Ömer Tuğrul İnançer'den Nurculara Reddiye

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
GÜLEN Cemeati'nin üst kademesinin ne yaptığını bilmem, ama alt hizmet alanının bizden bir farkı yoktur..?

Uzun zamandır, etrafımda devlete ait 2 büyük merkezin bulunduğu bir yerdeyim...

Burada memurlar çalışıyor...

Ben oraya geldiğimde kimler namaza geliyorsa aynen onlar namaza geliyor... AK Parti'nin hakim olduğu dönemlerde bir ziyade olmadı...

Doktorlardan yeni yeni cami merkezli olanlar var onlarla konuşunca bunların da o cemeatin alt kademesinde yetişenler olduğunu anlıyorum...

Başka da yok...

Hiç görmedim... Benim gözle görülür anketim böyledir...

Alt kademe üst kademeyi dinliyor mu dinliyor, hem de nasıl....

LAÇINER'e bağlı olanların bunlardan ne farkı var..???

Onlar da LAÇINER'in dediklerini canları pahasına dinliyor ve itaat ediyor...

Yani, bir haksızlık yapılıyor mu yapılmıyor mu bunu ahirette göreceğiz...

NOT

Cemeat liderleri, tarikat liderleri müntesipleri tarafından hatasız, masum görülürler...

Bunu aşamazsınız...

Gerçek budur...
 

gamsız

Profesör
Katılım
10 Ağu 2015
Mesajlar
2,681
Tepkime puanı
367
Puanları
83
Böyle zırlamaları ancak @talib çıkarır iftiraya pek meraklıdır kendiside:eek:leyo::eek:leyo:
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Ömer Tuğrul İnançer sohbetinde cemaat ve tarikat arası farkları belirtmiş fikren (zırlamamış yani) talib de youtub da dolaşan videoları buraya eklemiş.. katılan olur katılmayan olur herkesin fikri aynı olmaz... lakin fikrine uymadı diye hakarete kalkışmamak gerek... vesselam :)
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
İnançer hocanın hitabeti güçlüdür, lakin tasavvuf kurumunun fonksiyonunu eksik tarif ediyor. Misyonunu unutmuş olan tasavvuf kurumlarının reklamını yapıyor..

Resûlde de kalmayacaksın demek küfürdür, diyor. Bu doğru değil! Kendinde kalmayacaksın >> ihvanda kalmayacaksın >> şeyhinde kalmayacaksın >> Resûlde kalmayacaksın >> Allah'ta kalacaksın.. Kalmak = Bekâ bulmak.. Bekâ bi şeyh veya resûl diye bir makam yoktur. Bekâbillah vardır.. Bu makamların her birisi, geçilen makamlarla çatışma içinde olmayı gerektirmez. Bilakis geçilen makamların dahi Allah için var olduğunu idrak edip hürmet etmeyi gerektirir. İşin doğrusu geçilen bir makam da yok. Merdiven gibi düşünmeyin!.. Bütünü anlayın. Edep budur. Pirine hürmet, ne için? Allah için.. Resûle hürmet ve a'nın demine verilen şeriatle amel etmek, ne için? Allah için.. Aah, ah, edep var ya edep.. Bu çok önemli.. Aslında edep, vefadır, hürmettir, saygıdır.. Edep, vesilelerle çatışmak değildir. Hikmetini anlayıp onlara teşekkür edebilmektir edep.. Bu anlamda edeplilerin en edeplisi kim? Muhammed Mustafa sallallahualeyhivesellem.. Evet. Ne diyor? Şükredici bir kul olmayayım mı, diyor..

