Okumadan evlenmeyin

berraksu

Aşafatlı
Katılım
2 Eyl 2006
Mesajlar
3,652
Tepkime puanı
85
Puanları
0
Yaş
36
iş hayat arkadaşını seçmeye geldiğinde kimse bu kişi konusunda hata yapmak
istemez. Günümüzde artan boşanma oranlarını göz önüne aldığımızda bu seçimi yaparken daha hassas olmak durumunda olduğumuzu da belirtmekte fayda var.

Evli insanlara "Neden evlendiniz?" diye sorduğunuzda genelde "çünkü aşığız" cevabını verirler. işte bu evlenme kararı alırken yapılan ilk hatadır. çünkü sadece ona aşık olmanız o kişiyle bir ömür boyu mutlu olacağınız anlamına gelmez.

Aşk iki insanın bir araya gelmesi için en doğru neden gibi gözükse de bir
evliliği sürdürmek adına bu duygunun yanında birçok farklı desteğe daha
ihtiyaç vardır. Hayatınızı birlikte geçireceğiniz kişiyi bulduğunuzu
düşünüyorsanız aşağıda sıralayacağımız soruları kendinize sorun.

-Hayatta ortak bir amaca sahip miyiz?
Evleneceğiniz insanla birlikte olduğunuz süre boyunca nasıl vakit geçirmeyi düşünüyorsunuz? örneğin onunla sadece seyahat edip, yemek yiyip birlikte yürüyüş yapmayı mı? Hayat sadece bunları yaparak geçmez. Bunlardan daha derin ve daha anlamlı bir şeyler paylaşmalısınız. Hayatı birlikte de yaşayabilir, ayrı ayrı da takılabilirsiniz. Bu sizin seçiminiz.

-Bu kişiye duygularımı ve düşüncelerimi açarken kendimi rahat hissediyor muyum?
Bu soru ilişkinizin kalitesiyle doğrudan bağlantılıdır. Güven bir ilişkinin temel besinidir. Siz evlenmeyi düşündüğünüz bu kişiye duygularınızı açacak ve fikirlerinizi özgürce paylaşacak kadar güveniyor musunuz? Bu soruya cevap verirken kendinize mümkün olduğu kadar dürüst olmaya çalışın.

-Onu yeterince iyi tanıyor musunuz?
iki çeşit insan vardır: Birincisi kişisel gelişimine önem veren, ikincisi
ise sadece rahatını düşünen. Rahatına düşkün olanlar maddiyata çok önem verir. Evlenmeyi düşündüğünüz kişinin hayattaki duruşuna çok dikkat edin. Rahatına düşkün olan kişiler genellikle "ben" merkezli olurlar. Evlilik iki kişinin ortak yarattığı bir kurumdur. O yüzden bu konuya özellikle dikkat ederek "Evet" deyin.

-Diğer insanlara nasıl davranıyor?
Sevdiğiniz kişi etrafınızdaki insanlarla bir şeyler paylaşmaktan zevk alıyor
mu? Yoksa aksine onların yanında içine mi kapanıyor? Arkadaşları ya da
ailesi için özveride bulunmayan, onlarla maddi-manevi birtakım şeylerini
paylaşmaktan kaçınan kişiler sizin için de aynı tutumu sergiler. Hayatınızı
paylaşmayı düşündüğünüz kişinin bu açıdan nasıl bir insan olduğunu basit bir yöntemle anlayabilirsiniz: örneğin onun iyi davranmak zorunda olmadığı kişilere (garson, şoför vs.) nasıl davrandığına dikkat edin. Unutmayın başkalarına kötü davranan birinin yarın bir gün sizi de üzebilme ihtimali yüksektir.

-Sevmediğim huylarını evlendikten sonra değiştirebilir miyim?
Birçok insan sevdiği kişinin hoşlanmadığı huylarını evlendikten sonra
değiştirebileceğini düşünür ki bu çok büyük bir hatadır. Evlenmeden önce size batan birtakım huylarıni evlendikten sonra değişeceğini
düşünerek onunla evlenmeyin.

Aşk çok güzel bir duygudur fakat bir sabah uyandığınızda alyansınıza bakıp ev ödevini yapmamış bir çocuğun sıkıntısını duymamak için bu soruları da dikkate alarak evlenmeden önce ilişkinizi bir kez daha gözden geçirin.
 

