıçdaroğlu’na da bazı tüyolar veriyor ama siyasetin doğasına ve rasyonaliteye uymadığı için girmiyoruz.
Şu kadarını söyleyeyim:

Sabahattin’in aklıyla gidecekler, hiçbir seçimi kazanamazlar.:glm

Çünkü, “Daha çok demokrasi, daha çok özgürlük” diyeceğine, bunların daha azına vurgu yapan öneriler sıralıyor.

Diyeceksiniz ki, “Sabahattin’in fikirleri çok mu mühim ki, bütün bir yazıyı ona tahsis ettin?”

Bence çok mühim... Bu iktidarın defedilmesini isteyenlerin siyasi kavrayışı ve entelektüel kapasitesi Sabahattin’den çok da ileri değil...:glm

Buna Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi de dahil. Hatta, Sabahattin onların yanında Wittgenstein gibi kalıyor. :glm

ahmet kekeç
 

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
Bu ittifaka başka küçük partilerde eklenebilir.Çatı mutlaka SP olmalıdır.
Kurtuluş savaşında düşman belliydi,bugün düşman bizim şeklimize girmiş,daha tehlikeli bir durumdayız.Mutlaka akpartinin karşısına güçlü bir milli hükmet çıkmalıdır.Bu seçimler varmısın yokmusun seçimidir.


Hadi ordan..
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Erdoğan’dan kurtulmanın en kolay yolu

Düşmanlıkları sadece AK Parti’ye ve Tayyip Erdoğan’adır.
Şimdi bu kampanyayı yürütenler için büyük bir fırsat doğmuştur...

Başbakan Erdoğan bütün bu Ergenekoncu, darbeci, ulusalcı kesime büyük bir imkan sunmuştur.

Bu ittifak, Başbakan’ın raporda yazan “Erdoğan’ın İsviçre bankalarında 8 hesabı var” iddiasına karşı çektiği resti kaçırmamalıdır.

Ne diyor Erdoğan?

Eğer benim İsviçrebankalarında hesabım olduğunu ispatlarsanız ben bu makamda durmam, milletvekilliği makamında durmam. Siz aksi durumda o makamlarda duracak mısınız?”

Yıllardır Erdoğan’dan kurtulmak için hükümete karşı darbe planlayan, mitingler organize eden, suikastler tertip eden, seçim ittifakları kuran, Ergenekon’u devreye sokan; hasılı akla gelen her yolu deneyen malum çevreler için bu büyük bir fırsattır.

Madem, “Amerikan Ergenekoncuları” raporlar yoluyla böyle bir pas attılar ve madem Erdoğan da “hodri meydan” diyerek resti çekti, o zaman “Yerli Ergenekoncular” bir dakika durmamalılar.

Kurtulmak için bundan daha kolay, daha elverişli bir fırsat bulamazlar...

Çıkarsınlar, hesapları, bulsunlar belgeleri koysunlar Başbakan’ın önüne. Bir taşla üç kuş... Hem başbakanlığı, hem vekilliği, hem de siyaseti bırakıyor.

İşte, sadece Erdoğan’ı muhalefete düşürmek için Danıştay suikastinden medet umacak kadar gözünü karartanlar için bir altın vuruş imkanı...

Ne darbe planlamak gerekiyor, ne miting ne de CHP’de lider değiştirmek.

Mesela, yolsuzluklar konusunda uzman bir politikacı olan Kılıçdaroğlu bu pası değerlendirmelidir. Belki Edelman’ı arayıp daha fazla bilgi isteyebilir ve mesela eski büyükelçinin bu bilgiyi kimlerden aldığını öğrenebilir. Sonra da kalkıp İsviçre’ye giderek bankaların kapısını çalar.

Önüne böyle bir fırsat gelmişken belgelere ulaşmak için biraz mesai harcamaya değmez mi?