Bekâ billah'a en güzel delil Hz. Ebubekir'in tavrıdır. Hz. Peygamber aleyhisselatüvesselam vefat ettiğinde ne oldu, iyi hatırlayın!.. Yahu bu noktaları görün daa.. Hz. Ömer, kılıcını çekti ve ''kim Muhammed öldü derse kellesini kopartırım'' dedi.. Peki, Hz. Ebubekir ne dedi, hatırlayın!.. ''Kim ki Muhammed'e taptı, bilmiş olsun ki o öldü. Kim ki Allah'a tapıyor, bilmiş olsun ki o ölmez''.. Nakşi tarikatının eşiğinin, diğer tarikatların doruğu olması bundandır.

Tasavvuf kurumunun misyonu, pusulayı düzeltmektir.. Tasavvuf dışarıda yarıştırmaz, içeride yarıştırır. Dışarıda yarıştırmak, şeriatin hakkıdır. İçeride yarıştırır derken orada tek yarış vardır. 'Ya hep, ya hiç' yarışı.. Allah ve Sen.. Sen gidecek, Allah kalacak.. Dışta ihvanını, pirini, haşa Resûlü geçmek gibi bir yarış yoktur.. İçte de, kim hangi makamda, kimi geçtim gibi kuru gürültülerin hepisi aslında dış etkilerin tesiri olacağından dışarıda ki fânî yarışlardan sayılabilir.

Fakir üzülüyor, böyle tasavvuf adına 'en' diye piyasaya sürülen insanların eksikliği hoş olmuyor. Onlar eksik anlatırsa millet bu işleri nereden öğrenecek yahu?!..
 

gamsız

Profesör
Katılım
10 Ağu 2015
Mesajlar
2,681
Tepkime puanı
367
Puanları
83
Ömer Tuğrul İnançer sohbetinde cemaat ve tarikat arası farkları belirtmiş fikren (zırlamamış yani) talib de youtub da dolaşan videoları buraya eklemiş.. katılan olur katılmayan olur herkesin fikri aynı olmaz... lakin fikrine uymadı diye hakarete kalkışmamak gerek... vesselam :)
Derviş'in fikri neyse zikri de odur daha evvel de ispat edildiği üzere
 

gamsız

Profesör
Katılım
10 Ağu 2015
Mesajlar
2,681
Tepkime puanı
367
Puanları
83
Nur Talebeleri, tek bir şeyi gaye edinmiştir: "İmanlarını kurtarmak niyetiyle Risale-i Nur'u okumak ve rıza-yı İlahî için iman ve İslâmiyete Risale-i Nur'la hizmet etmek." Bu gayelerinde muvaffak olmak için, her şeylerini bu hizmete hizmetkâr yapmışlardır.


Said Nursi / Tarihçe-i Hayat ( 163 )
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Yıllarca çoban sülüye oy vererek de ne kurtardılar hep birlikte göreceğiz.... :D
 

gamsız

Profesör
Katılım
10 Ağu 2015
Mesajlar
2,681
Tepkime puanı
367
Puanları
83
Yıllarca çoban sülüye oy vererek de ne kurtardılar hep birlikte göreceğiz.... :D
Gördğnüzmü bakın sizde yanılıyor ve yanlış yapıyorsunuz Demirel İ destekleyen Yeni Asya grubudur bütün nurcular değildir
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Ömer Tuğrul İnançer sohbetinde cemaat ve tarikat arası farkları belirtmiş fikren (zırlamamış yani) talib de youtub da dolaşan videoları buraya eklemiş.. katılan olur katılmayan olur herkesin fikri aynı olmaz... lakin fikrine uymadı diye hakarete kalkışmamak gerek... vesselam :)

bir de cevap mı verdiniz abla buna :) onların bulunduğu yerde böylesi tipler çok. o yüzden kolay adam bulurlar bu zamanda. sokaklar dolu. iki kelimeyi birbirine yakıştırıp, cümle kurmaktan aciz, başkasının papağını olmaktan öteye gidemeyecek tiplerle uğraşılmaz, çocukca sataşacaklardır sadece. varsınlar oyalansınlar hakaretleri ile...

