ÖĞRETMEN VE SİYASET

Abbas yel

İhvan Forum Üye
Katılım
20 Eki 2022
Mesajlar
93
Tepkime puanı
13
Puanları
8
Konum
Van
ÖĞRETMEN VE SİYASET

🔷 Bir öğretmen olarak milli meseleler haricinde siyasi konularda yorum yapmamaya gayret sarf ediyorum. Bazen komik gelen mevzular oluyor yorum yapıyorum veya ne kadar uzak dursam da dayanamayıp siyasi mevzulara girdiğim de oluyordur. Bu hususta kendime garanti veremem sonuçta biz de insanız fikrimiz olabilir. Olmalıdır da... Çünkü insanız ve “fikretmek” insana mahsustur.

🔷 Türk milletinin dinini, örfünü, özünü kısaca mukaddes nesi varsa yıkıp temizlemek için kurulmuş bir müessesenin genel müdürü 24 Kasım günü “İktidarın peşinden giden öğretmene ben öğretmen demem.” buyurmuştur. Tepkiler üzerine dilim sürçtü falan demek yerine konuyu 3600 ek gösterge mevzusuna bağlamış ve sırf bu yüzden öğretmenlerin iktidara karşı tavır alması gerektiğini söyleyerek bir gün önceki hezeyanını (çok affedersiniz) sıvamaya kalkışmıştır. Kalkışmıştır ama hakikatte tüy dikmiştir de haberi yok...

🔷 Birincisi şu ki öğretmenlik “ekmek parası” için yapılacak bir iş değildir. Kim ne derse desin öğretmenlik bir ülküdür ve bu ülkünün maddi bir karşılığı yoktur. Para için veya ekmek kapısı diyerek “öğretmen” olanlar maarif davamızın yerinde saymasının en büyük sebebidir.

🔷 Birinci maddede bahsedilen mesele aşılmış olunca zaten geriye ne maaş meselesi kalır ne de 3600 ek gösterge... Ama işini maddi kaygıya saplanıp kalmadan fedakar bir şekilde yapan öğretmenler için zaten 3600 falan çok da mühim şeyler değil, yani “fedakar öğretmenlerin” gündemlerinde değil bu mesele...

🔷 Şimdi bu beyefendi öğretmenlerin siyasi tercihine atıf yapmıyor. Neden bana oy vermiyorlar diyor. Bu öğretmenler iktidara oy çıkartıyor diyor. Peki hakikat öyle mi? Türk siyaset hayatında uzun bir süredir (1923’ten bu yana olan rejim döneminin neredeyse beşte biri kadar bir süredir) iktidarda olan bir hükümet döneminden bahsediyoruz. Süreye dikkatinizi cekerim. 18 yıldır iktidarda olan bir partiden bahsediyoruz. Yani bu parti ilk defa iktidara geldiğinde emekleyen çocukların büyük bir kısmı seçimlerde iktidara değil de muhalif kısma oy verdi. Yani teşekkür etmesi gerekirken bu rahatsızlık niye? İktidar hatta iktidardan ziyade mesleğine siyaset karıştırmamış, çocukları siyaseten işlememiş öğretmenler sayesinde hâlâ yüzde 49’a yakın bir kitleden oy alan bir müessese neyden rahatsız? Elbette toplumda istediği karşılığı bulamamaktan rahatsız.

🔷 Bunlar tabi alışmışlar tek parti ile sandığa gitmeye. Hatta oy sandığının üzerine parti logosu, flaması koymaya, açık oy gizli sayım yapmaya... Öğretmenlerin “yaşasın milli şef” “var ol milli şef” diyerek ders işlemelerine ve pırıl pırıl körpeleri zorla ideolojik olarak işlemeye... Şimdi bu imkanları yok, seçimle de deviremeyecekleri bir cumhur ittifakı var. pkk dahil herkes ile kolkola girmelerine rağmen deviremedikleri bir ittifakın gitmesi için tek yol var o da tek parti devrindeki gibi körpeleri tek tip yapmak...

🔷 Bu zihniyet seçimle yerden yere çarpıldığı halde ekranlara çıkıp da iktidardakilerin “seçimden, halk iradesinden korktuklarını” çekinmeden söylerler. Kendileri sanki tek parti döneminin mimarı değildir. Kendilerine muhalefet için açılan (veya açtırılan) partileri kapatanlar sanki onların iktidarı değildir. Bütün bunlara rağmen halk iradesi, seçim falan diyerek vitrinlerde konuşmaktan çok haz alırlar. Bu zihniyetin genel müdürü her defasında seçim çağrısı yapar ama bir kez dahi kendisi aday olmaz hep başkasını aday olarak öne sürer. Seçimler geçince de “bana beş yıl verin ülkeyi ayağa kaldırayım.” der. Kimse de “Be adam madem iddialısın neden aday olmuyorsun? Aday olamıyorsan neyin hesabını yapıyorsun?” demiyor.

🔷 Büyüklerimiz bizi siyaset konusunda şöyle tembihledi. “Küfrün timsali olan parti karşısında en güçlü parti hangisi ise ona destek verin.” Seyyid Ahmet Arvasi hocamız ise “Yarın Kime Oy Vereceğim” isimli makalesinde kime, neden oy vermemiz gerektiğini güzelce özetlemiştir.

🔷 Bu satırlarda karışık da yazmış olsam temel olarak bir şeyleri ifade etmeye kalkıştım. Eminim ki bu yazıyı okuyanlar içinde benim tenkit ettiğim parti ve onun kumandasındaki partilere oy verenler vardır. Kastım onlar veya seçmen değildir, partinin başına atanan kadro ve yürüttükleri siyasettir.
Ayrıca bu yazıyı yazma sebebim siyasi değil “itikadi” bir mevzudur. Son olarak bu güruh hakkında merhum Seyyid Ahmet Arvasi hocamızın şu tespitini de resimde sizlerle paylaşmak istiyorum. (Habip arvas) 1672116607821.jpg
 
Üst