Sadece Kemal Bey değil, ondan daha ateşli hükümet muhalifi olan Ergenekoncu unsurlara da sorumluluk düşüyor. Darbe için büyükelçileri motive etmek yetmez; her şeyi Amerikalılar’dan beklemek doğru değil, biraz da kolları sıvayıp araştırma yapsınlar.

Bir şey bulamazlarsa da oturup sahte hesap belgelere falan hazırlasınlar en azından...

mustafa karaalioğlu
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
ERDOĞAN & GÜL & ARINÇ ten ve ekiplerinden ALLAH razı olsun.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Hak sillesinin sedası yoktur, vurunca devası yoktur...


Şöyle 8 yıl öncesine gidin.. Ecevit‘in DSP‘si iktidardı, akabinde bir genel seçim yaşandı ve DSP yer ile yeksan oldu.. Şu anda tabela partisi durumunda..

DYP‘si de, ANAP‘ı da zîrüzeber oldular.. Ortada ne Çiller kaldı, ne Mesut Yılmaz!..

Şimdilere bakalım.. Deniz Baykal.. Mum gibi eriyip söndü.. CHP başkanlığını sabun misali elinden kaydırdı.. Ne koltuk kaldı ne başkanlık!..

Yine yılların yazarı Oktay Ekşi.. 50 senedir sol düşünceye hizmet etti.. Bazen örtülü, bazen de aleni bir biçimde mütedeyyin insanlara hakaret etti..

En sonunda çocuğun bile yapmayacağı bir hatayla Hürriyet gazetesine noktayı koydu.. Karizması çizildi.. Kariyeri paspas oldu.. “Başyazar Oktay Bey”di, bir anda silinip gitti.. Gazetesi bile kendisine sahip çıkmadı, sonunda gazetesinden istifa etmek mecburiyetinde kaldı..

Gelelim CHP’ye.. Milletin değerleriyle savaşmayı yıllardır yaşam biçimi yaptı ve şu anda da sefilleri oynuyor..

Tepedekiler âdeta kan davalı.. Tabandakiler birbirleriyle kavgalı..

Bakmayın Kılıçdaroğlu‘nun “18 Aralıkta kurultay yapacağız” söylemine.. Çıkan netice ne olursa olsun, bu partide çalkantı bitmez.. Ve her an yeni yeni tsunamiler gelebilir..

Ecevit’in rahle-i tedrisinden geçmiş eski tüfekler, CHP‘yi, Kılıçdaroğlu‘na, Gürsel Tekin‘e kolay yedirmezler..

Evet, değerli okuyucularım; milletimiz oynanan filmi ibretle seyrediyor.. Attığımız başlığı boşuna seçmedik.. Allah yeter ki dilesin!.. Olamaz gibi görünen pekçok şeyi ters yüz yapar..

Şairin dediği gibi; “Sular büklük büklüm burulur..” Yeter ki kullar Yaratıcıya samimiyetle iltica etsin..

Mesut Yılmaz için de birkaç kelime etmem gerekir.. Bir zamanların kudretli ve azametli Başbakanı Sayın Mesut Yılmaz..

Bakmayın şu anda Meclis çatısı altında olduğuna.. Tek başına ve koskoca Meclis’te yapayalnız!..

28 Şubat‘ın siyasi projelerini hayata geçirmek için nasıl da varını yoğunu ortaya koymuştu..

İmam Hatip‘li bigünah talebelere “yarasa” diyerek o yavrucağızların gönüllerini, onurlarını, nasıl da kırmıştı.

Bu da yetmemişti; meslek liselerinin sonunu hazırlayan 8 yıllık temel eğitim yasası için, “bu yasa, siyasi hayatıma da mal olsa çıkacak” demişti..

Millet de konuşma sırası kendisine geldiğinde Mesut Yılmaz‘a kırmızı kartı göstermişti..