ÇiLe-i AşK

Asistan
Katılım
21 Eki 2006
Mesajlar
542
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yazınız güzel ancak sunuda unutmamak lazımdır ki kaderde olması kesin ve degismez olan bazı seyler söz konusudur bunlar;
-ne zaman ve kimden dogacagın,
-ne zaman ölecegin,
-ve kiminle evlenecegindir...
bence bu yazdıklarınızın bazıları evlilikten sonra birlikte paylasılan vaktin kalitesini artırmaya yarayacak seylerdir.
son olarak sadece bir ayrıntı var ki cok önemli ;
"kiminle evlenecegini degistiremezsin ama dualarınla o kisiyi hayırlı birisine dönüstürebilirsin.."
insAllah bu konuda bize düsen en basta sürekli bizim icin hayırlı bir es nasıl olacaksa öyle olması icin dua etmek mesela dinine düskün benden önce Allah'a asık birisi;)
sonrasındaysa tabi görüsülecek uygun olup olmadıgına bakılacak ama dedigim gibi sonuc degismez slm ve dua ile...
 

dré@m

...uzaklarda...
Katılım
24 Eki 2006
Mesajlar
1,980
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Konum
Kayseri
Web sitesi
www.ihvan-forum.com
inşallah bizler de Rabbim'in izniyle evleneceğimiz kişinin hayırlı birisi olması için dua edelim.açıkçası son zamanlarda aklımı kurcalayan bir konuydu..demekki kardeşler birilerinin ihtiyacı varmış(benim gibi) ki siz de koydunuz bu yazıyı buraya..bizler de faydalanmış olduk...herşeyin en güzelini en hayırlısını Yüce Yaradan biliyor..bizler dualarımızı eksik etmeyelim inşallah ;)
 

ilkay

Asistan
Katılım
15 Kas 2006
Mesajlar
548
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
38
emeğine yüreğine sağlık gerekli bilgiler
 

someone

Üye
Katılım
31 Eki 2006
Mesajlar
32
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
simdilik yeryüzünden...
Hayatta ortak bir amaca sahip miyiz?
aslında buna sahip olmakta bazen yeterli deil.. o amacı gerceklestirmek icin tuutugunuz yolda beraber yürüyebiliyor musunuz?
tabi bazen insan yalnız yürüyüp bazı basamakları cıkarken yalnız olmalı ama düstügünde elinden tutacak nitelikte bir es olması cok büyük bi nimet olurdu sanırım..
 

EL-ALA

Asistan
Katılım
24 Eki 2006
Mesajlar
964
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Paylaşımın için tşkler.Emeğine sağlık.
 

cevher man

Üye
Katılım
16 Kas 2006
Mesajlar
104
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
anadoludan
İki kişi birbirini severek evlenirse bence daha mutlu olurlar.En önemli olan bu,çünkü bir ömür berabar yaşayacağı kişiyi sevmesi gerekir kişinin,sevmeden evlenirse eziyet olur diyorum.
 

eslem gül

Paylaşımcı
Katılım
19 May 2007
Mesajlar
147
Tepkime puanı
0
Puanları
0
mina urgan derki
"karşınızdaki aynı cinsiniz olsaydı tercih eder miydiniz"i kendinize
sorun
 

eslem gül

Paylaşımcı
Katılım
19 May 2007
Mesajlar
147
Tepkime puanı
0
Puanları
0
bu kadar düşünürsek harbi yalnız kalacaz
valla
ısındın mı
tamam...
oooo...
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Sınıfı geçmiş, yani 10 üzerinden 5 almış bir evlilik başarılı sayılır. Çünkü 10 da 10 evlilik yoktur.

Bir Fatıma olmayanlar bir Ali aramamalıdırlar. Bir Ali olmayanlar da bir Fatıma aramamalıdırlar.

Ali gibi ve Fatıma gibi ve benzeri aramayıda elbette hiç bir zaman ihmal etmemelidirler.

Evliliklerde mutevazi olunduğu gibi mütevazide aranmalıdır. Yani çıtayı her zaman mutedil tutmakta yarar vardır.

İnsanlar kendisini kaf dağında görenleri ya istemezler yada istemeye cesaret edemezler.