İnançer hoca bekabillah ne demektir, gayet iyi bilecektir elbet. sözlerinin şerhini ondan istemek lazımdır.
 

hikemiyat

Profesör
Katılım
3 Ağu 2014
Mesajlar
752
Tepkime puanı
29
Puanları
0
ilk video hakkında şunlar söylenebilir.Tuğrul bey, eğer Üstad Bediüüzamanı nazara alarak ''.....bunların devri tükenmiş öylemi?'' diye söylüyorsa, mevzuyu hiç anlamamış demektir.Risalei Nur dan feyzlenmemiş, hatta okumamış zevat/zat ,geçen asrın büyük bir allamesinin ''muvakkat bir zaman '' için söylediği bir sözü değerlendirme imkanına sahib değildir demektir!islami hakikatler kimsenin inhisarında değildir.Büyüklerin (açıklanmaya müsait) sözlerini, ancak büyükler anlar/anlatır/şerh edebilir.Mukallitler değil!
 

gamsız

Profesör
Katılım
10 Ağu 2015
Mesajlar
2,681
Tepkime puanı
367
Puanları
83
bir de cevap mı verdiniz abla buna :) onların bulunduğu yerde böylesi tipler çok. o yüzden kolay adam bulurlar bu zamanda. sokaklar dolu. iki kelimeyi birbirine yakıştırıp, cümle kurmaktan aciz, başkasının papağını olmaktan öteye gidemeyecek tiplerle uğraşılmaz, çocukca sataşacaklardır sadece. varsınlar oyalansınlar hakaretleri ile...

İnançer hoca bekabillah ne demektir, gayet iyi bilecektir elbet. sözlerinin şerhini ondan istemek lazımdır.
Hakarete bile değmezsin ettiğin iftiranın elbet karşılığı olacaktır
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
ilk video hakkında şunlar söylenebilir.Tuğrul bey, eğer Üstad Bediüüzamanı nazara alarak ''.....bunların devri tükenmiş öylemi?'' diye söylüyorsa, mevzuyu hiç anlamamış demektir.Risalei Nur dan feyzlenmemiş, hatta okumamış zevat/zat ,geçen asrın büyük bir allamesinin ''muvakkat bir zaman '' için söylediği bir sözü değerlendirme imkanına sahib değildir demektir!islami hakikatler kimsenin inhisarında değildir.Büyüklerin (açıklanmaya müsait) sözlerini, ancak büyükler anlar/anlatır/şerh edebilir.Mukallitler değil!

Yani? Ne anlamamız icab eder ya? Bediüzzamanın sözü asla zahiren kabul edilebilir bir söz değildir. İzaha muhtaçtır. Nurculara izaha muhtaç sözlerden ziyade açık seçik beyan etmiş olsaydı, daha güzel olacakmış. Yoksa zahiriler gibi davranıyorlar. Yaşanmış bir hikaye:

Teğmen olan bir abimiz, şu an Ankara'da yaşıyor olan bir velinin sohbetine tesadüf etmiş. Etkilenmiş, sigarayı bırakmış ve namaza başlamış. 6-7 ay sonra anlamış ki, bir mürşide bende olması lazım. Demiş bu veliye gideyim, ona intisab edeyim. Onu şeyh biliyormuş. Abi bu niyetle sohbete iştirak etmiş ve o kalabalık içerisinde sohbeti veren veli, delikanlı sen yan odaya geç bekle beni demiş. Sonra gelmiş ve sen sabret ileride çok güzel bir yere intisab edeceksin ve bir mürşide hizmet edeceksin demiş. Bu bir. İkincisi, nurcular seni kapmak ister, çok dikkatli ol demiş. Yani risale kimseye muhtaç değil, müşteri aramaz hikayeleri hüsnü kuruntudan başka bir şey değil, adam kapmak genele sirayet etmiş bir hastalık.