Şu işe bakın ki; yasakçı Mesut Yılmaz, şimdilerde 80‘ine merdiven dayamış Cindoruk‘la birlikte demokrasi şehidi rahmetli Adnan Menderes‘in ismini koyduğu DP çatısı altında ve de aziz milletimizi Tayyip Erdoğan iktidarından kurtarma(!) adına siyaset yapıyor..

Hasıl-ı kelâm; Allah bu ülkenin güzel insanlarını 28 Şubat zihniyetini egemen hale getirmek isteyen yasakçı politikacılardan korusun...

sami özey
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Bu ittifaka başka küçük partilerde eklenebilir.Çatı mutlaka SP olmalıdır.
Kurtuluş savaşında düşman belliydi,bugün düşman bizim şeklimize girmiş,daha tehlikeli bir durumdayız.Mutlaka akpartinin karşısına güçlü bir milli hükmet çıkmalıdır.Bu seçimler varmısın yokmusun seçimidir.

BAKIŞ ın bu düşüncesi HAKARETTEN de öte.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
AK Parti'ye karşı 'organize işler!'

Önce Dolmabahçe, sonra Ankara'da bir grup öğrencinin AK Partili siyasetçi ve bakanlara karşı gösterdiği tepkilerin "organize işler" olduğu anlaşılıyor.

Polisin sert tutumu tabii ki eleştirilmeli, ama işin siyasi boyutuna baktığımızda, AK Parti'ye karşı birtakım odakların "siyaset zemini" dışında 12 Haziran seçimlerine doğru siyasetle karışık toplumsal bir kargaşa yapma peşinde oldukları görülüyor. Olaylar, öğrencilerin hakları olan "demokratik tepkiler"den ibaret değil. Öğrenciler, sendikalar, sivil örgütler, siyasi partiler elbette muhalefet edecekler, ama son günlerde "öğrenciler üzerinden" başka şeyler planlanıyor. Bir grup öğrenci belli bir plan dahilinde işi "fiili saldırılar"a doğru götürüyor. Arkası gelebilir. Görünen şu ki, şu anda seçime gidecek olsak, AK Parti, yüzde 45-50 arası oy alır. Bunun bir iki puan inmesi veya artması mümkün. CHP ve MHP'nin oy toplamı yüzde 40'ı bulmayacak olursa, AK Parti, sandalye sayısı itibarıyla 3 Kasım 2002 seçimlerinde elde ettiği sandalye sayısı kadar, hatta biraz da üstünde sandalye elde edebilir. Başka bir deyişle, AK Parti referanduma ihtiyaç hissetmeden de anayasa değişikliği yapabilecek güce ulaşabilir.

AK Parti'nin şu veya bu şekilde etkisizleştirilmesini isteyen iç (başta Ergenekon, ulusalcı cephe, eski derin güçler) ve dış (Amerika'daki neo-conlar, Yahudi lobisi ve şimdiki İsrail yönetimi) çevreler, "siyasetin dışında" birtakım etkili enstrümanlara başvurmak suretiyle AK Parti'nin üçüncü iktidarını engellemeye çalışıyorlar. Eğer CHP, MHP ve BDP güçlü muhalefet gösterebilseydi, belki bunlara lüzum kalmazdı, ama her üç parti de, kendilerinden beklenen "yüksek performansı" hâlâ gösterebilmiş değiller.

Umutların ağırlıklı bölümünün kendisine bağlandığı CHP için hâlâ yüzde 30 psikolojik eşiktir. CHP bir türlü bu eşiği aşamıyor, yaklaşıyor, ama lastik top gibi yüzde 30 duvarına çarpıp geri dönüyor. Önümüzdeki kurultay bu açıdan önemli, ama yukarıda saydığım "iç ve dış çevreler" işlerini CHP ve diğer kanuni partilerin performansına bırakmak istemiyorlar.