Bu konuda da tabiatta ilahi bir denge mevcuttur. Bu dengeyi olumsuz etkileyenler yine insanların kendileridir.

Evlilikle ilgili şartlar insanların elinde değil zihninde olmalıdır. Hiç bir insana görmeden önce şartlarınızı dayatarak kendi önünüze kendiniz engel koymayınız.

Aile islamın temelidir. Bütün islam düşmanı rejimlerin asıl gayeside bu kutlu kaleyi yıkmaktır.
 

medine_kübra

Asistan
Katılım
14 Haz 2007
Mesajlar
242
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yuva Kurmada Adab

AŞK KUŞU ÖYLE HER AĞACA YUVA KURMAZ,YÜKSEKLERİ,GÜZEL VE YEŞİL YERLERİ TERCİH EDER.ÇÜNKÜ YUVA SAĞLAM OLMAZSA HAYAT ZİNDAN KESİLİR.ASIL YUVA,YANİ AİLE OCAĞI İNSANLAR İÇİN LAZIMDIR.ZİRA NESLİN DEVAMI BUNUNLA MÜMKÜNDÜR.EVLİLİKTEN GAYE DE HAYIRLI VE SALİH NESİLLER YETİŞTİRMEKTİR.
SON GÜNLERDE EVLİLİK MÜESSESESİNİ HIRPALAYAN ,AİLE YUVASINI HİÇE SAYAN ,KEDİLER GİBİ BAŞIBOŞ BİR HAYATI ARZULAYAN KİMSELER ZUHUR ETMEKTEDİR.BU YOL ÇOK TEHLİKELİDİR...
 

medine_kübra

Asistan
Katılım
14 Haz 2007
Mesajlar
242
Tepkime puanı
1
Puanları
0
BİR MİLLETİN İSTİKBALİ AİLE YUVALARININ SAĞLAMLIĞINA BAĞLIDIR.O OCAKLAR BİR SÖNDÜMÜ MİLLETİN KIYAMETİ KOPMUŞ DEMEKTİR.
ANNE,BABA OLMANIN İLK ADIMI EVLENMEKTİR.İŞTE BURADA BİRAZ DURMAK VE DÜŞÜNMEK GEREKİR.BİR ÖMÜR BOYU BERABER OLACAĞIN İNSANI SEÇERKEN NEFSİ ARZULARINA GÖRE DEĞİL,İSLAMİ ÖLÇÜLERE GÖRE HAREKET ETMEK LAZIMDIR.ÖYLE BİR DEVİRDE YAŞIYORUZ Kİ,ŞEYTAN BİLE MELEKLİK TASLAMAKTADIR.
ÇIPLAKLIK BİR AFET,BİRBELA HALİNDE BÜTÜN DÜNYAYI SARMIŞTIR.ERKEKLERİN GİYİNİK,KADINLARIN ANADAN ÜRYAN OLDUĞU BİR ZAMANDA YAŞIYORUZ.YANİ CADDELER ÇIKMAZ SOKAKTIR.GÖRÜNEN MANZARA MÜSLÜMAN MÜLKÜNE YAKIŞMAZ.MEDENİ VE ÇAĞDAŞ! OLMAYI ÇIPLAKLIKTA ARAMAK AHMAKLIK ALAMETİDİR.KAFASI VAR, FAKAT AKLI KULLANAMAYAN KİŞİLERİN İNSANI CEHENNEM VADİLERİNE SÜRÜKLEDİĞİ ÇOK GÖRÜLMÜŞTÜR.DÜŞÜNMEK,DÜŞÜNMEK,ÇOK DÜŞÜNMEK LAZIMDIR.PEYGAMBER-İ ZİŞANIN İFADESİYLE"ÇÖPLÜKTE BİTEN GÜLLER"ARSLANDAN KAÇAR GİBİ KAÇMAK GEREKİR.ÇÜNKÜ ÖYLE KADINLARLA YAPILAN EVLİLİKTEN SAADET BEKLENEMEZ.
NİCE DİLBERLER VARDIR.BUNLARIN EN HAYIRLISI DİNDAR VE SALİHA KADIN OLANIDIR.SALİHA BİR KADINLA YAŞANAN HAYAT CENNET MANZARASI AKSETTİRİR VE O HANEDEN SAADET KOKULARI BURAM BURAM YÜKSELİR.
 

