OECD, İsrail'i üyeliğe kabul etti

_sercan_

Doçent
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
687
Tepkime puanı
89
Puanları
0
''sayın peres siz çocuk öldürmeyi iyi bilirsiniz'' diyordu bir büyüğümüz...!

ama o çocuk öldürmeyi iyi bilen terör devletinin, üye adayı ülkelerde aradığı şartlarından biriside insan hakları ihlali yapmamış olmak olan OECD ye üye olmasına onay verdi o büyüğümüz...! doğru ya önümüzde seçim yok tabana mesaj vermek yok...
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
''sayın peres siz çocuk öldürmeyi iyi bilirsiniz'' diyordu bir büyüğümüz...!

ama o çocuk öldürmeyi iyi bilen terör devletinin, üye adayı ülkelerde aradığı şartlarından biriside insan hakları ihlali yapmamış olmak olan OECD ye üye olmasına onay verdi o büyüğümüz...! doğru ya önümüzde seçim yok tabana mesaj vermek yok...

Önümüzde öyle bir seçim varki adı REFERANDUM

Ayrıca bakıyorum yazdığınız mesajlara YALNIZCA SİYASİ Tmm siyasi rant nedeni ile AK Partiyi istemiyorsun FAKAT KURTULMUŞUN REFANDUM için söylediklerini ANLAYIN artık
 

bakış

Kıdemli Üye
Katılım
22 Kas 2009
Mesajlar
4,717
Tepkime puanı
251
Puanları
0
Konum
İstanbul-Pendik
Erbakan ki yukarıda alıntıladığım anlaşmayı yapmıştır veya yapmak zorunda kalmıştır bilmiyorum ama anlaşma sonuçta yapılmıştır. Demek ki bu işler oturduğumuz yerden konuşmak kadar basit değil.

Yukarıda one minute çıkışının boş olduğu söyleniyor.Bir hareketin devamı getirilmesi gerekiyor deniyor.Ama Erbakan'ın da bu kadar sözün içinde yaptığı anlaşmaları gözlemliyoruz,burada kendimizle çelişmiyor muyuz?
Erdem kardeşim,Erbakan dönemindeki bu anlaşmanın daha önceden ihale süreci başlamıştır.Biz erbakanın elinde sihirli değnek var demiyoruz.Modernize işini abd yapacakken,türkiyeye israili adres göstermiştir.kaldıkı erbakan tek başına iktidarda olsaydı,o modernize işini bile yaptırmazdı.İsrail sevdalısı çiller ile bu kadar olabildi ancak.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Erdem kardeşim,Erbakan dönemindeki bu anlaşmanın daha önceden ihale süreci başlamıştır.Biz erbakanın elinde sihirli değnek var demiyoruz.Modernize işini abd yapacakken,türkiyeye israili adres göstermiştir.kaldıkı erbakan tek başına iktidarda olsaydı,o modernize işini bile yaptırmazdı.İsrail sevdalısı çiller ile bu kadar olabildi ancak.

Bakın Ne Güzel söylüyorsunuz.

Burada size katılıyorum.

ERBAKAN mecburen kabul etmek zorunda idi.

1961 Senesinde imzalana bir anlaşma bu.

Ha İsrail i kabul etmişsin veya etmemişsin ne önemi var.

Siz önce Türkiyedeki İSRAİL uzantılarınla mücadele etmeyi öğrenin.

BU MİLLET BİR ORKESTRA ŞEFİNE BİLE CEVAP VEREMEDİĞİNİZİ BİLİYOR.UNUTMADI ve UNUTMAYACAK ta
 

bakış

Kıdemli Üye
Katılım
22 Kas 2009
Mesajlar
4,717
Tepkime puanı
251
Puanları
0
Konum
İstanbul-Pendik
Sn agbi söylediklerimden kendine malzeme çıkartma.8yıllık hükümete toz kondurmuyorsun,1 aylık hükümetten icraat bekliyorsun.Tarafgirlik uğruna saçmalıyorsun.
erbakan anlaşma filan yapmamıştır.Bunu AKLINA koy artık..
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Hakaretler aklın yetmediği yerde ön plana geçer.





AK PARTİ yi savunmak için asla Erbakan a yönlenmem.

AK partiyi bir SP li tenkit ediyorsa kendisinden cevap veririm.

Ak partiyi MHP li tenkit ediyorsa MHP den örnek veririm.

Bir başka konuda F.Gülen in Baykal için dediğini tenkit ediyorsunuz bende size ERBAKAN neden Anıtkabir e gitti dediğim zaman fevri cevap veriyorsunuz aslında ikiside aynı düşünün