Önümüzdeki kısa vadede söz konusu çevrelerin şu beş konuda yoğunlaşıp AK Parti karşıtlığını, toplumsal kargaşaya çevirmek isteyeceklerini düşünebiliriz:

1) Kürt sorunu: AK Parti, bir dizi yanlışlığa rağmen Temmuz 2009'da 'demokratik açılım' adı altında Kürt sorununu çıplak tanımıyla gündeme taşıdı. Somut çözümler çıkmadı, ama sorun ve Kürt kimliği legalite kazandı; resmi, yarı-resmi ve sivil siyasetin literatürüne girdi. Aslında 12 Eylül'de oylanan biraz da hükümetin Kürt sorununa ilişkin çözüm teklifiydi. Hem Kürt aydınları ve siyasetçileri hem genel Türkiye kamuoyunda barışçı çözüm yönünde kuvvetli bir irade ve talep belirdi. Bu süreci durdurup mümkünse tersine çevirmenin yolu, a) "Çatışma ortamı"nın canlı tutulup sürdürülmesinden, b) Türk-Kürt ayrışmasının derinleştirilmesinden, c) Sahil şeridinde provokasyonların düzenlenmesinden geçer.

2) Çok daha güçlü bir dil ve yüksek perdeden "laik/modern yaşama tarzının tehdit altında tutulduğu" konusunun gündemde tutulması, mümkün oranda medyada çokça konuşulması.

3) Birtakım gazeteci, akademisyen ve siyasetçi üzerinden R. Tayyip Erdoğan yönetiminin "sivil vesayet"e, hatta "sivil faşizm"e doğru evrilmekte olduğunun işlenmesi.

4) ABD'nin ve dış güçlerin güdümünde ulusal ve bölgesel çıkarlara aykırı politikaların yürütülmekte olduğunun iddia edilmesi. Gerçi Wikileaks belgelerinin sızmasından sonra bu argüman bir miktar kullanışlı olmaktan çıktı, ama ben argümanı kuvvetlendirici aksi yöndeki belgelerin piyasa sürülebileceğini düşünüyorum.

5) Bütün askerî müdahalelerden -muhtıra veya darbe teşebbüslerinden- önce öğrencilerin provoke edilmesi.

Bu süreçte AK Parti'nin teenniyle hareket etmesi kadar, CHP ve MHP'nin de teenniyle hareket etmesi önemlidir. Eğer çiçeği burnundaki CHP'li Süheyl Batum gibi, muhalefet, "Yumurta atmak ifade özgürlüğünün kullanımıdır" denirse, yumurtanın arkasından "kesici ve öldürücü başka ifade biçimleri" de gelir.

ali bulaç

 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Bu ittifaka başka küçük partilerde eklenebilir.Çatı mutlaka SP olmalıdır.
Kurtuluş savaşında düşman belliydi,bugün düşman bizim şeklimize girmiş,daha tehlikeli bir durumdayız.Mutlaka akpartinin karşısına güçlü bir milli hükmet çıkmalıdır.Bu seçimler varmısın yokmusun seçimidir.

bakış

Bu mesajınla ne demek istiyorsunuz ?

DÜŞMAN kim ?

Kurtuluş savaşından daha kötü Düşman kim.

SP si çatısında kime karşı İttifak yapacaksınız ?
 

bakış

Kıdemli Üye
Katılım
22 Kas 2009
Mesajlar
4,717
Tepkime puanı
251
Puanları
0
Konum
İstanbul-Pendik
Sn agbi,akparti iktidarı milli bir hükümet değildir.Siyonizmin emriyle milli görüş bölünmek süretiyle kurulmuştur.Akparti iktidarının en büyük müsebbibi chp'dir.Chp,tayyip erdoğanın önünü açmıştır.Burda chp sebebtir.Emri veren yüzde yüz siyonizm'dir.