berraksu

Aşafatlı
Katılım
2 Eyl 2006
Mesajlar
3,652
Tepkime puanı
85
Puanları
0
Yaş
36
net'te gezinirken evlilikle ilgili cok güzel bir yazi buldum.
biraz uzun ama okumaya deger diye düsünüyorum ;)



EŞ SEÇİMİ ve EVLİLİK


Eş seçimi, insanın hayatını nasıl yaşayacağının neredeyse tümünü belirleyen bir düşünce ve karar aşamasıdır. Birini kendine sadece eş olarak değil, aynı zamanda çocuklarına bir anne, bir baba olarak da seçmektedir insan.
Dikkat ettiğimizde, hep doğru bir eş seçmenin önemli noktalarının anlatıldığını, en doğru eşin nasıl olması gerektiği hakkında bilgiler verildiğini görürüz. Söylenenlere bakılırsa en doğru eş diye bir şey vardır. Bu çok iyi bir insandır ve herkes böyle biriyle evlenmek istemektedir. Oysa tüm insanların evlenmek istediği ve kendilerine uygun kişi türü birbirinden
farklı farklıdır.
Doğru eş tanımlamasını 'uygun' eş olarak algılarsak, daha rahat bir bakış açısından bakmış oluruz. Uygun eş herkesin kendi dengidir. Kişinin nasıl uygun bir eş seçeceğinin işaretleri de kendi kişiliğinde bellidir. Her insan başka başka olduğu için, doğru eş kişinin kendisine göre orantılı olanıdır.
Böylece tek bir model değil, herkesin kendine göre bir eş modeli olur. Kendisinin huyları, alışkanlıkları, kendi kuralları, uyduğu kurallar, nasıl insanlarla anlaştığı, düşünce düzeyi, ilgilendiği konular, şahsiyeti ve sair, nasıl bir eş seçeceğinde doğruya yaklaştırır. Ve inancının boyutu, yaşam çizelgesi, yetiştiği ve bulunduğu ortam, öz benliği ve dikkat ettiği, önem verdiği diğer hususlar. Bunlara bakarak, yani kendisini tanıyarak eş için karşısına nasıl birini alacağını görebilir.
Günümüzde kimi gençler, içinde bulundukları gençlik hâlleriyle hareket ederek evliliğe kalkışırlar. Nefislerinin istekleri doğrultusunda adım atarlar. Net bir şekilde düşünemezler. Evlenirler ve bir şeyler artık önceki gibi anlam ifade etmediğinde hayatın gerçeklerinin belirginleştiğini görürler. Gözlerindeki sis giderek dağılır. Nerede olduklarını ve tam olarak ne yaptıkları daha iyi görmeye başlarlar.
Kimi insanlar da sadece gerektiği için evlenirler. Kimi evlenmeyenler de arayışlarına ve beklentilerine uyan birisiyle karşılaşmadıklarından bekâr kalmaya devam ederler. Onlar ya ihtimalleri ümit edip riskleri de göze alarak evlenecektirler, ya da bu kadar sıkıntıya girmeden oturmuş yaşam düzenlerinden vazgeçmeyeceklerdir.
Bir de evliliğe olgun ve ciddî gözle bakan insanlar vardır. İleriye yönelik düşünerek hareket ederler. Evlenme vaktinin gelmiş olması ve geçecek olmasının korkusu, hevesler, sağlıksız duygular, bu insanları karar verme noktasında etkisi altına almaz.
Elbette her insan mutlu bir evlilik ister. Sevgi dolu bir evde düzenin olduğu, birbiriyle iyi anlaşan, birbirlerine göre hareket eden, karşısındakini düşünen, birbirlerini hayatlarına temelli ekleyen, gerektiğinde birbirleri için değişen, aynı amaçlarla hayatlarını sürdüren çiftler güzel bir evliliği yakalamış demektir.
Ve her insanın mutlu evlilikten anladığı da başkadır. Geçim ve rahatlığa önem verenler varlık ve zenginlik mutluluğunu ister. Nefsine önem verenler güzellik veya yakışıklılıkla görünüş mutluluğunu elde etmiş olmayı ister.
İnanç boyutuna önem verenler huzur ve mutlu bir yuva kurmayı ister.
İnanç konusuna o kadar sıcak bakmayanlar vardır. Seçimlerini bunun dâhilinde yaptıklarında olumlu olmayacağını düşünürler. Sebebi de evliliğin (onların bakış açısından) sönük, tatminsiz, nefsi arzularının yerine gelemeyeceği endişesidir.
Tabi-î ki nefis vardır ve her insanın gerçeğidir. Evlilik ise, nefsin merkez alınmasıyla evliliğin kurulamayacağı kadar ciddî bir iştir. Bütün evliliklerin arasındaki tek fark, niyetin ve önem verilen nedenin değişik oluşudur.
Genelde aranılan ve istenilen bütün her şey her evlilikte vardır. Merkeze konulan niyetin ne olduğu önemlidir. Ve evliliğin merkezinde ne var ise, evliliğin değeri de odur.
İnancı merkez alanlar, hâkim ve hüküm sahibi olan Allah'ın dairesi içinde demektir. İşte bu evliliğe Allah sahip çıkar. Allah merkezli olan bir evlilikte sevgi de, saygı da, gelecek de, dünya da, âhiret de daim ve güzel olur.
Bir yuva kurup beraberce hem bu dünyalarını hem de âhiretlerini kurtarabilen ve hayata hayırlı evlât bırakan eşler, evliliği hakkıyla yerine getirenlerdir. Huzurlu ve doğru bir evlilik… İnşallah kulağa hoş geldiği gibi eş seçiminde ve devamında da insana yön verir.
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
insanın kiminle evleneceği kaderdir ??
delil ne ise buna ..
alakası yok ..tercih eden insanın bizzat kendisidir
kader evlilik müessesesidir..
yani evlilik kaderdir oladabilir olmayadabilir...
kader mevzu en tartışılır konulardan biri zaten ))
 