Sayın Erbakan siyasetçidir, Fethullah Gülen ise Bediüzzaman geleneğinden(genel kabul öyle) geliyor.Kıyaslanması doğru değil.Eğer Fethullah Hocayı birisiyle mukayese edeceksek bu bir siyasetçi değil, Bediüzzaman olmalı.Sen Anıtkabir örneğini veriyorsun.Ben de sana buna yakın bir örnek vereyim.Bediüzzaman 1. şef için ne diyor ? İstersen bak: Emirdağı Lahikası, sonra Fehullah Gülen Hoca ne diyor( Askeri deha...) karşılaştır.Eğer kıyas yapacaksan böyle yapmalısın.İlgisiz doğrusu illet birliği olmadan kıyas caiz olmaz.(Bak: İsagoci Mantık Yasin Yay.)
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Sayın Erbakan siyasetçidir, Fethullah Gülen ise Bediüzzaman geleneğinden(genel kabul öyle) geliyor.Kıyaslanması doğru değil.Eğer Fethullah Hocayı birisiyle mukayese edeceksek bu bir siyasetçi değil, Bediüzzaman olmalı.Sen Anıtkabir örneğini veriyorsun.Ben de sana buna yakın bir örnek vereyim.Bediüzzaman 1. şef için ne diyor ? İstersen bak: Emirdağı Lahikası, sonra Fehullah Gülen Hoca ne diyor( Askeri deha...) karşılaştır.Eğer kıyas yapacaksan böyle yapmalısın.İlgisiz doğrusu illet birliği olmadan kıyas caiz olmaz.(Bak: İsagoci Mantık Yasin Yay.)

SİYASİ DEHA ? Demenin İslamiyetle ne alakası var anlıyamadım BUGÜN FAYDALANDIĞIMIZ HATTA SAĞLIĞIMIZIN İYİ OLMASINA VESİLE OLAN MAKİNALAR İACT eden DEHA lar İslamiyeti kabul etmeyenler ve bulanlar benim için DEHA

OY DENİLEN NESNE İÇİN BU KADAR mı KISITLANIYORSUNUZ DÜŞÜNCE BAZINDA TEKRAR SORUYORUM ASKERİ DEHA DEMEKLE F:Gülen İSLAM a karşımı gelmiştir.KIYAS a örnek verirken öncelik le OY İHTİRASI nı bırakın. AKIL BAZINDA DÜŞÜNÜN.

F.Sultan Mehmet han TOP ları kime yaptırmıştır Müslüman birine mi ( ki derler sonra İslamiyeti kabul etmişler )
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
SİYASİ DEHA ? Demenin İslamiyetle ne alakası var anlıyamadım BUGÜN FAYDALANDIĞIMIZ HATTA SAĞLIĞIMIZIN İYİ OLMASINA VESİLE OLAN MAKİNALAR İACT eden DEHA lar İslamiyeti kabul etmeyenler ve bulanlar benim için DEHA

OY DENİLEN NESNE İÇİN BU KADAR mı KISITLANIYORSUNUZ DÜŞÜNCE BAZINDA TEKRAR SORUYORUM ASKERİ DEHA DEMEKLE F:Gülen İSLAM a karşımı gelmiştir.KIYAS a örnek verirken öncelik le OY İHTİRASI nı bırakın. AKIL BAZINDA DÜŞÜNÜN.

F.Sultan Mehmet han TOP ları kime yaptırmıştır Müslüman birine mi ( ki derler sonra İslamiyeti kabul etmişler )

Ayrıca örnek verirken DENGELERİ önemseyin hiç Bediüzzaman la F.Gülen aynı değerdemidir.F.Gülen Hoca yalnızca Üstad ın çizdiği yolda bazı işaretlerini gerçek yaşama döndüren Allah cc sevdiği bir kuldur.

Ben sizin gibi ŞEH UÇMAZ MÜRİDLERİ UÇURUR DÜŞÜNCESİNDE OLAN BİRİ DEĞİLİM.
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Evet Türkiyenin OECD veya başka bir kuruma üyeliğide sorgulanabilir.Fakat acil meselemiz elimize bir fırsat geçmişken bunu kullanmamamız meselesidir.Her zaman bu fırsatlar yakalanmaz.Öncedende ifade ettiğim gibi, İsrail Dışişleri bakanının başbakana yaptığı hakaretlerin, veya Şu anda israil zindanında suçsuz yere yatan, mahkemeye çıkışı ertelenen bir TC vatandaşına yapılan haksızlığın cevabı için altın fırsat kaçırılmıştır.Durmadan gerekçe üretmek, politikadaki acziyetin ifadesidir.



''
OECD... İsrail... Utanç...
[email protected]
Pazartesi, 17.05.2010 - 08:21


İslam dünyasında gözler, İsrail'in üyelik müracaatının değerlendirileceği OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı) toplantısına çevrilmişti.
Türkiye'nin İsrail'i veto etmesi bekleniyordu.

Öyle ya, Davos'ta İsrail'e "One minute!" demişti Türkiye.
AK Parti Hükümeti, BM Güvenlik Konseyi'nin 1860 sayılı kararını hiçe sayarak Gazze'yi abluka altında tutmaya devam eden İsrail'i mütemadiyen eleştiriyor, bu şartlar altında İsrail'le ilişkilerin düzelmesinin mümkün olmadığı mesajını veriyor ve uluslararası toplumu da Gazze konusunda etkili bir tavır sergilemeye çağırıyordu.
İsrail'in OECD'ye kabul edilmemesi veya hiç değilse üyeliğinin Gazze meselesinde çözüm şartına bağlanması böyle bir tavır olacağına göre -ve iki kere iki dört ettiğine göre- Türkiye elbette ki İsrail'in üyeliğini veto edecek yahut erteletecekti.