Saniyen büyük bir veli, bir abiye nasihat ederken, nurculara dikkat et, onlar birbirlerini poh pohlamayı çok severler, nefsine hitap ederek seni de kapmak isteyebilirler demiş. Bu dediği abi, bediüzzamanın şu an yaşayan meşhur talebelerinden birisi ile hısım. Birinin kızı ile diğerinin oğlu evli birbiri ile...

Yani bilinmedik bir yer değil. Maalesef tekke terbiyesi olmayınca çok abuk sabuk adam yetişmiş. Risale kafi gelmemiş terbiyeye.
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
bir de cevap mı verdiniz abla buna :) onların bulunduğu yerde böylesi tipler çok. o yüzden kolay adam bulurlar bu zamanda. sokaklar dolu. iki kelimeyi birbirine yakıştırıp, cümle kurmaktan aciz, başkasının papağını olmaktan öteye gidemeyecek tiplerle uğraşılmaz, çocukca sataşacaklardır sadece. varsınlar oyalansınlar hakaretleri ile...

İnançer hoca bekabillah ne demektir, gayet iyi bilecektir elbet. sözlerinin şerhini ondan istemek lazımdır.

Sorulsa da anlayış için dahi "talib" olmak gerektir, bilirsin .... :)
 

hikemiyat

Profesör
Katılım
3 Ağu 2014
Mesajlar
752
Tepkime puanı
29
Puanları
0
Yani? Ne anlamamız icab eder ya? Bediüzzamanın sözü asla zahiren kabul edilebilir bir söz değildir. İzaha muhtaçtır. Nurculara izaha muhtaç sözlerden ziyade açık seçik beyan etmiş olsaydı, daha güzel olacakmış. Yoksa zahiriler gibi davranıyorlar. Yaşanmış bir hikaye:

Teğmen olan bir abimiz, şu an Ankara'da yaşıyor olan bir velinin sohbetine tesadüf etmiş. Etkilenmiş, sigarayı bırakmış ve namaza başlamış. 6-7 ay sonra anlamış ki, bir mürşide bende olması lazım. Demiş bu veliye gideyim, ona intisab edeyim. Onu şeyh biliyormuş. Abi bu niyetle sohbete iştirak etmiş ve o kalabalık içerisinde sohbeti veren veli, delikanlı sen yan odaya geç bekle beni demiş. Sonra gelmiş ve sen sabret ileride çok güzel bir yere intisab edeceksin ve bir mürşide hizmet edeceksin demiş. Bu bir. İkincisi, nurcular seni kapmak ister, çok dikkatli ol demiş. Yani risale kimseye muhtaç değil, müşteri aramaz hikayeleri hüsnü kuruntudan başka bir şey değil, adam kapmak genele sirayet etmiş bir hastalık.

Saniyen büyük bir veli, bir abiye nasihat ederken, nurculara dikkat et, onlar birbirlerini poh pohlamayı çok severler, nefsine hitap ederek seni de kapmak isteyebilirler demiş. Bu dediği abi, bediüzzamanın şu an yaşayan meşhur talebelerinden birisi ile hısım. Birinin kızı ile diğerinin oğlu evli birbiri ile...

Yani bilinmedik bir yer değil. Maalesef tekke terbiyesi olmayınca çok abuk sabuk adam yetişmiş. Risale kafi gelmemiş terbiyeye.

Risalei nurun kafi gelmediğini bir suimisalle anlayamazsın..Bir takım şahıslarında tarikata intisab edip,oradan icab eden terbiyeyi alamamasını tarikata yüklemek nasıl bir hata ise, verdiğin örnekte aynı derecede zaid ve yanlıştır!

''hakiki nurcu,, itikadını risalei nurla, amelini fıkıh kitablarıyla, ahlak ve zikrini tasavvuf kitablarıyla tashih edenlerdir, yoksa felsefeciler değil!''
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Bir kişinin, cemaat (tariksiz cemiyet) / tarikat farkını hakkel yakin (bizzatihi) anlayabilmesi için ikisinde bir süre ihlasla / samimiyetle vakit geçirmesi gerekir. :)
 
Üst