ALI25

Kıdemli Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
7,509
Tepkime puanı
106
Puanları
0
Konum
Almanya
Eline saglik vermis oldugun bu bilgi icin de sen sag ol Berraksu.
 

hikemiyat

Profesör
Katılım
3 Ağu 2014
Mesajlar
752
Tepkime puanı
29
Puanları
0
Her şey kaderdir, nasıl olurda olabilirde olmayabilirde denilebilir!Kader mevzuu , Allahın varlığına birliğine ve kemal sıfatlarına iman etmeye dahildir.
Kader; meydana gelecek şeyleri ve o eşyanın (şey'in cem'ine eşya denir) ne zaman ,nerede ve negibi vasıf ve husiyetlerle meydana geleceğini, olayları,, Allah Tealanın hududlandırması yani takdir etmesidir. Takdir buyurduğu şeyleri, zamanı gelince birer birer meydana bilfiil getirmesi ve var etmesidir Var etmesinede kaza denir.....hülasa kader, ilim ve irade sfatınının, kaazada Allahın Tekvin sıfatının eseridir.

Hiç bir zaman kul,kendi fiilini yaratamaz..Hiç bir kul kendi kaderini geri çeviremez.Çünkü kul yaratılandır,Allah ise yaratandır.Yaratılan hüküm ve kazalarını geriye çeviremez.Ancak kul tedbire mecbur olduğu gibi takdirede teslim olmak mecburiyetidir.Binaenaleyh kulun tedbiri, olayları geriye bırakmak bırakmak için değil, yine kulun mesuliyetten kurtulması içindir.Yani kulun iradesi Cenabı hakkın iradesine muvafık olursa kul muvaffak olur, Hayırda mukafatı, şerde cezayı, istek ve talebin den dolayı hak eder.İradesi dışında olan olaylardan sorumlu değildir.
kulun iradesi , allahın iradesine bağlıdır.(tersini söyleyenlerin kulakları çınlasın)
vesselam..


 

ALI25

Kıdemli Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
7,509
Tepkime puanı
106
Puanları
0
Konum
Almanya
insanın kiminle evleneceği kaderdir?delil ne ise buna.alakası yok.tercih eden insanın bizzat kendisidir kader evlilik müessesesidir.yani evlilik kaderdir oladabilir olmayadabilir.kader mevzu en tartışılır konulardan biri zaten)
Birileri güne bir sey mi demek istemis veya bir yere de girmek mi istemis buna ne desem ali simdilik birsey de deme der kendime de sukut et sen derim.
 
Üst