Beklenti buydu ve bu beklenti yerinde bir beklentiydi.
Ne yazık ki hükümet, İslam dünyasının beklentisini boşa çıkardı.
Veto hakkını kullanmadı.

"Prensipte tamam, fakat İsrail'in üyeliği için Gazze'de yaşanan insanlık dramının sona ermesini bekleyelim" bile demedi.
Güzel şerhler düştü, evet; '4 Haziran 1967 itibarı ile işgal edilen toprakları İsrail saymıyoruz', 'Doğu Kudüs'ün kültürel kimliğine dokunulamaz', 'OECD üyesi olarak İsrail'in insan haklarına saygı göstermesi gerekir', 'Gazze'ye uygulanan abluka kaldırılmalıdır' vs, vs, vs, dedi, ama ne fayda?

Bunlar İsrail'e ancak yaptırım uygulanarak kabul ettirilebilir.
OECD üyeliğini engellemek yahut geciktirmek gibi bir yaptırım bile uygulanmadığına göre, İsrail bunları niye kabul etsin ki?
İsrail şimdi şöyle düşünüyordur:

"Gazze'ye kan kusturmaya devam ederek uluslararası hukuka meydan okuyoruz ve üstelik de Türkiye vatandaşı bir insani yardım gönüllüsünü OECD toplantısının arefesinde doğru dürüst bir gerekçe göstermeden gözaltına alıp zincire vurduk. Bunlara rağmen Türkiye'nin onayıyla OECD üyesi olabildiğimize göre, zulme rahat rahat devam edebiliriz!"
Türkiye'nin OECD'deki veto hakkı, OECD üyeliğine hayati önem atfeden İsrail üzerinde baskı kurmak için eşsiz bir fırsattı.
Bu fırsat üç kuruşa harcandı.
Üç kuruş dediğim, Kızılay tarafından Gazzelilere iletilmek üzere gönderilen yardımları aylardır bekleten İsrail'in, "Bu yardımları bir an evvel Gazze'ye sevk etmelisiniz" diyen Ankara'ya verdiği cevap:
"Duruma bakacağız."
* * *
İsrailliler, 'OECD üyeliği bizim için tarihi bir zaferdir, rüyamız nihayet gerçek oldu' diye bayram ediyorlar...
Erdoğan'ın "One minute" tavrının OECD'de somutlaşmasını beklemiş olan İslam dünyası ise derin bir hayal kırıklığı yaşıyor... Utanç içindeyiz.

Yeni Şafak



Not:Hakan Albayrak'ın yazısını okuyunca kendim yazdım gibi mutlu oldum.Kendisine bu tutarlı yazısı için teşekkür ediyorum.(Hikem)



 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
SİYASİ DEHA ? Demenin İslamiyetle ne alakası var anlıyamadım BUGÜN FAYDALANDIĞIMIZ HATTA SAĞLIĞIMIZIN İYİ OLMASINA VESİLE OLAN MAKİNALAR İACT eden DEHA lar İslamiyeti kabul etmeyenler ve bulanlar benim için DEHA

OY DENİLEN NESNE İÇİN BU KADAR mı KISITLANIYORSUNUZ DÜŞÜNCE BAZINDA TEKRAR SORUYORUM ASKERİ DEHA DEMEKLE F:Gülen İSLAM a karşımı gelmiştir.KIYAS a örnek verirken öncelik le OY İHTİRASI nı bırakın. AKIL BAZINDA DÜŞÜNÜN.

F.Sultan Mehmet han TOP ları kime yaptırmıştır Müslüman birine mi ( ki derler sonra İslamiyeti kabul etmişler )


Agbiye meramımızı anlatmakta güçlük çekiyorum.Her şey apaçık anlatılmaz.(malum kanun)Üstadın Emirdağı lahikasında mesele okununca ve diğer zatın aynı konuda dedikleri karşılaştırılınca , ne dediğimiz anlaşılır zannediyorum.
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
İsrailin...

''
OECD... İsrail... Utanç...
[email protected]
Pazartesi, 17.05.2010 - 08:21


İslam dünyasında gözler, İsrail'in üyelik müracaatının değerlendirileceği OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı) toplantısına çevrilmişti.
Türkiye'nin İsrail'i veto etmesi bekleniyordu.

Öyle ya, Davos'ta İsrail'e "One minute!" demişti Türkiye.
AK Parti Hükümeti, BM Güvenlik Konseyi'nin 1860 sayılı kararını hiçe sayarak Gazze'yi abluka altında tutmaya devam eden İsrail'i mütemadiyen eleştiriyor, bu şartlar altında İsrail'le ilişkilerin düzelmesinin mümkün olmadığı mesajını veriyor ve uluslararası toplumu da Gazze konusunda etkili bir tavır sergilemeye çağırıyordu.
İsrail'in OECD'ye kabul edilmemesi veya hiç değilse üyeliğinin Gazze meselesinde çözüm şartına bağlanması böyle bir tavır olacağına göre -ve iki kere iki dört ettiğine göre- Türkiye elbette ki İsrail'in üyeliğini veto edecek yahut erteletecekti.