Ve bu anlaşmaya göre akparti ile chp halkı ikiye kamplaştırmak süretiyle siyasetlerini yürüteceklerdir.
Yine bu anlaşmaya göre,chp belaltı siyaseti yaparak akpartinin icraatlerini sorgulamayacak

İşte sn agbi içimizdeki bizim gibi görünen düşmanlar bu anlattıklarımdır.Tayyip erdoğana lafımız yoktur.O sadece kukladır,ipleri başkasının elinde...
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Sn agbi,akparti iktidarı milli bir hükümet değildir.Siyonizmin emriyle milli görüş bölünmek süretiyle kurulmuştur.Akparti iktidarının en büyük müsebbibi chp'dir.Chp,tayyip erdoğanın önünü açmıştır.Burda chp sebebtir.Emri veren yüzde yüz siyonizm'dir.

Ve bu anlaşmaya göre akparti ile chp halkı ikiye kamplaştırmak süretiyle siyasetlerini yürüteceklerdir.
Yine bu anlaşmaya göre,chp belaltı siyaseti yaparak akpartinin icraatlerini sorgulamayacak

İşte sn agbi içimizdeki bizim gibi görünen düşmanlar bu anlattıklarımdır.Tayyip erdoğana lafımız yoktur.O sadece kukladır,ipleri başkasının elinde...

Şimdi sizin alıntı yaptığım mesajınızdaki mantıkla bakalım.

SİYONİZM Ak Parti ye oy veren tüm vatandaşları tek tek dolaştı ve AK PARTİ ye OY VERİN DEDİLER Kimimizi zorla , Kimimizi Rüşvetle İKNA ETTİLER.

SİYONİZM Referandum dada aynı yöntemi uyguladı size göre

Ayrıca

ERBAKAN ın son beyanındadaki SON SÖZ SÖYLEYEN 300 kişi

ERBAKAN ı da iktidar yaptı.

ERBAKAN a 4 Siyasi yenilgiye uğrattı.

veya

ERBAKAN a oy verin diye Milleti tek tek dolaştı.

BU NASIL MANTIK SİZİNKİ

DEMEKKİ

BEYNİMİZE BİLE HÜKMEDİYORLAR.

O ZAMAN NEDEN MÜCADELE EDİYORUZ ??????????????????
 

bakış

Kıdemli Üye
Katılım
22 Kas 2009
Mesajlar
4,717
Tepkime puanı
251
Puanları
0
Konum
İstanbul-Pendik
BU NASIL MANTIK SİZİNKİ

DEMEKKİ

BEYNİMİZE BİLE HÜKMEDİYORLAR.

O ZAMAN NEDEN MÜCADELE EDİYORUZ ??????????????????

Onlar bu işte ustadır usta.Sen "kahrolsun siyonizm" dersinAma ellerin "yaşasın siyonizm" der.Bu işleri AKILLA çözemezsin.ŞUUR olması lazım.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir


Onlar bu işte ustadır usta.Sen "kahrolsun siyonizm" dersinAma ellerin "yaşasın siyonizm" der.Bu işleri AKILLA çözemezsin.ŞUUR olması lazım.

Benim için siz gerçekten daha ANA OKULUNU bile bitiremeyen MİLLİ GÖRÜŞ çüsünüz.

Bak açtığım konulara ŞUUR nerdemi miş gör ve bana ŞUURSUZ deme sizce ŞUUR nerede nedir ? Önce ŞUUR u öğren ve ŞUUR un ürünlerini gör sonra bana ŞUURSUZ de ÇAYLAK MİLLİ GÖRÜŞÇÜ.


Beni şuursuz OLARAK MESAJINDA YAZIYORSAN BANA lütfen şuuru ANLATIRMISIN BİLİYOSUNUZKİ BENİ şuursuz TANIMLAMASI YAPMIŞSINIZ.
 

bakış

Kıdemli Üye
Katılım
22 Kas 2009
Mesajlar
4,717
Tepkime puanı
251
Puanları
0
Konum
İstanbul-Pendik
Şuur anlama kabiliyeti,Yani hayır ve şerri birbirinden ayırma sanatı'dır...

Çoğu insan hayır diye şerre hizmet ediyor.Neden?Şuur olmadığından dolayı....
 
Üst