ölmeden önce ölünüz.....

eğer akıllı isen savaşa gel...
bu savaş nefsinle yaptıgın savaşır....
nefsine söyle,ne zamana kadar gökkuşagının renkleriyle,çocukların oyunuyla ,mal ve mülkle oyalanacak ve seni meşgul edecek....
ihtiyar olduğunun farkına var ve uyan artık....
uzun ve ebedi yolculuğa çıkmadan önce,kendine azık hazırla....
çarşı pazar açıkken gerekli her şeyi tedarik et...
iihtiyar gönlüm.eğer sen akıllı isen ve bilgiliysen,dünya ile arkadaşlık kurma.....
çünkü o vefalı bir arkadaş değildir,,seninle yaşadığın sürece yarenlik eder,sofra ve eğlencede yanından ayrılmaz.,fakat kabre geldinmi,,seni yanlız bırakır.....
fırsat geldiği zaman,mühlet vermek haramdır...
fırsat dünyaya gelişimizdir....
fırsat imanla şereflenişimizdir.....
fırsat sevgili peygamberimize ümmet oluşumuzdur...
fırsat sadata evlat oluşumuzdur.....
fırsat hakiki rehberin eteğinden tutuşumuzdur....
artık mühlet haramdır....
bir an önce fırsatı değerlendirip kurtar kendini...



bende nuhun ömrü yok

bir an önce fırsatı değerlendirip kurtar kendini..

evet yaratan rabbim bizi kurtuluşa erenlerden eylesin(amin)....

bu güzel paylaşımdan dolayı ayrıyetten teşekkürlerimizi sunuyoruz...

inşallah

erdi332' Alıntı:

evet yaratan rabbim bizi kurtuluşa erenlerden eylesin(amin)....

Genişletmek için tıkla ...

inşallah yabbim yar ve yardımşımız olsun

ölmeden önce ölünüz...
Bu söz kime aittir ?

Sual sormak, insanın aklını ortaya kor.

Kardeşler,
"Ölmeden önce ölünüz" ifadesi bir hadis-i şeriftir. Hadis-i şerifler hakkında " "Bu söz kime aittir ?" şeklinde bir sual etmekten Allah'a sığınırız. Bu bağlamda ve aynı manâlar çerçevesinde sadece bu hadis-i şerif değil daha pek çok hadis-i şerif vardır."Dünyada bulundukça kendini garib ve bir yolcu kabul et. Nefsini kabir ehlinden yani ölülerden addet(say)." (Beyhaki,Buhari,Nesî, Keşful-Hafa)
"Ölümü çokça hatırlayınız." (Keşful-Hafa)
"İnsanlar uykudadırlar, öldükleri zaman uyanırlar." (Keşful-Hafa) Yani, insanlar gaflet uykusundadırlar. Ölümden sonra uyanırlar. Filvaki dünyanın uyku ve hayal olduğunu, itimada l'âyık olmadığını insana ölüm öğretir. Şu kadar varki, Cenab-ı Hakk'tan "Ölmeden evvel ölünüz." sırrını istirham edersek bu sayede istikablimizi temine muvaffak olabiliriz.
Ölmeden önce ölmek pratikte mümkün olmamakla birlikte bu hadis-i şerifle mecazî olarak, ölmeden önce nefsimizi dünya istekleri açısından terbiye etmemizin emredildiğini anlaşılmaktadır. Nefsimizin dünya istekleri doymak ve nihayet bilmez. "Tûl-i emel" denilen nefsin bu isteği ancak, ölümü düşünmekle giderilebilir ve böylelikle terbiye edilebilir. Çünkü ölümü düşünmenin bütün lezzetleri acılaştırıcı ve yok edici özelliği vardır. Bunun içindir ki bir hadiste “Lezzetleri tahrip edip acılaştıran ölümü çok zikrediniz” (1- Tirmizî, Zühd: 4) denilmiştir.
Diğer yandan dünya, bütün isteklerin doyuma ulaşacağı bir yer olmaktan uzaktır. Çünkü fanidir. Nefsimiz bu muhteris ve doyumsuz yapısıyla dünyada kanaat etmekle yükümlü kılınmasına rağmen, bu kanaatte kakr kılmaz ve dünyalar ister. Oysa, dünyada bitmek bilmeyen isteklerine karşı helâl olanla kanaat ettiğinde, âhirette Cennete ulaşacağı kendisine müjdelenmiştir. Yani nefis ölmeden önce kendisini hükmen ölü bilir ve bu şekilde kendini terbiye ederek isteklerinin helâl olanı ile yetinirse, öldükten sonra rahat eder. Dünayayı kendisine bir mezar ve hapishane sayan bir insan, gerçekte yaşayan bir ölü gibi olduğundan, ölüm ona korku veremez. Çünkü, zaten ölü gibidir. Haspisteki bir insan, hapsolunmaktan korkmaz.
Yine Yunus Emrenin bu şiiri de “ölmeden önce ölmek”i ne güzel anlatıyor:

“Ölelim ölmez iken
Yine ölmemek için”

:good[1]:

RIBAT' Alıntı:

ölmeden önce ölünüz...
Bu söz kime aittir ?

Genişletmek için tıkla ...

Bu söz hadis değildir.

Hadis diyenler hem cahilliklerini ortaya koyuyorlar hem de Peygambere s.a.v. iftira atıyorlar.

Bu söz Hz. Ömer'e aittir.

ortada güzel bir söz var ha efendimizsöylemiş ha ömer efendimiz söylemiş. bunun ayrımını yapmak elbette güzel..
yapmamak o kadar kötümü ya hu insaf...

"Ölmeden önce ölünüz" sözü hadis diye Keşfu'l Hafa'da geçmektedir. Hazret- Ömer'e ait olduğu hangi eserde geçmektedir. Yani siz neye göre konuşuyorsunuz. Kaynak sorgulamasını kaynak manyaklığına kadar vardıranlar neden kendileri kaynak vermiyorlar ?
İşkembe-i kubradan atmak daha mı kolay geliyor ?