Beklenti buydu ve bu beklenti yerinde bir beklentiydi.
Ne yazık ki hükümet, İslam dünyasının beklentisini boşa çıkardı.
Veto hakkını kullanmadı.

"Prensipte tamam, fakat İsrail'in üyeliği için Gazze'de yaşanan insanlık dramının sona ermesini bekleyelim" bile demedi.
Güzel şerhler düştü, evet; '4 Haziran 1967 itibarı ile işgal edilen toprakları İsrail saymıyoruz', 'Doğu Kudüs'ün kültürel kimliğine dokunulamaz', 'OECD üyesi olarak İsrail'in insan haklarına saygı göstermesi gerekir', 'Gazze'ye uygulanan abluka kaldırılmalıdır' vs, vs, vs, dedi, ama ne fayda?

Bunlar İsrail'e ancak yaptırım uygulanarak kabul ettirilebilir.
OECD üyeliğini engellemek yahut geciktirmek gibi bir yaptırım bile uygulanmadığına göre, İsrail bunları niye kabul etsin ki?
İsrail şimdi şöyle düşünüyordur:

"Gazze'ye kan kusturmaya devam ederek uluslararası hukuka meydan okuyoruz ve üstelik de Türkiye vatandaşı bir insani yardım gönüllüsünü OECD toplantısının arefesinde doğru dürüst bir gerekçe göstermeden gözaltına alıp zincire vurduk. Bunlara rağmen Türkiye'nin onayıyla OECD üyesi olabildiğimize göre, zulme rahat rahat devam edebiliriz!"
Türkiye'nin OECD'deki veto hakkı, OECD üyeliğine hayati önem atfeden İsrail üzerinde baskı kurmak için eşsiz bir fırsattı.
Bu fırsat üç kuruşa harcandı.
Üç kuruş dediğim, Kızılay tarafından Gazzelilere iletilmek üzere gönderilen yardımları aylardır bekleten İsrail'in, "Bu yardımları bir an evvel Gazze'ye sevk etmelisiniz" diyen Ankara'ya verdiği cevap:
"Duruma bakacağız."
* * *
İsrailliler, 'OECD üyeliği bizim için tarihi bir zaferdir, rüyamız nihayet gerçek oldu' diye bayram ediyorlar...
Erdoğan'ın "One minute" tavrının OECD'de somutlaşmasını beklemiş olan İslam dünyası ise derin bir hayal kırıklığı yaşıyor... Utanç içindeyiz.

Yeni Şafak
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
''
OECD... İsrail... Utanç...
[email protected]
Pazartesi, 17.05.2010 - 08:21


İslam dünyasında gözler, İsrail'in üyelik müracaatının değerlendirileceği OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı) toplantısına çevrilmişti.
Türkiye'nin İsrail'i veto etmesi bekleniyordu.

Öyle ya, Davos'ta İsrail'e "One minute!" demişti Türkiye.
AK Parti Hükümeti, BM Güvenlik Konseyi'nin 1860 sayılı kararını hiçe sayarak Gazze'yi abluka altında tutmaya devam eden İsrail'i mütemadiyen eleştiriyor, bu şartlar altında İsrail'le ilişkilerin düzelmesinin mümkün olmadığı mesajını veriyor ve uluslararası toplumu da Gazze konusunda etkili bir tavır sergilemeye çağırıyordu.
İsrail'in OECD'ye kabul edilmemesi veya hiç değilse üyeliğinin Gazze meselesinde çözüm şartına bağlanması böyle bir tavır olacağına göre -ve iki kere iki dört ettiğine göre- Türkiye elbette ki İsrail'in üyeliğini veto edecek yahut erteletecekti.

Beklenti buydu ve bu beklenti yerinde bir beklentiydi.
Ne yazık ki hükümet, İslam dünyasının beklentisini boşa çıkardı.
Veto hakkını kullanmadı.

"Prensipte tamam, fakat İsrail'in üyeliği için Gazze'de yaşanan insanlık dramının sona ermesini bekleyelim" bile demedi.
Güzel şerhler düştü, evet; '4 Haziran 1967 itibarı ile işgal edilen toprakları İsrail saymıyoruz', 'Doğu Kudüs'ün kültürel kimliğine dokunulamaz', 'OECD üyesi olarak İsrail'in insan haklarına saygı göstermesi gerekir', 'Gazze'ye uygulanan abluka kaldırılmalıdır' vs, vs, vs, dedi, ama ne fayda?

Bunlar İsrail'e ancak yaptırım uygulanarak kabul ettirilebilir.
OECD üyeliğini engellemek yahut geciktirmek gibi bir yaptırım bile uygulanmadığına göre, İsrail bunları niye kabul etsin ki?
İsrail şimdi şöyle düşünüyordur:

"Gazze'ye kan kusturmaya devam ederek uluslararası hukuka meydan okuyoruz ve üstelik de Türkiye vatandaşı bir insani yardım gönüllüsünü OECD toplantısının arefesinde doğru dürüst bir gerekçe göstermeden gözaltına alıp zincire vurduk. Bunlara rağmen Türkiye'nin onayıyla OECD üyesi olabildiğimize göre, zulme rahat rahat devam edebiliriz!"
Türkiye'nin OECD'deki veto hakkı, OECD üyeliğine hayati önem atfeden İsrail üzerinde baskı kurmak için eşsiz bir fırsattı.
Bu fırsat üç kuruşa harcandı.
Üç kuruş dediğim, Kızılay tarafından Gazzelilere iletilmek üzere gönderilen yardımları aylardır bekleten İsrail'in, "Bu yardımları bir an evvel Gazze'ye sevk etmelisiniz" diyen Ankara'ya verdiği cevap:
"Duruma bakacağız."
* * *
İsrailliler, 'OECD üyeliği bizim için tarihi bir zaferdir, rüyamız nihayet gerçek oldu' diye bayram ediyorlar...
Erdoğan'ın "One minute" tavrının OECD'de somutlaşmasını beklemiş olan İslam dünyası ise derin bir hayal kırıklığı yaşıyor... Utanç içindeyiz.

Yeni Şafak





Not:Hakan Albayrak'ın yazısını okuyunca kendim yazdım gibi mutlu oldum.Kendisine bu tutarlı yazısı için teşekkür ediyorum.(Hikem)




H.ALBAYRAK yazmış olabilir yazabilirde her yazılanı kabul edip etmemekte benim en doğal hakkım.

Çoğu yazar hep pozitiv yazdıkları konularda kimi zaman da NEGATİV yazarki kendisi YALAKA olarak DALKAVUK olarak ta bilinmesin diye.

H.Albayrak bu oluşumun Dünyada etkisi nin hemen hemen hiç olmadığını gayet iyi bilmektedir.

Devleti idare etmek BİR BAKKAL DÜKKANINI İDARE ETMEK DEĞİLDİR Bir Bakkal bile SATIŞ STAREJİSİ hesap eder.


Agbiye meramımızı anlatmakta güçlük çekiyorum.Her şey apaçık anlatılmaz.(malum kanun)Üstadın Emirdağı lahikasında mesele okununca ve diğer zatın aynı konuda dedikleri karşılaştırılınca , ne dediğimiz anlaşılır zannediyorum.

Bak bir konuda sizinle hem fikirim.

Şuanda yürürlükte olan Kanunlar ve Forum yöneticilerin bişzlerden dolayı soroumlu oldukları kanunlar.

Bu sorumluluklar nedeni ile kimi zaman fikir istişarelerinde yetersiz kalıyorum.

Bugün SİYASİ veya ASKER DEHA olarak tabir etmek İSLAM açısından bana göre sakıncası yoktur ki ATATÜRK Gerek siyaseten gerekse askeri yönden Deha dır olmasa idi ATATÜRK olamazdı zaten.

Eğer siz F.Gülen i Askeri Deha tabiri i deyimile YARGILARSANIZ o zaman bende ERBAKAN ın ANITKABİR e gidip yazdıklarından yargılarım veya Milletvekili andın dan yargılarım. BENİM İTİRAZIM ÇİFTE STANDART lık yapmanız.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
''
OECD... İsrail... Utanç...
[email protected]
Pazartesi, 17.05.2010 - 08:21


İslam dünyasında gözler, İsrail'in üyelik müracaatının değerlendirileceği OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı) toplantısına çevrilmişti.
Türkiye'nin İsrail'i veto etmesi bekleniyordu.

Öyle ya, Davos'ta İsrail'e "One minute!" demişti Türkiye.
AK Parti Hükümeti, BM Güvenlik Konseyi'nin 1860 sayılı kararını hiçe sayarak Gazze'yi abluka altında tutmaya devam eden İsrail'i mütemadiyen eleştiriyor, bu şartlar altında İsrail'le ilişkilerin düzelmesinin mümkün olmadığı mesajını veriyor ve uluslararası toplumu da Gazze konusunda etkili bir tavır sergilemeye çağırıyordu.
İsrail'in OECD'ye kabul edilmemesi veya hiç değilse üyeliğinin Gazze meselesinde çözüm şartına bağlanması böyle bir tavır olacağına göre -ve iki kere iki dört ettiğine göre- Türkiye elbette ki İsrail'in üyeliğini veto edecek yahut erteletecekti.

Beklenti buydu ve bu beklenti yerinde bir beklentiydi.
Ne yazık ki hükümet, İslam dünyasının beklentisini boşa çıkardı.
Veto hakkını kullanmadı.

"Prensipte tamam, fakat İsrail'in üyeliği için Gazze'de yaşanan insanlık dramının sona ermesini bekleyelim" bile demedi.
Güzel şerhler düştü, evet; '4 Haziran 1967 itibarı ile işgal edilen toprakları İsrail saymıyoruz', 'Doğu Kudüs'ün kültürel kimliğine dokunulamaz', 'OECD üyesi olarak İsrail'in insan haklarına saygı göstermesi gerekir', 'Gazze'ye uygulanan abluka kaldırılmalıdır' vs, vs, vs, dedi, ama ne fayda?

Bunlar İsrail'e ancak yaptırım uygulanarak kabul ettirilebilir.
OECD üyeliğini engellemek yahut geciktirmek gibi bir yaptırım bile uygulanmadığına göre, İsrail bunları niye kabul etsin ki?
İsrail şimdi şöyle düşünüyordur:

"Gazze'ye kan kusturmaya devam ederek uluslararası hukuka meydan okuyoruz ve üstelik de Türkiye vatandaşı bir insani yardım gönüllüsünü OECD toplantısının arefesinde doğru dürüst bir gerekçe göstermeden gözaltına alıp zincire vurduk. Bunlara rağmen Türkiye'nin onayıyla OECD üyesi olabildiğimize göre, zulme rahat rahat devam edebiliriz!"
Türkiye'nin OECD'deki veto hakkı, OECD üyeliğine hayati önem atfeden İsrail üzerinde baskı kurmak için eşsiz bir fırsattı.
Bu fırsat üç kuruşa harcandı.
Üç kuruş dediğim, Kızılay tarafından Gazzelilere iletilmek üzere gönderilen yardımları aylardır bekleten İsrail'in, "Bu yardımları bir an evvel Gazze'ye sevk etmelisiniz" diyen Ankara'ya verdiği cevap:
"Duruma bakacağız."
* * *
İsrailliler, 'OECD üyeliği bizim için tarihi bir zaferdir, rüyamız nihayet gerçek oldu' diye bayram ediyorlar...
Erdoğan'ın "One minute" tavrının OECD'de somutlaşmasını beklemiş olan İslam dünyası ise derin bir hayal kırıklığı yaşıyor... Utanç içindeyiz.

Yeni Şafak



Not:Hakan Albayrak'ın yazısını okuyunca kendim yazdım gibi mutlu oldum.Kendisine bu tutarlı yazısı için teşekkür ediyorum.(Hikem)




Agbiye meramımızı anlatmakta güçlük çekiyorum.Her şey apaçık anlatılmaz.(malum kanun)Üstadın Emirdağı lahikasında mesele okununca ve diğer zatın aynı konuda dedikleri karşılaştırılınca , ne dediğimiz anlaşılır zannediyorum.

H.ALBAYRAK yazmış olabilir yazabilirde her yazılanı kabul edip etmemekte benim en doğal hakkım.

Çoğu yazar hep pozitiv yazdıkları konularda kimi zaman da NEGATİV yazarki kendisi YALAKA olarak DALKAVUK olarak ta bilinmesin diye.

H.Albayrak bu oluşumun Dünyada etkisi nin hemen hemen hiç olmadığını gayet iyi bilmektedir.

Devleti idare etmek BİR BAKKAL DÜKKANINI İDARE ETMEK DEĞİLDİR Bir Bakkal bile SATIŞ STAREJİSİ hesap eder.




Bak bir konuda sizinle hem fikirim.

Şuanda yürürlükte olan Kanunlar ve Forum yöneticilerin bişzlerden dolayı soroumlu oldukları kanunlar.

Bu sorumluluklar nedeni ile kimi zaman fikir istişarelerinde yetersiz kalıyorum.

Bugün SİYASİ veya ASKER DEHA olarak tabir etmek İSLAM açısından bana göre sakıncası yoktur ki ATATÜRK Gerek siyaseten gerekse askeri yönden Deha dır olmasa idi ATATÜRK olamazdı zaten.

Eğer siz F.Gülen i Askeri Deha tabiri i deyimile YARGILARSANIZ o zaman bende ERBAKAN ın ANITKABİR e gidip yazdıklarından yargılarım veya Milletvekili andın dan yargılarım. BENİM İTİRAZIM ÇİFTE STANDART lık yapmanız.

Bu Forum da Yöneticiler ile en çok takışan biri olarak.

Bu Forum un devam etmesi için Beklentisiz Zaman ayırarak fedekarlık yapan yöneticilerin Hiç Bir zaman Şahsım veya başkaları nedeni ile Kanuni sorumlulukların içine düşmelerini asla istemem.

Bir üye benim YÖNETİCİLERİ TINLAMIYORUM düşüncesini aklınca bir nimet sayıp ceza almam için bir kaçkere mesajlarında dile getirdi TINLAMAM Yöneticilerin kişilikleri değildir asla , Kendileri değildir asla verdikleri kararları benimle tartışmadıklarından beni TINLAMAMAYA yönlendirmiştir
.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Şunu unutmamak gerek.

Dünyada SOĞUK SAVAŞ ve SICAK SAVAŞ vardır.

Savaşta kimi zamanlar bazı cepheler gözden çıkartılabilinilir.

Bana göre

OECD

nin bir yaptırım gücü yoktur çünkü 1961 de Türkiyenin imzaladığı bu ortaklık 2010 a kadar hiç bir etkinliği görülmemiştir.

SIRF OY İÇİN SİYASİ TARAFGİRLİK için her konuyu buraya getirenler unutmasınlar STAREJİ ÇOK ÖNEMLİDİR.

Bugün SURİYE ( İSRAİL tarafından tehlikeli hatta kurtulmak için TEORİST ilan ettiği ) ülke olup SURİYENİN TÜRKİYE ile ANLAŞMALARINI göz ardı etmemek gerekir.

GÜCÜNÜZü OY İÇİN AK Parti ile mücadele ederk kaybedeceğinize İSLAM a bakış açıları belli olanlar ile mücadele edin.

Bakın sizin konu açma düşüncenizi çürütecek haber vaktim den iki alıntı.

Lieberman yine Türkiye'ye sataştıKuzey Kore'nin “diplomatik embesil" olarak nitelendirdiği İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, yine Türkiye'ye sataştı. Lieberman, Türkiye'yi “iyi terörizm-kötü terörizm" ayrımı yapmakla suçladı.



Jerusalem Post'un haberine göre, Rusya'nın Suriye ile silah anlaşması imzalamasını eleştiren İsrail Dışişleri Bakanı, Rusya Cumhurbaşkanı Dimitri Medvedev'in Şam ziyareti sırasında Hamas lideri Halit Meşal ile görüşmesini “terörizm konusunda ikiyüzlü bir tavır izlemekle" suçladı


İran'da tarihi karar!

Uranyum takasına ilişkin ortak formülle ilgili anlaşma, Türkiye, Brezilya ve İran dışişleri bakanları tarafından imzalandı. Buna göre 1200 kg uranyum takası Türkiye'de olacak
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
''
OECD... İsrail... Utanç...
[email protected]
Pazartesi, 17.05.2010 - 08:21


İslam dünyasında gözler, İsrail'in üyelik müracaatının değerlendirileceği OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı) toplantısına çevrilmişti.
Türkiye'nin İsrail'i veto etmesi bekleniyordu.

Öyle ya, Davos'ta İsrail'e "One minute!" demişti Türkiye.
AK Parti Hükümeti, BM Güvenlik Konseyi'nin 1860 sayılı kararını hiçe sayarak Gazze'yi abluka altında tutmaya devam eden İsrail'i mütemadiyen eleştiriyor, bu şartlar altında İsrail'le ilişkilerin düzelmesinin mümkün olmadığı mesajını veriyor ve uluslararası toplumu da Gazze konusunda etkili bir tavır sergilemeye çağırıyordu.
İsrail'in OECD'ye kabul edilmemesi veya hiç değilse üyeliğinin Gazze meselesinde çözüm şartına bağlanması böyle bir tavır olacağına göre -ve iki kere iki dört ettiğine göre- Türkiye elbette ki İsrail'in üyeliğini veto edecek yahut erteletecekti.

Beklenti buydu ve bu beklenti yerinde bir beklentiydi.
Ne yazık ki hükümet, İslam dünyasının beklentisini boşa çıkardı.
Veto hakkını kullanmadı.

"Prensipte tamam, fakat İsrail'in üyeliği için Gazze'de yaşanan insanlık dramının sona ermesini bekleyelim" bile demedi.
Güzel şerhler düştü, evet; '4 Haziran 1967 itibarı ile işgal edilen toprakları İsrail saymıyoruz', 'Doğu Kudüs'ün kültürel kimliğine dokunulamaz', 'OECD üyesi olarak İsrail'in insan haklarına saygı göstermesi gerekir', 'Gazze'ye uygulanan abluka kaldırılmalıdır' vs, vs, vs, dedi, ama ne fayda?

Bunlar İsrail'e ancak yaptırım uygulanarak kabul ettirilebilir.
OECD üyeliğini engellemek yahut geciktirmek gibi bir yaptırım bile uygulanmadığına göre, İsrail bunları niye kabul etsin ki?
İsrail şimdi şöyle düşünüyordur:

"Gazze'ye kan kusturmaya devam ederek uluslararası hukuka meydan okuyoruz ve üstelik de Türkiye vatandaşı bir insani yardım gönüllüsünü OECD toplantısının arefesinde doğru dürüst bir gerekçe göstermeden gözaltına alıp zincire vurduk. Bunlara rağmen Türkiye'nin onayıyla OECD üyesi olabildiğimize göre, zulme rahat rahat devam edebiliriz!"
Türkiye'nin OECD'deki veto hakkı, OECD üyeliğine hayati önem atfeden İsrail üzerinde baskı kurmak için eşsiz bir fırsattı.
Bu fırsat üç kuruşa harcandı.
Üç kuruş dediğim, Kızılay tarafından Gazzelilere iletilmek üzere gönderilen yardımları aylardır bekleten İsrail'in, "Bu yardımları bir an evvel Gazze'ye sevk etmelisiniz" diyen Ankara'ya verdiği cevap:
"Duruma bakacağız."
* * *
İsrailliler, 'OECD üyeliği bizim için tarihi bir zaferdir, rüyamız nihayet gerçek oldu' diye bayram ediyorlar...
Erdoğan'ın "One minute" tavrının OECD'de somutlaşmasını beklemiş olan İslam dünyası ise derin bir hayal kırıklığı yaşıyor... Utanç içindeyiz.

Yeni Şafak



Not:Hakan Albayrak'ın yazısını okuyunca kendim yazdım gibi mutlu oldum.Kendisine bu tutarlı yazısı için teşekkür ediyorum.(Hikem)




Agbiye meramımızı anlatmakta güçlük çekiyorum.Her şey apaçık anlatılmaz.(malum kanun)Üstadın Emirdağı lahikasında mesele okununca ve diğer zatın aynı konuda dedikleri karşılaştırılınca , ne dediğimiz anlaşılır zannediyorum.


Şunu unutmamak gerek.

Dünyada SOĞUK SAVAŞ ve SICAK SAVAŞ vardır.

Savaşta kimi zamanlar bazı cepheler gözden çıkartılabilinilir.

Bana göre

OECD

nin bir yaptırım gücü yoktur çünkü 1961 de Türkiyenin imzaladığı bu ortaklık 2010 a kadar hiç bir etkinliği görülmemiştir.

SIRF OY İÇİN SİYASİ TARAFGİRLİK için her konuyu buraya getirenler unutmasınlar STAREJİ ÇOK ÖNEMLİDİR.

Bugün SURİYE ( İSRAİL tarafından tehlikeli hatta kurtulmak için TEORİST ilan ettiği ) ülke olup SURİYENİN TÜRKİYE ile ANLAŞMALARINI göz ardı etmemek gerekir.

GÜCÜNÜZü OY İÇİN AK Parti ile mücadele ederk kaybedeceğinize İSLAM a bakış açıları belli olanlar ile mücadele edin.

Bakın sizin konu açma düşüncenizi çürütecek haber vaktim den iki alıntı.

Lieberman yine Türkiye'ye sataştıKuzey Kore'nin “diplomatik embesil" olarak nitelendirdiği İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, yine Türkiye'ye sataştı. Lieberman, Türkiye'yi “iyi terörizm-kötü terörizm" ayrımı yapmakla suçladı.



Jerusalem Post'un haberine göre, Rusya'nın Suriye ile silah anlaşması imzalamasını eleştiren İsrail Dışişleri Bakanı, Rusya Cumhurbaşkanı Dimitri Medvedev'in Şam ziyareti sırasında Hamas lideri Halit Meşal ile görüşmesini “terörizm konusunda ikiyüzlü bir tavır izlemekle" suçladı


İran'da tarihi karar!

Uranyum takasına ilişkin ortak formülle ilgili anlaşma, Türkiye, Brezilya ve İran dışişleri bakanları tarafından imzalandı. Buna göre 1200 kg uranyum takası Türkiye'de olacak
 

.::zeynep::.

{MİLLİ GÖRÜŞ}
Katılım
25 Eyl 2009
Mesajlar
711
Tepkime puanı
152
Puanları
0
Konum
Karaman
Şunu unutmamak gerek.

Dünyada SOĞUK SAVAŞ ve SICAK SAVAŞ vardır.

Savaşta kimi zamanlar bazı cepheler gözden çıkartılabilinilir.

Bana göre

OECD

nin bir yaptırım gücü yoktur çünkü 1961 de Türkiyenin imzaladığı bu ortaklık 2010 a kadar hiç bir etkinliği görülmemiştir.

SIRF OY İÇİN SİYASİ TARAFGİRLİK için her konuyu buraya getirenler unutmasınlar STAREJİ ÇOK ÖNEMLİDİR.

Bugün SURİYE ( İSRAİL tarafından tehlikeli hatta kurtulmak için TEORİST ilan ettiği ) ülke olup SURİYENİN TÜRKİYE ile ANLAŞMALARINI göz ardı etmemek gerekir.

GÜCÜNÜZü OY İÇİN AK Parti ile mücadele ederk kaybedeceğinize İSLAM a bakış açıları belli olanlar ile mücadele edin.

Bakın sizin konu açma düşüncenizi çürütecek haber vaktim den iki alıntı.

Lieberman yine Türkiye'ye sataştıKuzey Kore'nin “diplomatik embesil" olarak nitelendirdiği İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, yine Türkiye'ye sataştı. Lieberman, Türkiye'yi “iyi terörizm-kötü terörizm" ayrımı yapmakla suçladı.



Jerusalem Post'un haberine göre, Rusya'nın Suriye ile silah anlaşması imzalamasını eleştiren İsrail Dışişleri Bakanı, Rusya Cumhurbaşkanı Dimitri Medvedev'in Şam ziyareti sırasında Hamas lideri Halit Meşal ile görüşmesini “terörizm konusunda ikiyüzlü bir tavır izlemekle" suçladı


İran'da tarihi karar!
Uranyum takasına ilişkin ortak formülle ilgili anlaşma, Türkiye, Brezilya ve İran dışişleri bakanları tarafından imzalandı. Buna göre 1200 kg uranyum takası Türkiye'de olacak

bu mesaj 2 defa yazılmış, alakalı alakasız her konuya aynı mesajı yazıyorsunuz,sonra şu konu 2 defa açılmış diye şikayet ediyorsunuz...
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir

2 kere açılmamış, mesaj olarak başka bir konuya yazılmış...

bu mesaj 2 defa yazılmış, alakalı alakasız her konuya aynı mesajı yazıyorsunuz,sonra şu konu 2 defa açılmış diye şikayet ediyorsunuz...

Siz önce okuduğunuzu anlayın sonra bana gönderme yapın.

vakit geçirmek için yazıyorsanız o başka.

Konu İki kere Önce Sercan mı açmış sonra Hikem BULDULAR ya kendilerine göre BİR HABER.
 
Üst